PDA

View Full Version : Dünyanın en büyük siyasi lideri: ATATÜRK



mgungor
01.Şubat.2007, 22:13
ABD'deki araştırmaya göre Atatürk, en büyük siyasi lider....

Kentucky Üniversitesi'nden psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Arnold Ludwig tarafından kaleme alınan kitapta, Atatürk, gelmiş geçmiş tüm devlet adamları arasında yapılan "siyasi büyüklük sıralamasında" birinci oldu.

The New York Times gazetesinin haberine göre, Ludwig'in "Çağın Kralı : Siyasi Liderliğin Doğası" adlı kitabında, son yüzyıla damgasını vurmuş 377 büyük devlet adamı incelendi.Ludwig'in, devlet adamlarının liderlik vasıflarını bilimsel bir objektiflikle ölçme amacıyla kaleme aldığı kitap için 18 yıl çalıştığı belirtildi.
Prof. Ludwig, siyasi liderleri değerlendirirken, bir ülkeyi kurtarmak ya da yeniden bir araya getirmek, savaş kazanmak, toprak kazanmak, ekonomiyi düzeltmek, yeni bir ideoloji ortaya atmak, iktidarda kalma süresi ve moral açıdan örnek oluşturmak gibi özellikleri göz önünde tutarak puan verdiğini bildirdi.

Bir liderin en fazla 37 puan alabileceğine dikkati çeken Ludwig, bu kriterlerin, liderlerin başarılarını değerlendirmede güvenilir ve tarafsız bir yöntem olduğunu belirtti. Yazar, puanların, liderlerin dünya çapındaki etkileri dikkate alınarak verildiğini, kişisel faziletlerinin hesaba katılmadığını kaydetti.

Habere göre, sıralamada Atatürk 31 puanla birinci sırada yer alıyor. Franklin D. Roosevelt ve Mao 30 puanla ikinci, Stalin 29 puanla üçüncü, Mussolini 26 puanla dördüncü, Hitler 25 puanla beşinci, Yaser Arafat da 17 puanla altıncı sırada bulunuyor. Gazete, Bill Clinton, Dwight D. Eisenhower ve François Mitterrand'ın, Arafat'ın birkaç puan gerisinde kaldığını yazdı.

New York, AA

Sevgili arkadaşlar,

Yukarıdaki haber metni öylesine gurur vericş ki biraz daha bilgi alabilmek adına küçük bir araştırmaya giriştim. Asıl amacım listede kimler olduğunu görmek ve adı geçen listenin tamamına ulaşmak idi. Ama karşılaştığım sonuçları görünce aslında listenin çok uzun (1.941 kişi) olduğunu gördüm. Yine sonuçlar arasında yazar Dr. Arnold M. Ludwig ile yapılmış bir röportaj vardı. Bu röportajın Türkçe'ye çevirisini yine beegee'den rica ettim, sağolsun yardımcı oldu. Bu röportajın orijinalini bu linkten (http://www.booknotes.org/Transcript/?ProgramID=1693)okuyabilirsiniz.

Aslında kitap eski, 2002 basımlı. Orijinal adı; King of the Mountain: The Nature of Political Leadership... Kitap ülkemizdeki bazı yayınevleri tarafından da yaklaşık 30 Euro fiyatla satılıyor fakat Türkçe çevirisi varsa da ben bulamadım.


http://bookweb.kinokuniya.co.jp/bimgdata/FC0813122333.JPG

İsterseniz Booknotes isimli sitenin editörünün yazarla yaptığı röportajın bizim için önemli bölümlerine gözatalım;


----------------------------------------------------------

Dağın Kralı : Siyasi Önderliğin Doğası
ARNOLD LUDWIG

BRIAN LAMB: Bir psikiyatri profesörü olarak dünya liderleri hakkında yazma amacınız nedir?

A. LUDWID: Aslında bu kitap birkaç yıl önce yaptığım 20. yüzyılın en yetenekli kişileri ile ilgili bir ön çalışmaya dayanıyor. “Price of Greatness” (Büyüklüğün Değeri) adı ile basılmıştı. 18 farklı alana değinmiştim, bilim, sanat, müzikal kompozisyonlar, dans vs. Politika da bunlardan biriydi.

O çalışmamda çok fazla kişiyi incelememe rağmen, beni en çok şaşırtan alan politika olmuştu, çünkü çok fazla sayıda lider vardı. Projeyi tamamladıktan sonra, siyasi mükemmelliği (büyüklüğü) daha da merak eder hale geldim. Diğer bütün alanlarda ortaya konan somut bir iş var. Bilim adamı araştırma yapar, sonra araştırmalarını kitaplaştırır. Ressam resim yapar, atlet performans sergiler. İş adamı üretir, para kazanır vs. Peki politikacı ne yapar?

Ne üretirler. Örneğin bazı insanlar “bu lider mükemmel der” ya da “dehşet”. Siyasi başarıyı nasıl ölçersiniz? Siyasi üstünlük nedir? Böylece çalışmama başladım. Ve yaptığım 20. yüzyılda dünyadaki her bir ülkedeki bütün dünya liderlerini incelemekti.

LAMB: 1.941 lider...

LUDWIG: Doğru ve 119 ülke...

LAMB: 20.yüzyılın 1.941 lideri...

...

LAMB: Kitabın kapağından bahseder misiniz? Neyi anlatıyor?

LUDWIG: Siyasi liderler ile maymun türleri arasında bir ilişki olduğunu anlatıyor. Bu oldukça mizahi bir portre, Donald Groller Wilson tarafından yapılmış. Kitapta ulaştığım sonuçların büyük bir çoğunluğunu anlattığına inanıyorum.

LAMB: Bir örnek verebilir misiniz?

LUDWIG: Örnek vermeden önce bu sonuçlara nasıl ulaştığımı açıklamak isterim.Bu çalışmaya ilk başladığımda siyasi liderler ile maymun türleri –şempanze, babun, maymun vs.- arasında bir mukayese yapmak gibi bir fikrim yoktu. Çalışmam derinleştikçe cevaplayamadığım pek çok soru belirmeye başladı. Örneğin 20. yüzyılda neden bu kadar az kadın lider vardı?

LAMB: Kaç lider bulunuyor?

LUDWIG: 27 lider. 1941 liderin 27’si kadın. %1.4 ve bunların neredeyse yarıya yakını ya kocalarının karizmasından yararlanan politikacı eşleri ya da kızları. Diğerleri yani kendi çabalarıyla var olanlar % 75’lik bir kısım.

20. yy kadınlarının lider olma şansları 100 kişide 1’den daha az.Bu beni çok düşündürdü.Nedeni ise çok zeki ve rekabetçi kadınlar bulunmakta ve sosyal ve kültürel sıkıntılara rağmen çok daha fazlası güçlü mevkilere gelebilmeliydi.

Beni düşündüren bir diğer olay da şudur: Pek çok lideri inceledim.Bir liderin ülkesinin en güçlü mevkisinde bulunmasına rağmen zeki olmadığını görmek çok şaşırtıcı bir bulguydu. Çoğu okuma yazma bilmiyordu. Çoğu gerçekten çılgındı. Hatta zihinsel özürlüsü bile vardı.

Siyasi liderlik dünyada en güçlü en mevki, bir başka deyişle bir devletin zirvesi. İnsan bu mevkiye nasıl ulaşıyorlar ve neden?

Ulaştığım diğer bir bulgu da siyasi liderlerin kaçının bu mevkilere gelirken fiziksel başarı, kahramanlık göstermiş olduğuydu. Savaş, darbe, isyanların içinde yer almışlardı.Gösteri ve protestolardan hüküm giymişlerdi. Çoğu ülke bu gibi durumlarla baş etmek zorundaydı ancak tüm bunlar lider olabilme yolunda önemli adımlardı. Neden? Neden sanat,iş dünyası ya da belirli alanlardaki başarılar ve zeka yerine bunlar gerekliydi? Neden askeri başarı kazanmak önemliydi?

...

LAMB: Bu araştırma ne kadar zamanınızı aldı?

LUDWIG: Yaklaşık 18 yılımı aldı. Bulabildiğim her kaynağı inceledim. Biyografilerin her satırını okudum. 1.200’ün üstünde biyografi okudum.

LAMB: Amacınız neydi? İnsanlar bu çalışmayı ne yapacak?

LUDWIG: Bunun şimdiye kadar liderler üzerine yapılmış en kapsamlı çalışma olduğuna inanıyorum.Siyasi liderler hakkında diğer kitaplardan daha fazla bilgi içeriyor. Liderlerin davranış özelliklerini açıklamak için geliştirdiğim tezimin yanı sıra kaitabın son bölümü benim için önem taşıyor. Son bölümün adı “Warmonger & Peacemakers” (Savaş Kışkırtıcıları ve Barış Yanlıları). İnsanlar bunu okuyacak ve saldırıları, savaşı durdurmak için alternatif yolları inceleyecek. Bu gönülden umuyorum.

Çalışma boyunca dikkatimi çeken bir nokta da 20. yüzyılda şiddet ve saldırıların çokluğuydu. Ölü sayıları hakkında insanlardan tahminlerde bulunmalarını istedim, gerçek rakama yaklaşamadılar bile. 20.yüzyılda lider ya da bu liderlerin sosyal politikaları yüzünden başlatılan savaşların sonucunda verilen kayıp 200 milyonun üzerindeydi. Bu şok edici,ürkütücü bir durum, çünkü geliştikçe yıkım gücü daha fazla silahlar geliştiriyoruz.

...

LAMB: Siyasi üstünlük derecelendirmenize göre 20.yüzyılda karşılaştığınız liderler arasında zirvede Atatürk bulunuyor. O’nu Mao ve FDR. izliyor.

Puanlamanıza göre Atatürk 31, Mao 30, FDR 30, Stalin 29, Lenin 28, Ho Chi Minh 27, De Gaulle 27, Deng Xioping 27, Tito 25, Suharto 25 puan almış. Böyle devam ediyor.

LUDWIG: Doğru.

LAMB: Peki neden Atatürk?

LUDWIG: Önce siyasi üstünlük derecelendirilmesi konusunu açıklamama izin verin. Çalışmaya ilk başladığımda siyasi üstünlüğü değerlendirmek için ölçüler arıyordum. Siyaset bilimcilerini inceledim.Eserleri inceledim.Ancak kültürler arası siyasi üstünlüğü ölçebilmem için bir derecelendirme sistemi bulamadım.

Sonra şu soru beni düşünmeye sevk etti: Siyasi üstünlük nedir? Neden herkesin büyük siyasi lider olarak gördüğü insanlara bakmıyorum? “Büyük siyasi bir lideri tanımla” denince akla hangi isimler geliyor? Aklıma gelenler Julius Caesar, Augustus Caesar, Alexander The Great (İskender), Bismarck…

LAMB: Onlar ölümsüzler.

LUDWIG: Ölümsüzler-siyasi ölümsüzler. Abraham Lincoln, George Washington ve bu çizgideki liderler.Sonuç tam 26 kişi. Çoğu insanın onların siyasi ölümsüzler olduğunu söyleyeceğini düşünüyorum. Ben de şunu sordum; Peki bu ölümsüzlerin ortak noktası neydi? Birkaç ortak özellik belirledim. Her biri bu özelliklere sahipti.

Bu özelliklerin 11 tanesini siyasi üstünlük derecelendirmesini geliştirmek için kullandım ve geçerlilik ve güvenilirliklerini ölçtüm. Böylece 11 maddelik siyasi üstünlük derecelendirme sistemim oluştu.

LAMB: Nedir bu maddeler?

LUDWIG: Askeri zaferler, daha fazla toprak kazanma, sosyal yapılanma, toplumun doğasını değiştirme, ekonomik başarı,ahlak (ahlaki örnek olma örneğin George Washington, Abraham Lincoln gibi.)

LAMB: Öyleyse bu çalışmanın kişilere olan hayranlığınız ya da yakınlığınızla bir ilgisi yok.

LUDWIG: Hayır, bu çalışma siyasi başarılarla ilgili.

LAMB: Bir bakalım.Amerikan başkanlarını okuyacağım. Böylece sizin derecelendirmeyi nasıl uyguladığınızı görelim. 31 en yüksek puan ve Atatürk’e ait. FDR de (30 puanla) Amerikan başkanları arasında liderliğini koruyor. Onu 23 puanla Truman ve Thedore Roosevelt, 22 ile Ronald Reagan, 20 ile William McKinley, 18 ile Dwight Einshower ve LBJ, 15 ile George Bush I, John F. Kennedy ve Bill Clinton, 14 ile Jimmy Carter ve Calvin Coolidge, 12 ile William Howard Taft, 11 ile Gerald Ford, 10 ile Herbert Hoover ve 9 ile Warren Harding izliyor. Bunlar 20. yüzyılın liderleri.

...

LAMB: Bunu yanında sıralamanın en alt sırasında Steyn isimli biri yer alıyor. 1899 yılında kurulan The Orange Free State ile. 2 puan almış. Panama’dan Arias 3 puan, Avustralya’dan Joseph Cook (1941) 5, Liberya’dan Samuel Doe (1980) 5,Quisling 5, Somozalar (baba ve oğul), Juan Bosch, Kanada’dan Kim Campbell (1993) 6 puan almışlar.

Bu onların başarı sahibi olamadıklarını mı gösteriyor?

LUDWIG: Sadece başarı sahibi olamamaları değil, aynı zamanda bir çürüme anlamına da geliyor.Genellikle onların dönemleri utançla kapandı.

LAMB: Atatürk’e dönelim. Neden Atatürk listenin zirvesinde yer alıyor?

LUDWIG: Atatürk’ün neler yaptığına bakalım. Şunu belirtmek isterim ki bence O’nu diğer üstün liderler -daha önce bahsettiğim ölümsüz liderler- kapsamına alalım. Atatürk Türkiye’yi kurdu, yarattı. O dönemde varolan Osmanlı İmparatorluğu’na son verdi. O sadece ülkenin kurucusu,yaratıcısı değil, aynı zamanda Türkiye’de çok büyük sosyal değişime neden olmuş bir liderdir. Türkiye’yi demokrasi ile tanıştırdı - bir anlamda askeri bir demokrasi, ancak sonuçta demokrasi- Tarihte bir ilk; din ve devlet işlerini ayırdı. Müslüman bir ülke olmasına rağmen bir takım özgürlüklerin, hakların serbest olduğu birkaç ülkeden biri. Aslında ordu demokrasiyi tehdit edecek bir unsur olursa engellemekle yükümlü.

Yani her bir evresinde Atatürk’ün inanılmaz bir etkisi var. Başarıları olağanüstü.


----------------------------------------------------------

Gördüğünüz gibi Atatürk'ün eşsiz liderliği, psikiyatri dalında uzman bir profesörün liderlik unsurlarını puanlama ile değerlendirdiği tamamen objektif bilimsel bir çalışma ile de bir kez daha kanıtlandı.

Bunun ardından artık Atatürk'ü eleştirenler, yuhlayanlar, burun kıvıranlar ağızlarını kapatırlar mı?

Hiç sanmam...

Alper DARÇIN

comandante
01.Şubat.2007, 23:24
dünyanın kabul ettiğini ülkemizde kabul etmeyenler var ne yazık ki...

JunkChorn
02.Şubat.2007, 00:35
dünyanın kabul ettiğini ülkemizde kabul etmeyenler var ne yazık ki...

Bizede işte bu noktada görev düşüyo arkadaşım

tosunpasa
02.Şubat.2007, 11:15
Gerçekten o mavi ile yazılmış yerleri duygulanarak ve övünerek okudum.. Böyle büyük bir öndere sahip olduğumuz için çok şanslı bir toplumuz. Ne yazık ki bu şansı bile şanssızlığa çevirmiş bir toplumuz aynı zamanda...

babba
30.Temmuz.2007, 21:46
bir yabancının bunu farketmesi guru verici

zemlinskis
02.Ağustos.2007, 02:13
Atatürk'ün bir yabancı tarafından böyle övülmesi gerçekten gögsümüzü kabartan bir gelişme

kazma
07.Eylül.2007, 05:14
ah be stalin...