Ralph
01.Ocak.2012, 17:46
2011 yılında Dünya ve Avrupa Futbolu'na, Barcelona damga vurdu. Şampiyonlar Ligi ve Dünya Kulüpler Kupası'nı müzesine götüren Katalanlar, La Liga'da da mutlu sona ulaştı. Avrupa Ligi'nde ise Porto, kupaya rahat bir şekilde uzandı.
http://img836.imageshack.us/img836/9348/ekranalntskg.png (http://img836.imageshack.us/i/ekranalntskg.png/)
2011 yılında Dünya ve Avrupa Futbolu'na, Barcelona damga vurdu. Şampiyonlar Ligi ve Dünya Kulüpler Kupası'nı müzesine götüren Katalanlar, La Liga'da da mutlu sona ulaştı. Avrupa Ligi'nde ise Porto, kupaya rahat bir şekilde uzandı.
ŞAMPİYONLAR LİGİ
AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ BARCELONA
Şampiyonlar Ligi'nde 2010-2011 sezonu 76 takımın katılımı ile açıldı. Eleme turlarının ardından, doğrudan devler ligine katılan takımlarla birlikte, 32 ekip gruplardaki yerlerini aldı.
Türkiye'yi temsil eden Bursaspor, Manchester United-Valencia ve Glasgow Rangers ile aynı gruba düştü. Tek puanını Glasgow karşısında alan yeşil-beyazlılar, grup sonuncusu olarak Avrupa'ya veda etti.
İkinci turda Arsenal-Milan ve Valencia gibi güçlü takımlar kupaya veda etti. Çeyrek finallerde, Real Madrid, İngiliz ekibi Tottenham'ı, Barcelona, kupanın sürpriz takımı Shakhtar Donetsk'i, Schalke 04, son şampiyon Inter'i ve Manchester United, Premier Lig'deki ezeli rakibi Chelsea'yi eledi.
Yarı finalde, herkesin gözü Avrupa'ya taşınan El Clasico'nun üzerindeydi. Real Madrid'in sahasında oynanan ilk maç, Barcelona'nın 2-0 galibiyeti ile son buldu. Pepe'nin kırmızı kart gördüğü maç sonrası, Real teknik direktörü Mourinho, UEFA'ya, hakeme ve rakiplerine ağır eleştiriler yöneltti.
Rövanş maçı 1-1 sona erince, finale adını yazdıran ilk takım 2009'un şampiyonu Barcelona oldu. Yarı finalin diğer ayağında, Manchester United, Schalke 04 karşısında çok rahattı. Deplasmandaki ilk maçı 2-0 kazanan İngiliz ekibi, rövanştan da 4-1 galip ayrılarak, finalde Barcelona'nın rakibi oldu.
Büyük final, 28 Mayıs 2011 günü Londra'daki ünlü Wembley Stadı'nda oynandı. İlk yarı, Pedro ve Rooney'in karşılıklı golleri ile 1-1 berabere sonuçlandı. İkinci yarıda oyuna ağırlığını koyan Katalan ekibi, Messi ve David Villa'nın golleriyle 2009 finalinde de karşılaştığı Manchester United'ı bir kez daha yenerek, Avrupa'nın 1 numaralı kupasını müzesine götürdü. Avrupa'nın en büyük kupasını, sezon içerisinde karaciğerinden tümör alınan ve bir süre sahalardan uzak kalan Eric Abidal kaldırdı.
Barcelona'nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi, 13 maçta attığı 12 golle, Şampiyonlar Ligi'nin en golcü oyuncusu oldu.
UEFA AVRUPA LİGİ
PORTEKİZ SAVAŞI PORTO'NUN
Avrupa'nın 2 numaralı kupası UEFA Avrupa Ligi'nde Portekiz fırtınası esti. Grubunu 2. sırada tamamlayan temsilcimiz Beşiktaş'ın, 2. turda Dinamo Kiev'e elendiği kupada, 3 Portekiz ekibi birden yollarına yarı finale kadar devam etti.
Bu takımların arasına İspanyol ekibi Villarreal girmişti. Villarreal'in kupa macerası ise, kadrosunda Falcao - Hulk gibi yıldızlar bulunan Porto karşısında son buldu. Falcao'nun yıldızlaştığı ilk maçı 5-1 kazanan Porto, deplasmanda rakibine 3-2 yenilmesine karşın, final bileti alan ilk takım oldu. Yarı finalin diğer ayağı, Benfica ile Braga'yı karşı karşıya getirdi. Benfica, sahasında oynanan ilk maçta rakibine 2-1 üstünlük sağladı. Ancak kupanın sürpriz ekibi Braga, rövanşı 1-0 kazanınca, finalde Porto'nun rakibi oldu. Avrupa'nın 2 numaralı kupası, 18 Mayıs 2011'de İrlanda'nın başkenti Dublin'de sahibini buldu. Kupaya damgasını vuran Falcao'nun tek golüyle Porto, Avrupa'nın 2 numaralı kupasının yeni sahibi oldu.
UEFA Avrupa Ligi serüveni boyunca 17 kez fileleri havalandıran Falcao, Avrupa kupalarında bir sezonda en çok gol atan oyuncu unvanının yeni sahibi oldu.
LA LIGA'YA BARCELONA DAMGASI
KATALAN EKİBİ ÜST ÜSTE 3. KEZ ŞAMPİYON
La Liga'da 2010-2011 sezonu, bir kez daha ezeli rakipler Real Madrid ile Barcelona'nın çekişmesine sahne oldu. Barcelona, Pep Guardiola yönetiminde üst üste 3. kez şampiyon olmayı hedefliyordu. Takımın başına ünlü teknik adam Jose Mourinho'yu getiren Real Madrid ise Katalan ekibinin üstünlüğüne artık son vermenin planlarını yapıyordu. İki takım arasında sezonun ilk El Clasico'su, Mourinho'nun son yıllarda görmediği kadar ağır bir hezimetle noktalandı. Barcelona, sahası Nou Camp'ta fırtına gibi esiyor ve unutulmaz maçta, Real Madrid'i 5-0 ile denize döküyordu.
O maçtan sonra ligin sonuna kadar sadece 1 kez yenilen Barcelona, bitime 2 hafta kala Levante karşısında aldığı beraberlikle üst üste 3. şampiyonluğu garantiledi. Sezon, 38 maçta 96 puan toplayan Katalan ekibinin ardından, 92 puanlı Real Madrid 2. sırada tamamladı. 3. sırayı alan Valencia ise Real Madrid'in tam 21 puan gerisinde kalmıştı. Bu üç takımla birlikte, 4. Villarreal, Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazandı. Jose Mourinho, tam 9 yıl aradan sonra, iç sahadaki ilk yenilgisini Sporting Gijon karşısında Real Madrid'in başında aldı.
GOL MAKİNESİ RONALDO
PORTEKİZLİ LA LIGA TARİHİNE GEÇTİ
Real Madrid şampiyon olamadı ama Cristiano Ronaldo, La Liga tarihine geçmeyi başardı. Sezonu 40 golle kapatan Portekizli yıldız, La Liga tarihinin bir sezonda en çok gol atan oyuncusu unvanını eline geçirdi.
Mesut Özil de, sezon boyunca yaptığı 17 asistle taraftarın gönlünde özel bir yer edindi. Barcelona'nın süper yıldızı Lionel Messi ise sezonu 31 golle tamamladı. Arjantinli yıldız, arkadaşlarını da 18 kez golle buluşturdu. La Liga'nın köklü kulüplerinden Deportivo La Coruna'yla birlikte, Hercules ve Almeira ise ikinci lige düşen ekipler oldu.
İSPANYA KRAL KUPASI
REAL MADRİD RÖVANŞI ALDI
Real Madrid, Barcelona'dan rövanşı ise Kral Kupası'nda aldı. Valencia'nın evi Mestella'daki final maçı, uzatma dakikalarında Ronaldo'nun golüyle, Eflatun-beyazlıların 1-0 üstünlüğü ile son buldu.
http://img836.imageshack.us/img836/9348/ekranalntskg.png (http://img836.imageshack.us/i/ekranalntskg.png/)
2011 yılında Dünya ve Avrupa Futbolu'na, Barcelona damga vurdu. Şampiyonlar Ligi ve Dünya Kulüpler Kupası'nı müzesine götüren Katalanlar, La Liga'da da mutlu sona ulaştı. Avrupa Ligi'nde ise Porto, kupaya rahat bir şekilde uzandı.
ŞAMPİYONLAR LİGİ
AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ BARCELONA
Şampiyonlar Ligi'nde 2010-2011 sezonu 76 takımın katılımı ile açıldı. Eleme turlarının ardından, doğrudan devler ligine katılan takımlarla birlikte, 32 ekip gruplardaki yerlerini aldı.
Türkiye'yi temsil eden Bursaspor, Manchester United-Valencia ve Glasgow Rangers ile aynı gruba düştü. Tek puanını Glasgow karşısında alan yeşil-beyazlılar, grup sonuncusu olarak Avrupa'ya veda etti.
İkinci turda Arsenal-Milan ve Valencia gibi güçlü takımlar kupaya veda etti. Çeyrek finallerde, Real Madrid, İngiliz ekibi Tottenham'ı, Barcelona, kupanın sürpriz takımı Shakhtar Donetsk'i, Schalke 04, son şampiyon Inter'i ve Manchester United, Premier Lig'deki ezeli rakibi Chelsea'yi eledi.
Yarı finalde, herkesin gözü Avrupa'ya taşınan El Clasico'nun üzerindeydi. Real Madrid'in sahasında oynanan ilk maç, Barcelona'nın 2-0 galibiyeti ile son buldu. Pepe'nin kırmızı kart gördüğü maç sonrası, Real teknik direktörü Mourinho, UEFA'ya, hakeme ve rakiplerine ağır eleştiriler yöneltti.
Rövanş maçı 1-1 sona erince, finale adını yazdıran ilk takım 2009'un şampiyonu Barcelona oldu. Yarı finalin diğer ayağında, Manchester United, Schalke 04 karşısında çok rahattı. Deplasmandaki ilk maçı 2-0 kazanan İngiliz ekibi, rövanştan da 4-1 galip ayrılarak, finalde Barcelona'nın rakibi oldu.
Büyük final, 28 Mayıs 2011 günü Londra'daki ünlü Wembley Stadı'nda oynandı. İlk yarı, Pedro ve Rooney'in karşılıklı golleri ile 1-1 berabere sonuçlandı. İkinci yarıda oyuna ağırlığını koyan Katalan ekibi, Messi ve David Villa'nın golleriyle 2009 finalinde de karşılaştığı Manchester United'ı bir kez daha yenerek, Avrupa'nın 1 numaralı kupasını müzesine götürdü. Avrupa'nın en büyük kupasını, sezon içerisinde karaciğerinden tümör alınan ve bir süre sahalardan uzak kalan Eric Abidal kaldırdı.
Barcelona'nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi, 13 maçta attığı 12 golle, Şampiyonlar Ligi'nin en golcü oyuncusu oldu.
UEFA AVRUPA LİGİ
PORTEKİZ SAVAŞI PORTO'NUN
Avrupa'nın 2 numaralı kupası UEFA Avrupa Ligi'nde Portekiz fırtınası esti. Grubunu 2. sırada tamamlayan temsilcimiz Beşiktaş'ın, 2. turda Dinamo Kiev'e elendiği kupada, 3 Portekiz ekibi birden yollarına yarı finale kadar devam etti.
Bu takımların arasına İspanyol ekibi Villarreal girmişti. Villarreal'in kupa macerası ise, kadrosunda Falcao - Hulk gibi yıldızlar bulunan Porto karşısında son buldu. Falcao'nun yıldızlaştığı ilk maçı 5-1 kazanan Porto, deplasmanda rakibine 3-2 yenilmesine karşın, final bileti alan ilk takım oldu. Yarı finalin diğer ayağı, Benfica ile Braga'yı karşı karşıya getirdi. Benfica, sahasında oynanan ilk maçta rakibine 2-1 üstünlük sağladı. Ancak kupanın sürpriz ekibi Braga, rövanşı 1-0 kazanınca, finalde Porto'nun rakibi oldu. Avrupa'nın 2 numaralı kupası, 18 Mayıs 2011'de İrlanda'nın başkenti Dublin'de sahibini buldu. Kupaya damgasını vuran Falcao'nun tek golüyle Porto, Avrupa'nın 2 numaralı kupasının yeni sahibi oldu.
UEFA Avrupa Ligi serüveni boyunca 17 kez fileleri havalandıran Falcao, Avrupa kupalarında bir sezonda en çok gol atan oyuncu unvanının yeni sahibi oldu.
LA LIGA'YA BARCELONA DAMGASI
KATALAN EKİBİ ÜST ÜSTE 3. KEZ ŞAMPİYON
La Liga'da 2010-2011 sezonu, bir kez daha ezeli rakipler Real Madrid ile Barcelona'nın çekişmesine sahne oldu. Barcelona, Pep Guardiola yönetiminde üst üste 3. kez şampiyon olmayı hedefliyordu. Takımın başına ünlü teknik adam Jose Mourinho'yu getiren Real Madrid ise Katalan ekibinin üstünlüğüne artık son vermenin planlarını yapıyordu. İki takım arasında sezonun ilk El Clasico'su, Mourinho'nun son yıllarda görmediği kadar ağır bir hezimetle noktalandı. Barcelona, sahası Nou Camp'ta fırtına gibi esiyor ve unutulmaz maçta, Real Madrid'i 5-0 ile denize döküyordu.
O maçtan sonra ligin sonuna kadar sadece 1 kez yenilen Barcelona, bitime 2 hafta kala Levante karşısında aldığı beraberlikle üst üste 3. şampiyonluğu garantiledi. Sezon, 38 maçta 96 puan toplayan Katalan ekibinin ardından, 92 puanlı Real Madrid 2. sırada tamamladı. 3. sırayı alan Valencia ise Real Madrid'in tam 21 puan gerisinde kalmıştı. Bu üç takımla birlikte, 4. Villarreal, Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazandı. Jose Mourinho, tam 9 yıl aradan sonra, iç sahadaki ilk yenilgisini Sporting Gijon karşısında Real Madrid'in başında aldı.
GOL MAKİNESİ RONALDO
PORTEKİZLİ LA LIGA TARİHİNE GEÇTİ
Real Madrid şampiyon olamadı ama Cristiano Ronaldo, La Liga tarihine geçmeyi başardı. Sezonu 40 golle kapatan Portekizli yıldız, La Liga tarihinin bir sezonda en çok gol atan oyuncusu unvanını eline geçirdi.
Mesut Özil de, sezon boyunca yaptığı 17 asistle taraftarın gönlünde özel bir yer edindi. Barcelona'nın süper yıldızı Lionel Messi ise sezonu 31 golle tamamladı. Arjantinli yıldız, arkadaşlarını da 18 kez golle buluşturdu. La Liga'nın köklü kulüplerinden Deportivo La Coruna'yla birlikte, Hercules ve Almeira ise ikinci lige düşen ekipler oldu.
İSPANYA KRAL KUPASI
REAL MADRİD RÖVANŞI ALDI
Real Madrid, Barcelona'dan rövanşı ise Kral Kupası'nda aldı. Valencia'nın evi Mestella'daki final maçı, uzatma dakikalarında Ronaldo'nun golüyle, Eflatun-beyazlıların 1-0 üstünlüğü ile son buldu.