PDA

View Full Version : Uyuşturucu tehdidi!!!



ibo
31.Temmuz.2006, 09:16
Uyuşturucu madde, alkol ve sigara... Bu maddeler günümüz gençliğini tehdit ediyor. Okul çevresinde uyuşturucu madde bulmakta zorlanmayan, alkolü okulda bile tükettiklerini söyleyen gençleri bunları kullanma konusunda en çok etkileyen arkadaşları. İlk deneme arkadaş ile yaşanıyor. Okullarda bu konuda gençler yeterince uyarılmıyor.

16.10.2006 tarihinde TNS PR Araştırma Şirketi Sabah Gazetesi için danışmanlığını Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) Başkanı Psikolog Emre Konuk'un yaptığı bir anket yapmış ve gençlerin madde bağımlılığını araştırmıştır.

Anket;

• 17 ilde
• 15-22 yaş arasında kent nüfusunu temsil eden

gençler arasında gerçekleştirilmiştir.

Ankette;

• 1214'ü kız , ( %38 )
• 1992'si erkek ( %62 )

olmak üzere toplam 3206 genç ile görüşülmüştür.

Ankete katılanların yaş grubu ise şu şekilde:

• % 32.7'si 15-17,
• % 39.9'u 18-20,
• % 27.4'ü 21-22

Ankete göre;

• 10 gençten 4'ü sigara;
• 10 erkekten biri de düzenli alkol içiyor.
• Uyuşturucu oranı ise korkunç... Her 10 gençten 2'si bir çeşit uyuşturucu deniyor ve 1’i kullanmaya devam ediyor.

Araştırmada gençlere uyuşturucu madde kullanımları, hem arkadaş çevreleri hem de kendileri için soruldu. Gençlerin arkadaşlarına yönelik verecekleri cevapların kendileri için vereceklerine göre daha "doğru" olacağını belirten araştırma yetkilileri cevaplara göre gençlerin çevresindeki arkadaşlarından en az birinin en az bir maddeyi deneme oranının % 19.3 ve kullanma oranının da %13.5 olarak belirlendiğini vurguluyor.

Başka bir ifade ile; her 10 gençten 2’si bu maddelerden en az birini denemekte ve yaklaşık 1’i kullanmaya devam etmektedir. Gençlerin içinde bulundukları arkadaş çevrelerinde çeşitli maddeleri deneyenler arasında kullanıma geçenlerin oranı son derece yüksek. Bu oranlar aynı zamanda gençlerin ne oranda risk altında olduklarını da gösteriyor. Gençlerin % 6'sı bu maddeleri okul çevresinden buluyor. % 35'i arkadaşlarının bu maddeleri temin ederken zorlanmadığını belirtiyor.

Uyuşturucu madde satıcılarının hedefi erkekler ve özellikle de 18-20 yaş grubu.

18 yaş üstü erkeklerde satın almaları için teklif edilme oranı % 9, denemeleri için teklif edilme oranı %13.

Gençlerin % 11'i sinirlerinin yatışması ve rahatlama amacıyla zaman zaman reçete ile satılan antidepresan yani yatıştırıcı ilaç kullanıyor.

Ailelerin % 58'si sürekli bu maddelerin zararları konusunda çocuklarını uyarıyor.

Gençlerin % 24'ü kendilerini medyanın uyardığını söylüyor. Okul yönetimleri sınıfta kalıyor.

Ciddi bir sorun olarak devam eden bu konuyla ilgili http://narkotik.iem.gov.tr adresindeki istatistiklerde oldukça dikkat çekici. Bu siteden “istatistik” bölümüne girilerek yıllara göre Madde Kullanımının Engellenmesi ve Talep Azaltımı Çalışmaları konusunda önemli verilere ulaşabilirsiniz.

Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de uyuşturucu, yıllarca kentin eğlence merkezleriyle birlikte anıldı. Artık araştırmalar uyuşturucu kullanımının varoşlarda daha yoğun olduğunu ortaya koyuyor. Varoşlardaki eğlenceye bakıldığında bunun nedeni ortaya çıkıyor. Uyuşturucu haplar, artık çok ucuz. Her şeyin fiyatı artarken onların fiyatı düzenli olarak düşmüş. Alkollü içki almaya parası yetmeyen gençler, kolaylıkla uyuşturucu hap satın alabiliyor. Diskolara giden 15 yaşındaki gençler, uyuşturucu hapları eğlendikleri mekânlarda tezgâh açan torbacılardan kolayca temin ediyor. Ailelelerinden habersiz diskolara gelen küçük kızlar, hapın iki-üç saat süren etkisi geçtikten sonra evlerine dönüyor. Eski bir disko işletmecisi, mafyanın tehditle mekân sahiplerini sindirerek kapıda durduğunu ve uyuşturucu sattığını anlatıyor.

NASIL KULLANILMAYA BAŞLANIYOR?

Tüm araştırmaları incelediğimizde; madde kullanımının ilk olarak DENEME için olduğu ve bunda özentinin önemli rol oynadığı görülüyor. Daha sonra genç, zevk için bu maddeyi ZAMAN ZAMAN KULLANMAya başlar. Bu dönemde maddenin kişiye hiçbir zararı yok gibidir, yalnızca zevk verir. O zamana kadar hakkında çok korkunç şeyler dinlediği bu şeyin aslında hiç de o kadar kötü olmadığını ve bağımlı olmadan kullanabildiğini düşünmeye başlar. DÜZENLİ KULLANMAya başladıkça tolerans (aynı etkiyi elde edememe), madde bulma uğraşısı ve çoğul madde kullanımı (ne bulursa kullanma) gelişir. Bazen maddeyi zaman zaman zevk için kullanan kişi hayatında bir sıkıntı yaşadığında zaten kolay ulaşabildiği uyuşturucu maddeye sığınır, sıkıntı ve üzüntüsünü azaltmak için düzenli kullanmaya başlar ve buradan bağımlılığa kayar.
Bu evreden sonra artık kişinin çalışma kapasitesi düşer ve maddeyi kullanmadığı zaman ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini yaşamamak için uyuşturucuyu kullanmaya devam eder. BAĞIMLILIK geliştiğinde artık kişi uyuşturucuyu “normal” hissedebilmek için almak zorundadır, başlangışta aldığı zevki almaz. Bu evreler bir noktada durup ilerlemeyedebilir.
Kokain ve eroin okula devamı en çok bozan maddelerdir. Son yıllarda LSD gibi hallusinojenlerin kullanımı batı ülkelerinde artışa geçmiştir. Amfetamin, extasy, GBH, anabolik steroidler gibi maddeler arasında bir homeostaz vardır, birilerinin kullanımı azaldıkça diğerleri artar.
Genel olarak kullanılan madde türü, miktarı ve yaygınlığı zaman içinde bir moda akımı gibi dalgalı bir seyir izler, artar ve azalır (5-10 yıllık dönemler içinde). Genellikle batı ülkelerinde yaygınlaşan bir madde kısa zaman içinde ülkemizde de moda olur.

UYUŞTURUCU KULLANIMININ ERKEN BELİRTİLERİ

Aileler ve eğitimciler aşağıdaki belirtileri gösteren gençlere dikkat etmelidirler. Uyuşturucuya yeni başlamış bir genci farketmek, durum ilerlemeden önlem alabilmek için önemlidir.

Fiziksel belirtiler: kilo kaybı, burunda iritasyon (tahriş), müzmin öksürük, iğne izleri (tipik olarak koldadır, bazıları saklamak için ayak parmak araları gibi kolay görülmeyecek yerlere yaparlar)

Kişisel alışkanlıklarda değişiklik: giyim tarzı, uyku düzeni, arkadaş çevresi değişebilir. Yeni arkadaş ve ilgiler edinir.

Akademik performansında düşme: kötü notlar almaya başlama, sınıfta kalma, disiplin cezası alma vb.

Psikolojik belirtiler: Duygulanımda dalgalanmalar, risk içeren davranışlar, çalma vb.

ÖNLEME YOLLARININ TEMEL İLKELERİ

Önleme programları yukarıda anlatılan risk gruplarına yönelik olmalı. İçeriği “sadece yapma” demenin ötesinde olmalı, çünkü bunun işe yaramadığı artık bilinmektedir. Önleme programlarının bazı zorlukları vardır. Örneğin bu programlara katılan aileler zaten bu konuda duyarlı olan ve çocuklarıyla ilgilenen kişilerdir. Bir maddenin toplumda kullanımı ya da genel olarak madde kullanımı toplumda arttığında ona karşı koruma programları başlatılır, oysa bu dönem doğal dalgalı seyir içinde kullanımın zaten azalmaya başlayacağı noktadır.

ABD’de “DAIR” isimli önleme programında polisler okullarda verdikleri seminerlerde tek tek uyuşturucu maddeleri öğrencilere tanıtarak etkilerinden bahsediyor, bunları kendilerine satmaya çalışabilecek kişilerin nasıl taktikler güdeceklerini vs anlatıyorlardı. Önce California’da başlayan bu program milyonlarca dolar harcanarak Amerika’ya yaygınlaştırıldı ve 5 yıllık bir uygulamanın ardından yapılan araştırmalar, bu programın uygulandığı okullarda uyuşturucu kullanımında diğerlerine göre bir azalma olmadığını hatta bu programın uygulandığı düşük sosyoekonomik seviyedeki, genellikle zencilerin devam ettiği okullarda kullanımın daha da arttığı (muhtemelen bu gençlerde polise karşı beslenen antipati nedeniyle) anlaşıldı. Bu örnekte gayet iyi niyetle başlanan ve çok makul gibi duran programların yararsız hatta zararlı olabileceğinin en tipik örneğidir.

Bu konuda bir dönem İstanbul Narkotik polisi (INP) de görevli Başkomiser Zafer Ercan uyuşturucuya karşı toplumsal mesajlar vermek üzere yoğun bir çalışmaya girişmiş ve birçok yerde konferans vermişti. Bu konferansların sonuçları konusunda herhangi bir veriye ulaşamadım. Fakat http://www.zaferercan.com adresinden yaptığı tüm çalışmalara ilişkin bilgilere ulaşılabilir.

Gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için maddeyi kullanma nedenlerine alternatif yollar üretmek gereklidir. Onların;
• olgun gözükmek,
• büyümenin verdiği sıkıntı ile başetme,
• gruba kabul edilme kaygıları,
• ebeveynden farklılığını belli etme gibi kaygıları

ciddiye alınmalı ve bunları aşabilecekleri sosyal fırsatlar önlerine açılmalıdır.

Gençlerin tedavisi erişkinlerden zordur, ve sonuçları genellikle daha kötüdür. Tedavi, belli bir döneme sınırlı kısa bir süreç olarak düşünülmemelidir. Uzun süreli takip önemlidir. Sosyal yetenekleri geliştirici ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurmaya yardımcı olan tedaviler yararlıdır. Aynı arkadaş grubuna dönüş sıklıkla yeniden başlama nedenidir. Gençlerin çoğu çevre baskısıyla tedaviye gelir, ama buna rağmen tedavi yararlı olur. Maddeyi tamamen bırakmasa dahi miktarını azaltmak ve alternatif yaşam stili oluşturmak büyük yararlar sağlar.

Zafer Ercan’ın internet sitesinden bağımlı olan kişi ile ilgili bir yazıyı aktarmak istiyorum.

BAĞIMLI OLAN KİŞİ;

• Maddeyi alabilmek için önce mevcut parasını bitirir.
• Parasını bitiren kişi yakınlarını kandırmaya başlar, yani yakınındaki insanları soyar.
• Günü kurtarma adına hırsızlık, kapkaç, gasp hatta cinayet işleyebilir ve buradab elde ettiği parayı maddeye yatırır.
• Fuhuş ( kadın erkek ayırımı yoktur ) yaparak bu işten kazanılan parayı maddeye harcar. Ayrıca bir diğer yönü de, insanlar sistemli olarak bağımlı yapılarak madde karşılığında fuhuşa zorlanabilmektedir.
• Vee en önemlisi; narkotik atasözü “ her içici potansiyel bir satıcı adayıdır”.. Bu ne demek? Her içici para bulma uğruna etrafındaki bir insanı maddeyle tanıştırır. Maddeyle yeni tanışan bu insanın başka bir yerden satın alma imkanı yoktur. Yani yeni bir para kaynağı oluşturulmuş olur. Bu gerçek “arkadaş” seçmenin önemini ortaya net olarak çıkarmaktadır.

ALINTIDIR...

Atakan38
31.Temmuz.2006, 17:42
Allah kımseyı boLe durumLara dusurmesın

fatih akin
31.Temmuz.2006, 17:48
insanın hayatını çökerten bağımlılıkların basında zaten.bi kumar bi alkol bi de uyuşturucu.millet olarak bilinçlenmemiz gerek.geçen haberlerde söyledi Emniyet Genel Müdürlüğü camilerde cuma vaazlarında halka anlatıcakmış bu konuyu.daha sonra da kilise ve sinagoglarda da halka anlatıcakmıs.çok mantıklı bi iş yapmıslar halka ulasmanın kolay yollarından biri tebrik edilmesi gereken bir düşünce.yazı için de saol

mahoo
31.Temmuz.2006, 20:05
bir anlik keder den bos bulunmadan biz de boyle durumlara dusebiliriz Allah korusun... yazi icn sagol

Bekq
31.Temmuz.2006, 20:08
Allah korusun şu zamana kadar öle bişeyim yok ve bütün arkadaşlarım içtiği halde ben içmiyorum sigarada alkol de

KaF KeF
31.Temmuz.2006, 20:24
Allah hepimizi bu beladan KoruSuN....