Emurafu
06.Ekim.2006, 18:29
Bundan tam 12 yıl 1 ay önce 7 Eylül 1994 tarihinde Fatih Terim yönetimindeki A Milli Futbol Takımımız 1996 Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri için Budapeşte’de Macaristan karşısına çıktı…
A Milli takım yönetimi Macaristan maçının önemini çok iyi biliyor ve bu nedenle 15 günlük Makedonya kampı yapılıyordu. Ve bu 15 günlük devrede birçok genç yıldız kadroya katılıyordu. Kimler yoktu ki o kadroda. Rüştü, Bülent, Ertuğrul, Tayfur ve tabii ki Milli Takımın hızla yükselen yıldızı Hakan Şükür…
Fatih Terim’in ümitleri Türkiye’ye ümit olmuş Macaristan karşısında da yerlerini almıştı… Fatih Terim’in o gün sahaya sürdüğü ilk 11 şu isimlerden oluşuyordu. Kalede Fenerbahçe’den Engin İpekoğlu, defansta Beşiktaş’tan Recep Çetin ile Gökhan Keskin, Galatasaray’dan Bülent Korkmaz veTrabzonspor’dan Ogün Temizkanoğlu.. Orta sahada Galatasaray’dan Tugay Kerimoğlu, Fenerbahçe’den İlker Yağcooğlu, Beşiktaş’tan Ertuğrul Sağlam ve Fenerbahçe’den Oğuz Çetin. İleri ikili ise Trabzonspor’dan Orhan Çıkrıkçı ve Galatasaray’dan Hakan Şükür..
Yedekler ise Fenerbahçe’den Rüştü Reçber ve Tayfur Havutçu, Galatasaray’dan Arif Erdem (46. dakikada Gökhan’ın yerine oyuna girdi) ve Saffet Sancaklı ile Trabzonspor’dan Abdullah Avcı (84. dakikada Ertuğrul’un yerine oyuna girdi)…
Tarihi maçı İtalya Federasyonundan Pierluigi Pairetto yönetiyor, yardımcılıklarını ise Gennard Pomentale ile Giovanni Di Savino yapıyordu. Karşılaşma başlamış ve daha 4. dakika oynanırken Kiprich Macaristan’ı 1-0 öne geçirmişti. O günlerde “ilk 20 dakika gol yemezsek” tümcesi ile başlayan konuşmalar çok modaydı. Ancak olmamıştı işte. Talihsiz golü kalemizde görmüştük. Ve ilk yarı böyle bitecek derken bugün de başımıza dert olan son dakika hastalığımız nüksetmiş ve Halmai 44. dakikada topu bir kez daha Engin’in koruduğu filelere göndermişti. Türkiye yıkılmıştı. Yine hüsran, yine yıkım başlıyordu işte. Çünkü tarihimiz 2-0’dan sonra fark yediğimiz maçlar yazmış hep.
Ancak ikinci yarıda bambaşka bir A Milli Takım var sahada… Fatih Terim 4-4-2’den vazgeçmiş. Gökhan’ı kenara çekmiş Arif’i sahaya sürmüş ve kadroyu sahada hem 3-4-3 hem de 3-5-2’yi oynayabilecek bir hale getirmişti. Bu değişim 22 dakika sonra ilk meyvesini veriyordu. Hakan Şükür maçın 67. dakikasında Macaristan filelerini havalandırırken yeniden doğuşu, dirilişi müjdeliyordu. Ve çok değil 5 dakika sonra bu kez gelecek 10 yılın kadrosunda savunmanın bel kemiği olacak Bülent Korkmaz ortaya çıkıyor ve tarihi skoru yazıyordu. 2-2…
O gün kazanılmasa da, 2-0’dan çevrilen maç Türk futbolu için bir dönüm noktası olmuş ve Dünya 3.’lüğü ile süslenen bir başarılar silsilesine zemin hazırlamıştı.
İşte o muhteşem günün canlı tanıklarından Ertuğrul Sağlam’la kısa ama öz bir söyleşi yaptık. O gün neler yaşanmıştı, bugün neler yaşanabilir? Umarız yarın oynayacağımız grubun kilit maçı öncesi Ertuğrul Sağlam’ın sözleri ışık olabilir…
MARATON: Bundan tam 12 yıl 1 ay önce yine Budapeşte’de Macaristan’la oynuyorduk. O gün sahaya çıkan 11’imizde sizde vardınız. Ancak ilk 45 dakika bittiğinde tabelada 0-2 yazıyordu… O gün hangi duygularla maça çıktınız?.. İlk yarı sonu neler düşündünüz? Kaybediyoruz dediniz mi?
ERTUĞRUL SAĞLAM: Macaristan maçı 2006 Avrupa Şampiyonası elemelerinin ilk maçıydı… Bu maça 15 günlük Makedonya kampı ile hazırlanmıştık.. Fatih Terim önderliğinde yeni bir takım kurulmuştu. Makedonya kampı çok iyi geçmişti.. Macaristan maçı gruptaki ilk maçımızdı… Maça iyi başlayamadık… İlk yarıda 2-0 geriye düştük… Ancak maça iyi başlayamasak da bu karşılaşmayı kaybetmeyeceğimizi biliyorduk… İkinci yarıya o inançla çıktık. Maçı bulduğumuz gollerle 2-2’ye getirdik.. Maçın 2-2’ye gelmesi, puan kazanmamız geleceğe umutla bakmamız açısından çok önemliydi.
MARATON: Gerçekten çok önemli bir maçtı… 2-2 ile başladığımız Grup elemeleri sonucu tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılma hakkı kazandık… Bugün yine bir Avrupa Şampiyonası elemesi oynuyoruz ve rakip yine Macaristan. Peki, Şartlar aynı mı?
ERTUĞRUL SAĞLAM: Macaristan maçı, Türkiye Futbol Tarihi’ne geçecek bir olayın, Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılmanın anahtarı oldu.. Belki ilk maçımızı Malta ile yaptık ancak, bugün yine bir dönüm maçı oynayacağız Macaristan’la. Finallere katılabilmek, Türk futbolunun geleceğe umutla bakabilmesi için çok önemli bir karşılaşma oynayacağız. Futbolcu arkadaşlarımın bunun bilinci ile oynayacağını ve kazanacağını düşünüyorum… Dilerim iyi bir başlangıç olur…
MARATON: 12 yıl önce yaptığımız maçta karşılaştığımız Macaristan, Avrupa Futbolu’nda kademe olarak bizden yukardaydı. Bugünse tam tersine biz yukarıdayız. Bu kolay bir maç olacak anlamına gelir mi? Siz İntertoto Kupası’nda Macar temsilcisi Sopron ile oynadınız. 3-3 ve 1-0’lık maçların sonucunda elediniz. Sopron’un oynadığı futbola göre Macar futbolunu nasıl değerlendirirsiniz?
ERTUĞRUL SAĞLAM: İntertoto’da Sopron’la yaptığımız maçlara baktığımızda iki ülke futbolu arasında büyük kalite farkı var.. İki ülke futbolunu yan yana koyduğumuzda bu fark var. Ancak Macaristan’ın yurt dışında oynayan oyuncuları var. Bunlar milli takımın kalitesini yükseltecektir.. Ancak yinede Türkiye kalite olarak Macaristan’dan üstün bir futbola sahip. Ama yine de şunu unutmamak lazım. Futbolu oynamadan kazanamazsınız. Bizim gönlümüz Milli takımımız ve futbolcularımızla beraber.. İnşallah onlarda bizi mutlu ederler..
A Milli takım yönetimi Macaristan maçının önemini çok iyi biliyor ve bu nedenle 15 günlük Makedonya kampı yapılıyordu. Ve bu 15 günlük devrede birçok genç yıldız kadroya katılıyordu. Kimler yoktu ki o kadroda. Rüştü, Bülent, Ertuğrul, Tayfur ve tabii ki Milli Takımın hızla yükselen yıldızı Hakan Şükür…
Fatih Terim’in ümitleri Türkiye’ye ümit olmuş Macaristan karşısında da yerlerini almıştı… Fatih Terim’in o gün sahaya sürdüğü ilk 11 şu isimlerden oluşuyordu. Kalede Fenerbahçe’den Engin İpekoğlu, defansta Beşiktaş’tan Recep Çetin ile Gökhan Keskin, Galatasaray’dan Bülent Korkmaz veTrabzonspor’dan Ogün Temizkanoğlu.. Orta sahada Galatasaray’dan Tugay Kerimoğlu, Fenerbahçe’den İlker Yağcooğlu, Beşiktaş’tan Ertuğrul Sağlam ve Fenerbahçe’den Oğuz Çetin. İleri ikili ise Trabzonspor’dan Orhan Çıkrıkçı ve Galatasaray’dan Hakan Şükür..
Yedekler ise Fenerbahçe’den Rüştü Reçber ve Tayfur Havutçu, Galatasaray’dan Arif Erdem (46. dakikada Gökhan’ın yerine oyuna girdi) ve Saffet Sancaklı ile Trabzonspor’dan Abdullah Avcı (84. dakikada Ertuğrul’un yerine oyuna girdi)…
Tarihi maçı İtalya Federasyonundan Pierluigi Pairetto yönetiyor, yardımcılıklarını ise Gennard Pomentale ile Giovanni Di Savino yapıyordu. Karşılaşma başlamış ve daha 4. dakika oynanırken Kiprich Macaristan’ı 1-0 öne geçirmişti. O günlerde “ilk 20 dakika gol yemezsek” tümcesi ile başlayan konuşmalar çok modaydı. Ancak olmamıştı işte. Talihsiz golü kalemizde görmüştük. Ve ilk yarı böyle bitecek derken bugün de başımıza dert olan son dakika hastalığımız nüksetmiş ve Halmai 44. dakikada topu bir kez daha Engin’in koruduğu filelere göndermişti. Türkiye yıkılmıştı. Yine hüsran, yine yıkım başlıyordu işte. Çünkü tarihimiz 2-0’dan sonra fark yediğimiz maçlar yazmış hep.
Ancak ikinci yarıda bambaşka bir A Milli Takım var sahada… Fatih Terim 4-4-2’den vazgeçmiş. Gökhan’ı kenara çekmiş Arif’i sahaya sürmüş ve kadroyu sahada hem 3-4-3 hem de 3-5-2’yi oynayabilecek bir hale getirmişti. Bu değişim 22 dakika sonra ilk meyvesini veriyordu. Hakan Şükür maçın 67. dakikasında Macaristan filelerini havalandırırken yeniden doğuşu, dirilişi müjdeliyordu. Ve çok değil 5 dakika sonra bu kez gelecek 10 yılın kadrosunda savunmanın bel kemiği olacak Bülent Korkmaz ortaya çıkıyor ve tarihi skoru yazıyordu. 2-2…
O gün kazanılmasa da, 2-0’dan çevrilen maç Türk futbolu için bir dönüm noktası olmuş ve Dünya 3.’lüğü ile süslenen bir başarılar silsilesine zemin hazırlamıştı.
İşte o muhteşem günün canlı tanıklarından Ertuğrul Sağlam’la kısa ama öz bir söyleşi yaptık. O gün neler yaşanmıştı, bugün neler yaşanabilir? Umarız yarın oynayacağımız grubun kilit maçı öncesi Ertuğrul Sağlam’ın sözleri ışık olabilir…
MARATON: Bundan tam 12 yıl 1 ay önce yine Budapeşte’de Macaristan’la oynuyorduk. O gün sahaya çıkan 11’imizde sizde vardınız. Ancak ilk 45 dakika bittiğinde tabelada 0-2 yazıyordu… O gün hangi duygularla maça çıktınız?.. İlk yarı sonu neler düşündünüz? Kaybediyoruz dediniz mi?
ERTUĞRUL SAĞLAM: Macaristan maçı 2006 Avrupa Şampiyonası elemelerinin ilk maçıydı… Bu maça 15 günlük Makedonya kampı ile hazırlanmıştık.. Fatih Terim önderliğinde yeni bir takım kurulmuştu. Makedonya kampı çok iyi geçmişti.. Macaristan maçı gruptaki ilk maçımızdı… Maça iyi başlayamadık… İlk yarıda 2-0 geriye düştük… Ancak maça iyi başlayamasak da bu karşılaşmayı kaybetmeyeceğimizi biliyorduk… İkinci yarıya o inançla çıktık. Maçı bulduğumuz gollerle 2-2’ye getirdik.. Maçın 2-2’ye gelmesi, puan kazanmamız geleceğe umutla bakmamız açısından çok önemliydi.
MARATON: Gerçekten çok önemli bir maçtı… 2-2 ile başladığımız Grup elemeleri sonucu tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılma hakkı kazandık… Bugün yine bir Avrupa Şampiyonası elemesi oynuyoruz ve rakip yine Macaristan. Peki, Şartlar aynı mı?
ERTUĞRUL SAĞLAM: Macaristan maçı, Türkiye Futbol Tarihi’ne geçecek bir olayın, Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılmanın anahtarı oldu.. Belki ilk maçımızı Malta ile yaptık ancak, bugün yine bir dönüm maçı oynayacağız Macaristan’la. Finallere katılabilmek, Türk futbolunun geleceğe umutla bakabilmesi için çok önemli bir karşılaşma oynayacağız. Futbolcu arkadaşlarımın bunun bilinci ile oynayacağını ve kazanacağını düşünüyorum… Dilerim iyi bir başlangıç olur…
MARATON: 12 yıl önce yaptığımız maçta karşılaştığımız Macaristan, Avrupa Futbolu’nda kademe olarak bizden yukardaydı. Bugünse tam tersine biz yukarıdayız. Bu kolay bir maç olacak anlamına gelir mi? Siz İntertoto Kupası’nda Macar temsilcisi Sopron ile oynadınız. 3-3 ve 1-0’lık maçların sonucunda elediniz. Sopron’un oynadığı futbola göre Macar futbolunu nasıl değerlendirirsiniz?
ERTUĞRUL SAĞLAM: İntertoto’da Sopron’la yaptığımız maçlara baktığımızda iki ülke futbolu arasında büyük kalite farkı var.. İki ülke futbolunu yan yana koyduğumuzda bu fark var. Ancak Macaristan’ın yurt dışında oynayan oyuncuları var. Bunlar milli takımın kalitesini yükseltecektir.. Ancak yinede Türkiye kalite olarak Macaristan’dan üstün bir futbola sahip. Ama yine de şunu unutmamak lazım. Futbolu oynamadan kazanamazsınız. Bizim gönlümüz Milli takımımız ve futbolcularımızla beraber.. İnşallah onlarda bizi mutlu ederler..