sarianet
04.Ağustos.2012, 18:50
http://www.tribundergi.com/imaj/b/05410804_c4b4d.jpg
Kulüplerin taraftar mağazalarında izledikleri fiyat politikaları, Türk futbolunun kanayan yarası hâline gelmeye başladı desek yanılmayız.
Taraftar olmak zor iş. Hele Türkiye'de taraftar olmak, bir kulübe bağlanmak iki katı zor iş. "Ben x kulübün taraftarıyım" diyen ve gece gündüz o kulüple yatıp kalkan birisiyseniz, işler hepten zorlaşıyor. Bilet ya da sezonluk kombine kart alıp maça gitmek, -her ne kadar şimdilerde taraftarın elinden alınan bir hak olsa da- deplase olmak, o kulübün taraftar mağazasından lisanslı bir ürün satın almak ideal bir taraftarın gerçekleştirmek istediği eylemlerdir. Ama yukarıda da dediğimiz gibi, Türkiye'de bunların hepsini bir çırpıda yapmak gerçekten zor. Neden mi zor? Hemen onu da açıklayalım.
Türkiye şartlarında asgari ücretin 700 lira olduğu, maça gitmeyi ya da lisanslı ürün almayı bırakın, evini geçindirmekte zorlanan bir babanın, çocuğunu maça götürmesi ya da orjinal ürün alması imkânsızın da ötesinde bir hâl alıyor. Durumu iyi olan birinin bile bu paraları verirken iki kere düşündüğü bir ortamda taraftar olmak olmak gerçekten zor iş.
"Üç büyükler" olarak tanımladığımız takımlara gönül ermişseniz, köşeye ciddi bir para ayırmanız gerekiyor. Çünkü bir formanın 100, hatta 120 liraya bile satıldığı mağazalardan söz ediyoruz. "O kadar parayı verecek durumum yok" diyorsanız, devreye hemen "çakma" olarak tanımladığımız sahte formalar giriyor ama işte o zaman da bazı kulüp başkanları o formayı "çakma" diye imzalamıyor, geri çeviriyor.
Hadi formayı bir kenara ayıralım; diğer ürünlerde de bu üç büyük kulübün mağazalarında ciddi fiyatlar biçiliyor. Bir tişörtün 60-70 lira olduğunu göz önüne alırsak, Türkiye'de taraftar olmak hakikaten "zengin işi" diyebiliriz.
Bu üç büyüklerin dışında kalan takımlar için durum biraz daha kabul edilebilir düzeyde ama orada da sıkıntı alıcı bulamamak. Türkiye'de futbol üç büyüklere endeksli olduğu için gerekilen ilgi gösterilmiyor, hatta zaman zaman o mağazalarda başka takımların ürünlerini satmak durumunda kalabiliyorsunuz.
http://www.tribundergi.com/haber/taraftara-uzak-taraftar-magazalari
Semih Tali
Kulüplerin taraftar mağazalarında izledikleri fiyat politikaları, Türk futbolunun kanayan yarası hâline gelmeye başladı desek yanılmayız.
Taraftar olmak zor iş. Hele Türkiye'de taraftar olmak, bir kulübe bağlanmak iki katı zor iş. "Ben x kulübün taraftarıyım" diyen ve gece gündüz o kulüple yatıp kalkan birisiyseniz, işler hepten zorlaşıyor. Bilet ya da sezonluk kombine kart alıp maça gitmek, -her ne kadar şimdilerde taraftarın elinden alınan bir hak olsa da- deplase olmak, o kulübün taraftar mağazasından lisanslı bir ürün satın almak ideal bir taraftarın gerçekleştirmek istediği eylemlerdir. Ama yukarıda da dediğimiz gibi, Türkiye'de bunların hepsini bir çırpıda yapmak gerçekten zor. Neden mi zor? Hemen onu da açıklayalım.
Türkiye şartlarında asgari ücretin 700 lira olduğu, maça gitmeyi ya da lisanslı ürün almayı bırakın, evini geçindirmekte zorlanan bir babanın, çocuğunu maça götürmesi ya da orjinal ürün alması imkânsızın da ötesinde bir hâl alıyor. Durumu iyi olan birinin bile bu paraları verirken iki kere düşündüğü bir ortamda taraftar olmak olmak gerçekten zor iş.
"Üç büyükler" olarak tanımladığımız takımlara gönül ermişseniz, köşeye ciddi bir para ayırmanız gerekiyor. Çünkü bir formanın 100, hatta 120 liraya bile satıldığı mağazalardan söz ediyoruz. "O kadar parayı verecek durumum yok" diyorsanız, devreye hemen "çakma" olarak tanımladığımız sahte formalar giriyor ama işte o zaman da bazı kulüp başkanları o formayı "çakma" diye imzalamıyor, geri çeviriyor.
Hadi formayı bir kenara ayıralım; diğer ürünlerde de bu üç büyük kulübün mağazalarında ciddi fiyatlar biçiliyor. Bir tişörtün 60-70 lira olduğunu göz önüne alırsak, Türkiye'de taraftar olmak hakikaten "zengin işi" diyebiliriz.
Bu üç büyüklerin dışında kalan takımlar için durum biraz daha kabul edilebilir düzeyde ama orada da sıkıntı alıcı bulamamak. Türkiye'de futbol üç büyüklere endeksli olduğu için gerekilen ilgi gösterilmiyor, hatta zaman zaman o mağazalarda başka takımların ürünlerini satmak durumunda kalabiliyorsunuz.
http://www.tribundergi.com/haber/taraftara-uzak-taraftar-magazalari
Semih Tali