Log in

View Full Version : Derbi Tarihinde Müthiş Ayrıntı



Flawless Victory
04.Aralık.2006, 00:24
Valla ben bu olayı bilmiyordum. Bu gün internetten okudum. Dilerim herkes ders çıkarır. FB-GS maçı konusunda derin tartışmalar var. Önce bunları bilelim. Anlayalım geçmişimizi. Eskiden böyle kavga ediyormuyduk dersiniz?

Derbi Tarihinde Müthiş Ayrıntı

Fenerbahçe - Galatasaray beraberligi çok eski yillara dayanir. 1911'de Galatasaray, ilk Avrupa turnesine çikarken, Fenerbahçe'den Galip ve Bekir ile takviye lüzumunu hissediyordu. 1921'deki 2. Avrupa gezisinde ise, Fenerbahçe'den su oyunculari aliyordu: Nedim Kaleci, Cafer Çagatay, Galip Kulaksizoglu, Zeki Riza Sporel, Bekir Refet.

Bu dostluk ve beraberlik, 1934 yilina kadar devam etti. Iki kulüp, getirdikleri yabanci takimlarla birer defa karsilastiktan sonra, 3. maça Fenerbahçe - Galatasaray karmasi halinde çikarlardi. Giydikleri forma ise, ortasi sari, bir yani lacivert, diger yani kirmizi olmak üzere 3 renkten olusuyordu.
Slavia, 1927 yilinda Istanbul'a 2.kez geldi. Ilk maçinda Fenerbahçe'ye Bekir'in attigi kafa golü ile 1-0 yenildi. Ikinci karsilasmada Slavia'nin karsisina Fenerbahçe - Galatasaray karmasi çikti. Alaattin Baydar bu maçi bir anisina söyle anlatir:

"Çekoslavakya'nin ünlü Slavia takiminin Istanbul'a ikinci gelisiydi. Zamanin Slavia'si, bugünün Real Madrid'i gibi bir seydi. Ilk maçta Fenerbahçe, Slavia'yi 1-0 yenmisti. Ikinci maçta Slavia'nin karsisina Fenerbahçe - Galatasaray karmasi çiktik. Forvette bir Galatasarayli, dört Fenerbahçeli vardi: Leblebi Mehmet, ben, Zeki, Bekir, Bedri. Oyunun ikinci yarisinda rakip haf hattindan kaptigim topla önce sol haf Ploder'i, sonra da üzerime gelen solbek Nietel'i çalimlayarak topu kaleci Chane'nin sagindan kaleye yolladim. Kale aglari zayif veya delik olmali ki, top aglardan disari kale arkasindaki duvara vurdu. Chane kostu, topu aldi ve aut atisina hazirlanirken, hakem santrayi gösteriyordu. O anda sanki yer yerinden oynuyordu. Seyircilerin büyük tezahüratini hâlâ duyar gibiyim."

Karma takim maçlari, bir taraftan Fenerbahçe - Galatasaray dostlugunu pekistirirken, diger taraftan da Türk futbolunun gelismesini sagliyordu. Karma takimlarda daha çok Fenerbahçe - Galatasaray ile eslesirdi. Nedense Besiktas bir kenara itilir, gelenek haline gelen bu birlesme sürdürülürdü. Bu maçlara seyirci büyük ilgi gösterirdi. 7 - 8 bin kisiden elde edilen gelirle hem misafir takimin masraflari karsilanir, hem de taraflar memnun edilirdi.
Bu birlesme, bu yakinlik, maalesef 1934 Subat'inda oynanan ve üzücü olaylar yüzünden yarida kalan kavgali maç ile son buldu.

Kavgali maç
23 Subat 1934... Günlerden cuma... Taksim Stadi'nda yapilan ve "kavgali maç" olarak spor tarihine geçen Fenerbahçe - Galatasaray karsilasmasinda beklenmeyen olaylar patlak verdi. Maç yagisli bir havada ve çamurlu sahada oynandi. Taraflar oyuna çok iddiali basladi. Gerçekten iki taraf arasindaki ezeli rekabet geregi de buydu. Seyirci tribünleri tiklim tiklim doldurmus, heyecan son haddini bulmustu.

Hakem Nuri Bosut'un yönetiminde takimlar sahada su kadrolariyla yer aldilar:

Fenerbahçe: Hüsamettin Böke - Yasar Alp - Fazil Arzik - M.Resat Nayir - Esat Kaner - Cevat Seyit - Süleyman Tekil - Muzaffer Çizer - Zeki Sporel - Fikret Arican - Lebip Elmas.

Galatasaray: Avni Kurgan - Lütfü Aksoy - Tevfik - Kadri Dag - Nihat Bekdik - Ibrahim Tusder - Necdet Cici - Muslih Peykoglu - Rasih Minkari - Fazil Özkaptan - Danyal Vuran.

Takimlarin normalin çok üstünde olan kazanma çabalari, oyunun daha basinda, çok sert gidisine neden oldu. Ilk dakikalarda basgösteren sert hareketleri önleyebilmek, hakem için çok güç hale geldi. Karsilikli fauller oyunu sik sik duraklatirken, hakemin ihtarlari da etkisiz olmaya basladi. Ve bundan sonra da olan oldu. Sahadaki itis kakis, tribünlere siçramada gecikmedi. Yer yer olaylar basgösterdi. Sahanin hali ise bambaskaydi. Oyuncular birbirine girdi, saha bir anda harp meydanina döndü. Bu durumda hakemin yapacagi tek sey maçi tatil etmekti. O da onu yapti. Dost kulübün, kurulduklarindan bu yana sürdürdükleri centilmenlik havasi burada noktalaniyordu. Halbuki bu iki takim, bundan önce yaptiklari maçlarda ne kadar dostane çizgiler çizerler, kardeslik görüntüleri sergilerlerdi. Rekabet yine vardi, mücadele yine vardi, ama dövüsme yoktu. Nasil olabilirdi ki, Fenerbahçe, Taksim Stadi'ndaki maçlarda, Galatasaray Kulübü'nde soyunur; Galatasaray, Kadiköy'e geçtigi vakit Fenerbahçe tarafindan misafir edilirdi. Kulüplerin beraberligi bu maçla noktalanirken, spor toplumunun meraki, futbol heyetinin verecegi karardaydi. Ve Mintaka Futbol Heyeti, maçtan sonra hemen toplanacak ve kararini verecekti. Ne var ki, verilen kararla yasin yaninda kuru da yanacak ve karakusi bir hükümle masum futbolcular da cezaya çarptirilacakti.

Ertesi gün gazetelerde su duyuru yayimlandi
"Cuma günü Taksim Stadi'nda yapilan Galatasaray - Fenerbahçe maçindaki dövüsme hadisesine vaziyet eden Mintaka Futbol Heyeti, gece geç vakte kadar meseleyi tetkik etmis ve 17 futbolcunun cezalandirilmalarina karar vermistir.

Olayda en ziyade kabahatli görünen Fenerbahçe kalecisi Hüsamettin'e müebbet boykot, Fenerbahçe'den Fikret, Galatasaray'dan Tevfik Beylere 6'sar ay boykot, hadiseye istirak ettikleri heyetçe tespit olunan, Fenerli Yasar, Cevat, Esat, Resat, Süleyman, Muzaffer ve Lebip Beylerle, Galatasaray'dan, Avni, Nihat, Kadri, Lütfü, Necdet ve Fazil Beylere ikiser ay boykot cezasi verilmistir."

Görüldügü üzere, iki takimin da büyük kismi cezaya çarptirilmistir. Ancak olayla ilgilenen heyet, teshisinde öylesine yanilmistir ki, olayla hiç ilgilenmeyen oyunculara da ceza verilmistir. Böylece gelisigüzel verilen karar, Fenerbahçe'yi, 9, Galatasaray'i 8 oyuncusundan yoksun etmistir. Bu suretle avantajli duruma geçen Besiktas sampiyon olmustur.

O günlerde 5 takimla futbolcu imalathanesi gibi çalisan Fenerbahçe, cezalilarin yerlerine gençleri koymakta gecikmedi ve dönem sonunda lig ikincisi oldu.

KAYNAK: SANLI FENERBAHÇE

Aldığım kaynak internethaber

Emurafu
04.Aralık.2006, 09:15
Harbıden ılgınc bır olay

gerrrard
04.Aralık.2006, 11:53
cok garip bişi