Lionel Andres Messi
02.Haziran.2007, 02:02
Artık kısa bir süre kaldı. Müthiş heyecan fırtınası 7 Haziran'da start alacak. Bundan iki gün önce Türkiye analizimi sizlerle paylaşmıştım. Futbol rakip ile oynanan bir oyun olduğuna göre şimdi de Portekiz ile devam edelim EURO 2008 serüvenimize...
Medyada öyle bir hava yaratıldı ki, sanki Türkiye'nin EURO 2008'deki tek rakibi Portekiz. Sayfalarca yazılar yazıldı Portekiz hakkında. Hele Cristiano Ronaldo... Anlat anlat bitmez. Bu kadar büyütecek, bu kadar sinir harbi yaratacak bir durum yok ortada.
PORTEKİZ'İN SOL BEKİ YOK!
Kaleden başlayım Portekiz analizlerimize... Alexandre Ricardo, 32 yaşında. Ne yapacağı belli değil. Bir bakarsınız bir maç içinde iki penaltı kurtarır, çataldan imkansız denilen topları çıkarır. Bir bakarsınız öyle goller yer ki fizik kurallarına aykırı. Defansın ortasında Ricardo Carvalho ve Jose Bosingwa'nın (Pepe) görev yapması muhtemel. İki oyuncun da tecrübesi tartışılmaz. Sağ bekte iki alternatifi var Luis Felipe Scolari'nin... Biri Luis Miguel diğeri Paulo Ferreira.
Bu bölgede de Luis Miguel'in forma giyme ihtimali oldukça yüksek. Hızı, teknik kapasitesi ve hücuma katkısıyla kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir isim. Paulo Ferreira'nın sağ bek oynaması Türkiye'nin ekmeğine yağ sürer. Ama bu ihtimal 'sağ bek' için çok uzak. Scolari bu bölgeye Boavista forması giyen Jorge Ribeiro'yu monte etmeyi planlıyor.
Ancak bu oyuncunun uluslararası tecrübeden yoksun olması Scolari'yi ciddi anlamda düşündürüyor. Bu bölgede ikinci bir alternatif ise asıl mevkii sağ bek olan Paulo Ferreira... Üçüncü alternatif ise stoper Pepe'nin sağ beke kaydırılması. Kim oynarsa oynasın Portekiz'in defans kurgusundaki zayıf halkası sol bek!
DECO - PETİT, EMRE – MEHMET
Portekiz'in en güçlü bölgesi ise herkesin tahmin ettiği üzere orta sahası. Aynı Türkiye gibi... Scolari'nin turnuva boyunca kullanacağı beş orta saha oyuncusu aşağı yukarı belli. Deco, Petit, Luis Nani (Simao Sabrosa), Ricardo Quaresma ve Cristiano Ronaldo. Deco ve Petit çift ön libero... Sağda Quaresma, solda Nani ya da Simao, bu dörtlünün hemen önünde ise Cristiano Ronaldo. Deco ve Petit'ten başlayım... İki oyuncu da çok tecrübeli.
Deco'nun hücum, Petit'in defans özellikleri birbirini tamamlıyor. Aynı Türkiye'nin orta alandaki ikilisi gibi (Mehmet Aurelio ve Emre Belözoğlu). Petit oyun içinde çok fazla gözükmeyen ancak bir maç içerisinde ortalama 12 km koşan niteliklere sahip. En büyük özelliği rakibi iyi marke etmesi ve ilk toplarda hata yapmaması.
Deco ise Portekiz'in orta alandaki maestrosu... Bütün atak organizasyonları Deco'dan başlıyor. Rakip savunmanın arkasına ya da arasına attığı milimetrik paslar Servet Çetin ve Gökhan Zan ikilisini oldukça zorlayacak.
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ
Portekiz'in kanatlarına inelim. Scolari sol kanattaki tercihini Nani ya da Simao'dan yana kullanacak. İki oyuncu da bire birde inanılmaz etkili. En büyük özellikleri süratleri ve çok çabuk adam eksiltmeleri. Türkiye'de savunmanın sağında Sabri ya da Hamit'in oynayacağını düşünürsek bu bölgede de ciddi sıkıntı yaşayabileceğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Portekiz maçından sonra özellikle Gökhan Gönül'ün sakatlanmasının ne demek olduğunu çok daha net bir şekilde idrak edeceğiz. Portekiz sağ kanadında oynayacak Ricardo Quaresma'da aynı Nani ve Simao'nun özelliklerini taşıyor. En büyük artısı beklenmedik anlarda beklenmedik yerlerden çıkardığı şutları... Bu üç oyuncunun da ortak handikapları savunma yönlerinin zayıf olması. Bir maç boyunca bu üç oyuncunun da kendi yarı sahalarına geçtiklerini ancak devre aralarında görebilirsiniz.
RONALDO MU?
Ve Cristiano Ronaldo. İsviçre'de tüm gözler şüphesiz Ronaldo'nun üzerinde olacak. Bu durum Scolari'yi ne kadar memnun eder, orası bambaşka bir tartışma konusu olsa da büyük turnuvalarda büyük oyuncular konuşmaz! Ronaldo senaryoyu yazar Nuno Gomez ya da Hugo Almedia oynar... Her büyük turnuva yeni bir yıldızı da beraberinde getirir.
Ronaldo, egolarını tatmin etmeye çalışır, baskı altında kalırsa Portekiz, EURO 2008'i ummadığı bir derece ile kapatabilir. Büyük umutlar bağlanan takımlar ve yıldızlar her zaman büyük turnuvalara kötü başlar. İlerleyen maçlarda kalitelerini yansıtırlar ve kendilerini ispat ederler. Bu açıdan, yani 'Ronaldo' açısından bakıldığında Türkiye'nin ilk maçını Portekiz ile oynaması avantaj sayılabilir.
NUNO GOMES VE HALDER POSTIGA= 2 GOL!
Portekiz'in en sıkıntılı yerine, forvet hattına geçelim. Scolari'nin Ronaldo'yu çift yönlü (orta saha-forvet) kullanamayacağını düşündüğümüzde Portekiz'in elinde sadece ve sadece üç forvet oyuncusu var.
Hugo Almeida, Nuno Gomes ve Helder Postiga. Hugo Almeida'dan başlayalım. Werder Bremen forması giyen 24 yaşındaki futbolcu bu sezon Bundesliga'da sadece 18 maç oynadı. Sezonun büyük bir bölümünde sakatlıklarla uğraştı ancak buna rağmen 11 gol atmayı başardı. Gerçi Avrupa'nın en fazla gol atan beş takımından biri olan Werder Bremen'de hücum hattında oynamak ve 11 gol atmak ne derece başarı sayılır, o da apayrı bir tartışma konusu. Scolari, hücum hattında Almeida'yı tercih etmeyecektir. Sadece etkili bir yedek...
Bir diğer oyuncu Halder Postiga... Porto'da bu sezon 7 maçta oynadı ve sadece üç maçta 11'de başladı. Porto'nun bu sezon 48 maç oynadığını düşündüğümüz de, Postiga'nın performansını çok daha iyi analiz edebiliriz. Scolari, hücum hattında Halder Postiga'ya da ilk 11'de şans vermeyecektir... Ve Nuno Gomez. Scolari ne olursa olsun ondan vazgeçemiyor. Portekiz 4-2-3-1 taktiğiyle oynayacaksa ileri uçtaki adam Nuno Gomez olacaktır. 32 yaşında olan Gomez, şu anda Portekiz'in Benfica takımında oynuyor. Aslında 'tam anlamıyla oynamıyor'. Çünkü bu sezon Benfica'da sadece 5 maçta forma giydi. Bunların 2'si ilk 11... Koca sezon boyunca attığı gol sayısı 1. Benfica'nın bu sezon toplamda 52 maç oynadığı düşünüldüğün de Nuno Gomez'in performansını da çok daha iyi bir şekilde değerlendirebiliriz.
SIFIR RİSK!
Bu analizler sonucunda Portekiz'in en güçlü yanının orta sahası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Portekiz'in orta alandaki etkinliğini kırmak tamamen Türkiye'nin elinde. Yukarıda saydığımız orta alandaki üçlüye top kullandırdığımız ve geniş alan bıraktığımız sürece Portekiz oyun planında başarılı olur.
Bu üç oyuncu da moral ve motivasyonu çok iyi kullanan oyuncular. Yapacakları bir spektekuler hareket, atacakları şık bir çalım ya da gol 'gazlarına gaz' katacaktır. Bu da tabii doğal olarak Türkiye için bir yıkıma yol açacak. Saydığımız bu sebeplerden dolayı özellikle Ronaldo, Nani ya da Simao ve Ricardo Quaresma'ya orta alanda büyük bir baskı uygulananmalı, bu isimlerin top kullanmasına izin verilmemelidir. Türk Millli Takımı'nda sağ bekte Sabri ya da Hamit'in, sol bekte Hakan Balta'nın olduğunu düşündüğümüzde korkulu bir 90 dakikanın bizi beklediğini de öngörmemiz hiç de zor olmayacak.
PORTEKİZ GOLÜ ZOR BULUR...
Portekiz karşısından beraberlik ya da galibiyetle ayrılmak istiyorsak, mümkün olduğunca topu rakip yarı alanda tutmalıyız. Kanatlarda yer alan Arda ve Tuncay (Kazım Kazım)'ın gerektiğinde bir bek edasında oynaması ve o kulvarı hatasız bir şekilde kullanması gerekir. Tabii en önemlisi kendi yarı sahamızda değil, rakip yarı sahada pas yapmalı, top çevirmeliyiz. Mümkün olduğunca az risk bizi Portekiz karşısında başarıya götürecektir. Oyun yapısı, kadroda bulunan oyuncuların nitelikleri ve Scolari'nin futbol felsfesini göz önüne aldığımda da, Portekiz'in (A) Grubu'nda oynayacağı 3 maçta 5 golü bulamayacağını düşünüyorum
sporx
Fatih ŞAMLIOĞLU
Medyada öyle bir hava yaratıldı ki, sanki Türkiye'nin EURO 2008'deki tek rakibi Portekiz. Sayfalarca yazılar yazıldı Portekiz hakkında. Hele Cristiano Ronaldo... Anlat anlat bitmez. Bu kadar büyütecek, bu kadar sinir harbi yaratacak bir durum yok ortada.
PORTEKİZ'İN SOL BEKİ YOK!
Kaleden başlayım Portekiz analizlerimize... Alexandre Ricardo, 32 yaşında. Ne yapacağı belli değil. Bir bakarsınız bir maç içinde iki penaltı kurtarır, çataldan imkansız denilen topları çıkarır. Bir bakarsınız öyle goller yer ki fizik kurallarına aykırı. Defansın ortasında Ricardo Carvalho ve Jose Bosingwa'nın (Pepe) görev yapması muhtemel. İki oyuncun da tecrübesi tartışılmaz. Sağ bekte iki alternatifi var Luis Felipe Scolari'nin... Biri Luis Miguel diğeri Paulo Ferreira.
Bu bölgede de Luis Miguel'in forma giyme ihtimali oldukça yüksek. Hızı, teknik kapasitesi ve hücuma katkısıyla kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir isim. Paulo Ferreira'nın sağ bek oynaması Türkiye'nin ekmeğine yağ sürer. Ama bu ihtimal 'sağ bek' için çok uzak. Scolari bu bölgeye Boavista forması giyen Jorge Ribeiro'yu monte etmeyi planlıyor.
Ancak bu oyuncunun uluslararası tecrübeden yoksun olması Scolari'yi ciddi anlamda düşündürüyor. Bu bölgede ikinci bir alternatif ise asıl mevkii sağ bek olan Paulo Ferreira... Üçüncü alternatif ise stoper Pepe'nin sağ beke kaydırılması. Kim oynarsa oynasın Portekiz'in defans kurgusundaki zayıf halkası sol bek!
DECO - PETİT, EMRE – MEHMET
Portekiz'in en güçlü bölgesi ise herkesin tahmin ettiği üzere orta sahası. Aynı Türkiye gibi... Scolari'nin turnuva boyunca kullanacağı beş orta saha oyuncusu aşağı yukarı belli. Deco, Petit, Luis Nani (Simao Sabrosa), Ricardo Quaresma ve Cristiano Ronaldo. Deco ve Petit çift ön libero... Sağda Quaresma, solda Nani ya da Simao, bu dörtlünün hemen önünde ise Cristiano Ronaldo. Deco ve Petit'ten başlayım... İki oyuncu da çok tecrübeli.
Deco'nun hücum, Petit'in defans özellikleri birbirini tamamlıyor. Aynı Türkiye'nin orta alandaki ikilisi gibi (Mehmet Aurelio ve Emre Belözoğlu). Petit oyun içinde çok fazla gözükmeyen ancak bir maç içerisinde ortalama 12 km koşan niteliklere sahip. En büyük özelliği rakibi iyi marke etmesi ve ilk toplarda hata yapmaması.
Deco ise Portekiz'in orta alandaki maestrosu... Bütün atak organizasyonları Deco'dan başlıyor. Rakip savunmanın arkasına ya da arasına attığı milimetrik paslar Servet Çetin ve Gökhan Zan ikilisini oldukça zorlayacak.
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ
Portekiz'in kanatlarına inelim. Scolari sol kanattaki tercihini Nani ya da Simao'dan yana kullanacak. İki oyuncu da bire birde inanılmaz etkili. En büyük özellikleri süratleri ve çok çabuk adam eksiltmeleri. Türkiye'de savunmanın sağında Sabri ya da Hamit'in oynayacağını düşünürsek bu bölgede de ciddi sıkıntı yaşayabileceğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Portekiz maçından sonra özellikle Gökhan Gönül'ün sakatlanmasının ne demek olduğunu çok daha net bir şekilde idrak edeceğiz. Portekiz sağ kanadında oynayacak Ricardo Quaresma'da aynı Nani ve Simao'nun özelliklerini taşıyor. En büyük artısı beklenmedik anlarda beklenmedik yerlerden çıkardığı şutları... Bu üç oyuncunun da ortak handikapları savunma yönlerinin zayıf olması. Bir maç boyunca bu üç oyuncunun da kendi yarı sahalarına geçtiklerini ancak devre aralarında görebilirsiniz.
RONALDO MU?
Ve Cristiano Ronaldo. İsviçre'de tüm gözler şüphesiz Ronaldo'nun üzerinde olacak. Bu durum Scolari'yi ne kadar memnun eder, orası bambaşka bir tartışma konusu olsa da büyük turnuvalarda büyük oyuncular konuşmaz! Ronaldo senaryoyu yazar Nuno Gomez ya da Hugo Almedia oynar... Her büyük turnuva yeni bir yıldızı da beraberinde getirir.
Ronaldo, egolarını tatmin etmeye çalışır, baskı altında kalırsa Portekiz, EURO 2008'i ummadığı bir derece ile kapatabilir. Büyük umutlar bağlanan takımlar ve yıldızlar her zaman büyük turnuvalara kötü başlar. İlerleyen maçlarda kalitelerini yansıtırlar ve kendilerini ispat ederler. Bu açıdan, yani 'Ronaldo' açısından bakıldığında Türkiye'nin ilk maçını Portekiz ile oynaması avantaj sayılabilir.
NUNO GOMES VE HALDER POSTIGA= 2 GOL!
Portekiz'in en sıkıntılı yerine, forvet hattına geçelim. Scolari'nin Ronaldo'yu çift yönlü (orta saha-forvet) kullanamayacağını düşündüğümüzde Portekiz'in elinde sadece ve sadece üç forvet oyuncusu var.
Hugo Almeida, Nuno Gomes ve Helder Postiga. Hugo Almeida'dan başlayalım. Werder Bremen forması giyen 24 yaşındaki futbolcu bu sezon Bundesliga'da sadece 18 maç oynadı. Sezonun büyük bir bölümünde sakatlıklarla uğraştı ancak buna rağmen 11 gol atmayı başardı. Gerçi Avrupa'nın en fazla gol atan beş takımından biri olan Werder Bremen'de hücum hattında oynamak ve 11 gol atmak ne derece başarı sayılır, o da apayrı bir tartışma konusu. Scolari, hücum hattında Almeida'yı tercih etmeyecektir. Sadece etkili bir yedek...
Bir diğer oyuncu Halder Postiga... Porto'da bu sezon 7 maçta oynadı ve sadece üç maçta 11'de başladı. Porto'nun bu sezon 48 maç oynadığını düşündüğümüz de, Postiga'nın performansını çok daha iyi analiz edebiliriz. Scolari, hücum hattında Halder Postiga'ya da ilk 11'de şans vermeyecektir... Ve Nuno Gomez. Scolari ne olursa olsun ondan vazgeçemiyor. Portekiz 4-2-3-1 taktiğiyle oynayacaksa ileri uçtaki adam Nuno Gomez olacaktır. 32 yaşında olan Gomez, şu anda Portekiz'in Benfica takımında oynuyor. Aslında 'tam anlamıyla oynamıyor'. Çünkü bu sezon Benfica'da sadece 5 maçta forma giydi. Bunların 2'si ilk 11... Koca sezon boyunca attığı gol sayısı 1. Benfica'nın bu sezon toplamda 52 maç oynadığı düşünüldüğün de Nuno Gomez'in performansını da çok daha iyi bir şekilde değerlendirebiliriz.
SIFIR RİSK!
Bu analizler sonucunda Portekiz'in en güçlü yanının orta sahası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Portekiz'in orta alandaki etkinliğini kırmak tamamen Türkiye'nin elinde. Yukarıda saydığımız orta alandaki üçlüye top kullandırdığımız ve geniş alan bıraktığımız sürece Portekiz oyun planında başarılı olur.
Bu üç oyuncu da moral ve motivasyonu çok iyi kullanan oyuncular. Yapacakları bir spektekuler hareket, atacakları şık bir çalım ya da gol 'gazlarına gaz' katacaktır. Bu da tabii doğal olarak Türkiye için bir yıkıma yol açacak. Saydığımız bu sebeplerden dolayı özellikle Ronaldo, Nani ya da Simao ve Ricardo Quaresma'ya orta alanda büyük bir baskı uygulananmalı, bu isimlerin top kullanmasına izin verilmemelidir. Türk Millli Takımı'nda sağ bekte Sabri ya da Hamit'in, sol bekte Hakan Balta'nın olduğunu düşündüğümüzde korkulu bir 90 dakikanın bizi beklediğini de öngörmemiz hiç de zor olmayacak.
PORTEKİZ GOLÜ ZOR BULUR...
Portekiz karşısından beraberlik ya da galibiyetle ayrılmak istiyorsak, mümkün olduğunca topu rakip yarı alanda tutmalıyız. Kanatlarda yer alan Arda ve Tuncay (Kazım Kazım)'ın gerektiğinde bir bek edasında oynaması ve o kulvarı hatasız bir şekilde kullanması gerekir. Tabii en önemlisi kendi yarı sahamızda değil, rakip yarı sahada pas yapmalı, top çevirmeliyiz. Mümkün olduğunca az risk bizi Portekiz karşısında başarıya götürecektir. Oyun yapısı, kadroda bulunan oyuncuların nitelikleri ve Scolari'nin futbol felsfesini göz önüne aldığımda da, Portekiz'in (A) Grubu'nda oynayacağı 3 maçta 5 golü bulamayacağını düşünüyorum
sporx
Fatih ŞAMLIOĞLU