heartbreaker007
30.Ocak.2014, 05:12
Evet arkdaşllar hepinizin bildiği gibi UEFA başkanı olduğu günden beri futbolun gelişmesi adına bir çok radikal kurallar getirdi Platini. Bir Fenerbahçe taraftarı olarak değil kendisine karşı olan tutumum. Sadece futbola olan sevgim ve değişen dünya düzeninin futbola da sirayet etmesini engellemek adına yaptıklarını eleştirmek ve sizinde görüşlerinizi almak istedim.
ŞAMPİYONLAR LİGİ
Kendisi başkan olduktan sonra kulüp puanlama sistemini değiştirdi, ayrıca futbolda 3. katogori takımlarını, Avrupa ve dünyanın MARKA DEĞERİ en yüksek turnuvasına RENK KATMAK adına turnuvaya katmaya çalıştı(Çek Cumhuriyeti, Polonya,Norveç,Danimarka hatta Kazakistan v.b)
Ben buna şu noktada katılmıyorum. Avrupa'nın kemikleşmiş ülkeleri var ve Ülke puan sırasına göre ilk 3(hatta İngiltere'de 4) takım zaten giriyor. Bence Şampiyonlar Ligi Devler Ligi olmalı(Leage of Giants) çünkü futbol kaliteli takımlar ve kaliteli futbolcularla zervkli olur ve zaten bu takımlar milyonlarca doları bunun için harcıyor. Böyle bir durum varken sadece diğer ülkelerin takımlarına da şans vermek, onları bu Devlerin arasında averaj takımı yapmaktan başka bir hale getirmez.(Zaten öyle de oluyor.)
Dolayısıyla bu takımları, Turnuvada yer alması açısından seri başı olarak vermek yerine, onları 2. torba takımı yapmaları turnuvanın marka değerini daha fazla korur diye düşünmekteyim. Örneğin;
Bu seneki Play off eşleşmlerinde:
Legia Warszawa - Steaua Bucarest
Maribor - Viktoria Plzen
Austria Wien -Dinamo Zagreb
Bu takımlarıdan seribaşı oluşturağına bunların hepsini unseeded yapmaları ve Türkiye ligi 2.si Hollanda liginden ön elemeye düşeni, kulüp puanı yerine ülke puanını baz alarak yapsalar turnuvanıın marka değeri ve heyecanı daha farklı olurdu şeklinde düşünmekteyim
FİNANSAL FAIR PLAY UYGULAMASI
Bence futbolu vurulan en büyük darbe. Güya Büyük ile küçük takımlar arasında açılan makası kapatmak istiyor.
Fakat bunu yapması mümkün değil. Platini bence futbolu, kendi oynadğı döneme benzetmeye çalışıyor, fakat dünya artık da global, mesefeler ve sınırların ekonomik ve finans kavramlarında bir önemi kalmadı v bu futbolun içine de direk entegre oldu. Dolayısıyla bunula baş etmek yerine İskoç filozof Adam Smith'in söylediği Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler sözüne uymaktan başka bir durum söz konusu olmamalı. Ben bunu savunurken şu ana fikirlerden yola çıkıyorum.
1- Bir sinema filmi düşünün, filmde 2 başrol 2 yan rol oyuncu vardır. Çünkü seneryo da genellikle 4-6 karakter üzerinden gider. Avrupa'nın en büyük 2 organizasyonu var, ve 32 takımla grup etabı başlıyor. Eğer sürekliyici olması heyecanlı olması isteniyorsa bu takımların en iyileri olması her zaman tercih sebebi olmaz mı? Dolayısıyla en iyiler, gösterdiği performanstan ziyade isimlerle olur, kaldıki iyi isimler gösterdikleri performans ve kendilerini ödenen yüklü miktardaki bedellerle iyi sıfatına erişir. Dolayısıyla transferi kısmaktan ziyade daha serbest hale getirmek gerekir.
2- Antik çağlardan itibaren medeniyetler yaşadıkları dönemin şartları çerçevesinde eğlence kültürlerine sahipti. Eski çağda Arena inşa edip Gladyatör dövüşleri düzenlerlerdi. Gladyatör yetiştirmek ciddi bir maliyetti. Gladyatörler, modern çağın futbolcuları sinema yıldızları gibi prestije sahipti. Çağlar geçtikçe ve medeniyet kavramı geliştikçe insanlık, tarzını değiştirsede ana fikir eğlence değişmedi.
Diyeceğim şu ki Futbol modern dünyanın galdyatör savaşları gibi Arenalar'da stadyum. Ve bunlar belirli bir maliyet unsuru. Medeniyetler geliştikçe ekonomi de gelişti ve futbol bir spor dalı olmaktan çok endistüriyel bir hal aldı. Ama işin özü insanları eğlendirmek ise, bunu sadece spor kavramını ön plana çıkarmak adına Dünyanın gerçeği olan endüstri ve ekonomi boyutlarını işin içinden çıkarmak yerine bunları tıpkı eskide de olduğu gibi dahil etmekle mümkün olabilir. Futbolun bir spor dalı olduğu ve kendine has bir felsefesine sahip bir kavram gerçeğini ve bu denklemde büyük yatırımların bu spor dallına zarar vereceği endişesi taşıyanlara şunu sormak istiyorum: 2003-2004 sezonu ŞAMPİYONLAR LİGİ organizasyonu tamda bu felsefeye sahip olarak finale çıkmış 2 takım arasında oynandı(Monaco-Porto) Vicdanlara sesleniyorum ne kadar zevk aldınız? Porto ve Portekiz takımları istisna olarak görerek Monaco için konusuyorum, o başarıyı tekrar edebildiler mi? Eğer Rus dolar milyarderi satın almasaydı hala 2. lig ekibi olacaktı. Oysa ki şimdi Fransa ligine renk katıyorlaR. Yada geçmiş ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞAMPYONLARINDAN: Marsilya, Steaua Bükreş Nottingham Forest, Feyenoord, Kızılyıldız, Reims gibi kulüpler, o dönemlerindeki gibi yani futbolun, transfer ve finansal boyutlarından uzak bir ortamda sadece futbol felsefesiyle bu turnuvalarda boy gösterse çok mu zevk alırsınız? veya bu klüpler mevcut düzende(finansal ve endistüryel futbol ortamında) bir milyader başkana sahip olmadan böyle bir başararılara ulaşabilir mi?
3- Biraz da futbol severlik ve futbolcu hayranlığı üzerinden gidelim. Örneğin: Suarez, Benteke, Leandro Damião, Douglas Costa, Alan Dzagoev, Julian Draxler v.s hepimiz bu oyuncuları Avrupa'nın büyük takımlarının formlarını giyerken görmek isteriz. Bu takımların kulüpleri oyuncuyu satmak istemez fakat her şeyin bir bedeli olduğu bu dünyada elbetteki iyi bir fiyata hayır diyemeyeceklerdir. Zaten büyük kulüplerin BÜYÜK kavramının altında yatan gerçek maddi durumları, vebu dünyada hiç kimse sadece iyi niyetten ötürü (yani sadece elinde tuttuğu yıldız oyuncunun kulübünde büyük başarılar sağlayamayacağı gerçeği ve böylesine iyi kalitede bir oyuncunun önünü açmak adına iyi niyetle olağan bir maliyetle) transferine izin vermez, verse komik bir duruma düşeceğini bilir. Dolayısıyla Platini bu gerçekleri göz ardı edip, Sadece kulüplerin gelir gider hesabı üzerinden kar/zarar endeksine göre belirli kotalar belirleyip altında kalırsa transferine ve hatta AVRUPA KUPALARINA katılma yasağı getiriyor. Peki Suarez'inŞampiyonlar liginde oynama hayali ne olacak? Yada biz Futbol severler bu kuraldan ötürü neden Suarez'i o turnuvada göremiyoruz? Liverpool'a olcak iş değil bu orası kesin. Örneğin Damiao Bence Real Madrid yada Chelsea gibi takıma yakısan bir forvet olabilir yada Draxler City'nin sol kanadına süper bir opsiyon oalrak görülebilir fakat, bu kuraldan ötürü özellikle önümüzde ki senelerde belki bu takımlar transferi gerçekleştiremeyecek ve olan biz futbol severlere olacak. yada yeni parlayacak olan yıldızlar( özellikle Hırvatistan, Çek cumhuriyeti yada Almanya, İngiltere liglerinin figüran takımlarını parlamak ve isim yapmak üzere seçtiği yıldız adayı yeni nesil wonderkidler) Platini büyük harcamaları engelleyip büyük-küçük ayrımını minimuma çekmek istiyorda, Küçük takımların elindeki futbolcuların, büyük takımların radarınA girdiğinde değerlerini 10 misli arttırdıklarına neden karışmıyor? Dahası futbol severleri sadece futbolu korumak adına neden mağdur ediyor?
Biraz uzun oldu ama bu yazıyı yazmaya beni iten nedenler yukarıdaki düşüncelerimdi sizinle paylaşmak isteği uyandıran olay ise FM 2014 e entegre edilen bu kuralın ne kadar saçma geldiğini yaşayarak öğrenmem oldu. Biraz uzun kaçtı kusura bakmayın ama gerçekten bu 2 kural özellikle FFP için görüşlerinizi merak ettim.
Herkese iyi oyunlar ve iyi oyunlar....
ŞAMPİYONLAR LİGİ
Kendisi başkan olduktan sonra kulüp puanlama sistemini değiştirdi, ayrıca futbolda 3. katogori takımlarını, Avrupa ve dünyanın MARKA DEĞERİ en yüksek turnuvasına RENK KATMAK adına turnuvaya katmaya çalıştı(Çek Cumhuriyeti, Polonya,Norveç,Danimarka hatta Kazakistan v.b)
Ben buna şu noktada katılmıyorum. Avrupa'nın kemikleşmiş ülkeleri var ve Ülke puan sırasına göre ilk 3(hatta İngiltere'de 4) takım zaten giriyor. Bence Şampiyonlar Ligi Devler Ligi olmalı(Leage of Giants) çünkü futbol kaliteli takımlar ve kaliteli futbolcularla zervkli olur ve zaten bu takımlar milyonlarca doları bunun için harcıyor. Böyle bir durum varken sadece diğer ülkelerin takımlarına da şans vermek, onları bu Devlerin arasında averaj takımı yapmaktan başka bir hale getirmez.(Zaten öyle de oluyor.)
Dolayısıyla bu takımları, Turnuvada yer alması açısından seri başı olarak vermek yerine, onları 2. torba takımı yapmaları turnuvanın marka değerini daha fazla korur diye düşünmekteyim. Örneğin;
Bu seneki Play off eşleşmlerinde:
Legia Warszawa - Steaua Bucarest
Maribor - Viktoria Plzen
Austria Wien -Dinamo Zagreb
Bu takımlarıdan seribaşı oluşturağına bunların hepsini unseeded yapmaları ve Türkiye ligi 2.si Hollanda liginden ön elemeye düşeni, kulüp puanı yerine ülke puanını baz alarak yapsalar turnuvanıın marka değeri ve heyecanı daha farklı olurdu şeklinde düşünmekteyim
FİNANSAL FAIR PLAY UYGULAMASI
Bence futbolu vurulan en büyük darbe. Güya Büyük ile küçük takımlar arasında açılan makası kapatmak istiyor.
Fakat bunu yapması mümkün değil. Platini bence futbolu, kendi oynadğı döneme benzetmeye çalışıyor, fakat dünya artık da global, mesefeler ve sınırların ekonomik ve finans kavramlarında bir önemi kalmadı v bu futbolun içine de direk entegre oldu. Dolayısıyla bunula baş etmek yerine İskoç filozof Adam Smith'in söylediği Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler sözüne uymaktan başka bir durum söz konusu olmamalı. Ben bunu savunurken şu ana fikirlerden yola çıkıyorum.
1- Bir sinema filmi düşünün, filmde 2 başrol 2 yan rol oyuncu vardır. Çünkü seneryo da genellikle 4-6 karakter üzerinden gider. Avrupa'nın en büyük 2 organizasyonu var, ve 32 takımla grup etabı başlıyor. Eğer sürekliyici olması heyecanlı olması isteniyorsa bu takımların en iyileri olması her zaman tercih sebebi olmaz mı? Dolayısıyla en iyiler, gösterdiği performanstan ziyade isimlerle olur, kaldıki iyi isimler gösterdikleri performans ve kendilerini ödenen yüklü miktardaki bedellerle iyi sıfatına erişir. Dolayısıyla transferi kısmaktan ziyade daha serbest hale getirmek gerekir.
2- Antik çağlardan itibaren medeniyetler yaşadıkları dönemin şartları çerçevesinde eğlence kültürlerine sahipti. Eski çağda Arena inşa edip Gladyatör dövüşleri düzenlerlerdi. Gladyatör yetiştirmek ciddi bir maliyetti. Gladyatörler, modern çağın futbolcuları sinema yıldızları gibi prestije sahipti. Çağlar geçtikçe ve medeniyet kavramı geliştikçe insanlık, tarzını değiştirsede ana fikir eğlence değişmedi.
Diyeceğim şu ki Futbol modern dünyanın galdyatör savaşları gibi Arenalar'da stadyum. Ve bunlar belirli bir maliyet unsuru. Medeniyetler geliştikçe ekonomi de gelişti ve futbol bir spor dalı olmaktan çok endistüriyel bir hal aldı. Ama işin özü insanları eğlendirmek ise, bunu sadece spor kavramını ön plana çıkarmak adına Dünyanın gerçeği olan endüstri ve ekonomi boyutlarını işin içinden çıkarmak yerine bunları tıpkı eskide de olduğu gibi dahil etmekle mümkün olabilir. Futbolun bir spor dalı olduğu ve kendine has bir felsefesine sahip bir kavram gerçeğini ve bu denklemde büyük yatırımların bu spor dallına zarar vereceği endişesi taşıyanlara şunu sormak istiyorum: 2003-2004 sezonu ŞAMPİYONLAR LİGİ organizasyonu tamda bu felsefeye sahip olarak finale çıkmış 2 takım arasında oynandı(Monaco-Porto) Vicdanlara sesleniyorum ne kadar zevk aldınız? Porto ve Portekiz takımları istisna olarak görerek Monaco için konusuyorum, o başarıyı tekrar edebildiler mi? Eğer Rus dolar milyarderi satın almasaydı hala 2. lig ekibi olacaktı. Oysa ki şimdi Fransa ligine renk katıyorlaR. Yada geçmiş ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞAMPYONLARINDAN: Marsilya, Steaua Bükreş Nottingham Forest, Feyenoord, Kızılyıldız, Reims gibi kulüpler, o dönemlerindeki gibi yani futbolun, transfer ve finansal boyutlarından uzak bir ortamda sadece futbol felsefesiyle bu turnuvalarda boy gösterse çok mu zevk alırsınız? veya bu klüpler mevcut düzende(finansal ve endistüryel futbol ortamında) bir milyader başkana sahip olmadan böyle bir başararılara ulaşabilir mi?
3- Biraz da futbol severlik ve futbolcu hayranlığı üzerinden gidelim. Örneğin: Suarez, Benteke, Leandro Damião, Douglas Costa, Alan Dzagoev, Julian Draxler v.s hepimiz bu oyuncuları Avrupa'nın büyük takımlarının formlarını giyerken görmek isteriz. Bu takımların kulüpleri oyuncuyu satmak istemez fakat her şeyin bir bedeli olduğu bu dünyada elbetteki iyi bir fiyata hayır diyemeyeceklerdir. Zaten büyük kulüplerin BÜYÜK kavramının altında yatan gerçek maddi durumları, vebu dünyada hiç kimse sadece iyi niyetten ötürü (yani sadece elinde tuttuğu yıldız oyuncunun kulübünde büyük başarılar sağlayamayacağı gerçeği ve böylesine iyi kalitede bir oyuncunun önünü açmak adına iyi niyetle olağan bir maliyetle) transferine izin vermez, verse komik bir duruma düşeceğini bilir. Dolayısıyla Platini bu gerçekleri göz ardı edip, Sadece kulüplerin gelir gider hesabı üzerinden kar/zarar endeksine göre belirli kotalar belirleyip altında kalırsa transferine ve hatta AVRUPA KUPALARINA katılma yasağı getiriyor. Peki Suarez'inŞampiyonlar liginde oynama hayali ne olacak? Yada biz Futbol severler bu kuraldan ötürü neden Suarez'i o turnuvada göremiyoruz? Liverpool'a olcak iş değil bu orası kesin. Örneğin Damiao Bence Real Madrid yada Chelsea gibi takıma yakısan bir forvet olabilir yada Draxler City'nin sol kanadına süper bir opsiyon oalrak görülebilir fakat, bu kuraldan ötürü özellikle önümüzde ki senelerde belki bu takımlar transferi gerçekleştiremeyecek ve olan biz futbol severlere olacak. yada yeni parlayacak olan yıldızlar( özellikle Hırvatistan, Çek cumhuriyeti yada Almanya, İngiltere liglerinin figüran takımlarını parlamak ve isim yapmak üzere seçtiği yıldız adayı yeni nesil wonderkidler) Platini büyük harcamaları engelleyip büyük-küçük ayrımını minimuma çekmek istiyorda, Küçük takımların elindeki futbolcuların, büyük takımların radarınA girdiğinde değerlerini 10 misli arttırdıklarına neden karışmıyor? Dahası futbol severleri sadece futbolu korumak adına neden mağdur ediyor?
Biraz uzun oldu ama bu yazıyı yazmaya beni iten nedenler yukarıdaki düşüncelerimdi sizinle paylaşmak isteği uyandıran olay ise FM 2014 e entegre edilen bu kuralın ne kadar saçma geldiğini yaşayarak öğrenmem oldu. Biraz uzun kaçtı kusura bakmayın ama gerçekten bu 2 kural özellikle FFP için görüşlerinizi merak ettim.
Herkese iyi oyunlar ve iyi oyunlar....