Log in

View Full Version : Başarıya Herkes İnanmalı



Universal
24.Eylül.2006, 00:43
Başkanımız Aziz Yıldırım`dan sonra Teknik Direktörümüz Zico`da Fenerbahçe Taraftar Sitesine konuştu. Türkiye`de çok mutlu olduğunu ifade eden Zico herkesin merak ettiği konular hakkında açık yüreklilikle konuştu. İşte Zico ile yaptığımız röportaj,.

Öncelikle Fenerbahçe`ye, İstanbul`a ve Türkiye`ye hoşgeldiniz. Fenerbahçe`ye transfer olmadan önce Fenerbahçe ve Türkiye hakkında ne gibi bilgileriniz vardı? Geldikten sonra fikirlerinizde değişiklikler oldu mu?

Türkiye`ye gelmeden önce Türk futbolunu çok fazla takip ediyordum açıkçası. Çünkü burada oynayan çok fazla Brezilya`lı oyuncu var. Ve de Brezilya`lı olan burada çalışmış çok fazla kişi var. Özellikle Parreira ve Lazaroni burada çalışmış kişiler. Onlar benim çok iyi arkadaşlarım. Sürekli kendileriyle görüşüyorum. Buraya gelmeden önce kendileriyle fikir alış verişinde bulundum. Buranın ne kadar güzel bir ülke olduğunu, Fenerbahçe`nin ne kadar güzel bir takım olduğunu ne kadar büyük bir camia olduğunu, taraftarın nasıl ona ateşle bağlı olduğunu ne kadar fazla sevdiğini, hiç bir zaman Fenerbahçe`yi yalnız bırakmadığını, zaten bunları biliyordum. Sadece tanımadığım İstanbul`du. İstanbul`u çok fazla tanımıyordum. Bir fikir sahibi değildim. Fakat geldikten sonra artık İstanbul`u da Türkiye`yi de daha fazla tanımaya başladım. Ama Türk futbolunu Brezilya`dan da takip edebiliyordum. Dediğim gibi çünkü çok fazla Brezilya`lı oyuncu burada oynamakta ve de bir sürü Brezilya`lı insan burada çalışmakta. Benimde içlerinde arkadaşım olan çok fazla kişi var. Bu yüzden çok mutluyum. Türkiye`yi İstanbul`u insanları yavaş yavaş tanımaya başlıyorum. Aynı şekilde 2002 Dünya Kupasında Türk Milli takımının gösterdiği büyük başarıyı canlı gözlerimle izleme şansına eriştim. Çünkü Türkiye`nin tüm maçlarını kendi gözlerimle izledim. Bu büyük başarıyı izleme şansına eriştim. Şu anda da 2002 dünya kupasında Türkiye milli takımına o başarıyı kazandıran futbolcuların bazılarıyla çalışma imkanı buluyorum. Bu da beni mutlu ediyor.

Fenerbahçe`nin 100. yılında takımın başında olmak sizde ne gibi duygular uyandırıyor?

Kulübün 100. yılında burada bulunmak tek kelimeyle ifade etmem gerekirse benim için çok büyük bir gurur kaynağı. Fenerbahçe`nin 100. yılında beni teknik direktör olarak seçtiği ve de benimle birlikte futbolcularımla birlikte başarılar kazanmak istediği için hedefleri doğrultusunda, bunun için kendimi çok mutlu çok gururlu hissediyorum. Aynı şekilde benim futbol geçmişime baktığınızda, çok fazla başarılar olduğu zaten görülecektir. Japonya milli takımını çalıştırdım. Daha öncesinde Brezilya`da oynadım. 5 tane Dünya kupası gördüm. Aynı şekilde birbirinden güzel şampiyonluklar gördüm. Baktığınızda da başarılara ne kadar alışık olduğum, başarıları ne kadar istediğim görülüyor. Fenerbahçe`de de aynı şey. Bizim hedefimiz sadece başarıyı yakalamak. Taraftarımızı ve camiamızı mutlu etmek.

Hazırlık kampını kısaca değerlendirebilirmisiniz? Yeni transferlerin takıma geç katılması Fenerbahçe`nin hedefleri bakımından olumsuz etkileri olacağını düşünüyormusunuz?

Tabii ki de Dünya kupasından sonra hemen hazırlıkların başlayacak olması ve de o sırada dünya kupasında performans gösteren oyuncuların pek fazla transferin gündeminde olmaması, çünkü o an milli takımlarında oynuyorlardı. TAbii ki de bizim başlarda, sezon başı kampında biraz zorluk yaşamamıza yol açtı. Ben bunu kesinlikle çok iyi anlıyorum çünkü bazı futbolcular geç gelmiş olabilir transferleri gecikmiş olabilir. Ama bunların hepsi olabilecek şeyler. Biz şu anda geçmişe değilde, daha fazla bundan sonra Fenerbahçe için nasıl en iyisini yaparız, en güzel ne yaparız diye düşünmemiz lazım. Fenerbahçe`nin oyuncuları şu an da tamdır. Oyuncuları Fenerbahçe ile birlikte çalışıyor ve de Fenerbahçe`nin hedefleri belirlidir. Türkiye`de ne kadar kupa varsa almak, aynı şekilde UEFA kupasında da yapabileceğimizin en iyisini, en üst noktaya kadar giderek camiamızı mutlu etmek bizim amacımız. O yüzden bizde bunlar doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçmişe çok fazla bakmanın mantıklı olmayacağını düşünüyorum. Tabi ki de biz takımımızın bütünlüğü açısından, takımın daha fazla bir birine daha çabuk alışmasından yeni oyuncularımızın erken gelmesini isterdik fakat olmadı, oyuncularımızla biraz daha geç zamanda birlikte çalışma imkanı bulduk. Ama şu anda önümüze bakıyoruz biz. En kısa zamanda bu süreci atlatıp Fenerbahçe`nin galibiyetler alması, başarılar alması için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz.

Yeni transferleri siz mi önerdiniz? Yeni transferlerin şu anki performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii ki de bu transferler yapılırken hepsi benim bilgim doğrultusundaydı. Yönetimle benim tamamen fikir paylaşımımızla doğan transferlerdi. Ve de bu oyuncularımıza baktığımız zaman hepsi birbirinden kaliteli, hepsinin geçmişi birbirinden fazla başarılarla dolu futbolcular. Fakat herhangi bir futbolcunun herhangi bir yere adaptasyonuna baktığımızda, bazı futbolcunun kısa sürer, bazı futbolcunun da daha uzun sürebilir bu adaptasyon süreci. Bu sadece gittikleri ülkenin futbol sistemi olmayabilir, belki de o anda futbolcunun ailevi problemleri vardır, ya da ailesinin adaptasyonu onun kafasını karıştırıyor olabilir. Fakat bunların hepsi baktığımızda, her futbolcunun her insanın zamanla çok kolay geçeceği şeyler. Bizim futbolcularımız da birbirlerine daha yeni yeni alışıyorlar. Antrenmanlara, maçlara yeni yeni çıkıyorlar. Ve de bu süreyi bizim amacımız en kısa sürede geçirip, futbolcularımızın tamamen yeni geldikleri takımına, yeni geldikleri ülkeye alışabilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Bu süreyi ne kadar kısa tutarsak bizim için de daha iyi.

Baktığınızda ben bu transferlerin benim onaylımla yapılıp yapılmadığına pek fazla takılmanın mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü yönetimimizde Fenerbahçe için en olumlu futbolcuları almak istiyor tabii ki de. Ve de alıyorlar. Onlar aldıklarında, ben de Fenerbahçe için çalışan bir profesyonel olduğuma göre bu alınan futbolcularla birlikte zaten ben de çalışmak zorundayım. Elimde olan bu malzeme ile birlikte bu futbolcular ile birlikte en iyisini yakalamak zorundayım. Bu noktaya takılmanın mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki transferler de benimde görüşüm alınarak benim de fikrim alınarak yapıldı. Fakat bunlar çok önemli şeyler değil. Yönetimimiz takım için en gerekli gördüğü en yararlı gördüğü transferleri yapar ben de bu takımın teknik direktörü olarak bu takım için ne gerekiyorsa, bu oyuncularımızla bu malzememizle başarı için ne gerekiyorsa, bu oyuncularımızla yapmaya çalışırız. Bu noktaya takılmanın ben çok fazla mantıklı olmadığını düşünüyorum açıkçası.

Fenerbahçe`nin genel kadrosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii ki baktığınızda dünyadaki herhangi bir takımın her zaman yeni bir oyuncuya, yeni bir kana ihtiyacı olabilir. Fakat kendi fikrimi soruyorsanız ben şu an da takımımdaki oyuncularımdan kesinlikle çok çok fazla memnunum. Futbolcularımın performansından çok memnunum. Onların gösterdiği istekten çok memnunum. Hepsine çok büyük saygı duyuyorum. Bizim yapmamız gereken şu anda daha fazla çalışıp eksikliklerimizi giderip elimizde bulunan oyuncular doğrultusunda daha iyi oyunu en iyi oyunu nasıl oynayabiliriz diye düşünmek. Şu anki oyuncularım hepsi birbirinden kaliteli, birbirinden iyi, birbirinden kaliteli oyuncular. Ve ben hepsine çok fazla güveniyorum. Hepsinden çok fazla memnunum. Ve dediğim gibi, yapmamız gereken şu anda çalışmak eksikleri gidermek ve yapabileceğimizin en iyisini yapmak.

Hücum futbolu oynatmakla tanınan bir hocasınız, Fenerbahçe camiası, taraftarı da böyle tekniğe dayalı hücum futbolunu seven bir camiadır. Bu oyun anlayışıyla devam edecek mi Fenerbahçe?

Bu benim futbol mentalitem. Benim futbol görüşüm böyle. Benim görüşüme göre bir maçı gol atmadan kazanamazsınız. Ofansif oynamadan kazanamazsınız. Tabi ki yeri gelicek kendi kalenizi biraz daha savunmanız gerekebilir. Daha fazla geride durmanız gerekebilir. Ama kafanızda her zaman maçı kazanmak için gol atmak olmalı, golu atmak zorundasınız. O yüzden benim futbol mentalitemde bu var. Her zaman kazanmak ve de kazanmak için gol atmak gerekir. O yüzden Fenerbahçe`de çok fazla ofansif oyuncu var. Bu oyuncular bu oyun stiline yatkın oyuncular. Bizde bu oyun formasyonunda maçlarımızı kazanmak için sonuna kadar devam edeceğiz.

Fenerbahçe`nin oynadığı sistem tam olarak nedir?

Bizim aslında daha fazla oynamak istediğimiz oyun 4-3-1-2. Bu oyun formasyonunda Alex daha fazla önde arkadaşlarına yardım eden, daha fazla serbest rolde oynuyor. Ve de orta sahada oynayan 3 oyuncumuzdan en az 1 tanesi Alex`e yardım etmek için çalışıyor maç içerisinde. Atağa çıktığımızda 5-6 oyuncuyla atağa çıkıp, defans yaptığımızdada en az 7-8 kişiyle defans yapma, yani birlikte takım olarak hem hücüm hem savunma yapmak istiyoruz. Fakat bu maçın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Yani bazen 4-3-2-1`e de dönebilir. Ama genelde oynamak istediğimiz oyun tarzı 4-3-1-2. Fakat ben günümüz futbulunda da çok fazla bu oyun sisteminin kaç olduğu çok fazla önemli olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan takım halinda orada çıkıp topu almanız, topu alıp kaleye sokmanız daha fazla önemli. Oyuncularınızın saha içinde gösterdiği performans, istek, mücadele çok daha fazla önemli diye düşünüyorum. Bu rakamlarla ifade etmektense.

Sizi güleryüzlü ve sempatik tavırlarınızla görüyoruz. Otorite kurmak adına bu sizin için bir handikap olabilir mi?

Ben kişiliğim doğrultusunda böyle bir insanım. Gülmeyi seven, insanlarla iletişim kurmayı seven bir insanım. Şu an akadar Türkiye`de bulunduğum süre içerisinde hiç kimse böyle olduğundan dolayı bende bir otorite eksikliği hisstemedi. Çünkü arasında fark var. Gülmek insanlarla iletişim kurmak başka. Yaptığınız işte yaptığınız ciddiyet başka. Şu ana kadar hiç bir futbolcu ya da herhangi bir kişi yaptığım işe saygısızlık yapmadı. Herkes saygılı oldu. Herkes benim onlara kibar olduğum kadar bana kibar oldu. Ve de herhangi bir otorite eksikliği olmadı. Çünkü ben bu takımın teknik direktörüysem. Burada takım ile ilgili kararları komisyonumuzla birlikte ben alıyorum. Fakat kararlar benden çıkıyor. Şu ana kadar ne hiç bir futbolcum,
ne de yanımda çalıştığım arkadaşlarım hiçbir şekilde bunu suistimal eden hiç bir şey göstermediler. Çünkü onlar da biliyorlar ki bu takımda teknik direktör bensem, takımı kuran, antrenmanları yaptıran ve oyuncu tercihlerini yapan kişi benim. Tabii ki yardımcılarımla birlikte antrenman programlarını birlikte yapıyoruz. Tabii ki de kararları veren, takımı kuran, antrenmanları yaptıran kişi benim. Şu ana kadar sempatik olduğumdan dolayı, güleryüzlü olduğumdan dolayı bunu suistimal etmeye çalışan hiç bir şey olmadı. Önemli olan da bu. Saygı gösterip herkesin de size saygılı olması çok önemli bir şey.

Ortaya konulan UEFA şampiyonluğu hedefi gerçekçi bir hedef mi?

Tabii ki de Fenerbahçe gibi bir takımın hedefi de bu olmalı. Takımımıza baktığımızda birbirinden kaliteli oyuncular, birbirinden güzel geçmişi olan oyuncular takımımızda. Fenerbahçe camiasının, futbolcularının kafasına koyması gereken bir şey varki. Takımına baktıklarında ve de camiaya baktıklarında bunu gerçekleştirebilecek gücü, isteği kesinlikle var. Ve bu güç, istek olduğuna göre demek ki bu hedefin peşinden koşmamak için hiç bir sebep yok. Bunu Fenerbahçe camiasının kafasına koyması gereken bir şey. Takımımıza baktığımızda evet bunu başarıcak gücümüz var. Takımımız güçlü, oyuncularımız birbirinden kaliteli biz de bunu başarmak için en azından bunu istemeliyiz. Başarırız yada başaramıyız hiç önemli değil. Ama bir hedefi başarabilmeniz için ilk başta istemeniz gerekir. Biz de başarmak için ilk başta istiyoruz. Ama başarabilirmiyiz, başaramazmıyız, onu çalıştıktan sonra meyvelerini aldıktan sonra göreceğiz.

Fenerbahçe`nin camiasına, ekibine, geçmişine, büyük taraftarına baktığınızda Fenerbahçe`nin diğer Avrupa takımları kadar, en az onlar kadar çok fazla şansı olduğunu görebilirsiniz zaten. Sadece bakmak yeterli.

Başkanla yönetim arasındaki ilişkileriniz nasıl? Son zamanlardaki basındaki senaryolar hakkında, Başkan`ın soyunma odasına inmesi gibi. Bu konuyu kapatmak açısından neler söyleyeceksiniz? Yönetim kurulu işinize karışıyor mu?

Tabi ki Başkanımız olsun yönetimimiz olsun bu kulübü yöneten kişiler olduğu için tabi ki de takımın gidişatı hakkında, maçlar hakkında, yorum yapma, bilgi sahibi olma, gelip bilgi alma hakkına tabi ki de sonuna kadar sahip insanlar. Ve de biz bu konu hakkında sürekli onlarla görüşüyoruz. Fakat yönetimimiz kesinlikle yaptığım işe karışmadı. Çünkü bu takımın teknik direktörü benim, seçeceğim oyunculara ben karar veriyorum. Buna kimsenin karışmasına da kesinlikle izin vermem. Bu takımın teknik direktörü bensem bu kararı ben veririm. Fakat tabii ki de yönetimimizin başkanımızın takımı gidişatı hakkında bilgi almaya kesinlikle sonuna kadar hakkı vardır.

Benim yönetimle yada hiç kimseyle herhangi bir problemim yok. Herkesin fikrine saygı duyuyorum. Biz sürekli konuşuyoruz, sürekli onlarla fikir alış verişi yapıyoruz. Onlarla sürekli muhabbet ediyoruz. Onlar beni dinliyorlar, ben onları dinliyorum. İnsanları dinlemenin onların kalitesini göstereceğini sonuna kadar savunuyorum. Ben de herkesi dinliyorum. Buna yönetimimiz ve başkanımız da dahil. Onlar da beni sonuna kadar dinliyoruz. Fakat dediğim gibi bu takımın teknik direktörü bensem kararları ben veririm, sahaya çıkacak oyuncuyu ben belirlerim ve bunlara kimsenin karışmasına izin vermem. Ama fikir alış verişi olsun, görüşleri paylaşmak olsun herkese açığım. Zaten futbolada baktığınızda, herkes teknik direktör, herkes oyuncu, herkesin kararları farklı, herkes farklı şeyler düşünür. Önemli olan bir insanın herkesin düşüncesine saygı göstermesi, onu dinlemesi diye düşünüyorum.

Fenerbahçe taraftarı hakkında ne düşünüyorsunuz? Fenerbahçe taraftarına bir mesajınız var mı?

Fenerbahçe taraftarı çok çok büyük bir taraftar. Takımının her şartta arkasında olan. Hele o stada çıkışımızda, kendi sahamızda olsun, diğer stadlarda olsun takıma verdikleri kan, takıma verdikleri o şevk gerçekten görülmeye değer ve de herkesin yaşaması gereken türden bir şey. Ben de futbolcularıma sürekli bunu anlatmaya çalışıyorum. Biz oraya sahaya çıktığımızda, ben de buna dahil bütün arkadaşlarımız buna dahil. Taraftarımız oraya, gitmiş bitlerini almış, stada girmişler. Takımı ilk saniyeden son saniyeye kadar desteklerini tamamen sunuyorlar. Benim düşünceme göre biz onlar için en iyisini yapmak için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Ben de futbol oynadığım zamanlarda benim takımım 120 bin kişiye oynayan bir takımdı. Ben sahaya çıkıp o desteği gördüğümde tüylerim diken diken olur, takımın başarısı için elimden gelen herşeyi yapardım. Bütün oyuncularımızın da böyle yapması gerektiğine inanıyorum. Bizim camia olarak teknik ekip olarak futbolcular olarak tamamen oraya bize desteğe gelen, bizi izleyen tüm seyircimiz, arkamızda olan tüm seyircimiz için, onlar için sonuna kadar çalışmamız, kanımızı, tüm terimizi akıtmamız gerektiğini düşünüyorum.

Madem taraftar sitesisiniz vede aynı şekilde bende buradan taraftarımıza son günlerde çıkan bir haber hakkında açıklayıcı bir şekilde bir açıklama yapmak istiyorum. Açıklanması ve artık bu olayın kapanması açısından.

Bu son günlerde çıkan işte benim başka bir kulübe daha önceden hiç bir şekilde şu ana kadar olmamış menajerler aracılığıyla başka bir takıma belirli bir miktarda gitmem söz konusu olmuş. Bunların hepsi, buradan söylemek istiyorum. Bunların hepsi Yalandır. Benim şu ana kadar dünya üzerinde, yeryüzü üzerinde şu anda hiç bir menajerim yok. Bu tip konu hakkında görüşebilecekleri sadece avukatım var. Şu ana kadar kulüp bazında sadece Fenerbahçe ve de Başkanımız Aziz Yıldırım buna direk teklifi yapmıştır. Sadece Fenerbahçe benim çalışma şartlarım hakkımda, benimle ilgilendiğini belirtmiştir. Ve de biz sadece Fenerbahçe`yle konuştuk. Onun dışında çıkan herhangi bir haber sonuna kadar yalandır. Benim yeryüzü üzerinde kesinlikle hiç bir menajerim yok. Sadece transfer konuları için görüşebilecek avukatım var. Öteki kulüpler Zico adında herhangi bir teknik direktörle görüşmüşlerse muhtemelen başka bir Zico`dur. Ben değilim kesinlikle. Ben bunu açıklık getirmek için söylüyorum benimle şu ana kadar tek ilgilenen kulüp Fenerbahçe`dir. Bana güvenen, beni teknik direktör olarak seçen ve de isteyen tek kulüp Fenerbahçe`dir. Ve de Fenerbahçe`de olmaktan dolayı çok mutluyum. Onun dışında bu son günlerde çıkan haber sonuna kadar yalandır.

Bir şeye daha açıklık getirmek istiyorum ki, hiç kimse de benim ismimi kullanarak, biliyorum dünyada milyonlarca menajer var, herkesin ismini söyleyip buna transfer edeceğini, şuraya götüreceğini söyleyen. Fakat hiç bir kimse de beni herhangi bir meyve gibi, yiyecek gibi yada birşey gibi oraya buraya tavsiye edemez, oraya buraya satamaz benim haberim olmadan. O yüzden buna da açıklık getirmek istiyorum, hani gülenlerin otoritesi olmaz deniyor ama bunuda çok net söyleybilirim ki kimsede benim ismimi kullanarak, oraya buraya, seni buraya transfer edicem, şu menajer seni şuraya transfer edicek. Hiç bir şekilde böyle bir şey olamaz. İmkansız.

Kaynak: Fenerbahçe SK Taraftar Sitesi.

nekop
24.Eylül.2006, 00:49
takım halinde hucum ve takım halinde defans yapıyorlarmış ilginç ;)

Sekopej
24.Eylül.2006, 01:51
Atağa çıktığımızda 5-6 oyuncuyla atağa çıkıp, defans yaptığımızdada en az 7-8 kişiyle defans yapma, yani birlikte takım olarak hem hücüm hem savunma yapmak istiyoruz.


Dikkatini çekerim yapıyoruz değil yapmak istiyoruz!!!!