PDA

View Full Version : Aziz Yildirim in Hakki Yalcin a Verdigi Uzun Röportaj



m_o_11
23.Haziran.2006, 13:53
Terim asla

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, by-pass ameliyatı sonrası ilk kez konuştu: Fatih Hoca'ya asla görev vermem.



Yine zehir zemberek açıklamalar
Gitti, gidecek denirken ani bir dönüşle yeniden Fenerbahçe Başkanlığı'na aday olacağını açıklayan Aziz Yıldırım, Hakkı Yalçın'ı bürosunda ağırlayıp suskunluğunu Takvim'e bozdu. İşte Yıldırım'ın şok açıklamaları: Avrupa'da hemen başarı zor. Ancak 2010 yılında. Ben konuşursam Daum çok zor durumda kalır. Onun "Komisyoncu" manşetlerini ben durdurdum.

* Şu anda 6 yabancı hocayla birden görüşüyorum. Önümüzdeki hafta hoca konusu netlik kazanacak. Ünlü biri olacak.
* Sol Campbel ve Roberto Carlos'la görüştük. Kararı yeni hocamız verecek.
* Fenerbahçe'nin başına, Galatasaray'ın eski hocası Fatih Terim asla gelemez.
* 100'üncü Yıl'da, hem çok eğleneceğiz hem de tarihi bir yıl yaşayacağız.
* Ben asla yumuşak ve relaks biri olamam! Ben prensiplerimle yaşarım.
* Şampiyonluğun kaçtığı gece yaşadığımız hüznün telafisi mutlaka olacak.



***

Campbell ve Carlos'la Görüştük, karar hocanın

Görüştüğümüz 6 yabancı hocadan birini önümüzdeki hafta belirleyeceğiz. Hocamız kimi isterse onu alacağız... K Avrupa'da başarı zor. Fenerbahçe bu stratejiyle ancak 2010 yılında Avrupa devleriyle boy ölçüşebilir..

Kilo vermişti, yüzünde boşalmış bir stresin huzuru, omuzlarında alışılmış yükün sorumluluğu vardı. Geçen sezonun son sayfasını yakmış, yeni bir kitabın sayfalarını aralıyordu sanki. Kendisini bile üzmeye kalkışmayan bir rahatlık içinde, ben sordum, o cevapladı. "Başkanlığı bırakma kararını ne zaman aldınız?" Fırtınaya sarındığı gecenin ertesi gününe taşındı. Kalp krizinin temelini attığı günlere...
"Şampiyonluğu kaybettiğimizin ertesi günü toplantı yaptım, Fenerbahçe'ye zarar verilmesin diye gitmeye karar verdim..." "Giderken Aziz Yıldırım'ın 'takımıma zarar veriyorlar' tavrıyla, dönüşünde onu cesaretlendiren tavır arasında nasıl gelişmeler var?" İki gözü iki temmuz oldu. "Eski başkanlar, eski yöneticiler, taraftarlar ve sağduyulu insanların olumlu tepkileri, dönüş sebebimdir." Gözü arkada mı kalmıştı acaba? "Yoo. Başka biri de bu görevi üstlenebilir ama her şeyi toparlayıp, öyle bırakmak gerektiğini düşündüm.

* DAUM AYIP ETTİ
Gelecek zamanların gidiş dönüş biletlerini kontrol ettim. "Uzun yıllar başkanlık yapmam" dedi, yorgunluğunu hissettirdi.. "Fenerbahçe için her şeyi yaptım. Yine de yapacağım. Ama kulübü daha ileri götürecek insanların hazırlanması gerektiğini düşünüyorum." O anda edindiğim izlenimi kendisine ilettim. "Galiba 100. Yıl'dan sonra Aziz Yıldırım gerçekten köşesine çekilecek." Kuşları yarınlara uçurdu ama hangi yöne gittiğini söylemedi. "Şu anda o günü söyleyemem..." Üç yıllık dostluk kiliminin üzerinde tepinen Daum'u işaret ettim bu kez. Sesinin rengi değişti. "Bir kuruma hizmet eden insanlar, o kurumdan ayrıldıktan sonra böyle konuşmamalı.
Daum'un yaptığı beyanlar yanlış. Daum'a sorarsanız bunları söylemedim diyecektir. Ama bana göre söylemiştir. Bu takımda yapılan bütün transferler onun onayıyla yapılmıştır. Appiah'ı kendisine sorduk aldık, Anelka'yı kendisine sorduk aldık. Alex'i beraber aldık. 8 yıldır buradayım, her şeyin hesabını veririm." Derin bir iç çekti, öfkesini kınında sakladı ama taş atmadan edemedi. "Ben konuşursam Daum çok zararlı çıkar. Ben Daum'a çok yardımcı oldum, hakkında çıkabilecek manşetleri bile ricayla durdurdum."

* İSTESE KALIRDI
O ilginç manşetleri merak ettim. "Transferde komisyonculuk konusundaki manşetler" dedi. Bu kez oku ona yönelttim. "Daum'un bu yıl takımın başında kalması, medyaya karşı tavrınızın bedeli miydi?" İtiraz etti. "Hayır" dedi, "Ben Daum'a inanıyordum. Asla pişman değilim. Onu 3 yıl bu takımın başında tutmakla doğru yaptım.
Son dakikada Appiah o topu içeri atabilseydi." Durdu, cümlesini bitirmedi. "Daum kalır mıydı?" diye sordum. Giden şampiyonluktan sonra bile, Daum'un kalmasından yanaymış. "Ama Daum kendi kendine gitmek sorunu yarattı" dedi. Bu yıl "mükemmel bir yavaşlığı" vardı Fenerbahçe'nin. Futbolcular yeni sezon için sahaya inerken, hala teknik adam yoktu da, 100. Yıl'da Fenerbahçe'nin başında kim olacaktı acaba. "6 yabancı hocayla birden görüşüyoruz" dedi. Bu teknik adamların karar vermek için Dünya Kupası'nın bitmesi, ya kupadan saf dışı kalmaları gerekiyordu. İsim vermedi ama
"Önümüzdeki hafta içinde bu mesele netleşecek" dedi. Fatih Terim, Oğuz Çetin ikilisi üzerindeki söylentilere açıklık getirmesini istedim. "Asla böyle bir şey yok." diye noktayı koydu. Konuşulan transferleri sordum. "Campbell ve Roberto Carlos'la görüştük, görüşmeler hala sürüyor. Bir yabancı hakkımız var, onu da yabancı hoca belirleyecek." "O halde Roberto Carlos veya Cambpell ikisinin alınması mümkün değil."
"Yabancı hoca isterse Carlos veya Cambpell'ı alır, istemezse almaz." Crespo kesinlikle söz konusu değildi, ama Fatih Tekke bekleniyordu. "Trabzonspor Kulübü'yle görüşmeler yaptık. Teklifimizi de yaptık. Onlardan cevap bekliyoruz." Tümer'in transferine döndüm, söylendiği gibi bir misilleme miydi? "Ben misilleme için adam almam. Birilerine kızdık diye, Fenerbahçe'nin paralarını sokağa atamayız. Ben internette bu transferle ilgili yalanlama yaptım. Ve o noktaya kadar da Tümer'le hiçbir görüşme yapmadık. Yalanlama yaptığımız günün akşamı saat beşte Tümer olayı gündeme geldi. Doğru bir transfer."

* NOBRE'Yİ İSTEMEDİK
"Yeni sezonda stratejinizde bir değişiklik olacak mı" diye sordum. "Ben daha geride duran, yalnızca işleri yürüten bir başkan olarak görünmek istiyorum. Bu kulüpte doğruları da yanlışları da arkadaşlarımla birlikte yapıyorum ama senaryolar hep benim üzerime yazılıyor. "Peki sizin geçen yıl, 'yanlış yaptım' dediğiniz bir şey var mı?" "Hayır ben yanlış yapmadım ama bazıları öyle gösterdi." İlhan Cavcav, "Benim davam Aziz Yıldırım'la diyordu da, Aziz Yıldırım'ın İlhan Cavcav'la bir davası var mıydı?
"Kimseyle davam yok. Hiçbir zaman kişisel davalarım olmadı." Anelka'nın gazetelerde yayınlanan sözlerini hatırlattım. "Ben okumadım" dedi. "Takıma katıldığında kendisinden gerekli bilgileri alacağız." Anelka'nın geçen yıl yüzde yüz verimli olamadığı konusunda hemfikir olduk. Ama "Verilen görevi yaptı" dedi. beni şaşırttı. Nobre'nin gidişini olağan karşılamıştı. "Çünkü kalması konusunda biz zaten ısrarlı değildik" diyerek meseleyi "temizledi. 100. Yıl'da nasıl bir Fenerbahçe bekliyordu acaba? "Ben 100. Yıl denince, yüz yıllık tarihi olan bir kurumun, bütün güzelliklerinin sergileneceği bir yıl anlıyorum. Bu şekilde kutlamalar yapılmasını istiyorum. Biz sadece futbolda değil, bütün dallarda mücadele edeceğiz. Başarılı olmak için bu yıl daha çok emek vereceğiz. Ama bunları yaparken de, geçmişi anımsayarak, hem eğleneceğiz, hem tarihi yaşayacağız.
Eğer sadece futbolda şampiyon olup da, asıl güzellikleri yaşamayacaksak, 100. Yıl'ın bir anlamı olmaz." Yani 100. Yıl'da Fenerbahçe şampiyon olmak zorunda değil mi? Yoo, Fenerbahçe'nin şampiyon olması için elimizden geleni yapacağız. Ama bunun yanında Fenerbahçe ruhunu ve 100 yıllık tarihi anlatmamız lazım." "Her yıl taraftara Avrupa'da başarı sözü veriliyor ve olmuyor. Bu yıl neler hedefleniyor?" Bu kez gerçekçi bir tavır takındı.
Avrupa'da başarı zor. Ben istediğim oyuncuları alırsam, ancak Avrupa'da başarılı olabiliriz. Ama bu şartlarda istediğim oyuncuları almam zor. Altı yabancı konusunda o yüzden direttim. Bu konuda kendisine karşı çıktım. "Elinizdeki iyi 6 yabancıya karşılık, iyi yerli futbolcularla da başarı gelebilir." "Şampiyonlar Ligi'ne bakın. Bir Chelsea, Barcelona ile baş edebilmek mümkün mü? Oyuncuların değerlerine bakın. Ronaldinho'nun 100 milyon dolar..." "Ronaldinho'yu bile Fenerbahçe'ye getirdiler" diye medyayı hatırlattım. "Ben gazete okumuyorum" diye bir kahkaha attı. Kendi gerçeklerini koydu önüme. "Yıllık 125 milyon dolar bütçesi olan bir kulüp olduk. Düşünün buna karşılık Ronaldinho 100 milyon dolar." Merak ettim, bütçe olsa alır mıydı? "Gerekirse alınır yani..." Asıl meseleye geldi. "Fenerbahçe bu tavrıyla ve stratejisiyle devam ederse, 2010 yılında Avrupa'nın devlerine karşı koyabilecek duruma gelir." Taraftarın duygularına tercümanlık yaptım. "Avrupa'da başarıya acıkmış taraftar, 2010 yılına kadar sabreder mi? "Başarının şekilleri var. Mesela biz üç yıl arka arkaya hiç şampiyon olamadık. Ben o gece en çok bunun için üzüldüm.
Benim gözümde 100. Yıl'daki şampiyonluk o kadar önemli değil. Ama üç yıl arka arkaya şampiyon olmak Fenerbahçe için çok şey anlam ifade ederdi, çok şeyler kazandırırdı. Geçen yılın hüzünlerinden kalan, gerçekleri istedim Başkan'dan. "Geçen sezon Fenerbahçe'ye karşı haksızlık yapıldı mı?" Hiç düşünmeden cevap verdi. "Çok yapıldı. Bugün Aziz Yıldırım'ın savunduğu şeyler hep doğru çıktı. Bugün İtalya'ya bakıyorsunuz. Yöneticilerin hakemlerle konuşmalarının bedeli ödetiliyor. Futbol federasyonu görevden alındı. Juventus gibi bir kulüp küme düşürülüyor. Milan geçmişte düştü, şimdi yeniden aynı cezayla karşı karşıya. Bizdeki durum ortada. Bazı takımların kulüp başkanları, 'Maçlar bitsin açıklama yapacağım" dedi, birileri bir şeyler söyledi. Ama hiç üstüne gitmediler. Ne oldu?" Hiçbir şey olmadı.

* YUMUŞAK OLAMAM
Yaralı yanına yaslanmasını fırsat bilip, "Peki, Türkiye'de Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu etkileyecek yanlışlar yapıldı mı?" diye sordum. "Olmuştur, elbette yapılmıştır. Ama bugün arkaya bakmanın bir anlamı yok artık. Ama herkes biliyor ki, kesinlikle haksızlık yapılmıştır." Aziz Yıldırım'ın "başkan duruşu", diğer kulüplerin sevgisiz tavrının ilham perisi olarak kabul edilmişti ya... Acaba Aziz Yıldırım'ın tavrında bir değişiklik olacak mıydı? "Nasıl yani" dedi... "Daha yumuşak, daha relaks bir Aziz Yıldırım mesela" dedim.
"Yumuşak ve relaks olmam ben. Benim kurallarım, prensiplerim vardır. Onlara göre yaşarım. Başkalarının hoşuna gitsin diye farklı davranamam." Sezon bitiminde, Fenerbahçe taraftarının ilk kez bu kadar hüzünlü olduğunu gördüğümü hatırlattım. "O hüznün bu yıl telafisi olacak mı?" diye sordum. "Kesinlikle olacak. Bu taraftarla, bu camiayla her şey güzel olacak." Taraftara ısmarladığı yeni düşlerin içinde bıraktım onu. Anlatılanları yaşanır kılmak için, en çok taraftara ihtiyacı vardı çünkü.

Kaynak Takvim Gazetesi Hakkı Yalçın

Selman Ozturk
23.Haziran.2006, 14:31
* Şu anda 6 yabancı hocayla birden görüşüyorum. Önümüzdeki hafta hoca konusu netlik kazanacak. Ünlü biri olacak.


Ünlü hoca başarılı olacak diye bir kaide olduğunu zannetmiyorum. Ünlü birinden ziyade başarılı olabilecek birinin gelmesini yeğlerim.


* Sol Campbel ve Roberto Carlos'la görüştük. Kararı yeni hocamız verecek.

Ne bu şimdi? 1 ay önce sizin resmi siteniz değil miydi "Görüşmüyoruz,görüşmedik" naraları atan?


* Fenerbahçe'nin başına, Galatasaray'ın eski hocası Fatih Terim asla gelemez.


Rahat olunuz sayın Yıldırım. O da size asla gelmez zaten.


* Ben asla yumuşak ve relaks biri olamam! Ben prensiplerimle yaşarım.


Ah şu prensipleri bir de diğer kulüp yöneticilerine kabul ettirebilseniz...Hem Fenerbahçe hem de siz yarar görürsünüz.Kabul ettirilemiyorsa da genel prensiplere uymak adettendir.


* Şampiyonluğun kaçtığı gece yaşadığımız hüznün telafisi mutlaka olacak.

Bu seneki gibi bir ligi birdaha yaşar mıyız bilinmez ama her acının telafisi vardır. Önemli olan adımları doğru atmak.


Ben konuşursam Daum çok zor durumda kalır. Onun "Komisyoncu" manşetlerini ben durdurdum.


İstikrar sayın Yıldırım istikrar...

Burak Duran
23.Haziran.2006, 14:36
selman yine imza atılacak bir durumla karşı karşıya bıraktın beni :D

Universal
23.Haziran.2006, 15:08
selmam yazmışsın helal olsun ama campell ve roberto için dediklerini tümer içimde dediler sadece parası artmasın diye
fatih terim(gelmesini bende istemem) gelmez dedin beyazda ümit karan söyledi; her şey para

Jesus_FB
23.Haziran.2006, 15:23
Ünlü hoca başarılı olacak diye bir kaide olduğunu zannetmiyorum. Ünlü birinden ziyade başarılı olabilecek birinin gelmesini yeğlerim.

hiç bir Teknik Drektörün mutlaka bu sene başarılı olur diye bir garantisi yok. Bir td nasıl ünlü olmuştur yaşadığı başarılarla, geliştirdiği oyun tarzıyla, taktiğiyle doğal olarak böyle önemli bir yılda eskiden yapılan hatalar yapılmayacaktır. O yüzden son derece mantıklı bir yaklaşım (Lorant için başarıya aç ünlü değil denmişti sonuç ortada)


Ne bu şimdi? 1 ay önce sizin resmi siteniz değil miydi "Görüşmüyoruz,görüşmedik" naraları atan?

Sol Campbell ile yalanlanan haber tam olarak bu değildi Selmancım o sıra gazetelerde yazan haberler "Bu hafta istanbula gelicek imzayı atıcak" yönündeydi. bu yazanlar yalanlandı ama açık açık campbell ile görüşmedik denmedi


Ben konuşursam Daum çok zor durumda kalır. Onun "Komisyoncu" manşetlerini ben durdurdum.

Başkanın orada söylediği bir şeyi atlamışsın şampiyonluk kaçsa bile ben Daum ile devam etmeyi düşünüyordum ama daum kendisi istemedi demiş. Birde Daum'un o saçma sapan laflarına birinin cevap vermesi gerekliydi 3 sene boyunca para kazandığın saygı duyulduğun bir yerden ayrılıp böyle konuşursan tepki çekmen gayet normaldir.

Selman Ozturk
23.Haziran.2006, 17:05
O yüzden son derece mantıklı bir yaklaşım (Lorant için başarıya aç ünlü değil denmişti sonuç ortada)


Eric Gerets için de aynı şey söylenmişti ve sonuç ortada :cool:


Başkanın orada söylediği bir şeyi atlamışsın şampiyonluk kaçsa bile ben Daum ile devam etmeyi düşünüyordum ama daum kendisi istemedi demiş.

Aziz Yıldırım madem Daum'un bütün kirli çamaşırlarını biliyordu öyleyse niçin böyle bir hocayı takımın başında bu zamana kadar tuttu? "Tamam istikrar" kavramını bir yere kadar anlayabilirim fakat istikrar edilesi kişi vardır, edilmeyesi kişi vardır. Daum bu edilmeyesi kişilerden biriydi.

Gravity
23.Haziran.2006, 17:06
Fatih Terim gelmez dedin beyazda Ümit Karan söyledi; her şey para

2000 yılı, Fatih Terim'in Galatasaray'dan başka bir kulübe gideceği neredeyse kesinleşmiş durumdayken konuyla ilgili şöyle bir soru yöneltildi Fatih Terim'e: "Fenerbahçe'nin de sizinle ilgilendiği söyleniyor, Fenerbahçe'nin başına geçmeniz mümkün mü?". Fatih Terim'in verdiği cevap gerçekten çok ilginçti: "Ben profesyonelim ama o kadar da değil." Böyle bir laf söylemiş bir adamın kalkıp para için Fenerbahçe'nin başına geçeceğini düşünmek pek doğru olmaz, ha kalkıp geçerse de sözünün eri olmadığı ortaya çıkar. Şimdiye kadar Fatih Terim söylediklerinin hep arkasında durdu, bundan sonra da bunun değişeceğini düşünmüyorum. Her şeyi geçtim, tribünlerinden kızlarına küfür edilen bir takımın başına geçmesi bile başlı başına bir olay olur zaten.

perpetua
23.Haziran.2006, 18:22
Avrupa'da başarı zor. Ben istediğim oyuncuları alırsam, ancak Avrupa'da başarılı olabiliriz. Ama bu şartlarda istediğim oyuncuları almam zor. Altı yabancı konusunda o yüzden direttim. Bu konuda kendisine karşı çıktım. "Elinizdeki iyi 6 yabancıya karşılık, iyi yerli futbolcularla da başarı gelebilir." "Şampiyonlar Ligi'ne bakın. Bir Chelsea, Barcelona ile baş edebilmek mümkün mü?

Evet mumkun. Ama bunun icin calismak lazim. 70 milyon kisilik Turkiye'den futbolcu yetistirip Fenerbahce'de oynatilamiyorsa bunda suclu alt yapiya para yatirip gencleri hem fiziksel, hem teknik ve ozellikle zihinsel acidan yetistirmek yerine, "hazir oyuncu" satin alma mantalitesinde olan yoneticilerin sipsak basari arayisidir.

Sonra insanlar soruyor, neden Tuncay'in performansi dustu, neden bu kadar cok pas hatasi yapiyor, neden orta yapmasini hala ogrenemedi. Cevabi cok basit. Zihinsel olarak yeterince gelismemis Tuncay. 12-16 yaslari arasinda en cok zihinsel egitime ihtiyaci oldugu anlarda iyi bir alt yapi egitimi gormemis.

Sadece allah vergisi hunerleri ile devam ediyor. Bunun gibi oyle cok oyuncu var ki kuluplerimizin gecmisinde. Ilk once bunu kirip, kaliteli futbolcu yetistirmeye yonelelim ve bu oyunculari yurt disina ihrac etmeyi becerelim, ondan sonra yabanci limitini istedigimiz kadar kaldiralim. Ama tabii hemen basari isteyen kisileri bu yaklasim tatmin etmedigi icin cabuk cozum olarak yabanci transferi limitini kaldirmak daha dogru geliyor.

Arjantin'in zipkin gibi milli takimi kendiliginden mi olustu? Crespo, Saviola, Aimar, Mascherano River Plate alt yapisi, Coloccini, Tevez, Burdisso ise Boca Juniors alt yapisindan yetisirken, bu oyunculara bir suru egitim verildi, bu oyuncular hasbelkader Inter, Valencia, Milan, Chelsea kadrolarina girmedi. Onlara verilen egitim her zaman futbollarinin ustune katmalarini sagladi, olduklari yerde saymalarini engelledi. Riquelme'yi ilk olarak 9 sene once Boca Juniors'da oynarken izelmistim. O zamanki futbolu ile su anki futbolu arasinda dunyalar kadar fark var. Ilk olarak agirlik calisip vucudunu kullanmayi ogrendi, her ufak harekette yere dusen Riquelme artik topu ayagindan alinmasi en zor oyunculardan birisi ise, bu Allah vergisi becerilerinin ustune birseyler koydugunu gosterir. Bu da zihinsel olarak iyi hazirlanmis oldugunu gosterir. Takimlar eger genc oyuncu yetistirmeyi, yabanci transferi finansal acidan yapamayan takimlara birakirsa, Turkiye'de futbol kulturu diye birsey olusmaz.

Eger futbolcumuzun bir tarafi kalkip ben yildiz oldum demesini istemiyorsak, Tuncay, Sabri, Sergen gibi oyunculari 10 senede bir degil, her sene yetistirebilecek konumda olmamz gerekir. Alt yapidan hep kaliteli oyuncular cikarsa, A takimdaki oyuncular o kadar kendilerini zorlamak, calismaya devam etmeleri gerektigini anlamak zorunda kalirlar. Bunu emeklilik cagina gelmis oyuncular ile basaramazsiniz. Bu tip bir carpik yapi ile basarili olamazsiniz.

Anelka her firsatta, ligin kalitesinin fazla yuksek olmadigini, bu nedenle Ingiltere'ye geri donmeyi dusundugunu soyluyor. Neden soylemesin ki? Eger Anelka Avrupa'ya donup iyi performans gostermezse Turkiye'de futbol kalitesinin ne kadar dusuk oldugu bir kez daha herkezin gozu onune cikacak. Yildiz futbolcular, Anelka gitti ama sonra bir daha eski formuna kavusamadi deyip nasil Turkiye'ye transfer olmayi dusunecek? Ancak emelkilik icin yildiz futbolcular veya genc star olmayan ancak kaliteli futbolcular gelir Turkiye'ye ligin standardi bu seviyede oldugu surece. Bu futbolcularla mi Avrupa'da basari saglanacak? Barcelona ve Chelsea ile basedilecek? Emeklilige hazir ve orta kalite futbolcular ile mi? Masal bunlar, masal.

Universal
23.Haziran.2006, 18:32
2000 yılı, Fatih Terim'in Galatasaray'dan başka bir kulübe gideceği neredeyse kesinleşmiş durumdayken konuyla ilgili şöyle bir soru yöneltildi Fatih Terim'e: "Fenerbahçe'nin de sizinle ilgilendiği söyleniyor, Fenerbahçe'nin başına geçmeniz mümkün mü?". Fatih Terim'in verdiği cevap gerçekten çok ilginçti: "Ben profesyonelim ama o kadar da değil." Böyle bir laf söylemiş bir adamın kalkıp para için Fenerbahçe'nin başına geçeceğini düşünmek pek doğru olmaz, ha kalkıp geçerse de sözünün eri olmadığı ortaya çıkar. Şimdiye kadar Fatih Terim söylediklerinin hep arkasında durdu, bundan sonra da bunun değişeceğini düşünmüyorum. Her şeyi geçtim, tribünlerinden kızlarına küfür edilen bir takımın başına geçmesi bile başlı başına bir olay olur zaten.
en beşiktaşlısı tümer geldi fatih mi gelmiyecek zaten gelmesinide hiç istemem allah korusunda gelmesin

EreN
23.Haziran.2006, 19:18
Ünlü hoca başarılı olacak diye bir kaide olduğunu zannetmiyorum. Ünlü birinden ziyade başarılı olabilecek birinin gelmesini yeğlerim.
Peki o Hocalar ÜNünü nasıl kazandı ? :)

Burak Duran
23.Haziran.2006, 19:20
şimdi van basten ünlü bir hoca ama fenerde iş yapar mı?

Universal
23.Haziran.2006, 19:26
zaten Türkiye şartlarında iyi bir hocanın mutlaka disiplinli olması gerekiyor biz halk olarak fazla disiplinli değiliz disiplinin olmadığı yerde başarıda olmaz tam bizim halkımıza göre bir söz Fenere gelecek bir hoca disiplinli olursa başarının %30 yakalar daumda bu özellik olmadığı için fener şampiyonluğu ve kupayı kaçırdı

Jesus_FB
23.Haziran.2006, 19:26
şimdi van basten ünlü bir hoca ama fenerde iş yapar mı?
van Basten çok çok iyi bir oyuncuydu daha yeni TD oldu o yüzden ünlü

Selman Ozturk
23.Haziran.2006, 19:28
Peki o Hocalar ÜNünü nasıl kazandı ? :)

Elbetteki başarılı olarak kazandı. Ancak kaprisli,dediğim dedik hocaların gelmesinden başarılı olmaya aday hocaların gelmesini yeğlerim dedim. Anlatmak istediğim de buydu. Başarılı hocaya elbette karşı değilim...

perpetua
23.Haziran.2006, 20:20
zaten Türkiye şartlarında iyi bir hocanın mutlaka disiplinli olması gerekiyor biz halk olarak fazla disiplinli değiliz disiplinin olmadığı yerde başarıda olmaz tam bizim halkımıza göre bir söz Fenere gelecek bir hoca disiplinli olursa başarının %30 yakalar daumda bu özellik olmadığı için fener şampiyonluğu ve kupayı kaçırdı

Istedigin kadar disiplinli hoca getir, futbolcular disiplinli degilse bir turlu o hocanin disiplinini kirarlar. Futbolcularin topunu yollamak da sadece teknik direktoru yollamaktan daha zordur, bu nedenle de devamli teknik direktor degisir. Bence Daum disiplinli bir hoca idi ama futbolcuya yapmasini istediklerini soyler, sonra da yapmadigini gorurse, o futbolcuyu dove dove istedigini yaptiramaz cunku o futbolcu egitimsizse kendisinin bir sey oldugunu sanir.

Benim yukarida yazdigim alt yapi onemi tamamen bu nedenle. O disiplinin genc yaslarda futbolcu adaylarina aktarilmasi gerekli, 21 yasina gelmis oyuncu eger bu egitimi almamis ise yan gider, batti balik misali. Yasi buyudukce fizigini biraz ilerletir, belki mac yapa yapa teknigini biraz ilerletir ama zihinsel acidan her zaman eksik kalir. Sonucta ancak allah vergisi yetenek ne ise o kadar oynar, potansiyelinin tamamina ulasamaz. Yildiz oyuncuyu, orta seviye oyuncudan ayiran bu zihinsel ozelliklerdir.

Universal
23.Haziran.2006, 20:34
Istedigin kadar disiplinli hoca getir, futbolcular disiplinli degilse bir turlu o hocanin disiplinini kirarlar. Futbolcularin topunu yollamak da sadece teknik direktoru yollamaktan daha zordur, bu nedenle de devamli teknik direktor degisir. Bence Daum disiplinli bir hoca idi ama futbolcuya yapmasini istediklerini soyler, sonra da yapmadigini gorurse, o futbolcuyu dove dove istedigini yaptiramaz cunku o futbolcu egitimsizse kendisinin bir sey oldugunu sanir.

Benim yukarida yazdigim alt yapi onemi tamamen bu nedenle. O disiplinin genc yaslarda futbolcu adaylarina aktarilmasi gerekli, 21 yasina gelmis oyuncu eger bu egitimi almamis ise yan gider, batti balik misali. Yasi buyudukce fizigini biraz ilerletir, belki mac yapa yapa teknigini biraz ilerletir ama zihinsel acidan her zaman eksik kalir. Sonucta ancak allah vergisi yetenek ne ise o kadar oynar, potansiyelinin tamamina ulasamaz. Yildiz oyuncuyu, orta seviye oyuncudan ayiran bu zihinsel ozelliklerdir.
zaten gelecek hocanın bunu yapması gerekir iyi bir hoca oyuncusu kaç yaşında olursa olsun bu disiplini nerde nasıl davranılacağını öğretir untuma öğrenmenin yaşı yoktur

perpetua
23.Haziran.2006, 21:28
zaten gelecek hocanın bunu yapması gerekir iyi bir hoca oyuncusu kaç yaşında olursa olsun bu disiplini nerde nasıl davranılacağını öğretir untuma öğrenmenin yaşı yoktur

Bu tip egitim gelecek hocadan cok daha once yapilmasi gereken bir sey. Bu kuluplerin yonetimlerinin yapilmasi icin calismasi ve para harcamasi gereken bir sey. Hocalar, en son noktada hazir oyuncular ile daha cok ilgilenir ama alt yapida oynayan oyuncularin her gun belli bir sure futbol egitimi, belli bir sure de genel egitim gormesi gerekir. Alt yapi icinde bir okul ile bu genclerin her yonden gelisiminin saglanmasi gerekir. Hatta futbolcularin aileleri ile beraber calisarak, bu genclerin basarili olmasi icin her turlu ortam saglanmasi gerekir.

Sadece bir veya iki kulubun de yapmasi yetmez cunku yetenekli futbolcu sadece bir bolgede, yani bir takimin alt yapiya alabilecegi yerlerde yetismez. Bunu her takimin yapmasi gerekli ki bir oyuncuyu transfer ederseniz, o oyuncunun ne gibi bir egitimden gectigini de bilesiniz.

Ogrenmenin yasi yoktur ama genc yasta bir cocuga kitap okumanin onemli oldugunu ogretmezsen kitap okumaya alistirmazsan, bu insan 25, 30, 40 yasina da gelse kitap okuma aliskanligi olmadigi icin bunu kendisine hobi olarak secmez. Zorlarsin, baslar okumaya sonra 3. sayfanin kenarindan buker bir daha da acmaz kapagini o kitabin. Yolculuklarda kitap okumak yerine, muzik dinler, tavla oynar veya laklak eder kitap okuyup zihnini gelistirmek yerine.

Bazi aliskanliklar da vardir ki kirazmazsin yas ilerledikce. Hasan Sas'a ne kadar topla bu kadar oynama desen de Hasan Sas topu fazla ayaginda tutacaktir. Cunku Hasan Sas kafasi yukarida, takim arkadaslarinin her zaman nerede oldugunu bilerek oynayan bir oyuncu degildir. Bu genc yasta one asilanmamistir ve ne kadar ugrasirsan ugras, zor durumda Hasan Sas kafasi onde topla oynamaya devam edecektir. Ama Hasan Sas iyi topcudur cunku iyi calim atar diye kalir aklimizda.

Turk futbolcusunun en buyuk eksigi bu zihinsel eksikliklerdir. Istedigin kadar disiplinli teknik direktor getir, o zihinsel gelismeyi genc 12-16 yaslarinda yapamazsa zaman zaman parlayan, zaman zaman sonen istikrarsiz bir futbolcu cikar ortaya. Almanya'da yetismis oyuncular bu nedenle Turkiye'de basarili olarak goze carpar. Simdi de Almanya'da alt yapi egitimi almis bir cok oyuncu milli takim'in onemli taslarini olusturuyor. Bu tesadufen olan bir olay degil. 70 milyon kisilik ulkede, bu egitim verilince Almanya, Ingiltere, Portekiz, Italya, Hollanda veya Arjantin'den asagida kalmayacaktir Turk milli takimi. Bu potansiyel var ama bu potansiyelin elle tutulur bir beceriye donusebilmesi icin genc yasta futbolcu adaylarinin beynine islenmesi gerekir. Yoksa hali sahadan futbolcu kesfedilecek diye beklersek hic bir yere varilamaz.

Bazi kuluplerimizin su anda ozellikle alt yapiya buyuk onem vermesi ile gelecekte dunya yapinda futbolcular cikacaktir. Ama kisa donemde, yani 2-3 sene icinde herhangi bir kulubumuzden ustun basari beklemek hayal olur.

Nedvedmania
23.Haziran.2006, 21:35
gerçek den uzun bi röportaj olmuş

adamın her sözü çelişkili ya

paco
23.Haziran.2006, 21:36
Peki o Hocalar ÜNünü nasıl kazandı ? :)
delbosque örneği yeterli olur sanırım ....




en beşiktaşlısı tümer geldi fatih mi gelmiyecek zaten gelmesinide hiç istemem allah korusunda gelmesin

allahını seversen ya f.terim le tümer i bir tutma....
bunun örneği var fatih hocaya f.b daha önce teklif götürdü .... sizin eski yöneticilerden selim soydan açıklmaıştı çokta para verdiler o zaman gitmedi şimdi gelicek ... ayrıca niye allah korusun gelmesin diyosun onu anlamadım biraz daha açıklarsan ... galatasaraylı olduğu için mi başarısız bir antrenör olarak gördüğün için mi.....

Universal
23.Haziran.2006, 21:50
allahını seversen ya f.terim le tümer i bir tutma....bunun örneği var fatih hocaya f.b daha önce teklif götürdü .... sizin eski yöneticilerden selim soydan açıklmaıştı çokta para verdiler o zaman gitmedi şimdi gelicek ... ayrıca niye allah korusun gelmesin diyosun onu anlamadım biraz daha açıklarsan ... galatasaraylı olduğu için mi başarısız bir antrenör olarak gördüğün için mi.....

antrenörlüğüne lafım yok zaten tartışmasız türkiyeye gelmiş geçmiş en iyi teknik drektörü ama galatasarylı olduğu için istemiyorum kazandığı başarılara saygım var inşallah bu başarıyı milli takımdada gösterir