eGowiCh
03.Ekim.2006, 20:41
F.Bahçe geçen sezon son maçta şampiyonluğu kaçırdı... Camia bu acıyı yaşarken birdenbire Aziz Yıldırım’ın “Bırakıyorum” açıklamasının şokuyla ikinci bir sarsıntı geldi. Tüm bunlar 1 aylık süreçte aşılabildi. Yıldırım’ın tekrar dönmesinin ardından kurulacak takım ve yeni hoca için çalışmalar hızla başladı ama Dünya Kupası’ndaki büyük hocalardan ilk darbe geldi. Scolari, Capello, Parreira gibi ünlü hocalar teklifleri geri çevirdi. Ve sonunda, futbolu yeni yeni öğrenmeye çalışan Japonların bile eleştirdiği Zico takımın başına getirildi. Camiada herkes “Yönetim en iyisini bilir” diyordu 100’ncü yıl hatırına.
Ardından “Hiç değilse transferler iyi olsun” denildi. Aziz Yıldırım da F.Bahçe Divanı’nda büyük yıldızlarla ilgilendiklerini söylüyordu. Küme düşürülen Juventus’un yıldızları ise en cazip isimlerdi. Ve zaman dilimi Temmuz’un 19’una, yani 19.07.2006’ya gelmişti... Çalışmalar noktalanmak üzereydi. Gelişmelerden haberdar olan bir isim daha vardı... Eski başkan Ali Şen! 18 Temmuz akşamı bir televizyon kanalında “F.Bahçe’yi takip eden gazeteciler yarın saat 19.07’de kulüp binasına gitsin. Transfer bombaları var. İtalya’dan haber atlamasınlar” derken aslında son dakikada gerçekleşmeyen transferleri söylüyordu.
4 YILDIZI HAZIRDI
Bu hikaye hep saklandı; İtalya ile sağlam ilişkileri bulunan ünlü işadamı Celalettin Bilgiç 4 dünya yıldızını son noktaya getirmiş, ancak başkan Yıldırım ve yöneticilerinin son anda onay vermemişti...
Kim mi bu isimler? Sol Campbell, Emerson, Thuram ve son olarak Treugezet şu an F.Bahçe için ter döküyor olacaktı. Anlaşmalar sağlanmış, sadece onay bekleniyordu. Son dakikada imzaya hazırken neden bu transferlerden vazgeçildiği ise hep gizemini koruyacak...
Kimilerine göre sadece Thuram’ın ’bonservis bedeli dahil’üç yıllık maliyeti 17.5 milyon Euro tutacaktı. Sol Campel da üç yıllık sözleşme istiyor, maliyeti Thuram’dan aşağı kalmıyordu.
Bu transferler yapılır mıydı? Bence yapılırdı. Ama bir de Aziz Yıldırım cephesinden düşünmek gerek. Onay verilseydi bu isimler ardı ardına gelecekti. Ancak Yıldırım da F.Bahçe’nin geleceğini düşünmek zorundaydı. Bu kadar yatırım yapıp bu oyuncuların son sahibi olmak istemedi belki de.
CESARET GEREKİYORDU
Gelselerdi ne olurdu? Bence riske değerdi. 4 oyuncuya 4 yılda ödenmek koşulu ile 55 milyon Euro’yu gözden çıkarabilme cesareti göstermek bu yıldızları getirmeye de yetmeliydi. Bugün belki de takım Şampiyonlar Ligi’nde olacaktı Zico’ya rağmen. Bu isimleri duyan taraftar şu anki cılız yıldızlara gösterdiği ilginin on katını gösterecek, forma yetiştirilemeyecekti belki de. Ya Şampiyonlar Ligi maç hasılatları?
Herhalde Yıldırım ve yönetim de şu an, cesaret gösterip bu işe girmemenin üzüntüsünü yaşıyorlardır. Artık geri dönüş yok, ama hiç değilse Zico’nun yanına Rıdvan Dilmen mutlaka getirilmeli. Zico kalmak istemiyor, ’Bir yardımcı ile çalışmam’ diyorsa da elini sıkıp göndermek gerekiyor. Yoksa Zico peşine başkan ve yönetimi de takmak üzere. Tribünlerdeki homurdanmalar artmaya başladı. Öyle belli grupları belli tribünlere göndererek bu homurdanmalar da kesilmez!
Feridun Niğdelioğlu (03.10.2006)
Ardından “Hiç değilse transferler iyi olsun” denildi. Aziz Yıldırım da F.Bahçe Divanı’nda büyük yıldızlarla ilgilendiklerini söylüyordu. Küme düşürülen Juventus’un yıldızları ise en cazip isimlerdi. Ve zaman dilimi Temmuz’un 19’una, yani 19.07.2006’ya gelmişti... Çalışmalar noktalanmak üzereydi. Gelişmelerden haberdar olan bir isim daha vardı... Eski başkan Ali Şen! 18 Temmuz akşamı bir televizyon kanalında “F.Bahçe’yi takip eden gazeteciler yarın saat 19.07’de kulüp binasına gitsin. Transfer bombaları var. İtalya’dan haber atlamasınlar” derken aslında son dakikada gerçekleşmeyen transferleri söylüyordu.
4 YILDIZI HAZIRDI
Bu hikaye hep saklandı; İtalya ile sağlam ilişkileri bulunan ünlü işadamı Celalettin Bilgiç 4 dünya yıldızını son noktaya getirmiş, ancak başkan Yıldırım ve yöneticilerinin son anda onay vermemişti...
Kim mi bu isimler? Sol Campbell, Emerson, Thuram ve son olarak Treugezet şu an F.Bahçe için ter döküyor olacaktı. Anlaşmalar sağlanmış, sadece onay bekleniyordu. Son dakikada imzaya hazırken neden bu transferlerden vazgeçildiği ise hep gizemini koruyacak...
Kimilerine göre sadece Thuram’ın ’bonservis bedeli dahil’üç yıllık maliyeti 17.5 milyon Euro tutacaktı. Sol Campel da üç yıllık sözleşme istiyor, maliyeti Thuram’dan aşağı kalmıyordu.
Bu transferler yapılır mıydı? Bence yapılırdı. Ama bir de Aziz Yıldırım cephesinden düşünmek gerek. Onay verilseydi bu isimler ardı ardına gelecekti. Ancak Yıldırım da F.Bahçe’nin geleceğini düşünmek zorundaydı. Bu kadar yatırım yapıp bu oyuncuların son sahibi olmak istemedi belki de.
CESARET GEREKİYORDU
Gelselerdi ne olurdu? Bence riske değerdi. 4 oyuncuya 4 yılda ödenmek koşulu ile 55 milyon Euro’yu gözden çıkarabilme cesareti göstermek bu yıldızları getirmeye de yetmeliydi. Bugün belki de takım Şampiyonlar Ligi’nde olacaktı Zico’ya rağmen. Bu isimleri duyan taraftar şu anki cılız yıldızlara gösterdiği ilginin on katını gösterecek, forma yetiştirilemeyecekti belki de. Ya Şampiyonlar Ligi maç hasılatları?
Herhalde Yıldırım ve yönetim de şu an, cesaret gösterip bu işe girmemenin üzüntüsünü yaşıyorlardır. Artık geri dönüş yok, ama hiç değilse Zico’nun yanına Rıdvan Dilmen mutlaka getirilmeli. Zico kalmak istemiyor, ’Bir yardımcı ile çalışmam’ diyorsa da elini sıkıp göndermek gerekiyor. Yoksa Zico peşine başkan ve yönetimi de takmak üzere. Tribünlerdeki homurdanmalar artmaya başladı. Öyle belli grupları belli tribünlere göndererek bu homurdanmalar da kesilmez!
Feridun Niğdelioğlu (03.10.2006)