PDA

View Full Version : Amatör ruhumuzu kaybettik



GencerDemirer
05.Ocak.2007, 16:21
Türkiye’de futbol, içten içe Avrupa futbolunun düzeyine çıkmaya başladı. Artık Avrupa standartlarında pek çok oyuncu ve antrenör ülkemize geliyor, ülkemizi tercih ediyor. Bunun yanı sıra bizim oyuncularımız da dünyanın çeşitli ülkelerinde futbol oynuyorlar. Yani Türkiye’de futbol, tartışmasız gelişiyor ve değişiyor.

Bu değişim beraberinde birtakım sorunları da getiriyor. Öyle zamanlar oluyor ki değişimin yükü bize ağır geliyor, var olan kapasitemiz buna yetmiyor. Diğer bir açıdan bakıldığında ise gelişim mutlaka gerekli ancak bazı değerleri sanırım kaybediyoruz. Bugüne kadar Türk futbolunu ayakta tutan, seyirciyi futbola bağlayan “amatör futbol ruhu”nu kaybediyoruz. Tam anlamıyla “arada kalmışlık” bizimkisi, amatör ruh ve profesyonellik arasında sıkışan. Peki amatör ruhlu profesyonellik olmaz mı? Belki de eksiğimiz budur. Kendimizden bir şeyler katmadan yabancılaştırıp zevksiz hale getiriyoruz futbolumuzu. Profesyonellik gerektiren kısmında ise amatör kalarak gelişimi, olması gereken yönünden uzaklaştırıyoruz.

1989 yılında oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçını hatırlıyorum da maç 0–3 Galatasaray lehine iken, Fenerbahçe maçı 4–3 kazanmıştı; tabiri caizse yer yerinden oynamıştı ve bu maçın etkisi uzun yıllar devam etmişti. Şimdi size soruyorum: Aynı takımlar bugün aynı maçı yapsa ve maç aynı skorla bitse aynı etki olur mu? Ve bu etki yine böyle uzun sürer mi? Demek istediğim Türk futbolu amatör ruhunu ne yazık ki kaybediyor. Sanırım bu kaybedilen amatör ruh, benim futboldan aldığım hazzı azaltıyor. Mesela eskiden sokaklarda saç kesimini Fenerbahçeli Rıdvan Dilmen’e benzeten birçok çocuk görebiliyordum. Amatör kümede futbol oynarken tişörtünün önünü Tugay Kerimoğlu gibi dışarıya çıkarıp oynamaya çalışan birçok kişiyi çok net hatırlıyorum. Çocukluğumda mahalle maçlarında herkes bir futbolcu ismiyle çağrılmak isterdi, kimisi Tanju, kimisi Oğuz olurdu, kalecilerin tercihi ise genelde Simoviç’ten yanaydı. Ben ise her zaman Feyyaz olurdum. Feyyaz’ın beyefendiliği ve maç sonrası röportajında attığı gollerin nasıl gerçekleştiğini anlatması çok hoşuma giderdi. Şimdi ise hiçbir çocukta bu etkiyi göremiyorum.

Türkiye’de eğlence demekti futbol, şimdi ise anlamı sadece maddiyat. Maçları televizyondan izlemenin bile bir bedeli var. Yok, ben daha sonra özetini izlerim, diyene de yanında bir spor yorumcusu veriyorlar. Sizin yorum yapmanıza gerek yok, onlar yorumları ile her kanalda hazır bekliyorlar. Yani artık evlerinde arkadaşlarıyla şöyle iki futbol muhabbetinin belini kıracak insanlara gerek yok. Açın televizyonu, onlar sizin yerinize hem tartışır hem de yorumlar. İşte bence bunlar insanları eskiden futboldan aldıkları zevkten uzaklaştırıyor.
İşin profesyonellik gerektiren kısmı ise çok karışık gözüküyor. Birçok alanda geliştirilmesi gereken o kadar çok şey var ki. Sporcu, antrenör ve spor yöneticisi eğitimi bunlar arasında en önemlileri. İşte bu konularda amatör kalmamak gerekiyor. Sadece eski futbolcu ya da zengin bir iş adamı diye kulüplerin yönetimi bu kişiler tarafından yapılıyor. Halbuki bu işin eğitimini almış uluslararası düzeyde iletişim sağlayabilecek profesyonel yöneticiler bu işleri yapmalı. Onlar için herhangi bir spor kulübünde çalışmak bir hayal olmamalı. Daha da temele inildiği zaman spor akademilerinde kaliteli spor adamlarının yetiştirilmesi gerekliliği ön plana çıkıyor. Dediğim gibi işin bu kısmı çok karışık, söylenecek o kadar çok şey var ki tüm bunların gerçekleşmesi için çok geniş çaplı bir organizasyon şeması gerekiyor.

Yazımın başında da belirtmek istediğim gibi bana göre Türkiye’de futbol eğlence amacından saptırıldığında insanlar için zevksiz hale gelecektir. İnsanlara sunulan şeyler, Futbol Federasyonu’nun işleyişinin aksaklıkları, spor yorumcularının planlanmış tartışmaları olmamalıdır. Futbol Federasyonu’nun ya da herhangi bir kulübün işleyişi seyirci için önemli değildir. Bu kurumlar işlerini bir taraftan profesyonelce devam ettirirken seyirciye sadece futbol izleme imkânı tanınmalıdır. Seyirci futbol izlemekten zevk almalıdır. Tıpkı eskiden olduğu gibi.

gorkemyilmazkarasu
05.Ocak.2007, 20:59
güzel yazı özellikle sokak futbolunun bitmesi beni çok üzüyor bizim zamanımızdaki mahalle maçları milli maç gibi geçerdi yenildikmi oturur ağlardık 1 hafta kendimize gelemezdik...

Bordo61Mavi
05.Ocak.2007, 21:56
güzel yazı özellikle sokak futbolunun bitmesi beni çok üzüyor bizim zamanımızdaki mahalle maçları milli maç gibi geçerdi yenildikmi oturur ağlardık 1 hafta kendimize gelemezdik...

ben Turkiyede buyumedim ama geldigimde mahalle maclarina katilirdim, kola sina oynardik:D:D yenilince butun arkadas fazlasi ile uzulur'lerdi, kola ya verecekleri paraya degilde o macin kaybetilmesine. Bana derdilerki sen anlamazsin butun hafta bu mac okulda konusulur .

drazan11
06.Ocak.2007, 01:40
cok zevkli olurdu ben mahalle takımı kaptanıydım atletten forma yapardık her mac final gibi gecerdi