m_o_11
08.Temmuz.2006, 13:14
"F.Bahçe farkını hissettireceğim"
Sarı - lacivertlilerin teknik patronu, "Psikolojik açıdan yıpranmış futbolculara, böyle bir kulüpte olmanın farklılığını hissettireceğim" dedi, sorumluluklarını beyinlerine şırınga edeceğini ifade etti.
Zico... Brezilya'nın Beyaz Pele'si... Japonya'yı Almanya'ya taşıdı, takımı elendi, soluğu Fenerbahçe'de aldı. 100.yılını kutlamaya hazırlanan sarı-lacivertlilerin teknik patronu ve de yeni umudu oldu.
Salı günü imzayı attı, üç gün takımla birlikte oldu, dün ülkesine uçtu. Kanarya'nın çiçeği burnundaki Teknik Direktörü Zico ile tam tamına yirmi dakika birlikte olduk, sorular yönelttik, samimi yanıtlar aldık, onu biraz olsun tanımaya çalıştık.
Kısa süreli bu söyleşi de Zico'nun dikkatimizi çeken en büyük özelliği politik kelimelerden uzak oluşu ve açık sözlülüğüydü. Mütevazı olduğu kadar, hırslı ve prensiplerinden ödün vermeyen bir fotoğraf olarak karşımıza çıktı.
Şampiyon sözü etmedi
Zico iki kelimeyle özetlemek mümkün: Tatlı - sert...
Kendi ifadesiyle kaybetmeye tahammülü olmayan, yarışmacı bir hoca...
'Şampiyon' kelimesi söyleşimizde hiç kullanmadı Zico, ancak Fenerbahçe'nin 100.yılındaki beklentilerin de bilincinde.
Stat, tesis ve kulübe hayranlığını her konuşmasında dile getiren Zico, Fenerbahçe'de ne kadar kalacağını ise şu sözlerle özetledi: "İki yıllık anlaşma yaptım... Antrenörlerin kalıcı, olup olmayacağı bellidir. Kazandığınız sürece varsınızdır. Bu da futbolun gerçeğidir."
Fenerbahçe'nin en önemli yılında kendisine güvenip inanmasının sarı - lacivertlileri tercih etmesi için önemli bir neden olduğunu söyleyen Zico, "İnsanlar sevdiği ve sevildiği yere gelir. Avrupa'da büyük bir takımı çalıştırmak istiyordum. Bunun hazırlığı içindeyken Fenerbahçe bana kapısını ve bağrını açtı" diye konuştu.
Fenerbahçe gibi bir kulüpte çalışmanın, yönetici hatta malzemeci olmanın bile büyük önem taşıdığını söyleyen Brezilyalı çalıştırıcı, "Psikolojik açıdan yıpranmış futbolculara, böyle bir kulüpte olmanın farklılığını hissettireceğim. Bunun sorumluluklarını beyinlerine şırınga edeceğim. Psikolog getirmeyeceğim, çünkü iyi bir psikolog olduğuma inanıyorum. Futbolculara neler kaybettiğini unutturmak şart. Onlara neler kazanabileceklerini anlatmak önemli" dedi.
'Ağlamanın anlamı yok'
Sarı - lacivertlilerde müthiş bir potansiyelin bulunduğunu da vurgulayan Zico, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabanda bir yere bağlı kalıp, 'Niye kaybettik?' diye ağlamanın anlamı yok. Onları ayağa kaldıracağım. Zaten tepedeydiler, düştüler. Kaldırıp yeniden eski yeri yani zirveye çıkarmak lazım. Bunun için buradayım."
Türk futboluna yabancı olmadığını söyleyen Fenerbahçe Teknik Direktörü, "Japonya'da Türkiye'nin tüm maçlarını izledim. Finallerde Brezilya'ya sıkıntı yaşattılar. Hatta biraz ileri gidersek, Brezilya, Türkiye'yi yenmek için şansa ve hakeme ihtiyaç duydu. Brezilya ile Türk futbolu arasında en büyük benzerlik, taraftar yapısı, bakış açıları.. İkisinde de iyi futbol oynamadığın zaman, Şampiyonlar Şampiyonu olun, yine tenkit ediyorlar" yorumunu getirdi.
Oyun modeli olarak 4-4-2'yi benimseyeceğini, buna karşın rakibe karşı sistem değişikliğine de gidebileceğini vurgulayan Zico, "Buna Brezilya modeli de diyebilirsiniz. Örneğin; Alex ve Tuncay'ı tanıyorum. Onlara göre bir sistem uygulayabilirim" dedi.
'Lazaroni hocamdı'
Üç büyükleri çalıştıran teknik adamları da değerlendiren sarı - lacivertlilerin çalıştırıcısı, "Tigana ile saha içinde rakip olduk. Gerets'i de tanıyorum, oğlumun arkadaşı. Lazaroni zaten hocamdı, arkadaşımdır. Futbolda en güzel şey, böyle değerli rakiplerin olması. Başarıyı yakalamak, rakipleri kötülemekten geçmez. Hakemlere hep saygılıyımdır. Kazanmak için yola çıkar ve oynarsanız, sizi bu yoldan kimse çeviremez" ifadesini kullandı.
Brezilyalı teknik adam, özelliklerini ise şöyle sıraladı: "Çok kararlıyım. Zoru severim. Hedefi hep yüksek tutarım. Çalışmayı da severim, yılmam."
Zico, eldeki kadroyu ve oyuncuları gördükten sonra transfer isteğinde bulunup bulunmayacağını yönetime bildireceğini de sözlerine ekledi.
İNCİLER
* Fanatizm uç noktadır. Bunu beğendiğimi söyleyemem. Maç içerisinde tamam, ama stat dışındaki fanatizme karşıyım.
* Anelka futbolcu olarak hoşuma gidiyor. kulüpte kalma arzusu olan ve profesyonelliğin kurallarını uygulayan oyuncularla birlikte olmak en büyük hedefimdir.
* Eleştirilere çok açık bir teknik adamım. Gittiğim her ülkede kritize edildim. Bunlardan hiç rahatsız olmadım. İş yapılan yerde kritik de olacaktır.
* Teknoloji, sürpriz kelimesini ortadan kaldırdı. Artık herkes herkesi çok iyi tanıyor. Eskiden sürprizin heyecanı vardı. Şimdi dünyada zayıf olan kuvvetliyi yenebilir.
08.07.2006http://www.superspor.com/i/b.gif
Kaynak : Milliyet
Sarı - lacivertlilerin teknik patronu, "Psikolojik açıdan yıpranmış futbolculara, böyle bir kulüpte olmanın farklılığını hissettireceğim" dedi, sorumluluklarını beyinlerine şırınga edeceğini ifade etti.
Zico... Brezilya'nın Beyaz Pele'si... Japonya'yı Almanya'ya taşıdı, takımı elendi, soluğu Fenerbahçe'de aldı. 100.yılını kutlamaya hazırlanan sarı-lacivertlilerin teknik patronu ve de yeni umudu oldu.
Salı günü imzayı attı, üç gün takımla birlikte oldu, dün ülkesine uçtu. Kanarya'nın çiçeği burnundaki Teknik Direktörü Zico ile tam tamına yirmi dakika birlikte olduk, sorular yönelttik, samimi yanıtlar aldık, onu biraz olsun tanımaya çalıştık.
Kısa süreli bu söyleşi de Zico'nun dikkatimizi çeken en büyük özelliği politik kelimelerden uzak oluşu ve açık sözlülüğüydü. Mütevazı olduğu kadar, hırslı ve prensiplerinden ödün vermeyen bir fotoğraf olarak karşımıza çıktı.
Şampiyon sözü etmedi
Zico iki kelimeyle özetlemek mümkün: Tatlı - sert...
Kendi ifadesiyle kaybetmeye tahammülü olmayan, yarışmacı bir hoca...
'Şampiyon' kelimesi söyleşimizde hiç kullanmadı Zico, ancak Fenerbahçe'nin 100.yılındaki beklentilerin de bilincinde.
Stat, tesis ve kulübe hayranlığını her konuşmasında dile getiren Zico, Fenerbahçe'de ne kadar kalacağını ise şu sözlerle özetledi: "İki yıllık anlaşma yaptım... Antrenörlerin kalıcı, olup olmayacağı bellidir. Kazandığınız sürece varsınızdır. Bu da futbolun gerçeğidir."
Fenerbahçe'nin en önemli yılında kendisine güvenip inanmasının sarı - lacivertlileri tercih etmesi için önemli bir neden olduğunu söyleyen Zico, "İnsanlar sevdiği ve sevildiği yere gelir. Avrupa'da büyük bir takımı çalıştırmak istiyordum. Bunun hazırlığı içindeyken Fenerbahçe bana kapısını ve bağrını açtı" diye konuştu.
Fenerbahçe gibi bir kulüpte çalışmanın, yönetici hatta malzemeci olmanın bile büyük önem taşıdığını söyleyen Brezilyalı çalıştırıcı, "Psikolojik açıdan yıpranmış futbolculara, böyle bir kulüpte olmanın farklılığını hissettireceğim. Bunun sorumluluklarını beyinlerine şırınga edeceğim. Psikolog getirmeyeceğim, çünkü iyi bir psikolog olduğuma inanıyorum. Futbolculara neler kaybettiğini unutturmak şart. Onlara neler kazanabileceklerini anlatmak önemli" dedi.
'Ağlamanın anlamı yok'
Sarı - lacivertlilerde müthiş bir potansiyelin bulunduğunu da vurgulayan Zico, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabanda bir yere bağlı kalıp, 'Niye kaybettik?' diye ağlamanın anlamı yok. Onları ayağa kaldıracağım. Zaten tepedeydiler, düştüler. Kaldırıp yeniden eski yeri yani zirveye çıkarmak lazım. Bunun için buradayım."
Türk futboluna yabancı olmadığını söyleyen Fenerbahçe Teknik Direktörü, "Japonya'da Türkiye'nin tüm maçlarını izledim. Finallerde Brezilya'ya sıkıntı yaşattılar. Hatta biraz ileri gidersek, Brezilya, Türkiye'yi yenmek için şansa ve hakeme ihtiyaç duydu. Brezilya ile Türk futbolu arasında en büyük benzerlik, taraftar yapısı, bakış açıları.. İkisinde de iyi futbol oynamadığın zaman, Şampiyonlar Şampiyonu olun, yine tenkit ediyorlar" yorumunu getirdi.
Oyun modeli olarak 4-4-2'yi benimseyeceğini, buna karşın rakibe karşı sistem değişikliğine de gidebileceğini vurgulayan Zico, "Buna Brezilya modeli de diyebilirsiniz. Örneğin; Alex ve Tuncay'ı tanıyorum. Onlara göre bir sistem uygulayabilirim" dedi.
'Lazaroni hocamdı'
Üç büyükleri çalıştıran teknik adamları da değerlendiren sarı - lacivertlilerin çalıştırıcısı, "Tigana ile saha içinde rakip olduk. Gerets'i de tanıyorum, oğlumun arkadaşı. Lazaroni zaten hocamdı, arkadaşımdır. Futbolda en güzel şey, böyle değerli rakiplerin olması. Başarıyı yakalamak, rakipleri kötülemekten geçmez. Hakemlere hep saygılıyımdır. Kazanmak için yola çıkar ve oynarsanız, sizi bu yoldan kimse çeviremez" ifadesini kullandı.
Brezilyalı teknik adam, özelliklerini ise şöyle sıraladı: "Çok kararlıyım. Zoru severim. Hedefi hep yüksek tutarım. Çalışmayı da severim, yılmam."
Zico, eldeki kadroyu ve oyuncuları gördükten sonra transfer isteğinde bulunup bulunmayacağını yönetime bildireceğini de sözlerine ekledi.
İNCİLER
* Fanatizm uç noktadır. Bunu beğendiğimi söyleyemem. Maç içerisinde tamam, ama stat dışındaki fanatizme karşıyım.
* Anelka futbolcu olarak hoşuma gidiyor. kulüpte kalma arzusu olan ve profesyonelliğin kurallarını uygulayan oyuncularla birlikte olmak en büyük hedefimdir.
* Eleştirilere çok açık bir teknik adamım. Gittiğim her ülkede kritize edildim. Bunlardan hiç rahatsız olmadım. İş yapılan yerde kritik de olacaktır.
* Teknoloji, sürpriz kelimesini ortadan kaldırdı. Artık herkes herkesi çok iyi tanıyor. Eskiden sürprizin heyecanı vardı. Şimdi dünyada zayıf olan kuvvetliyi yenebilir.
08.07.2006http://www.superspor.com/i/b.gif
Kaynak : Milliyet