Genghis_Khan
07.Haziran.2005, 13:00
Dört büyük takımla özdeşleşen oyuncular, ezeli rakiplerden birine transfer olduğunda zor günler geçiriyor. Zamanla hangi kulübe mal edilecekleri sorusu kafaları karıştırıyor. Tanju, Hasan Vezir, Baliç bunlardan birkaçı.
G.Saray altyapısında yetişip, 17 yaşında Şampiyonlar Ligi’nde forma giyen Emre Belözoğlu’nun F.Bahçe’ye transferi gündemde. İtalya’nın İnter takımında top koşturan yıldız futbolcunun Sarı-Lacivertli takıma transfer olacağı çizme basınında da geniş yer buluyor. Kazakistan milli maçı sonrası Emre’nin transferinin netlik kazanması bekleniyor. Bu olay dört büyük takım arasındaki transferleri de yeniden hafızalarda canlandırdı. G.Saray’la ismi özdeşleşen Emre Belözoğlu’nun F.Bahçe’ye transferi de daha şimdiden tartışılmaya başlandı.
Türkiye’nin tek altın ayakkabılı gol kralı Tanju Çolak, Galatasaray’dan F.Bahçe’ye geçerken Avrupa’nın sayılı golcülerinden biri olarak gösteriliyordu. Fakat ne F.Bahçe camiası Tanju’yu sahiplendi, ne de G.Saray sonraki dönemde golcü futbolcuyu kabullendi. Tanju, içine düştüğü bu durumu, “Camiasız kaldım.” şeklinde özetliyor. Keza, Trabzonspor’un simgeleri haline gelen ve bir döneme damgalarını vuran, Ogün ve Abdullah da tıpkı Tanju Çolak gibi F.Bahçe’de tutunamadı. Hangi tarafa meyledeceklerine bile karar veremeyen yıldız futbolcular, Sarı-Lacivertli taraftarların eleştirilerine maruz kalırken, Trabzonsporlular tarafından da, “Şampiyonluğu satan isimler.” suçlamalarına hedef oldular.
Dört büyük takım arasında gerçekleşen transferler futbolcuya da takıma da fayda getirmiyor. Bir dönem F.Bahçelilerin başüstünde tuttuğu ve Real Madrid’e gönderirken, “Geldiğinde kapımız açık.” diyerek uğurladığı Elvir Baliç’i taraftarlar çoktan unuttu. G.Saray’a giden Baliç’le Sarı-Lacivertli camiası bütün ipleri kopardı.
Oktay Derelioğlu ise, Beşiktaş’ın gelecek vaat eden yıldızlarından biriydi. Gol noktalarında etkili vuruşlarıyla dikkat çeken Oktay, forma rengini değiştirince futbol arenasından silinip gitti. F.Bahçe’de attığı goller camiaya kabul edilmesi için yeterli olmadı. Beşiktaş’a dönmek istese de yüzüne bakılmadı.
F.Bahçe ile G.Saray arasında oynanan 4-3’lük Türkiye Kupası maçı hâlâ hafızalardan silinmedi. Tanju Çolak’ın attığı 3 golle devreyi 3-0 önde kapatan G.Saray, maçın ikinci yarısında kalesinde dört gol görerek F.Bahçe’ye boyun eğmişti. Sarı-Lacivertli takımın üç golüne imza atan Hasan Vezir, sezon sonu G.Saray’a transfer olmuştu. Ne var ki umduğunu bulamadı.
Beşiktaş’ta yıldızı parlayan ve Milli Takım’la birlikte büyük başarılara imza atan Alpay Özalan parasal nedenlerle Fenerbahçe’ye transfer oldu. Sarı-Lacivertli camia Alpay’ı Beşiktaş’ta yetiştiği için bir türlü sahiplenemedi.
Bu transferler arasında istisnalar da var. Sergen Yalçın dört büyük takımı dolaşıp yine Beşiktaş’a döndü. Siyah-Beyazlı takımı 100. yılında şampiyon yapan Sergen, taraftarın da gönlünü aldı. Beşiktaş’tan sorunlu olarak ayrılan Feyyaz Uçar ancak antrenör olarak geri dönebildi. Uçar o dönemi hatırlamak bile istemiyor.
07.06.2005
Temel Yirmibeşoğlu
kAYNAK: ZAMAN Gazetesi
G.Saray altyapısında yetişip, 17 yaşında Şampiyonlar Ligi’nde forma giyen Emre Belözoğlu’nun F.Bahçe’ye transferi gündemde. İtalya’nın İnter takımında top koşturan yıldız futbolcunun Sarı-Lacivertli takıma transfer olacağı çizme basınında da geniş yer buluyor. Kazakistan milli maçı sonrası Emre’nin transferinin netlik kazanması bekleniyor. Bu olay dört büyük takım arasındaki transferleri de yeniden hafızalarda canlandırdı. G.Saray’la ismi özdeşleşen Emre Belözoğlu’nun F.Bahçe’ye transferi de daha şimdiden tartışılmaya başlandı.
Türkiye’nin tek altın ayakkabılı gol kralı Tanju Çolak, Galatasaray’dan F.Bahçe’ye geçerken Avrupa’nın sayılı golcülerinden biri olarak gösteriliyordu. Fakat ne F.Bahçe camiası Tanju’yu sahiplendi, ne de G.Saray sonraki dönemde golcü futbolcuyu kabullendi. Tanju, içine düştüğü bu durumu, “Camiasız kaldım.” şeklinde özetliyor. Keza, Trabzonspor’un simgeleri haline gelen ve bir döneme damgalarını vuran, Ogün ve Abdullah da tıpkı Tanju Çolak gibi F.Bahçe’de tutunamadı. Hangi tarafa meyledeceklerine bile karar veremeyen yıldız futbolcular, Sarı-Lacivertli taraftarların eleştirilerine maruz kalırken, Trabzonsporlular tarafından da, “Şampiyonluğu satan isimler.” suçlamalarına hedef oldular.
Dört büyük takım arasında gerçekleşen transferler futbolcuya da takıma da fayda getirmiyor. Bir dönem F.Bahçelilerin başüstünde tuttuğu ve Real Madrid’e gönderirken, “Geldiğinde kapımız açık.” diyerek uğurladığı Elvir Baliç’i taraftarlar çoktan unuttu. G.Saray’a giden Baliç’le Sarı-Lacivertli camiası bütün ipleri kopardı.
Oktay Derelioğlu ise, Beşiktaş’ın gelecek vaat eden yıldızlarından biriydi. Gol noktalarında etkili vuruşlarıyla dikkat çeken Oktay, forma rengini değiştirince futbol arenasından silinip gitti. F.Bahçe’de attığı goller camiaya kabul edilmesi için yeterli olmadı. Beşiktaş’a dönmek istese de yüzüne bakılmadı.
F.Bahçe ile G.Saray arasında oynanan 4-3’lük Türkiye Kupası maçı hâlâ hafızalardan silinmedi. Tanju Çolak’ın attığı 3 golle devreyi 3-0 önde kapatan G.Saray, maçın ikinci yarısında kalesinde dört gol görerek F.Bahçe’ye boyun eğmişti. Sarı-Lacivertli takımın üç golüne imza atan Hasan Vezir, sezon sonu G.Saray’a transfer olmuştu. Ne var ki umduğunu bulamadı.
Beşiktaş’ta yıldızı parlayan ve Milli Takım’la birlikte büyük başarılara imza atan Alpay Özalan parasal nedenlerle Fenerbahçe’ye transfer oldu. Sarı-Lacivertli camia Alpay’ı Beşiktaş’ta yetiştiği için bir türlü sahiplenemedi.
Bu transferler arasında istisnalar da var. Sergen Yalçın dört büyük takımı dolaşıp yine Beşiktaş’a döndü. Siyah-Beyazlı takımı 100. yılında şampiyon yapan Sergen, taraftarın da gönlünü aldı. Beşiktaş’tan sorunlu olarak ayrılan Feyyaz Uçar ancak antrenör olarak geri dönebildi. Uçar o dönemi hatırlamak bile istemiyor.
07.06.2005
Temel Yirmibeşoğlu
kAYNAK: ZAMAN Gazetesi