PDA

View Full Version : En güzel dillerden biri: Türkçe !



Rind-i Şeyda
23.Temmuz.2011, 04:02
Öncelikle sana ne oluyor diyenler olabilir. Buyursunlar desinler. Sözümüz yok onlara. "Gönlümüz gönlü açıklara açıktır." diyerek; "Bismillah" çekerek başlayalım. =))

Burada Türkçe'nin bazı bilinmeyen yönlerini buraya aktarmaya çalışacağız. Tabi ki sabırla ve şevkle yapacağız bunu.


İlk konumuz:

"A" sesi...

Türkçe'nin en kolay sesidir. Aslında sesten çok bir köktür.
Eski Türkler bu köke inançlarından dolayı "Tanrı, gök, yüksek" gibi anlamları yakıştırmışlardır. Çünkü ilk bu kelimeyi icât etmişler. Bu kelimeye de kendilerini Yaratan varlığın adını isnat etmişlerdir. Doğaldır, normaldir. Sonradan değişmiştir. Bu da normaldir. =)


Bu kökten türetilen kelimelere bir bakalım.


ağ - yükselme, Tanrı'ya yükselme manaları isnat edilebilir.
ağıt - ilk anlamını kısmen de olsa hâlâ korur.
ağla(mak) - gözyaşı dökmek bugünkü manası ile.

*Yumuşak "g" ler Türkçe'nin kolay söylenme güdüsünden kaynaklıdır.

Ağıt, ağlamak:

Eski Türkler erkeği olsun kadını olsun savaşçı bir toplumdur. Kadınlar bu savaşlarda tarih boyunca üstlendikleri misyonu hakkıyla yaparak, erkeklerine destek olmuşlardır. Kadın-erkek eşitliği hususiyetini kanun bazında, burada kanundan kasıt evrenin kendi kanunudur, (Allah'ın takdir ettiği kanundur aslında ama mümkün olduğunca dini öğelerden kaçınmaya çalışacağım.)
İslam'dan sonra en iyi işleyen kültürdür.

Türk erkeklerinin toplum yaşantısında bugün her ne kadar tîye alınsa da "at-avrat-pusat" öğesi kesinlikle hakimdir. Türkler; kadınlarını, silahlarını ve atlarını canları gibi severlerdi. Kadınları yârenleri, silahları ve atları ise kardeşleriydi.

(Ayrıntılı bilgi için: "Cengiz Aytmatov- Elvedâ Gülsarı")


Bir de Türkler yerleşik hayata sonradan geçtikleri için, kendi yaşam standartlarını yüksek tutmak amacıyla birbirlerinden hiç ayrılmamışlar. Savaşçı erkekler de bu vesileyle birbirlerine kardeş nazarıyla bakmışlardır.
İçlerinden birisi öldüğü zaman bir tören düzenlenirdi. (Töre: Türk kelimesiyle aynı köke sahip olduğu söylenir. bknz: Türk kelimesinin kökeni)

Bu törende ölen savaşçının ruhu, göğe yani Tanrı'ya gönderilirdi. Bu inanış Alevi-Bektaşi inanışında halen devam etmekte "Hakk'a yürümek" şeklinde biraz asimile olarak devam ettirilirmektedir.
Ortaya bir çadır kurulur, çadırın içine savaşçının ceseti konur. Etrafında atlarıyla savaşçının arkadaşları tur atarlar. Kahırlarından ve kederlerinden yüzlerini yırtarlar, bu esnada ise kadınlar ezgiler söyleyerek *ağıt yakarlardı. Bu ağıda erkekler de dahil olurdu bazen.

Neyse işte burada ağıt kelimesi "yükseltme" manasıyla kendini bulur.
Ağlamak ise yükseltme işinin yapılması esnasında yapılandır. Çok karışık bir cümle ama anlayabilirsiniz.

Toparlayalım:

ağıt: Yükseltme işi
ağlamak: yükseltme işini yaparken yapılandır.

Şimdiki manasıyla bu kelimelerin ne anlama geldiğini söylememe gerek yok galiba. Eğer Türk'seniz; ağlama işini artık basit görmeyin. Atalar her şeye ağlamazmış, her şeyi yüceltmezmiş, yükseltmezmiş. =)))



Diğer konular:

kö+mek (http://forum.turksportal.net/vb/showpost.php?p=2050519&postcount=5)

europeanconquer
23.Temmuz.2011, 04:12
Ural-Altay Dil Ailesi'nin Altay kolunda olan Türkçemiz bağlantılı(eklemeli) dillerden biri olduğu için öğrenilmesi en zor dillerden biridir.Gelecek konuyu merakla bekliyorum ama yarın tatile gittiğimiz için bir kaç konu kaçıracağım gibime geliyor :)

Börk
23.Temmuz.2011, 04:14
senin bu türkçe sevgine hayranım abi.çok değerli bilgiler teşekkür ederim.

Rind-i Şeyda
23.Temmuz.2011, 04:21
Ural-Altay Dil Ailesi'nin Altay kolunda olan Türkçemiz bağlantılı(eklemeli) dillerden biri olduğu için öğrenilmesi en zor dillerden biridir.Gelecek konuyu merakla bekliyorum ama yarın tatile gittiğimiz için bir kaç konu kaçıracağım gibime geliyor :)

O zaman gelecek konuyu değiştiririz. Daha kısa daha çabuk bilgiler veririz. =))


senin bu türkçe sevgine hayranım abi.çok değerli bilgiler teşekkür ederim.

Türkçe'ye hayran olmamak mümkün mü ? Onun her kelimesinde bir tat var. Araştırmalar devam ettikçe ben hocalarımdan aldıklarımı buraya aktarmaya devam edeceğim.





Sıradaki konumuz.

kö-mek. =))

Rind-i Şeyda
23.Temmuz.2011, 04:37
Birisine gidip "kö-mek" deseniz; tabiri caizse "Kömek neki la?" der. =)) Desin işte biz de "Kömek neki la diyenlere "kö-mek" nedir onu anlatalım.

Aslında kö-mek fiili benim en çok garipsediğim şeylerden olmuştu ilk başta. Ben de dedim ki: "Kömek ne ki la, kete gibi bir şey sanki simite de benziyor" =P
Boğazımıza düşkünlüğümüzü de göstermiş olduk.

Gelelim konumuza.

Bismillah,


"kö-mek" parlamak demektir. Şu an ki ağızlarda ve lehçelerde nasıl yaşar, ne şekilde yaşar bilmiyorum. Ama Türkiye Türkçesi'nde ne şekilde yaşadığını şimdi sizlere göstereceğim.



köz
göz
kömür

Bu çok basit bir konuydu. Ama bir o kadar da heyecanlı bana göre.

kö+z, parlayan, ışık saçan.
gö+z, parıldayan, ışıklı, parlak.
kö+mür, parlayan, yanan, ısı veren.


Kömür kelimesi büyük ihtimalle birleşik bir kelime "mür" hakkında şu anki bilgilerimi karıştırdım bir şey bulamadım. =)
Ama varsayım yaparız değil mi ? Müren; ırmak,nehir demek. Belki de parlayan şeylerin ırmağı, yatağı manasındadır. Bunu araştırır buluruz. =) Zor değil.
edit: -mür fiilden isim yapma ekiymiş. =)) Birleşik bir kelime değil yani.
İşte gençler biz bu "kö+mek" kelimesini Türkçe'de bu şekilde yaşatıyoruz. Hem de hiç farkında değiliz. Ona sahip çıkalım. Dilimiz her şeyimiz bunu bilin.

Rind-i Şeyda
24.Temmuz.2011, 03:29
Hiç rağbet yok. Kendi konum olduğu için rağbet isterim.
Ama daha önemlisi "Türkçe" bu. Biraz şevklenin yahu.
=)

Oghuse
24.Temmuz.2011, 04:37
Kömek kelimesini merak ediyordum ciddi anlamda teşekkür ederim.

Rind-i Şeyda
24.Temmuz.2011, 04:41
Kömek kelimesini merak ediyordum ciddi anlamda teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim ilgin için. =)))


Sıradaki konumuz; Türkçe ve İngilizce'nin organ adları çerçevesinde karşılaştırılması olacak. Ezecez o basit dili Türkçe'mizle. =))

Oghuse
24.Temmuz.2011, 04:44
Bildiğim kadarıyla ingilizce'de organ isimleri genellikle latince kökenli yani dolaylı yoldan latince'yi mi ezeceğiz. :D

Rind-i Şeyda
24.Temmuz.2011, 05:14
"-k" eki ile yapılanlar.

Şimdi bir kaç örnek verelim, örneklerde gördüğümüz üzere organ adları belirli bir kural ile kurulmuş. "-k" eki ile yapılanlar genelde vücutta birden fazla bulunan organlar için kullanılmış. İstisnaları vardır tabi. Örneklerimizin karşısına da İngilizce'lerini yazacağız. Farkı göreceksiniz. =)))

yanak cheek
dudak lip
kulak ear
kirpik eyelash
damak palate
dirsek elbow
parmak finger
bilek wrist
kemik bone
dalak spleen
yürek heart
memek breast
göbek umbilical
uyluk thigh
çanak ass
bacak leg
ayak foot


Gördüğünüz gibi İngilizce'de organ adları kullanılırken herhangi bir kural gözlemlenemiyor. Buna "şu" diyelim gibi bir anlayış var ortada. Bu dil evrensel ama ne garip değil mi ? İlla Türkçe evrensel olsun demiyoruz. Tabi ki isteriz onun olmasını ama Türkçe, Farsça, Arapça vb. gibi büyük diller varken şu dilin seçilmesine bakar mısınız ? Tabi ki işin siyasi yönü de var. Bunları aşağılık kompleksleriyle yazmıyorum. Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyorum. =)


"-n" eki ile yapılanlar


beyin brain
alın forehead
burun nose
boyun neck
karın abdomen


Örnekler artırılabilir, gecenin bu saatinde bu kadar hatırlayabiliyoruz. =)

"-n" eki ile yapılan organ adlarında yüzeyi temel alan bir yaklaşım görebiliriz. "Boyun,karın,alın"daki gibi. İngilizce'de yine bir kural yok. Hele "alın" forehead diye adlandırılmış, çok komik. Karnınıza göğüsünüzün altı olarak ad takmak gibi bir şey. =)) Ha biz de yok mu ? Var tabi, ama onlar daha ahenkli: "diş eti, avuç içi, burun deliği" gibi. Ama daha çok bulunduğu ortama göre adlandırmışız. İngilizce bunu bir kural edinmemiş oysa. Biz dünyada "renk adları" bakımından en zengin dile sahibiz. Onlarda da tamlamalarla yakalamışız bu ahengi. =))


"-z" eki ile yapılanlar

yüz face
göz eye
göğüs chest
omuz shoulder
diz knee





Yine örnekler çoğaltılabilir. Sanki bu ekle de daha çok ön planda bulunan organlar adlandırılmış.
Face,eye,knee sözcükleri hep "e" ile bitmiş tabi ki bunların tesadüf olduğunu söylememe gerek yok galiba. =))



Diğer eklerle oluşturulan organ adları da var. Ama biz en çok kullanılanları burada gösterdik. Hele ki "-k" ekiyle oluşturulmuş bir sürü organ var. Hepsinin bir kurala göre oluşturulduğunu gördük, tabi ki bazı istisnalar olabilir. Sonuçta Türkçe çok çabuk etikelenen bir dil. Çünkü biz çok muhabbet ehliyiz, konuşuruz. Herkesle konuşuruz, damarımıza basmadıkları sürece dost oluruz.

Rind-i Şeyda
24.Temmuz.2011, 05:16
Bildiğim kadarıyla ingilizce'de organ isimleri genellikle latince kökenli yani dolaylı yoldan latince'yi mi ezeceğiz. :D


Yukarda ezdik. =))
Latince, Farsça, Arapça, şunca, bunca toplamışlar dil yapmışlar kendilerine. Kendilerine sorsan dünyanın en güçlü ırkıdır bunlar. =))) Kendilerine ait bir dilleri bile yok aslında, çok acizler çok.

A.FaruK
24.Temmuz.2011, 12:59
Bu organ isimlerini hiç böyle düşünmemiştim açıkcası. Demekki bizde gereken değeri vermiyoruz dilimize. Çok teşekkür ediyorum böyle güzel paylaşımlar yaptığınız için (:

Since-1907
24.Temmuz.2011, 13:13
Çok güzel bir konu.Emeğinize,yüreğinize sağlık.Diğer paylaşımlarınızı bekliyoruz (:

SAİT71
25.Temmuz.2011, 14:58
Birde yoğurt kelimemiz vardı İngilizcede bildiğim. Yani benim bildiğim Yoghurt kelimeside bizim dilimizden girmişti. Bilmediğim 100lerce kelime vardır... Eskiden okumuştum İngilizce ve diğer dillere verdiğimiz Türkçe kelimeleri. Hatta yunancada Karpuza Karpuzi diyorlardı galiba :D Bacanak'a ise bacanakis miydi neydi :D

Zekirdek
25.Temmuz.2011, 15:16
Organlar gerçekten ilgimi çekti.

Rind-i Şeyda
25.Temmuz.2011, 15:29
Bu organ isimlerini hiç böyle düşünmemiştim açıkcası. Demekki bizde gereken değeri vermiyoruz dilimize. Çok teşekkür ediyorum böyle güzel paylaşımlar yaptığınız için (:

Lise müfredatı yanlış bilgiler öğretiyor. Üniversiteye gelip Türkçe'yi akademik şekilde öğrendiğimde bütün ezberlerim bozulmuştu. =)


Çok güzel bir konu.Emeğinize,yüreğinize sağlık.Diğer paylaşımlarınızı bekliyoruz (:

Çok yakında inşaallah. =))


Birde yoğurt kelimemiz vardı İngilizcede bildiğim. Yani benim bildiğim Yoghurt kelimeside bizim dilimizden girmişti. Bilmediğim 100lerce kelime vardır... Eskiden okumuştum İngilizce ve diğer dillere verdiğimiz Türkçe kelimeleri. Hatta yunancada Karpuza Karpuzi diyorlardı galiba :D Bacanak'a ise bacanakis miydi neydi :D

O konuya girersek işin içinden çıkamayız. =))
Yunanca da bize benzer kelimelerin olması doğal ama ya güney Amerika yerli halklarının dillerinde bize benzer kelimelerin bulunmasına ne demeli. =))

bknz: Maya dilinde yağmur= çakçak... =D



Organlar gerçekten ilgimi çekti.

"Kömür" kelimesi ile "göz" kelimesinin aynı kökten gelmesi ilginç değil mi ? =)))

Rind-i Şeyda
26.Temmuz.2011, 00:08
Selam arkadaşlar.

Bugün de bir konu paylaşmayı diliyordum. Fakat uzun uzadıya bir konu yazacak dermanım yok açıkçası. =))

O yüzden 3 tane video paylaşacam. Bu videoları kesinlikle izleyin. Videodaki şarkıları mp3 yapıp telefonunuza da atabilirsiniz. =))

Videolardaki bazı tespitler hatalı. Doğru tespitler akademik alanda yapılıyor. Bu yüzden tespitlere körü körüne inanmayın, diyorum. =))

Unutmadan, herhangi bir siyasi amaç falan gütmüyorum. Sadece bizi bizlere tanıtmak amacım. Bunun en normal yolu da "dil".

Başlıyoruz.

1:

https://www.youtube.com/watch?v=kwLbyoRVXeQ (http://forum.turksportal.net/vb//redirector.php?url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2 Fwatch%3Fv%3DkwLbyoRVXeQ)

2:
https://www.youtube.com/watch?v=tSr5KVgokpo (http://forum.turksportal.net/vb//redirector.php?url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2 Fwatch%3Fv%3DtSr5KVgokpo)

3:

https://www.youtube.com/watch?v=sS9LeZa4jiI (http://forum.turksportal.net/vb//redirector.php?url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2 Fwatch%3Fv%3DsS9LeZa4jiI)

Revolution
26.Temmuz.2011, 00:14
Abi bence İngilizce'nin evrensel dil olmasının sebebi, çok kolay öğrenilebilir ve kurallarının da basit olması. Türkçe İngilizce'ye göre kat kat zor bir dil. Öyle böyle değil :)

Rind-i Şeyda
26.Temmuz.2011, 00:19
Abi bence İngilizce'nin evrensel dil olmasının sebebi, çok kolay öğrenilebilir ve kurallarının da basit olması. Türkçe İngilizce'ye göre kat kat zor bir dil. Öyle böyle değil :)

Tamamen siyasi aslında. Osmanlı döneminde de Türkçe dünya diliydi. Yazışmalar falan Türkçe'ydi. Şimdi İngiliz hegomonyası var. Çok baskın hem de. Sadece dilde değil tarihte, bilimde de. O yüzden İngilizce evrensel dil. Sömürgeci olmanın yollarından birisi de bu. Dilleri yok etmek. Bir çok millet İngilizce yüzünden kendi dilini unuttu. =))

Osmanlı böyle yapmamıştı. Yapsaydı emin ol tüm dünya Türkçe konuşurdu.
Türkçe zor değil, sadece istisnaları fazla. Bu da çok canlı olmasından. Kurallar çok fazla bir de.

Kuralları öğrendiğin zaman Türkçe'yi konuşmak hiç de zor değil.
Ama İngilizce'de illa ki ezber yapacaksın. =)

Revolution
26.Temmuz.2011, 00:20
Orası öyle, haklısın abi :)

Rind-i Şeyda
26.Temmuz.2011, 00:24
Orası öyle, haklısın abi :)


Bak sen Atatürkçü'sün galiba. =))

Atatürk'ün Türk dili ve tarihi alanında yapmış olduğu araştırmaları bilsen dudakların uçuklar. =))

Atatürk'ün bulgularını şimdiki bilim adamları yeni yeni keşfediyorlar. Kendi keşifleri sanıyorlar. =))

Fakat Atatürk'ün yaşadığı dönemin teknik imkansızlıkları vardı işte, bir de erken yaşta kaybettik.

İddia ediyorum; Atatürk 10-15 sene daha yaşasaydı, bugün bütün dünya Türkler'in ayaklarının dibini öperlerdi. :0:

Revolution
26.Temmuz.2011, 00:25
Elhamdülillah fazlasıyla öyleyim abi :) Dediklerine sonuna kadar katılıyorum.

LadroN
26.Temmuz.2011, 18:54
Kömek Azerice yardım demekti galiba.Yanlış biliyor da olabilirim.Bu arada paylaşımlar güzel elinize sağlık.

Rind-i Şeyda
26.Temmuz.2011, 19:00
Kömek Azerice yardım demekti galiba.Yanlış biliyor da olabilirim.Bu arada paylaşımlar güzel elinize sağlık.


Doğru biliyorsun. Şu an hatırlamıyorum fakat "yardım" kelimesinin kökü Orhun yazıtlarında mevcut. Azeri Türkçesi'nde yer alan "Kömek" çok daha sonradan anlamlandırılmış olabilir.
Teşekkür ederim ilgin ve alakan için. =)

RaSenGan
27.Temmuz.2011, 00:38
Abi konusu değil ama Rind-i Şeyda ne demek :)

Nedvedmania
27.Temmuz.2011, 00:40
Google'ye sorsana Aygün. Çılgın Aşık demekmiş :)

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâ^dır bu sevdâdan usanmaz mı

Rind-i Şeyda
27.Temmuz.2011, 01:00
Abi konusu değil ama Rind-i Şeyda ne demek :)


Google'ye sorsana Aygün. Çılgın Aşık demekmiş :)

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâ^dır bu sevdâdan usanmaz mı

Nedvedmania açıklamış ama eksik açıklamış.

Rind: Dünya nimetinden elini eteğini çekmiş Allah aşkına bürünmüş kişi...
Şeyda: Çılgın...

Tamlamamızı yapınca Allah aşkından çılgına dönmüş kişi demek. =))

Tabi nerede bizde o denli imân. Takma ad işte sadece.



Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı ?


"Fuzuli Allah aşkından çılgına dönmüş ise ve halka da rezil olmuşsa; bir sorun ki bu sevda nasıl bir sevda bu adam neden bu aşktan usanmıyor, rezilliğini hiç önemsemiyor."


Bir meali de budur. Tasavvufi metinlerin tek anlamı olmasını beklemeyin. Ama en yakını budur. =))

Nedvedmania
27.Temmuz.2011, 01:18
Bu mesaj sana mı ait abi :)

uzun zamandır bunu kullanıyorum.bir şiiirde karşılaşmıştım galiba kelime anlamıda ' çılgın aşık ' demek...şeyda diye kız adresi sanılıp bazı sapkınlarla karşılassamda bunu kullanmak hoşuma gidiyor...
belkide daha iyi takma ad bulamadığımdandır...başka bir anlamı varsa bilmiyorum.... (07.11.2007 14:38)

Rind-i Şeyda
27.Temmuz.2011, 01:23
Bu mesaj sana mı ait abi :)

uzun zamandır bunu kullanıyorum.bir şiiirde karşılaşmıştım galiba kelime anlamıda ' çılgın aşık ' demek...şeyda diye kız adresi sanılıp bazı sapkınlarla karşılassamda bunu kullanmak hoşuma gidiyor...
belkide daha iyi takma ad bulamadığımdandır...başka bir anlamı varsa bilmiyorum.... (07.11.2007 14:38)


Facebook ve Turksportal harici başka bir yere takılmıyorum, yorum yazmıyorum. =)))