serhatarda
26.Kasım.2006, 20:59
Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sümbülüzade Vehbi Efendi’nin müstesna bir eseridir. Şiirin hikayesi de şöyle: Bir gün padişah Vehbi Efendi’yi yanına çağırır ve: “Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin” der.
Ve işte sonuç aşağıda:
Azm-u hamam[1] edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can.
* * *
Lâ’l-u şarap[2] içurem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer dirahşan[3].
* * *
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kâkülüne nevcivan[4].
* * *
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine[5] ab-ı revan[6].
* * *
Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
* * *
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyândan[7] çizmeyi, olasın yola revan.
* * *
Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nâgehân[8].
* * *
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şâduman[9].
* * *
Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
Sümbülüzade Vehbi Efendi
[1] Hamama gitmeye niyetlenelim. Azm: Kasd, niyet karar
[2] Kırmızı Şarap. Lâl: Kırmızı, al renk
[3] Parlayan altın yüzük. Hatem:Üzerinde yazı olan ve mühür yerine kullanılan yüzük. Zer:Sarı, altın. Dirahşan:Parlayan, parlak
[4] Nevcivan: Genç, delikanlı
[5] Dest: El
[6] Akan su Ab: Su Revan: Akıcı, akan
[7] Sahtiyân: Boyanmış, cilalanmış (tabaklanmış) deri.
[8] Nâgehân: Birdenbire, ansızın.
[9] Şâduman: Mesut, bahtiyar (Mutlu
Arkadaşlar bana komik geldi açıkçası yorumlarınızı bekliyorum.
Ve işte sonuç aşağıda:
Azm-u hamam[1] edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can.
* * *
Lâ’l-u şarap[2] içurem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer dirahşan[3].
* * *
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kâkülüne nevcivan[4].
* * *
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine[5] ab-ı revan[6].
* * *
Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
* * *
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyândan[7] çizmeyi, olasın yola revan.
* * *
Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nâgehân[8].
* * *
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şâduman[9].
* * *
Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
Sümbülüzade Vehbi Efendi
[1] Hamama gitmeye niyetlenelim. Azm: Kasd, niyet karar
[2] Kırmızı Şarap. Lâl: Kırmızı, al renk
[3] Parlayan altın yüzük. Hatem:Üzerinde yazı olan ve mühür yerine kullanılan yüzük. Zer:Sarı, altın. Dirahşan:Parlayan, parlak
[4] Nevcivan: Genç, delikanlı
[5] Dest: El
[6] Akan su Ab: Su Revan: Akıcı, akan
[7] Sahtiyân: Boyanmış, cilalanmış (tabaklanmış) deri.
[8] Nâgehân: Birdenbire, ansızın.
[9] Şâduman: Mesut, bahtiyar (Mutlu
Arkadaşlar bana komik geldi açıkçası yorumlarınızı bekliyorum.