Log in

View Full Version : israf



Vieri
11.Şubat.2006, 18:35
Yazar ve kaynak bilinmiyor, ancak okunması gereken bir yazı.

On dokuz yil evveldi. Stockholm'e gitmistim. Bir otele indim.Geceydi.

Sabahleyin, tras olmak için lâvaboya gittigimde, aynanin yaninda ilginç bir not gördüm. Lütfen diyordu, trastan sonra jiletinizi çöpe atmayin.

Yanda bir kutu var, oraya birakin. Bir tek jiletle dahi olsa, Isveç çelik sanayiine yardimci olun.

Dogrusu hayretler içinde kaldim. Çocuklugumdan beri çelik esya denince akla Isveç çeligi gelir. Birçok esya üzerinde " Isveç çeliginden yapilmistir"

diye yazardi. Iste o ülke, kullanilmis bir tek ufacik jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çikiyor, gelen turistlere rica yollu uyarida bulunuyordu.

Isviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda, radyolar, televizyonlar, basin bir haberi duyurur. Su tarihte, su saatte, adamlarimiz gelecek.

Siz lütfen hazirliginizi yapin. Okumadiginiz, ilgilenmediginiz, kullanmadiginiz ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kagit, ambalâj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapinin önüne koyun.Isviçre'nin kalkinmasina yardimci olun. Fazla agaç ziyanina engel olun.



Bes yasinda idim. Babaannem rahmetli, pirinç ayikliyordu. Bir tane yere düstü. Babaannem egildi, aramaya basladi. Saga bakiyor, sola bakiyor,

bulmaya çalisiyor.

Çocukluk iste, aman babaanne dedim. Bir pirinç tanesi için bu kadar çaba harcamaya, yorulmaya deger mi?

Rahmetli

ilk defa sertlesti bana karsi , öfkeyle dogruldu. Sen oturdugun yerden ahkâm kesiyorsun, dedi. Hiç pirinç üretilirken gördün mü? Insanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alin teri, emegi, çilesi var biliyor musun? Utancimdan kipkirmizi olmustum.



Aradan yillar geçti. Hukuk Fakültesinde ögrenciyim.

Alain'in proposlarini okuyorum. Birden irkildim. Babaannemi hatirladim.

Alain, bir insan yerde bir igne görüp de egilip almazsa, bütün uygarliga karsi ihanet etmis olur diyordu. Ilâve ediyordu. Bir ignenin üretiminde binlerce insanin alin teri, göz nuru, el emegi vardir diyordu.



Japonlar son derece sade, basit, yalin mütevâzi yasayan insanlardir.

Evlerini mobilya ile esya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekâmül edememis , hayatin mânâsini anlayamamis , zavalli kimselerdir.

Böyleleriyle, zavalli, evini mezat salonuna çevirmis diye eglenirler.

Bir insanin gösteris için esyanin esiri olmasi ne kadar acidir.

Vaktiyle Japon ekonomisi bir darbogazdan geçiyor. Iç borçlar, dis borçlar girtlagi asiyor. Zamanin basbakani meclisi toplar.

Kürsüye çikar. Durumu olanca açikligi ve tehlikeleri ile anlatir ve su andan itibaren der, Allah sahidim olsun ki, Japonlarin iç ve dis borçlari son kurusuna kadar ödenmeden, pirinçten baska bir sey yemeyecegim. Su üstümdeki elbiseden baska elbise giymeyecegim. Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçinma kampanyasi açilir. Japonya bütün borçlarini öder.

Bu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadigini söylemeye gerek yok.

Geçenlerde Japon imparatorunun sarayini gördüm.

Yarabbim,

ne kadar sade, ne kadar mütevâzi , ne kadar gösteristen uzak...

Gerekmedigi halde elektrigi yakmakla, suyu kapamadan bos yere akitmakta, gece çamurlu ayakkabilarimizi temizlemeden yatmakla, yemek yedigimiz kaplari yikamadan birakmakla biz de zalimler sinifina geçmiyor muyuz?

Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüstür. Her sey o kadar birbirine baglidir ki, ilkokul okuma kitabimizdaki bir sözü hiç unutmadim.

Bir mih bir nal kaybettirir.

Bir nal, bir ati , bir at bir orduya savasi kaybettirir diyordu.

Maddî durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalim, ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayiz. Bunda parayi da, maddiyati da asan büyük bir edep ve incelik vardir.

batuhan673
11.Şubat.2006, 20:17
Çok güzel bir yazı özellikle Türk milletinin okuması gerekir.Sağol paylaşım için ;)

ridvanu
11.Şubat.2006, 23:21
evet ben bu yazıyı yıllar önce okumuştum
ii oldu hatırlattıın saol

benyaben
12.Şubat.2006, 00:05
güzel yazı..Bundan sonra özen gösterrelim gerçekten.Bizim diğer devletlerden farkımızda biraz bundan kaynaklanıyo.Malımızın değerini bilmiyoruz.

mami_LEE
12.Şubat.2006, 03:10
ben de okudum herkes okusun uzun deyip geçmeyin paylaşımın içi saol . . . güzel bi yazıydı . . .

ToFy
13.Şubat.2006, 04:17
çok güsel bi yazı.. ama malesef türk milleti üretmeyi değil türketmeyi seven bi toplum. bizde uygulanamaz gibime geliyor

Neron_FB
13.Şubat.2006, 10:46
Çok anlamlı bi yazıymış..Bizler de ne yazıkki günlük hayatta bir çok hareketi düşüncesizce yapıyoruz, bizden sonrasını düşünmeden..

smnfrh
13.Şubat.2006, 13:23
güzel yazı daha dikkatli olmak gerekli

AnGeL Paradoks
13.Şubat.2006, 20:32
bence bu yazıyı 1 milyon türkte 1 türk uyguluyodur uyguluyosa oda belki güzel bir yazı aslında böyle olmalı ama hangimiz böyle yetiştirildikki temelden başlamalıyız

comandante
13.Şubat.2006, 22:17
en basiti çoğumuz diş fırçalarken musluğu açık bırakırız yani...