PDA

View Full Version : bir football manager hikayesi...



nosferatu666
14.Mart.2007, 20:42
uzun suredir cm yada fm oynamadıgım için bazı acemilikler yaptım aldıgım oyuncularda;
http://img368.imageshack.us/img368/9093/gelenoyuncularrx6.jpg
genellikle gelecege yonelik transfer yaparım. diger oyuncular kadro icin aldıgım turk oyunculardı. ancak hepsi uzun vadeli ve zamanla kadroya girebilecek nitelikte oyunculardı.

özellikle djavadov ve corlos vela en çok istedigim iki forvetti. birisi fast striker digeri target striker ozellikleri olan 2 forvet. nunez ise ortasaha ve forvet arasında surekli kullanabilecegim gelecegi parlak bir diger oyuncuydu. alex'in muhtemel sakatlık ve cezalı durumunda kullanabilecegim iyi bir alternatifdi. defansa aldıgım serdar tascı bu oyunun potansiyeli en yuksek turk defans oyuncusudur. kompany,pique ve felipe oncelikli tercihlerim olmasına ragmen yuksek maliyetleri yuzunden kadroya dahil edemedim. (ama bu sezon mutlaka en az bir tanesini alacagım.)

bu transferler için hem butce hemde yabancı kontenjanı acısından fedakarlık yapmam gerekiyordu.
http://img476.imageshack.us/img476/6285/gidenoyunculartr5.jpg
edu drecana, lugano ve deivid kadroda hic dusunmedigim 3 oyuncuydu potansiyellerinin turkiye için fazlasıyla yeterli olmasına ragmen. eger yabancı kontenjanı sınırı olmasaydı 3 unu de tutardım ve bir dahaki sezona iyi fiyatla satardım. ancak kontenjan yuzunden galatasaray gibi ezeli rakibime bedelsizde olsa sattım. tumeri kullanabilirdim, ama yası geciyordu ve bir dahaki sezona para kazanamayabilirdim. belki appiahı satmayabilirdim, ama hedefledigim transferleri yapmam için elimde para olması gerekiyordu. bir kumar oynadıgımı kabul etmem gerekir.

bu trasfer politikasından sonra aldıgım oyuncuların belli bir potansiyele ulasana kadar zorlanacagını ve bununla birlikte takımın puan kaybedecegini biliyordum.
http://img360.imageshack.us/img360/1/ilkfiksturyp5.jpg


ancak ozellikle nunez,vela ve djavardov gelistikce takım maclarda cok daha rahat performans gostermeye baslamıstı. tabii bu arada sezonun en onemli trasferlerini atlamayalım.

http://img222.imageshack.us/img222/2415/gelenpersonelin0.jpg
16 M $ harcamısım! deger mi? hepsine sonuna kadar deger :D neden mi?

sezon bası:http://img409.imageshack.us/img409/5383/djavadovsezonbasiiw9.jpg

sezonsonu:http://img461.imageshack.us/img461/556/djavadovsezonsonuiw1.jpg

aldıgım oyuncular ileriye donuk oyuncular oldugu için, eger bu sezonda standart bir basarı istiyorsam, onları bir an once belli bir seviyeye getirecek koclarla calısmak sarttı. bu yuzden 16 M $ a 1-2 iyi futbolcu alacagıma elimdeki potansiyeli yuksek futbolcularımı maximum seviyeye en kısa zamanda yetistirecegine inandıgım dunya klasındaki koçlarla calısmanın cok daha mantıklı olacagına inanıyordum. ve aldıgım sonuc muhtesem oldu. sadece bu oyuncular için degil, tum takımda muthis bir gelisme goruldu bu ilk sezonumda. ornek olarak gosterdigim Djavardov da oldugu gibi, forvette olması gereken tum ozellikleri yani, bitiricilik, uzun sut, pas, yaratıcılık, sogukkanlılık, ceviklik ve denge gibi ozellikerine agırlık verdim. peki nasıl?

http://img393.imageshack.us/img393/9504/carlosvelaxw6.jpg

(sezon basında oldugu ıcın gelısımlerı eksıde gorunuyor toplam gelısmeyı bu resımde daha ıyı goreceksınız)
http://img157.imageshack.us/img157/6221/djavadovja5.jpg

goruldugu gibi aslında cok riskli bir antreman programı. potansiyeli dusuk oyuncularda futbolcunuzu sadece geriletecektir. ayrıca sadece mevcut potansiyelinin cok ustune cıkabilecek futbolcular için uygulanabilecek bir antreman takvimi. onun dısında emircan arkadasımızın hazırladıgı programları ufak degisikliklerle uyguladım. serdar tascı, nunez, carlos vela ve djarvardov ile alt yapıdan 3-4 oyuncuya bu tip ozel antremanlar uyguladım sadece. dedigim gibi potansiyeli cok yuksek oyuncular oldugu icin diger ozelliklerinin 1-2 puan dusmesi cok oenmli degildi. oenmli olan oynadıkları bolgelerin ozelliklerinin bir an once gelismesiydi. bu antreman programı cok agır gorunse de tek bir oyuncum antremanda sakatlanmadı. amacım gereken ozellikleri 20 ye geldiginde su anda yaptıkları calısmaları ortaya cekerek diger ozelliklerine baslamalarını saglamak.

gelelim sezonun genel gorunumune...

TURKİYE SUPER LİGİ

ilk 14 haftada 7 galibiyet 7 beraberlikten sonra adeta şah'a kalkan takım onune geleni silip supurdu resmen en sevindigim nokta maglubiyet almamamdı. 3 saglam oyuncumu aldıktan sonra galatasarayın uzun sure benı rahatsız edecegını dusunuyordum ancak son 5 hafta neredeyse formalıte maclarına cıkmaya basladım. besıktas cok onceden kopmustu yarıstan. kayserisporun hakkını yememek lazım harıka bır cıkıs yakaladılar ve sezon sonuna kadar goturduler, sampıyon olmamda en buyuketken olan takımlardan dıyebılırım, benım dısımdakı 3 buyuge resmen kok sokturduler, gokhan unal attıgı 32 gol ile sezonun yıldızıydı.

http://img291.imageshack.us/img291/8244/puandurumubh2.jpg

tabii bu sampiyonlukta payı olan oyuncularım....

http://img359.imageshack.us/img359/858/oyuncusiralamasivo8.jpg


TURKIYE KUPASI

bu arada turkiye kupası ve sampiyonlar liginde de mucadele ediyordum tabii. neredeyse turkiye kupasından elenecektim. eger ankarasporu yenmeseydim gruplardan cıkamayacaktım.

http://img201.imageshack.us/img201/2897/kupaxn5.png


biraz sonra sampiyonlar liginde bahsedecegim gibi, turkiye kupasında da kuralarda sanslıydım. besiktasın gruplardan surpriz bir sekilde elenmesi ve ankaragucunun yarı finalde trabzonsporu elemesiyle, onumde tek engel kalmıstı; galatasaray. yarı finalde galatasaray'ı 2 macta da yendim ve gruplarda kendi sahamda karsılastıgım ve cok zorlanarak berabere kaldıgım ankaragucuyle ironik bir sekilde finalde karsılastım.

http://img148.imageshack.us/img148/6152/kupasemays1.jpg

genel olarak cok zorlandıgımı soyleyemem ancak garip bir sekilde ankaragucu beni kupada cok zorladı.

ŞAMPİYONLAR LİGİ:

turkiyedeki mukemmel performanslarından sonra yonetim ve taraftar arkamda oldugu için şampiyonlar liginde gruplardan cıkamamam durumunda bile ciddi bir sorun yasamayacagımı biliyordum ancak cok sanslı bir kura ile diger gruplara gore cok daha denk guclerde olan takımların bulundugu bir gruba dusmustum.

http://img135.imageshack.us/img135/9774/sampiyonlarligicy8.jpg

liverpooldan beraberlikle donunce işim iyice kolaylasmıstı. ancak en cok sasırdıgım mac lille deplasmanıydı, acıkcası beraberlik icin cıkmıstım 3-0 lık sonuc muazzam bir sonuctu.


gruplardan cıktıgımda bu basarı yonetim için yeterliydi. ancak kuradaki sansım devam ediyordu ve 16 ya kalan takımlar arasından bana en yakın takımlardan biri olan romayla eslesmistim. ilk mac deplasmandaydı ve ben genellikle deplasman maclarıma ozellkile de sampiyonlar ligi deplasmanlarıma kendi yaptıgım 5-4-1 ultra defansif taktigimle cıkıyordum(daha sonra taktik'in ss lerini verecegim) ancak ust uste gelen basarılar takımın kendine guvenini ust duzeye cıkarmıstı ayrıca takımın morali superdi, bir risk aldım ve icerideki maclara cıktıgım taktigimle cıktım maca...

http://img250.imageshack.us/img250/5196/romadizilislerch5.jpg

ne olursa olsun bir italyan takımıydı ve deplasmanda karsılasıyordum intihar gibi gorunse de;

http://img474.imageshack.us/img474/967/romamacidetayivv6.jpg

ezilmeden tamamlamıstı takımım macı. eger rustu hatalı bir gol yemeseydi berabere bitirmem işten bile degildi, takımımın golunu 2.yarıda oyuna aldıgım semih 90+2 de atmıstı sans golu gibi gorunse de, ikinci yarı yaptıgım taktik degisiklikler ve oyunu son 20 dakikada karsı alana yıkmam suphesiz bu gol için gerekli zemini hazırlamıstı.

ikinci maca, ilk mactaki maglubiyet dezavantaj gibi gorunse de, 44723 biletli seyircinin atesli tezahuratları arasında cıkıyordu kanaryalarım.
http://img137.imageshack.us/img137/9407/roma2macqc5.jpg

20.dakikada alex'in yaklasık 25 metreden attıgı muhtesem frikikle erken bir gol bulmustum. ilk yarının sonuna kadar oyunu karsı tarafa yıktım ama roma da bos durmuyordu. oyunu dengelediler 2. yarıya 4-1-3-2 normal dizilisle cıktım.
oyunu orta sahada kontrol etmeyi amacladım ve bunu da basardım.

http://img483.imageshack.us/img483/295/romataktigilg2.jpg

artık ceyrek finaldeydim...

buyuk takımlarda birbirleriyle eslesince bir sonraki tur icin cok daha fazla umitlenmistim ancak valencia cıkınca "tamam buraya kadarmıs" dedim. o ana kadar cektigim en sanssız kuraydı, grubumdan cıkan liverpool'u cok rahat elemislerdi. buyuk bir takımla ilk macı deplasmanda oynamanın buyuk bir dezavantaj yaratacagını dusunuyordum oyle olunca ister istemez ümitlerim onumuzdeki sezona kalmıstı. tabii oyuncularımın dusuncelerimden haberi olmaması gerekliydi, takımım ligde cok iyi gidiyordu futbolcularımın moralleri cok yuksekti ve sakat futbolcum bulunmuyordu, herseye ragmen her turlu sansı zorlamak niyetindeydim.

buyuk deplasman maclarına cıktıgım gibi 5-4-1 ultra defansif taktigimle maca cıktım...

http://img337.imageshack.us/img337/6684/valenciadizilislerrz2.jpg

mac oncesi konusmalarımda alex'e tuncay'a ve rustuye onlara cok guvendigimi soylemistim. orta saha oyuncularımdan da yuksek performans bekliyordum. diger oyuncularıma da kazanabileceklerini soyliyip moral asıladım. mac cok zor geciyordu. her turlu uyarıma ragmen orta sahayı kontrol altında tutamıyorduk, valencia saglı sollu ataklarla ceza sahamızı abluka altına almıstı. sanırım bu macı gercek zamanla 60 dakikaya yakın oynadım. taktigin en onemli ozelligi, forvet oyuncularını DM oyuncularıyla capraz olarak markaj yaparak orta sahadan defansa destek alıp ceza sahasını kalabalık tutması. ayrıca kanatlarda oynayan vicente ve ozellikle muthis adam gecme ve hızlanma yetenegiyle genc sag acık jo**uin adam eksilterek 0 a inmeye calıstıkları için mutlaka onlem alınması gereken oyunculardı. kanat oyuncularımla sıkı markaj uyguladım. ancak karsı tarafın teknik heyeti hic bos durmuyordu her hamleme baska bir hamle ile karsılık verdiler, 2 kanat oyuncunun ve 2 forvetin bolgeleri surekli degisiyordu, neredeyse her oyun durdugunda farklı bir hareketle karsılasıyorduk. bu da ister istemez sıkı markaja dayanan bu sistemde kademe sorunları yaratıyordu. herseye ragmen ilk yarıyı gol yemeden gecmeyi basardık.

devre arasında futbolcularıma moral depoladım. defans oyuncularımdan memnundum, alex ve tuncay'dan da performans bekliyordum 5 dk kısa ama etkili bir konusmadan sonra dinlenmelerini istedim. taktik degisiklik yapmadan ikinci yarıya cıktık. takımıma guveniyordum...

son 20 dakikaya girerken hareket bolgelerine baktıgınızda macın 0-0 olması mucizaden baska hicbir kelimeyle ifade edilemezdi.

http://img132.imageshack.us/img132/710/hareketbolgelerins3.jpg

70. dakika ve sonrası her teknik direktor için cok önemlidir, ya macı ceviririrsiniz yada ayakta uyuyorsanız beklemediginiz bir husranla karsılasabilir, surpriz bir gol ile evinize boynununz bukuk donebilirsiniz. bu dakikadan sonra yorulan orta sahama takviye yapmayı dusundum. aynı sekilde surekli oyunu surklase eden valencia orta sahası da yorulmustu. valencianın dunya klasındaki teknik direktoru Quique Flores 72. dakikada adelesi ceken ve kondisyonu iyice dusen vicente'nin yerine jamie gavilian ı, hucumda etkisiz kalan angulo'nun yerine de genc silvayı alarak oyuna mudahale etti. bu hamlesine 3 oyuncu degisikligiyle karsılık verdim. orta sahamda yorulan selcuk'un yerine deniz'i aldım. ayrıca sıkı markajın arasında zorlanan alex'in yerine nunez'i alarak orta saha direncini arttırmaya karar verdim. ama asıl hamlem, umitin yerine vela'yı alarak karsı bolgeye hızlı gecmeyi dusunmemdi. son 16 dk. da bir gol atabilirdim yada en azından topu kontrol ederek orta sahadaki dengeyi saglayabilirdim. vela ve nunez hızlı cabuk oyunculardı tuncayı nunezle orta sahadan forvete cektigim vela'ya destek olmasını planladım. ayrıca Dm de kalan aurelio ve deniz'in geriye donuslerini kaldırdım. oyun az da olsa dengelenmisti.

http://img363.imageshack.us/img363/8127/macverileridn8.jpg

her ne kadar belli etmesem de, sevinç içindeydim maç 0-0 bitmek uzereydi, 1 hafta sonraki rovans da, sukru saracoglunda o muhtesem seyircimizle valencia'yı roma'ya yaptıgımız gibi dize getirebilirdik.

ama birden!

http://img369.imageshack.us/img369/81/valenciamacsonucudl3.jpg

takımın cesuryuregi tuncayın sol taraftan getirdigi topa, surpriz ileri cıkısı sonucunda valencia uzak direginde bulusan aureilonun kafa vurusuyla gelen gol ve hemen ardından calan bitis duduguyle birlikte; yonetim, taraftarlar ve futbolcular sevinc yumagı olusturmustu! fenerbahçe tarihinde ilk kez bir ispanyol takımını deplasmanda yeniyordu. calısmalarımızın odulunu almaya baslamıstık ve onca baskıya ragmen macın yıldızının valencia kalecisi canizares olması son 16 dakikada benim yaptıgım degisliklerin macıa damga vurdugunun acık bir kanıtıydı. bunun icin ayrıca mutluydum. ve en az benim kadar macı kazanmamızda rolu olan aurelio ve tuncaya galibiyetteki payları için ayrıca tesekkur ettim. tum oyuncularımla gurur duyuyordum, sadece beni degil tum fenerbahce camiasını ve turk halkını gururlandırmıslardı!

2. maca cok daha rahat cıktık, ben seyircimizin onunde iyi bir futbol ve gollerle sov yapmayı planlıyordum. iç saha taktigimle maca basladık. ancak 17. dakikada super yetenek david villa nın goluyle bir anda yenik duruma dusmustuk! tribunlerde ses kesilmisti! ayrıca nunezin gecen macta performansını cok begendigim için maca onunla basladım. ama birkez daha anladım ki, onemli maclarda genc oyuncularınız beklenmedik hatalar yapabiliyorlar. nunez 19.dakikada bir orta saha mucadelesinde gereksiz bir arkadan mudahale sonucunda kırmızı kart gorerek oyun dısında kalmıstı. hakeme yapılan yogun protestolara ragmen ben nuneze sinirliydim, haketmisti! hersey kotuye gidiyordu ama kaybedecek birseyimiz yoktu! hemen taktik degisiklige gittim hala gec kalınmıs sayılmazdı. 4-1-3-1-1 taktigine dondum ve 10 kisi kaldıgımız icin DM oynatmadım. 70 dakika daha gol yemeden dayanamazdık. mutlaka gol atmamız lazımdı.

http://img168.imageshack.us/img168/8504/valencia2macsonucuvd0.jpg

bu iki adama ne soylenebilir ki? 17 yasında iki genc insan fenerbahce tarihine altın harflerle geciyorlardı. flores in ovgulerini haketmislerdi. 10 kisi kalan takımımı bu zafer icin ne kadar kutlasam azdı, yarı finaldeydik!

geriye 4 takım kalmıstı ve ben yine sanslı bir kura cekmistim, turu pek zorlanmadan geçtik!

http://img340.imageshack.us/img340/6992/semifinalzv3.jpg

aslında real madrid'i elemis bir takımdan daha yuksek bir performans beklerdim. ilk macı kendi sahamızda 1-0 kazanmıstık. ikinci mac sanırım bu sezon sampıyonlar liginin en keyifli karsılasmalarından biriydi.

http://img86.imageshack.us/img86/8408/psv2macji7.jpg

ancak en onemli futbolcularımdan birisini kaybetmistim. hafta ici oynanan macta alex'i bir onceki hafta da vela'yı kaybetmistim. 1 haftada 3 buyuk kayıp! takımın en onemli 3 oyuncusundan yoksun finale cıkmak buruk bir sevincten fazlasını getirmedi takımımıza.

butun bunlar yetmezmis gibi, bir sonraki hafta oynanan kupa finalinde alex'in alternatifi olarak oynatıgım nunez'i de sakatlıga kurban vermistik! artık hic kimsenin umudu kalmamıstı. semih bir onceki macta sakatlanmıs ama cabuk toparlayarak ornek bir profesyonel oldugunu gostermisti. mehmet yozgatlı ufak bir sakatlık gecirmisti ama maca yetisecekti. herseye ragmen fenerbahce tribunlerinde kulaktan kulaga bir sarkı soyleniyordu "benim hala umudum var"

mactan 3 gun onceki kadrom neredeyse yedeklerimden kuruluydu.

http://img452.imageshack.us/img452/5660/kadrofw6.jpg

mevcut kadromla defansif bir takım cıkarmamı bekliyordu herkes. ama defansif bir kadroyla cıkarsak inter karsısında dayanamayacagımızı biliyordum.

http://img451.imageshack.us/img451/9205/intermacidizilisips1.jpg

cıkrdıgım kadro begenilmemisti ve bircok elestirmenin beni yargıladıgını duyabiliyordum. haklı olduklarını dusundurecek ilk gol gelmisti bile kumar oynamıstım ve 6. dakikada kaybetmistim. sag acık stankovıc kornerden gelen topu duzgun bir vurusla aglarımıza yollayarak ınterı kupaya goturen kapıyı aralamıstı. yedek kulubesıne baktıgımda yası benden 3 yas buyuk tayfun ıle uzun suredır sans bulamayan kerımın dısında sahaya surebılecegım hıc kımse yoktu. sahadakı futbolcularım canla basla mucadele etseler bıle dırenclerının kırılması an meselesıydı. kadromuzun yetersız oldugunu hepımız bılıyorduk. 43. dakikaya kadar tek bir pozisyon bile uretemedik. aklıma hicbirsey gelmiyordu ki ne olduysa o dakikada oldu ve mucize gerceklesti! sakat sakat oynayan mehmet sag taraftan serkan'ın yolladıgı topa hamle yaptı ancak yetisemedi, grosso topu kontrol etti ve kalecisi toldoya geri pası verdi, mehmet "bacagım kopsada oynayacagım" der gibiydi. baskı yapınca toldo sol ayagıyla hic alısılmadık bir hata yaptı ve top semih'in onune dustu bos kaleye atmak hic de zor degildi.

devreyi moralli kapamıstık. tum takım zafere inanmıstık, soyunma odasına giderken tribunlerden gelen yogu alkıslardan sonra geriye soylenebilecek tek birsey kalmıstı!

"TARAFTARIMIZ İÇİN BU MACI KAZANMALIYIZ ARKADASLAR"

zafer bizim olacaktı, inanmıstık!

ikinci yarıya tecrubesine cok guvendigim için oynattıgım ama normalde oynaması gerekenin bile altında performans gosteren ve beni gercekten hayal kırıklıgına ugratan ilhan mansız'ın yerine selcık'u alarak orta sahayı guclendirdim. mehmet sakattı ama ona ihtiyacım vardı, bu macı uzatamazdık hem kondisyon ve guc olarak hemde teknik olarak 120 dakikayı kaldıramayacagımızı hepimiz biliyorduk. bu yuzden ozellikle kanat bindirmeleriyle sonuca girmeyi planlıyordum. bu yuzden ugur ve mehmet benim icin cok onemliydi. ayrıca olası bir seri penaltı atıslarında hic sansımız olmayacaktı zira hem toldonun penaltılardaki ünü hemde takımda sakatlıklardan sonra penaltı atacak oyuncu kalmamıs olması beni 90 dk lık periyotta macı bitirme dusuncesine mahkum etmisti.

komsu ulke yunanistanın baskenti atinanın OAKA cpyros louis stadındaki muhtesem finalim ikinci yarısı howard webb in duduguyle, bizim baslama vurusumuzla baslandı. destek arkamızdaydı, taraftarlarımız ne kadar zor durumda oldugumuzu biliyormus gibi "hasta adam" a moral vermek icin gırtlaklarını patlatırcasına bagırıyorlardı. bu cabaya cevap vermek icin cok cabalıyordu cocuklar ama mehmetin adeleleri bu cabayı daha fazla kaldıramadı bana isaret edince oyundan almak zorunda kaldım. kafamı saga dogru cevirdigimde 2 kisi vardı oyuna alabilecegim;

kerim ve tayfun.

yılların emekcisi tayfun acaba ilhan gibi beni hayal kırıklıgına ugratırmıydı? sansımı denemeliydim, onlarca avrupa macına cıkmıs bir oyuncuydu ve elimde baska yapacak birsey olmadıgını farkettim. macı dengelemistik ama ozellikle adriano ile cok tehlikeli ataklar gelistiriyorlardı. yuregim agzıma geldi birkac pozisyonda ama kalade yılların emekcisi Rustu adeta devlesti. bu macı alacaktık!

artık saniyeleri sayıyorduk, bu heyecana yurek dayanmazdı! oyuncularım iyice yorulmustu ve uzatmalar cok zor gececekti. 4 dakiaklık oynanmamıs tabelası kaldırılmıstı ve artık son dakikanın içindeydik. tayfun topla ilerliyordu, eski gunlerini anımsatırcasına bir eforla. duduk caldı, herkes mac bitti derken kaleye 20 M mesafeden bir frikik kazanmıstık! alex yoktu, nunez yoktu kim kullanacaktı? sol ayagını iyi kullanan ugur'a atması için işaret verdim.

http://img169.imageshack.us/img169/7347/gooolnu5.jpg

inanılmaz bir goldu, ruyada gibiydim

http://img139.imageshack.us/img139/2554/finalnn0.jpg

stadyumdaki 66 bin kişi takımımızı ayakta alkıslıyor, ben ve oyuncularım 70 milyon insanın hıckırıklarını duyabiliyorduk.100.yılında en buyuk basarılara imza attan takımım ve ben turk futbol tarihine altın harflerle geciyorduk!

http://img363.imageshack.us/img363/646/menajersirasihe5.jpg

nosferatu666
14.Mart.2007, 20:46
bazı cumleler ve içerikleri abartılı oldu farkındayım ama tamamen hikaye dili yuzundendir. ben oynarken cok keyif aldım, umarım sizde okurken keyif almıssınızdır. oyunu özlemişim, siz benim kadar özlemeyin, bol FM'li günler dilerim...

Memedov
14.Mart.2007, 20:48
İyi başlangıç İnş. devamı gelecektir :)

the_imam912
14.Mart.2007, 20:57
çok duygulandım darısı gerçekte fenerin başına

maniax
14.Mart.2007, 21:43
tebrikler arkadaşım feneri oyunda böyle görmek bile beni mutlu ediyor.inşallah gerçeğini de görürüz en kısa zamanda

marquinho
15.Mart.2007, 12:09
güzel kariyer, müthiş anlatım. tebrik ederim umarım devamı gelir
fenerli değilim ama heyecanlı zevkle okudum valla helal olsun