ForsakeN
23.Eylül.2006, 17:26
Diyanet yetkilileri, sporcuların orucu kazaya bırakabileceğini söylüyor. Buna rağmen bazı sporcular, kendilerini psikolojik açıdan rahat hissetmek için oruç tutacak. Kulüpler ise bu dönemi kayıpsız atlatmanın yollarını arıyor.
RAMAZAN ayı bu akşam kılınacak teravih namazıyla başlayacak ve ilk oruç yarın tutulacak. Oruç tutmanın fizyolojik açıdan sporcuların olumsuz etkilediği bir gerçek. Fakat, bazı sporcular, psikolojik açıdan kendilerini huzurlu hissettikleri için oruç tutmakta ısrar ediyor. Sporcuları oruç tutan kulüpler ise bu dönemi kayıpsız atlatmak için özel önlemler aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu yetkilileri, konuyla ilgili bir açıklama yaparak, performansları olumsuz etkilenen sporcuların maç günlerinde oruç tutmayarak tatil günlerinde bu oruçlarını kaza edebileceklerini bildirdi. Kurul yetkilileri, "Eğer performanslarını çok etkiliyorsa sporcular maç günlerinde oruç tutmayabilir. Çift antrenman programının uygulandığı zamanlarda da, dayanamıyorlarsa oruçlarını kazaya bırakabilirler. Sporcular bu tutmadıkları oruçları, daha sonra tatil günlerinde kaza edebilirler" dedi.
Adaptasyon dönemi önemli
Spor hekimleri ise, oruç tutmanın sporcu fizyolojisini olumsuz etkileyeceğini, ancak tutamayan ve bu yüzden huzursuz olan sporcunun psikolojisinin de performansa olumsuz yansıyacağını savundu. Spor Hekimi Tamer Çavuş, Ramazan ayının başlamasından sonra oruç tutan sporcuların bir adaptasyon dönemi geçirdiğini ve bu süre içerisinde performanslarının mutlaka etkilendiğini söyledi. Çavuş, "Oruç tutmaya başlayınca ve Ramazan ayı bittikten sonraki geçiş dönemlerinde mutlaka bir adaptasyon dönemi yaşanır. Bu dönem, sporcunun branşına, beslenme programına ve vücut yapısına göre değişir. Bu süreçte beslenme ve idman programlarına dikkat edilmelidir" diye konuştu.
Psikolojik açıdan rahatlatıyor
Çavuş, sporcunun psikolojisinin de performansını etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirterek, "Oruç tutmak isteyen bir sporcu, tutmadığı zaman kendini huzursuz hissedecektir. Bu da doğal olarak performansını olumsuz etkileyecektir" dedi.
Ankara Üniversitesi Spor Hekimliği Bölümü Öğretim Üyeleri ise oruç tutan sporcularda karşılaştıkların en büyük sıkıntının sıvı kaybı olduğunu söyledi. Spor hekimleri, şu açıklamayı yaptılar:
"Ramazan ayında sıvı ve elektrolit kaybı sporcularda karşılaşılan en ciddi sorun. Enerji depoları boşalan bir sporcunun bu depoları 2 saat içinde mutlaka doldurması gerekiyor. Normalde zaten fazla kalori harcayan sporcuların yine zamana yayılmış bir şekilde fazla kalori alarak bu açığı kapatmaları gerekiyor. Oruç tutmanın psikolojik yönünü de atlamamak gerekir. Eğer bir sporcu inancı gereği mutlaka oruç tutmak istiyor ve tutamıyorsa bu durum, onun psikolojisini buna bağlı olarak da performansını olumsuz etkileyecektir."
Bence klüpler sporcuların oruç tutup tutmasına karışmamalı.
RAMAZAN ayı bu akşam kılınacak teravih namazıyla başlayacak ve ilk oruç yarın tutulacak. Oruç tutmanın fizyolojik açıdan sporcuların olumsuz etkilediği bir gerçek. Fakat, bazı sporcular, psikolojik açıdan kendilerini huzurlu hissettikleri için oruç tutmakta ısrar ediyor. Sporcuları oruç tutan kulüpler ise bu dönemi kayıpsız atlatmak için özel önlemler aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu yetkilileri, konuyla ilgili bir açıklama yaparak, performansları olumsuz etkilenen sporcuların maç günlerinde oruç tutmayarak tatil günlerinde bu oruçlarını kaza edebileceklerini bildirdi. Kurul yetkilileri, "Eğer performanslarını çok etkiliyorsa sporcular maç günlerinde oruç tutmayabilir. Çift antrenman programının uygulandığı zamanlarda da, dayanamıyorlarsa oruçlarını kazaya bırakabilirler. Sporcular bu tutmadıkları oruçları, daha sonra tatil günlerinde kaza edebilirler" dedi.
Adaptasyon dönemi önemli
Spor hekimleri ise, oruç tutmanın sporcu fizyolojisini olumsuz etkileyeceğini, ancak tutamayan ve bu yüzden huzursuz olan sporcunun psikolojisinin de performansa olumsuz yansıyacağını savundu. Spor Hekimi Tamer Çavuş, Ramazan ayının başlamasından sonra oruç tutan sporcuların bir adaptasyon dönemi geçirdiğini ve bu süre içerisinde performanslarının mutlaka etkilendiğini söyledi. Çavuş, "Oruç tutmaya başlayınca ve Ramazan ayı bittikten sonraki geçiş dönemlerinde mutlaka bir adaptasyon dönemi yaşanır. Bu dönem, sporcunun branşına, beslenme programına ve vücut yapısına göre değişir. Bu süreçte beslenme ve idman programlarına dikkat edilmelidir" diye konuştu.
Psikolojik açıdan rahatlatıyor
Çavuş, sporcunun psikolojisinin de performansını etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirterek, "Oruç tutmak isteyen bir sporcu, tutmadığı zaman kendini huzursuz hissedecektir. Bu da doğal olarak performansını olumsuz etkileyecektir" dedi.
Ankara Üniversitesi Spor Hekimliği Bölümü Öğretim Üyeleri ise oruç tutan sporcularda karşılaştıkların en büyük sıkıntının sıvı kaybı olduğunu söyledi. Spor hekimleri, şu açıklamayı yaptılar:
"Ramazan ayında sıvı ve elektrolit kaybı sporcularda karşılaşılan en ciddi sorun. Enerji depoları boşalan bir sporcunun bu depoları 2 saat içinde mutlaka doldurması gerekiyor. Normalde zaten fazla kalori harcayan sporcuların yine zamana yayılmış bir şekilde fazla kalori alarak bu açığı kapatmaları gerekiyor. Oruç tutmanın psikolojik yönünü de atlamamak gerekir. Eğer bir sporcu inancı gereği mutlaka oruç tutmak istiyor ve tutamıyorsa bu durum, onun psikolojisini buna bağlı olarak da performansını olumsuz etkileyecektir."
Bence klüpler sporcuların oruç tutup tutmasına karışmamalı.