PDA

View Full Version : Tanrı inancı, aşk ve anaçlıkla ilişkili



Universal
10.Eylül.2006, 18:33
Tanrı inancı beyinde 12 ayrı bölümü eşzamanlı harekete geçiriyor. Tanrı inancı söz konusu olduğunda, beyinde en faal olan bölüm ise romantizm ve anaçlıktan sorumlu kaudat nükleus.

İSTANBUL - Bilim insanları, Tanrı inancı ve benzeri ilahi güçlere yönelmenin insan beyninde belli bir bölümden kaynaklandığını var sayıyordı. Ancak yeni bir araştırma, beyinde özel bir bölümden ziyade Tanrı inancının beynin farklı bölümlerinin eşzamanlı ortaklaşa devreye girmesinden kaynaklandığı savunuyor. Bu teze göre, insanın kendinden aşkın bir güce kavuşma dürtüsü için özel bir bölüm yok.

Araştırmayı yapan University of Montreal profesörü Mario Beauregard, amaçlarının ilahi düşünceyle ilgili sinir sisteminde somut bir bölgenin olup olmadığını incelemek olduğunu, böyle bir bölgenin olmamasının insanların inançlarını zedelemeyeceğini vurguladı. Beauregard, tanrı inancına mahsus beyinde tayin edilmiş bir bölüm bulunmadığını, aşkın bir güce kavuşma duygusunun duygulanma, varlık bilinci ve vücut farkındalığı gibi odaların birbirleriyle ilişkisinden kaynaklandığını dile getiriyor.

RAHİBELER DENEK OLDU
Yapılan deneyde araştırmacılar, yaşları 23 ile 64 arasında değişen rahibeleri denek olarak kullandı. Deneyde rahibelere dini konularda duyguları ve tanrıyla ilişkili yaşadıkları en ilahi olay sorulurken, beyinleri özel bir tarayıcıdan geçirildi.

ROMANTİZM VE TANRI?
Bilim insanları, bu soruya yanıt verilirken beyinde meydana gelen nörolojik değişimleri, beynin olağan haliyle kıyaslamak için rahibelere bir insanla yaşadıkları en duygulandırıcı anı anlatmalarını istedi.
Tanrı ile ilgili sorulara yanıt verirken, beynin aşkla sorumlu bölgesi en faal durumuna geliyor.

Deneyde, mistik anı betimlenirken beyinde 12 ayrı bölümün aynı anda faaliyete geçtiği ortaya çıktı. Tanrı veya benzeri ilahi kavramlarla ilgili konuşmada, rahibelerin mutluluk, romantik aşk ve anaçlıktan sorumlu kaudat nükleus adlı beyin odasının normalin üstünde işlediği gözlemlendi. Uzmanlar, bunu Tanrı inancının Tanrıya inanan rahibelerde mutluluk yarattığı şeklinde yorumladı.

Araştırmayı değerlendiren İngiltere’nin önde gelen Katolik ilahiyatçılarından Papaz Stephen Wang, çalışmanın insan beyin ile ruhsal deneyimler arasındaki ilişkiye ışık tuttuğunu, ancak dinsel inancın ve dua etmenin salt olarak beyinde gerçekleşen bir nörolojik olay değil, ruhsal bir fenomen olduğunu savundu.

Konuyla ilgili resim için tıklayınız! (http://image01.yuklet.com/goster.php?resim=546f225d-245043.jpg&zoo=8)

rhan_17
23.Eylül.2006, 00:30
biz türkler bu duruma tasavvuf şairlerimizden dolayı alışığız bizim için ilginç bir araştırma değil yani onlar yazdığı şiirlerde yar aşkını değil tanrı aşkını dile getirirler...