Universal
15.Mayıs.2012, 00:21
Bu aralar yazı yazmaya başladım, bu nedenle burada da yazdığım yazılardan birisini paylaşmak istiyorum. Yeri burası mıdır bilmem. Ama paylaşmak istedim.
Tarihi gün gelmişti, Florya yakınlarında olan Ataköy 5. Kısımda ki evimden çıkmak üzereydim, tek hedefim geçen yıl olduğu gibi burada ki çarşıda büyük Fenerbahçe bayrağımızı tekrar dalgalandırmaktı. Maçı Fenerium üst tribününde kuzenim ve onun erkek arkadaşı ile birlikte izleyecektik.
Yola çıktım, geçen yıl şampiyon olduğumuz gün aldığım beyaz formayı giydim ve ardından deniz otobüsüne doğru yol aldım, benim gibi yüzlerce Fenerbahçe taraftarını taşıyordu. Tek dileğimiz bu gece sonunda yorgun ama şampiyon olarak dönmekti. Kadıköy'e indikten sonra, kuzenlerle cadde de buluşacaktım, dolmuşa atladım ve yol aldım. Cadde her zamanki gibi güneşli ve çubuklu idi. Bütün caddeyi alt üst ettik, hatta Avea yarışmasına katıldım ve ne yazık ki ufak fark ile ikinci olup bedava formayı kaçırdım. Artık saatler ilerlemiş ve Kadıköy'e doğru yol alma vakti gelmişti. Arabaya atladık ve Kadıköy yolunu tuttuk, Kadıköy'de balıkçılar çarşısında yüzlerce çubuklu ile iki dobule rakımızı içtik ve maça hazırdık. Stadyuma doğru yol aldık ve tarihi kalabalığın ardından geçerek tribünde ki yerimizi aldık. Maç başlamadan önce gözümde ki yaşı zor tuttum, gurur duyuyordum. Bizi yıkmak isteyenlere inat son ana kadar gelmiş ve final maçına çıkıyorduk. İşte o anlardan bir kaç kare.
http://i46.tinypic.com/2l8izw6.jpg
http://i49.tinypic.com/11lkbhh.jpg
http://i47.tinypic.com/2zrjexl.jpg
Seremoni yapıldı, düdük çalındı ve maç başladı. 50bin kişi tek ses olmuş şampiyonluk için tezahürat yaparken, yeri geldi hakem için yer geldi rakip futbolcular için protestolar edildi, tribün içlerinde küçük gruplar halinde Aykut Hoca eleştirildi, hakeme küfredildi, yeri geldi bizim oyuncularımız oynadığı oyun ile beğenilmedi. Son düdük çalana kadar tek bir yürek halde gol beklendi; ama olmadı. Zaten futbolda bu değil midir? Her yıl sadece bir takım güler, ömür boyu şampiyon olunmaz. Ama sadece bir kez böyle gurur duyulur. Son düdük çaldığında 50 bin kişi tek yürek halinde, takımı alkışlayıp ardından: "BU TARAFTAR SİZİNLE GURUR DUYUYOR" tezahüratı yankılanıyor.
Belli bir süre böyle devam ettikten sonra, telekom tribününde bir anda kargaşa yaşandı, polis bir takım şeylere müdahale ederken yüzlerce binlerce kişi stada girdi ve polis korkudan ne yapacağını bilemedi. Sonuç orantısız güç, stadın her karşına biber gazı verildi. Ben bir astım hastasıyım, bundan doğal olarak aşırı derece de etkilendim, stadın en üstüne kuzenlerle beraber nefes almak için çıktık; ama ne yazık ki buda çare olmadı, aşağıya indik orası Fenerium alt tribünü en azından orası sakindir dedik ne görelim; insanlar kaçacak yer arıyor, koskoca stada su bulamıyor, zaten kendimi bir ara büfenin içinde su ararken buldum. Tuvalete yöneldim, Allah'ın lütfü olan tatlı suyu insanlar kimyasal silah olan biber gazının etkisinden kurtulmak için kullanıyor; ama çare olamıyordu. Dışarı çıktık balkona, ne görelim biz stada kaçarken oradan da balkona biber gazı geliyor, tekrar stada kaçıyorduk, kapana sıkışmıştık. Yaşlıları çıkarmayan çalışan gençler, hamile bayanlar kurtulmaya çalışıyor, 4-5 yaşında ki çocuklar baba biz ölecek miyiz sorusu soruyorlardı. O anda kuzenleri kaybetmiş ve yere yığılmıştım, astım ilacımı durmadan kullanırken bir renktaş koşuşturmada ilacını kaybetmiş ve benden ilacımı istemişti. Tabii ki seve seve alabileceğini söyledim. Aradan saatler geçmiş bir an boşluk bulup Moda'da oturan teyzemlere kaçabilmiştik. Bize bu günleri yaşatanlar Allah'ından bulsun, ömrümün sonuna kadar onlara hakkımı helal etmiyorum.
İşte diğer fotoğraflar.
Bir arkadaş benden astım ilacımı istemişti, o anda Feneristten birisi fotoğrafıımı çekmek için izin istemiş ve bende vermiştim.
http://i47.tinypic.com/jfdjr6.jpg
Yerde yatan çocuklar;
http://i45.tinypic.com/id90qr.jpg
Sahadan fotoğraflar;
http://i46.tinypic.com/1zwclyb.jpg
http://i47.tinypic.com/2uh8yae.jpg
Tarihi gün gelmişti, Florya yakınlarında olan Ataköy 5. Kısımda ki evimden çıkmak üzereydim, tek hedefim geçen yıl olduğu gibi burada ki çarşıda büyük Fenerbahçe bayrağımızı tekrar dalgalandırmaktı. Maçı Fenerium üst tribününde kuzenim ve onun erkek arkadaşı ile birlikte izleyecektik.
Yola çıktım, geçen yıl şampiyon olduğumuz gün aldığım beyaz formayı giydim ve ardından deniz otobüsüne doğru yol aldım, benim gibi yüzlerce Fenerbahçe taraftarını taşıyordu. Tek dileğimiz bu gece sonunda yorgun ama şampiyon olarak dönmekti. Kadıköy'e indikten sonra, kuzenlerle cadde de buluşacaktım, dolmuşa atladım ve yol aldım. Cadde her zamanki gibi güneşli ve çubuklu idi. Bütün caddeyi alt üst ettik, hatta Avea yarışmasına katıldım ve ne yazık ki ufak fark ile ikinci olup bedava formayı kaçırdım. Artık saatler ilerlemiş ve Kadıköy'e doğru yol alma vakti gelmişti. Arabaya atladık ve Kadıköy yolunu tuttuk, Kadıköy'de balıkçılar çarşısında yüzlerce çubuklu ile iki dobule rakımızı içtik ve maça hazırdık. Stadyuma doğru yol aldık ve tarihi kalabalığın ardından geçerek tribünde ki yerimizi aldık. Maç başlamadan önce gözümde ki yaşı zor tuttum, gurur duyuyordum. Bizi yıkmak isteyenlere inat son ana kadar gelmiş ve final maçına çıkıyorduk. İşte o anlardan bir kaç kare.
http://i46.tinypic.com/2l8izw6.jpg
http://i49.tinypic.com/11lkbhh.jpg
http://i47.tinypic.com/2zrjexl.jpg
Seremoni yapıldı, düdük çalındı ve maç başladı. 50bin kişi tek ses olmuş şampiyonluk için tezahürat yaparken, yeri geldi hakem için yer geldi rakip futbolcular için protestolar edildi, tribün içlerinde küçük gruplar halinde Aykut Hoca eleştirildi, hakeme küfredildi, yeri geldi bizim oyuncularımız oynadığı oyun ile beğenilmedi. Son düdük çalana kadar tek bir yürek halde gol beklendi; ama olmadı. Zaten futbolda bu değil midir? Her yıl sadece bir takım güler, ömür boyu şampiyon olunmaz. Ama sadece bir kez böyle gurur duyulur. Son düdük çaldığında 50 bin kişi tek yürek halinde, takımı alkışlayıp ardından: "BU TARAFTAR SİZİNLE GURUR DUYUYOR" tezahüratı yankılanıyor.
Belli bir süre böyle devam ettikten sonra, telekom tribününde bir anda kargaşa yaşandı, polis bir takım şeylere müdahale ederken yüzlerce binlerce kişi stada girdi ve polis korkudan ne yapacağını bilemedi. Sonuç orantısız güç, stadın her karşına biber gazı verildi. Ben bir astım hastasıyım, bundan doğal olarak aşırı derece de etkilendim, stadın en üstüne kuzenlerle beraber nefes almak için çıktık; ama ne yazık ki buda çare olmadı, aşağıya indik orası Fenerium alt tribünü en azından orası sakindir dedik ne görelim; insanlar kaçacak yer arıyor, koskoca stada su bulamıyor, zaten kendimi bir ara büfenin içinde su ararken buldum. Tuvalete yöneldim, Allah'ın lütfü olan tatlı suyu insanlar kimyasal silah olan biber gazının etkisinden kurtulmak için kullanıyor; ama çare olamıyordu. Dışarı çıktık balkona, ne görelim biz stada kaçarken oradan da balkona biber gazı geliyor, tekrar stada kaçıyorduk, kapana sıkışmıştık. Yaşlıları çıkarmayan çalışan gençler, hamile bayanlar kurtulmaya çalışıyor, 4-5 yaşında ki çocuklar baba biz ölecek miyiz sorusu soruyorlardı. O anda kuzenleri kaybetmiş ve yere yığılmıştım, astım ilacımı durmadan kullanırken bir renktaş koşuşturmada ilacını kaybetmiş ve benden ilacımı istemişti. Tabii ki seve seve alabileceğini söyledim. Aradan saatler geçmiş bir an boşluk bulup Moda'da oturan teyzemlere kaçabilmiştik. Bize bu günleri yaşatanlar Allah'ından bulsun, ömrümün sonuna kadar onlara hakkımı helal etmiyorum.
İşte diğer fotoğraflar.
Bir arkadaş benden astım ilacımı istemişti, o anda Feneristten birisi fotoğrafıımı çekmek için izin istemiş ve bende vermiştim.
http://i47.tinypic.com/jfdjr6.jpg
Yerde yatan çocuklar;
http://i45.tinypic.com/id90qr.jpg
Sahadan fotoğraflar;
http://i46.tinypic.com/1zwclyb.jpg
http://i47.tinypic.com/2uh8yae.jpg