gezenti
09.Temmuz.2005, 16:25
Severim her güzeli senden eserdir diyerek...”
Bu güzel şarkıyı hepimiz biliriz... Ancak çok ilginçtir bu şarkının iki makamı ve iki de bestecisi vardır!
Hicaz makamı Lemi Atlı’ya,
Hicazkar makamı da Nefise Özses’e aittir!
Ben Galatasaray’ı bu şarkıya benzetirim.
Lemi Atlı; Faruk Süren
Nefise Özses; Özhan Canaydın!...
Bazen hicaz, bazen hicazkar ama ikisi de ağlatır!
Duygulu makamdır ikisi de...
Biri neşeden kimi dertten ağlatır!
Galatasaray hepsi birbirinden değerli insanlar topluluğudur. Onların kültürel ve sportif yaşam tarzı seçkin bir platform oluşturur. Onlar güzel insanlardır. Onun için de her Galatasaraylıyı severim Galatasaray’dan eseridir diyerek...
Siz bakmayın Galatasaray üzerine verilen haberlere...
Medyam bir kavga içinde, taraflısı tarafsızı, Galatasaray’ı bileni bilmeyeni yazıp çiziyor...
Çoğuna itibar etmiyorum.
Siz siz olun;
Galatasaray için DOĞRU bilgiler edinmek istiyorsanız lütfen superspor.com’u takip edin!
Yeşilköy’e Gerets indi... Aman ki ne aman!...
Siz bakmayın blucinli tavırlarına, adam taş gibi sert!
Sözünü esirgemeyen ve delikanlı cinsinden...
Oynarken de öyleydi ya...
Bunlar ilk izlenimlerim...
GERETS HAKAN İÇİN ŞÖYLE DEDİ; KULÜBEDE OTURUR MU?
Gerets öyle bir hoca ki...
Nuh diyor peygamber demiyor...
Wolfsburg'a tam 12 milyon dolara mal olmuş birinci sınıf Arjantinli futbolcu D’Alessandro’yu sözünü dinlemiyor diye yarım sezon kulübede oturttu!
Yani kaprise taviz yok!
Bunu bilin istedim.
Galatasaray’da en büyük sorun Hakan Şükür. Aslında kadro için sorun değil ama Hakan kendi içinde başlı başına bir sorun! kalması için Gerets itiraz etmiyor hatta şöyle diyor;
Bir yıl içinde 18 gol atmış 8 asist yapmış adam kalır! Ancak;
Yaş 35 yolun yarısı...
Her maçta oynatmayabilirim. Yanımda oturur mu?
Yani kulübeye alışık mıdır?
Eyvah dedim içimden...
Gerets’in düşüncesi şu;
“Hakan’ı bazı maçlarda son 20 dakika oyuna sokabilirim, ya da kapalı defanslara hava topu gerektiğinde...
Onun için de bana sorun çıkartmaması lazım! Susar, ortalığı karışkırmazsa kadromda kalır!”
Açık ve net bir yorum.
O zaman benim de kanaatim şudur;
Hakan Şükür kalsın, gereğinde kurtarıcı olsun!
Öteki eski tüfekler... Ve Kaptan Bülent!
Arif ve Hakan Ünsal’la yollar ayrıldı.
Kaptan Bülent de tatilde, dönünce teklif aynen şu olacak;
“Sevgili kaptan! Gel sana muhteşem bir jübile yapalım. İlerki günlerin için seni yönlendirelim... Ancak futbol oynamak arzusunda isen kendine başka bir kulüp bul ama bu Ankaragücü olmasın. Sen Galatasaray’a mal olmuş bir isimsin, Türkiye’de başka bir kulübe gitme... Kore’ye, Dubai’ye git dönüşünde jübilen muhteşem olsun!
Durum bu. Bülent kararını verecek...
Ergün gibisi bayrak olur!
Ergün’le de konuşulmuş. İstek ve cevap şöyle;
- Ergün sen bizim evladımızsın, geçen sene 1.250 bin dolar aldın bu sene bu yarıya inecek. 600 bin dolara oynar mısın?
- Emriniz olur sayın yöneticim, ben Galatasaray’a bugüne kadar hiç sorun çıkarmadım. Seve seve bu renklere hizmet ederim.
İşte size adam gibi adam. Sarılıp öptüm Ergün’ü GIYABINDA...
Ve aynı şarkı; “Severim her güzeli senden eserdir diyerek...”
Gerets bir Hasan Şaş aşığı
Hasan için Gerets şöyle diyor;
Mükemmel bir yetenek, onunla konuşmam lazım, dediklerimi yaparsa;
Kendi kazanır, Galatasaray kazanır, ben kazanırım!
Hasan yeniden doğarsa, Türkiye de kazanır.
Gerets giderek hoşuma gitmeye başladı.
Zaten benim hoca görüşüm şudur.
“İyi kötü hoca yoktur. Bir hocayı değerli kılan futbolcularıdır ve o futbolcuları takıma kazandıran yönetim.”
Hasan’a da yeteneklerini kısır kullandığı için çok kızarım ama Hasan, Gerets’i dinlerse onu ayakta alkışlamak için sabırsızlanırım.
Gerets ille de sol kanat istiyor
Bülent Tulun tam 34 kaset Galatasaray vermiş Gerets’e.
Cevap şu olmuş...
Diğer transferler keyfe keder ama...
İlle de sol kanat!
Galatasaray oradan olgun ataklar yapamıyor!
Gerets için bir anektod
Gerets Alman Voksburg’u çalıştırıyor. Malum Volksburg’un sponsoru da Volkswagen firması. Para gani!... Gerets’in takımdan ayrılacağı haberleri üzerine bir maçtan sonra tribünler sahaya iniyor. Ve şöye bağırıyorlar, pankart da açmışlar;
“Volkswagen gitsin, Gerets kalsın!”
Ortalık inliyor, taraftar galeyana gelmiş...
Gerets hemen taraftarlara doğru gidiyor ve onlara kollarını iki yana açarak sizi kucaklarım manasına bir hareket çekiyor ama figürün manası;
“Haydin bakalım, dışarı doğru gidin... Tavuk kışkışlar gibi...
Bütün taraftar gık demeden emre uyuyor ve sahayı boşaltıyorlar!”
Nasıl iyi mi.
İşte Gerets bu!
Bir başka Gerets
Bülent Tulun ilk konuşmayı yaptığında şöyle diyor Gerets’e;
- Sir Galatasaray seni istiyor.
Cevap;
- Beni Bordeaux, Boavista (Portekiz) ve Austuria Wien de istiyor.
- Ne veriyorlar
Cevap;
- Onların verdiği önemli değil, Galatasaray onlardan daha kaliteli takım.
- Son ayrıldığınız takımdan yıllık ne alıyordunuz?
Cevap;
- 1.100 milyon euro!
- Galatasaray 1.200 versin?
Cevap;
- 1.400 olsun
- 1.300’e evet mi?
Cevap;
- Okey!
İşte Eric Gerets’in Galatasaray’a gelişi bu kadar kolay!
Çünkü adam düzgün, Galatasaray tercih sebebi...
Bülent Tulun hemen Türkiye’ye davet ediyor ve;
Gerets’le 2 artı 1 yıllığına imza atılıyor.
Gerets bonus olarak şunları istiyor;
Yani artı prim;
Türkiye Ligi Şampiyonluğu
Şampiyonlar Ligi yarı finali ve finali
UEFA Kupası yarı finali ve finali
Öyle Türkiye Kupası, Lig ikinciliği falan yok!
Haydi bakalım Eric Gerets göster kendini...
Araya bir saplama!
Galatasaray’da imam bildiğini okumaya devam edecek...
Bu imam Özhan Canaydın!
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama Canaydın şöyle diyor;
“Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Gelen ağamdır giden paşam! Para edeni satarım, bedava gelene kapım açık! Öyle yurt içinden iki milyon dolar verip alacağım adam olamaz! Ben parayı sokakta bulmadım. Al diyen bastırır parayı... Galatasaray’a artık bir kuruş mali külfet yüklemem! Elinde bonservisi olanı alırım, bedel ödemem. Bülent Tulun’a yetki verdim, o sınırları biliyor, alır da satar da... Çok sıkışırsa ölçüyü aşabilir o zaman da ben cebimden tamamlarım!”
Duydunuz!
Tavır kesin!
Şimdi istediğiniz gibi düşünün...
Gerets de bunu biliyor.
BİR ANI
Canaydın’ın geldiği ilk sene; Mondragon yine gerdan kırıyor. Canaydın fazla vermem diye kıvıradursun Metz Mondi’yi Beşiktaş’a vermiş bile hem de tam 3.600 milyon dolara... Siyah beyazlılar da Beşiktaş Finansbank Şubesi’nden teminat mektubunu vermiş bile...Mondragon gitti gidecek! Canaydın devreye giriyor şöyle gürlüyor; “Bir mislini veriyorum!” yani 3.600 dolar daha... N’apıyorsun başkan diye araya giriyorlar, Canaydın bir hafta Metz’de konaklıyor ve Mondragon Galatasaray’da kalıyor!
Nasıl ama?
Mondargon Metz’e rest çekiyor! Beni Beşiktaş’a verirseniz futbolu bırakırım diye!...
Ve Metz 3.600 milyon dalara Mondargon’un bonservisini Canaydın’a veriyor! Pardon Galatasaray’a!...
Hatırlatma; Mondragon’u Galatasaray’a ilk getiren de bir Galatasaraylı; Can Tengizman, şimdi Century 21 Emlak Ofisi’nin Nişantaşı Şubesi Müdürü, ondan da rica eden zamanın yönetim kurulu üyesi Ali Dürüst.
Bunların hepsi Liseli...
Yani dünyada yapamayacakları iş yok!
MONDRAGON GİDİCİ!
Mondragon’da son durum şöyle;
İki yıl daha mukavelesi var ama sözleşmede şöyle bir madde de var; bu süreçte ayrılmak isterse 10 milyon dolar getirir ve gider! Şimdi Mondragon’a Ada’dan teklif var. Galatasaray pazarlıkta... On olmaz da altı olur, olmadı 4 olur! Para gelirse Mondragon gider!... Kimse üzülmesin yapılan doğrudur! Kasaya para da girmeli yoksa bu değinmenin suyu kesilir!
Ayrıca Mondragon da her yıl az para almıyor. Geçen yıl 1.250 milyon dolardan 900’e indirilmiş ve Mondi gönül bırakmıştı... Bu sene n’olur acaba? Gider mi kalır mı?
1-)Sizce başkan değişmelimi?
2-)gerets cimbomda başarılı olurmu
Not:bunu yazmak için çok uğraştım.
galatasaraylılar için
galatasaray benim ikinci kulubümdür.
AMA GENEDE EN BÜYÜK BURSASPOR.
Bu güzel şarkıyı hepimiz biliriz... Ancak çok ilginçtir bu şarkının iki makamı ve iki de bestecisi vardır!
Hicaz makamı Lemi Atlı’ya,
Hicazkar makamı da Nefise Özses’e aittir!
Ben Galatasaray’ı bu şarkıya benzetirim.
Lemi Atlı; Faruk Süren
Nefise Özses; Özhan Canaydın!...
Bazen hicaz, bazen hicazkar ama ikisi de ağlatır!
Duygulu makamdır ikisi de...
Biri neşeden kimi dertten ağlatır!
Galatasaray hepsi birbirinden değerli insanlar topluluğudur. Onların kültürel ve sportif yaşam tarzı seçkin bir platform oluşturur. Onlar güzel insanlardır. Onun için de her Galatasaraylıyı severim Galatasaray’dan eseridir diyerek...
Siz bakmayın Galatasaray üzerine verilen haberlere...
Medyam bir kavga içinde, taraflısı tarafsızı, Galatasaray’ı bileni bilmeyeni yazıp çiziyor...
Çoğuna itibar etmiyorum.
Siz siz olun;
Galatasaray için DOĞRU bilgiler edinmek istiyorsanız lütfen superspor.com’u takip edin!
Yeşilköy’e Gerets indi... Aman ki ne aman!...
Siz bakmayın blucinli tavırlarına, adam taş gibi sert!
Sözünü esirgemeyen ve delikanlı cinsinden...
Oynarken de öyleydi ya...
Bunlar ilk izlenimlerim...
GERETS HAKAN İÇİN ŞÖYLE DEDİ; KULÜBEDE OTURUR MU?
Gerets öyle bir hoca ki...
Nuh diyor peygamber demiyor...
Wolfsburg'a tam 12 milyon dolara mal olmuş birinci sınıf Arjantinli futbolcu D’Alessandro’yu sözünü dinlemiyor diye yarım sezon kulübede oturttu!
Yani kaprise taviz yok!
Bunu bilin istedim.
Galatasaray’da en büyük sorun Hakan Şükür. Aslında kadro için sorun değil ama Hakan kendi içinde başlı başına bir sorun! kalması için Gerets itiraz etmiyor hatta şöyle diyor;
Bir yıl içinde 18 gol atmış 8 asist yapmış adam kalır! Ancak;
Yaş 35 yolun yarısı...
Her maçta oynatmayabilirim. Yanımda oturur mu?
Yani kulübeye alışık mıdır?
Eyvah dedim içimden...
Gerets’in düşüncesi şu;
“Hakan’ı bazı maçlarda son 20 dakika oyuna sokabilirim, ya da kapalı defanslara hava topu gerektiğinde...
Onun için de bana sorun çıkartmaması lazım! Susar, ortalığı karışkırmazsa kadromda kalır!”
Açık ve net bir yorum.
O zaman benim de kanaatim şudur;
Hakan Şükür kalsın, gereğinde kurtarıcı olsun!
Öteki eski tüfekler... Ve Kaptan Bülent!
Arif ve Hakan Ünsal’la yollar ayrıldı.
Kaptan Bülent de tatilde, dönünce teklif aynen şu olacak;
“Sevgili kaptan! Gel sana muhteşem bir jübile yapalım. İlerki günlerin için seni yönlendirelim... Ancak futbol oynamak arzusunda isen kendine başka bir kulüp bul ama bu Ankaragücü olmasın. Sen Galatasaray’a mal olmuş bir isimsin, Türkiye’de başka bir kulübe gitme... Kore’ye, Dubai’ye git dönüşünde jübilen muhteşem olsun!
Durum bu. Bülent kararını verecek...
Ergün gibisi bayrak olur!
Ergün’le de konuşulmuş. İstek ve cevap şöyle;
- Ergün sen bizim evladımızsın, geçen sene 1.250 bin dolar aldın bu sene bu yarıya inecek. 600 bin dolara oynar mısın?
- Emriniz olur sayın yöneticim, ben Galatasaray’a bugüne kadar hiç sorun çıkarmadım. Seve seve bu renklere hizmet ederim.
İşte size adam gibi adam. Sarılıp öptüm Ergün’ü GIYABINDA...
Ve aynı şarkı; “Severim her güzeli senden eserdir diyerek...”
Gerets bir Hasan Şaş aşığı
Hasan için Gerets şöyle diyor;
Mükemmel bir yetenek, onunla konuşmam lazım, dediklerimi yaparsa;
Kendi kazanır, Galatasaray kazanır, ben kazanırım!
Hasan yeniden doğarsa, Türkiye de kazanır.
Gerets giderek hoşuma gitmeye başladı.
Zaten benim hoca görüşüm şudur.
“İyi kötü hoca yoktur. Bir hocayı değerli kılan futbolcularıdır ve o futbolcuları takıma kazandıran yönetim.”
Hasan’a da yeteneklerini kısır kullandığı için çok kızarım ama Hasan, Gerets’i dinlerse onu ayakta alkışlamak için sabırsızlanırım.
Gerets ille de sol kanat istiyor
Bülent Tulun tam 34 kaset Galatasaray vermiş Gerets’e.
Cevap şu olmuş...
Diğer transferler keyfe keder ama...
İlle de sol kanat!
Galatasaray oradan olgun ataklar yapamıyor!
Gerets için bir anektod
Gerets Alman Voksburg’u çalıştırıyor. Malum Volksburg’un sponsoru da Volkswagen firması. Para gani!... Gerets’in takımdan ayrılacağı haberleri üzerine bir maçtan sonra tribünler sahaya iniyor. Ve şöye bağırıyorlar, pankart da açmışlar;
“Volkswagen gitsin, Gerets kalsın!”
Ortalık inliyor, taraftar galeyana gelmiş...
Gerets hemen taraftarlara doğru gidiyor ve onlara kollarını iki yana açarak sizi kucaklarım manasına bir hareket çekiyor ama figürün manası;
“Haydin bakalım, dışarı doğru gidin... Tavuk kışkışlar gibi...
Bütün taraftar gık demeden emre uyuyor ve sahayı boşaltıyorlar!”
Nasıl iyi mi.
İşte Gerets bu!
Bir başka Gerets
Bülent Tulun ilk konuşmayı yaptığında şöyle diyor Gerets’e;
- Sir Galatasaray seni istiyor.
Cevap;
- Beni Bordeaux, Boavista (Portekiz) ve Austuria Wien de istiyor.
- Ne veriyorlar
Cevap;
- Onların verdiği önemli değil, Galatasaray onlardan daha kaliteli takım.
- Son ayrıldığınız takımdan yıllık ne alıyordunuz?
Cevap;
- 1.100 milyon euro!
- Galatasaray 1.200 versin?
Cevap;
- 1.400 olsun
- 1.300’e evet mi?
Cevap;
- Okey!
İşte Eric Gerets’in Galatasaray’a gelişi bu kadar kolay!
Çünkü adam düzgün, Galatasaray tercih sebebi...
Bülent Tulun hemen Türkiye’ye davet ediyor ve;
Gerets’le 2 artı 1 yıllığına imza atılıyor.
Gerets bonus olarak şunları istiyor;
Yani artı prim;
Türkiye Ligi Şampiyonluğu
Şampiyonlar Ligi yarı finali ve finali
UEFA Kupası yarı finali ve finali
Öyle Türkiye Kupası, Lig ikinciliği falan yok!
Haydi bakalım Eric Gerets göster kendini...
Araya bir saplama!
Galatasaray’da imam bildiğini okumaya devam edecek...
Bu imam Özhan Canaydın!
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama Canaydın şöyle diyor;
“Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Gelen ağamdır giden paşam! Para edeni satarım, bedava gelene kapım açık! Öyle yurt içinden iki milyon dolar verip alacağım adam olamaz! Ben parayı sokakta bulmadım. Al diyen bastırır parayı... Galatasaray’a artık bir kuruş mali külfet yüklemem! Elinde bonservisi olanı alırım, bedel ödemem. Bülent Tulun’a yetki verdim, o sınırları biliyor, alır da satar da... Çok sıkışırsa ölçüyü aşabilir o zaman da ben cebimden tamamlarım!”
Duydunuz!
Tavır kesin!
Şimdi istediğiniz gibi düşünün...
Gerets de bunu biliyor.
BİR ANI
Canaydın’ın geldiği ilk sene; Mondragon yine gerdan kırıyor. Canaydın fazla vermem diye kıvıradursun Metz Mondi’yi Beşiktaş’a vermiş bile hem de tam 3.600 milyon dolara... Siyah beyazlılar da Beşiktaş Finansbank Şubesi’nden teminat mektubunu vermiş bile...Mondragon gitti gidecek! Canaydın devreye giriyor şöyle gürlüyor; “Bir mislini veriyorum!” yani 3.600 dolar daha... N’apıyorsun başkan diye araya giriyorlar, Canaydın bir hafta Metz’de konaklıyor ve Mondragon Galatasaray’da kalıyor!
Nasıl ama?
Mondargon Metz’e rest çekiyor! Beni Beşiktaş’a verirseniz futbolu bırakırım diye!...
Ve Metz 3.600 milyon dalara Mondargon’un bonservisini Canaydın’a veriyor! Pardon Galatasaray’a!...
Hatırlatma; Mondragon’u Galatasaray’a ilk getiren de bir Galatasaraylı; Can Tengizman, şimdi Century 21 Emlak Ofisi’nin Nişantaşı Şubesi Müdürü, ondan da rica eden zamanın yönetim kurulu üyesi Ali Dürüst.
Bunların hepsi Liseli...
Yani dünyada yapamayacakları iş yok!
MONDRAGON GİDİCİ!
Mondragon’da son durum şöyle;
İki yıl daha mukavelesi var ama sözleşmede şöyle bir madde de var; bu süreçte ayrılmak isterse 10 milyon dolar getirir ve gider! Şimdi Mondragon’a Ada’dan teklif var. Galatasaray pazarlıkta... On olmaz da altı olur, olmadı 4 olur! Para gelirse Mondragon gider!... Kimse üzülmesin yapılan doğrudur! Kasaya para da girmeli yoksa bu değinmenin suyu kesilir!
Ayrıca Mondragon da her yıl az para almıyor. Geçen yıl 1.250 milyon dolardan 900’e indirilmiş ve Mondi gönül bırakmıştı... Bu sene n’olur acaba? Gider mi kalır mı?
1-)Sizce başkan değişmelimi?
2-)gerets cimbomda başarılı olurmu
Not:bunu yazmak için çok uğraştım.
galatasaraylılar için
galatasaray benim ikinci kulubümdür.
AMA GENEDE EN BÜYÜK BURSASPOR.