PDA

View Full Version : Nowitzki-Spiegel Röportajı



Kaka Leite
27.Temmuz.2011, 19:15
http://ressim.net/s/upload/4a0b52b6.jpg

Dirk Nowitzki'nin haftalar önce Alman dergisi Spiegel'le yaptığı keyifli röportajın tamamı.

SPIEGEL: Nowitzki, Würzburg'un şehir binasında oturuyorsun ve seni dışarıda bekleyen 10.000 hayranın var.Senin gibi utangaç bir insan buna nasıl tepki verir?

NOWITZKİ: Güzel bir duygu bu.Ancak bunların hepsi gerçek değilmiş gibi geliyor bana.Miami serisinin son düdüğünden beri hayatım geçmişe hücum ediyor gibi.Parti, karşılama töreni, parti, karşılama töreni.Bunları çok yaşayamam.Bir kaç gündür 2. defa yaşıyorum böyle bir şeyi, ilk kez Amerika'da ve şimdi Almanya'da.

SPIEGEL:O 2 dünyadan hangisine daha yakın hissediyorsun kendini?

NOWITZKİ:Farklı hissediyorum.Tabi ki Almanya'daki insanların maçımı izlemek için gece 2'de kalkması ve Würzburg'da Almanya futbol takımı Dünya Kupası'nı kazanmış gibi şampiyonluğumu kutlamasını duymak gururlandırıyor beni.

SPIEGEL:Ama?

NOWITZKİ:Ama yakında Amerika'daki 13. yılım olacak.Başlangıçta küçümseniyordum ve gülünüyordu bana."Almanya'dan iyi bir çocuk asla bunu başaramaz." diyordu insanlar.Yine de pes etmedim.Şu anda Dallas'ta 250.000 kişi tarafından karşılandım şampiyonluk töreninde.İnanılmayacak derecede etkileyici bir duyguydu, ürperdim.

SPIEGEL:Şu anda Alman-Amerikan idolüsün.

NOWITZKİ: Dürüst olmak gerekirse, yavaş yavaş bu anlar için yaratılmadığım hissine kapılıyorum.

SPIEGEL:Ne demek istiyorsun?

NOWITZKİ:En azından soğukkanlı davranamdım.Tüm gözler üzerimde olduğunda utandığımı hissettim.İnsanların bunu gördüğünü düşünüyorum.Onların önüne çıktığımda bir tahta gibi kaskatı kesilmiştim.

SPIEGEL:Finallerin en değerli oyuncusu seçildin.Taraftarlar seni Dallas'ı şampiyonluğa taşıyan oyuncu olarak görüyor.Amerikalı hayranların ani sevgisi seni rahatsız etti mi?

NOWITZKİ:Final serisinde olağanüstü oynadığımı düşünmüyorum.Eğer takım olarak birlikte iyi oynamamış olsaydık, feci bir son olacaktı.6. ve şampiyonu belirleyen maçın son düdüğü çaldığında kan beynime sıçradı.Ne olduğunu düşünmeden soyunma odasına koştum.

SPIEGEL:Sen gittiğinde maç devam ediyordu, bir kaç saniye kalmıştı maçın bitmesine.

NOWITZKİ:Sadece çok sayıda takım görevlisinin benim arkamdan geldiğini biliyorum."Burada kal, bunu yapamazsın, kupa verilecek." diye bağırdılar.Ben de onlara "Kupayı istemiyorum." dedim ve bir duşa gittim, kafamı havluyla kapatıp ağlamaya başladım.Sonra tekrar "Dirk!" diye bağırdıklarını duydum. "Kupayı başka birine versinler" dedim, tam olarak şampiyonluğun değeri bu değil, değil mi?

SPIEGEL:Sakinleştikten sonra takım kaptanının yapması gerektiği gibi kupayı kaldırdın.

NOWITZKİ:Evet, Allah'a şükür.Çok yakındı.

SPIEGEL:ABD başkanı Barack Obama, kendisi büyük bir basketbol taraftarı, sonra tebrik etti seni.

NOWITZKİ:Bay Obama, maçtan kısa bir süre sonra koçumuz Rick Carlisle'ı aradı.Takımı Washington'a davet etti.Onun bilmediği şey: 2 yıl önce Beyaz Saray'a bir ziyaret yapmıştık biz.O zaman, Oval Ofis'te meşguldü o.Bu sefer bizden kaçamayacak.Ciddi değilim tabi.Bay Obama'ya ziyaret bizim için büyük şeref.Sadece başkan olduğu için değil, basketbolu da iyi biliyor.

SPIEGEL:Başka neden?

NOWITZKİ:Çünkü ona destek verdik biz.2.5 yıl önce görevine getirildiği törende biz deplasman maçına gidiyorduk.Ektra antrenmanımızı iptal ettik ve onun konuşmasını televizyondan izledik.Takımdaki herkes o başkan olduğu için çok mutluydu.

SPIEGEL:Amerikan vatandaşı gibi konuştun.

NOWITZKİ:Kendimi daha evrensel biri olarak düşünüyorum.Bir durumla ilgilendiğimde, milliyet önemli olmuoyr.Ve Obama'nın seçilmesi beni ilgilendiren bir olaydı.Siyahi birinin Amerika başkanı olması kaçınılmaz bir sondu.

SPIEGEL:NBA, siyahi oyuncular tarafından domine ediliyor.Şu anda sen Almanya'nın küçük bir şehrinden gelen bir beyaz olarak takımını şampiyonluğa taşıdın.Amerika'daki bir kısım medya senin durumunu Obama'nın başkan seçilmesiyle kıyaslıyor.Sen kendi durumunla Obama'nun durumunda bir paralellik görüyor musun?

NOWITZKİ:Bu tür kıyaslamalar bana uzak bir şey.Siyah ya da beyaz gibi sınıfları olduğunu düşünmüyorum.

SPIEGEL:Bir sembole dönüştürülmekten korkuyor musun?

NOWITZKİ:Politika ve spor iki farklı alan benim için.Yükselişim nedeni de bu.Bu inancıma bağlı kalmasaydım şu anda bulunduğum yerde olamazdım.

SPIEGEL:Yeni rolün, rol modeli olarak Amerika'da çok büyük mü?

NOWITZKİ:Sadece sporumla yapacağım şeyler yok, her genç oyuncu gelip benden yardım isteyebilir.Tavsiye vermeyi seviyorum.Beni Mavericks kaptanlığına getiren de bu ilkemdir.Soyunma odasında müzik dinleyen ya da çok uzun konuşmalar yapan biri değilimdir.Diğer oyuncular bu tür şeyleri yapabilirler ama ben her zaman yaklaşılabilir biri olmuşumdur, herkes için.Hâla da büyük adamcılık oynamayacağım ve diğer oyunculara benzemeye çalışmayacağım.Ama benim yolumun da doğru olduğunu kim bilebilir ki?

SPIEGEL:Finaldeki zaferinden sonra, ABD gazeteleri fotomontaj şeklinde bazı fotoğraflar yayınladı.Omuzlarında siyah bebekler olan bir dadı olarak çizdiler seni.Çocuklar LeBron James ve Dwyane Wade'e benziyordu, lüks hayatı yaşayan oyuncular bunlar.Şu anda bu tür oyuncuları eğitmek senin görevin mi?

NOWITZKİ:Tabi ki hayır.Amerika basketbolunun Wade ve LeBron gibi oyunculara ihtiyacı var.Ancak NBA'nin dünyanın diğer taraflarından gelen benim gibi oyunculara da ihtiyacı var.Biz, bütün oyuncular bu şovun bir parçasıyız.Ve herkes için farklı bir karakter olması uzun vadede çeşitliliği sağlıyor.

SPIEGEL:Uzun süredir sponsorluk anlaşmalarından uzak duruyorsun.Bu gelecekte değişir mi?

NOWITZKİ:Tekliler geliyor ama kaç reklamcının beni istedikler model olarak gördüğünü bilemiyorum.Bunun gibi şeyler var.O anlaşmaları uzak tutuyorum kendime.Ben sahip olduklarımla yeteri kadar tatmin oldum.Her türlü reklam görüşmelerine gitmek hayatınızı darmadağın edebilir.Hayır teşekkürler.

SPIEGEL:Herhangi bir Alman politikacı seni tebrik etti mi?

NOWITZKİ:Angela Merkel akıl hocamı aradağı diye biliyorum.Tamamen emin değilim, ama sen beni en çok neyin mutlu ettiğini biliyor musun?

SPIEGEL:Ne?

NOWITZKİ:Muhammed Ali bana bir paket gönderdi?

SPIEGEL:İçinde ne vardı?

NOWITZKİ:"Sen en büyüksün" yazılı bir boks eldiveni, lütfen hemen bana bu hediyenin politik bir anlamı olup olmadığını sorma.Sadece mutlu oldum ve ben de Ali'ye benzer bir cümlenin yazılı olduğu bir altın basketbol topu gönderdim.

SPIEGEL:Ağustos'un sonunda Avrupa Basketbol Şampiyonası başlıyor Litvanya'da.Almanya milli takımında oynayacak mısın?

NOWITZKİ:Öyle görünüyor.Sakatlığımın tamamen geçeceğini düşünüyorum.4 haftadır grip virüsü taşıyordum, eğer tam sağlığıma kavuşamasaydım Avrupa Şampiyonası'nda oynamayacağımı düşünüyordum.Benim için de takımım için de.

SPIEGEL:Bu turnuva ayrıca 2012 Londra Olimpiyatlarına katılmanızı da sağlıyor.

NOWITZKI:Bu da oynamak istememin en büyük nedeni zaten.Diğer oyuncuların Olimpiyatlara katılma hayellerini suya düşürmek istemiyorum.Elemelere katılmak için en azından ilk 6'ya girmeliyiz turnuvada.

SPIEGEL:NBA'de bir anlaşma sorunu var ve taraflar arasında bir anlaşmaya da varılamadı.Önümüzdeki NBA sezonunun oynanmaması gibi bir olasılık var.Seninde böyle bir durumda Almanya'da oynamayı düşündüğüne yönelik dedikodular var.

NOWITZKI:Umarım bu, olmaz.Ben anlaşmanın sağlanıp Amerika'daki kariyerim bitmeden önce 3 veya 4 yıl daha Mavericks'te en üst düzeyde oynayacağımdan eminim.

SPIEGEL:Harika bir sezonu geride bıraktın.Avrupa Şampiyonası'ndan önce kendini nasıl hazırlayacaksın?

NOWITZKI:İlk olarak kız arkadaşımla birlikte bir tatile çıkacağım.Hayatımda olduğu için çok mutluyum.Yalnız olmayı sevmiyorum.Basketbol dışında bazı şeyler yapmayı planlıyorum, örneğin bateri gibi.Eğer aldığım bütün dersle boşa giderse kötü olur.

SPIEGEL:İyi çalıyor musun?

NOWITZKI:Zor tabi.Belli bir yere kadar çalmak için ayaklarınızın ellerinizin yaptığından bağımsız olması gerekiyor ve bu da istediğiniz şeyleri yapmanıza izin vermiyor.Ama eğer bunu yapmayı öğrenirsem basketboluma da çok yardımcı olur.Bunu daha önceden öğrenseydim, bateri çalmaya çok daha önceden başlardım.


Kaynak : Nbatr