GeNç KaRTaL
17.Haziran.2007, 03:30
Koray abi çok güzel yazmış.Paylaşayım dedim.Çok güzel bir noktaya değinmiş.
Bir zamanlar büyük bir çoğunluk 2005 yılında Peru´da düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonasında yarı finalde Brezilya’ya iyi mücadele etmesine rağmen elenen ve 4. olan Abdullah Avcı yönetiminde ki 17 yaş altı milli takımımız hakkında; A milli takımının geleceğinin emin ellerde olduğunu düşünür,milli takımın müthiş bir genç jenerasyon kazandığı yorumunu yapardı. Takımımız turnuva boyunca ortaya koyduğu futbolla beğeni kazanmış,yarı finalde rakip Brezilya karşısında 3-0 geri düşen milliler skoru 3-3 getirmesine rağmen son dakikada gelen golle 4-3 yenilerek elenmişti. Finalde ise Meksika , Brezilya karşında 3-0’lık net skorla şampiyonluğa ulaştı. Aynı gruptan çıktığımız ve üstün bir oyun ile 2-1 yendiğimiz Meksika karşısına çıkamayarak çok şeyler kaçırdık ama genç bir nesil tutturmuştuk. Turnuva tamamlandığında Brezilya’lı Anderson turnuvanın en değerli oyuncusu seçilerek Altın Top’u kazanırken Meksika’lı Dos Santos Gümüş Top’u, oyuncumuz Nuri Şahin´de bronz top ödülüne layık görülmüştü.Bu şu demekti; Turnuvanın en iyi oyuncusu Anderson ,ikinci Dos Santos,üçüncü Nuri Şahin…
http://futbol.turksportal.net/tsi/v2/image/Magazin/turkiye_u17_2005.jpg
Gol krallığı ise çekişmeli geçti, Altın ayakkabı 5 gol ile gol kralı olan Meksikalı Vela'ya, gümüş ayakkabı 4 gol ile Nuri Şahin’e, Bronz ayakkabı ise yine 4 golle Tevkik Köse’ye verildi. Turnuva biter bitmez futbolcular transfer olmaya başladı.En değerli oyuncu olan Anderson’u 5 milyon euro’ya Porto kulübü kaptı. 07-08 sezonu öncesinde de Sir Alex Ferguson bu yetenek için 31 milyon 500 bin euro ödeterek transfer etti. O Brezilya'dan Celsinho Lokomotiv Moskova'ya ardından da Sporting Lisbon'a, Marcelo Real Madrid'e, Ramon CSKA Moskova'ya, Denilson Arsenal’e, Igor Sevilla'ya transfer olmuştu. Altın top kazanan Gio Dos Santos Barcelona A takımında oynamaya başladı.Gol kralı olan Carlos Vela, Arsenal tarafından transfer edildi ve sürekli oynaması için Osasuna’ya kiralandı .Bu Vela’nın lehine bir karardı elbette…
http://futbol.turksportal.net/tsi/v2/image/Magazin/turkiye_u17_caner_ozgur.jpg
O turnuvada ödüle layık görülen isimler kariyerlerinin başarısı açısından çok önemli adımlar attılar fakat bizim yıldızlarımız Caner , Nuri , Özgürcan ve Tevfik gibi isimler düşüşe geçtiler. Ülkemizde bir yetenek sorunu yok fakat 2005 yılında ki 17 yaş altı jenerasyonun yok olduğunu gördüğümüzde yeteneği lehimize çeviremediğimiz gerçeğini kabullenmemiz gerekecek. Zaten önemli olan bu futbolcularımızın diğer yabancılar gibi milyon euro’lar ödenerek bir kulübe transfer olması değil,Türk milli takımına katkıda bulunmasıdır. Bu bağlamda A milli takıma katkıları olmadı.
http://futbol.turksportal.net/tsi/v2/image/Magazin/nuri_odul_2006.jpg
İsviçre’de düzenlenen Avrupa şampiyonasına katılan A milli takımımızın kadrosu geçtiğimiz günlerde Fatih Terim önderliğinde açıklandı. Kadroya alınmayan ve kırıldığını açıklayan futbolcuları medyaya verdikleri ve içleri sitem dolu olan demeçlerinden takip edebildik. İsviçre’de ki şampiyonaya giden veya medya üzerinde Fatih Terim’e kadroya alınmadığı için sitem edenler arasında hiç bu jenerasyondan tek bir isim gördünüz mü? 2005 yılında oynayan o genç jenerasyondan hiç bir ismin Avrupa şampiyonasına gidemeyecek olması işin ayrı bir boyutu, fakat bu isimlerden tek birinin bile bu konuda ses çıkarmaması çok üzücü…
O dönem 16-17 yaşında olan gençler bugün 20 yaşına geldiler.20 yaşında olan ve bugün ülkelerinin milli takımlarında önemli roller yüklenen sayısız isim sayabiliriz.Fakat 17 yaş altı jenerasyondan bir isim bile İsviçre’ye giden A milli takımda kadroda yok.Halbuki o takımdan çok büyük yıldızlar çıkacağını söylemişti otoriteler. Nuri Şahin’i Caner Erkin’i ve Tevfik Köse’yi Chelsea’den Arsenal’e kadar dev kulüplerin izlediğini medyadan takip ederdik.O dönem böyle övgü dolu haberleri veren medyadan bu konuda uzun zamandır tek satır yazı yok. Fakat Türk milli takımının yeni genç jenerasyonunun bir anda silinip gittiği bir gerçek. O kadrodan hangi futbolcu kendini ispatladı? Hangisi bir yerlere gelebildi? diye sorgularsak dizimizi dövmemiz gerekecek. Çünkü o jenerasyondan bir çok isim bugün oynadığı kulüplerde kadroya bile giremiyor. Nuri'nin yaşıtları olan Mesut Özil'le Ivan Rakitic bugün Schalke ve Bremen’in önemli oyuncuları iken, Nuri kadroda yer bulamadığı için Feyenord’a kiralandı. Avrupa Şampiyonu olduğumuz zaman, şampiyonada gol kralı olan Tevfik Köse, bu sezon Leverkusen'den Ankaraspor'a geldi. Türkiye Ligi'nde küme düşmemek için büyük uğraş veren bir kulübe geldi! Kaç 90 dakika forma giydi Allah bilir… Deniz Yılmaz, sağ kanatta attığı ters çalımlarla adından oldukça söz ettirmişti. Daha Peru'da turnuva başlamadan önce, Avrupa Şampiyonu olduğunda Bayern Münih onu altyapısına katmıştı.Fakat Deniz’de ortalarda yok ve bir çıkış yakalayamadı. Çok ciddi şekilde 2 kez sakatlandı .Sadece Caner Erkin, Manisa'da oynadığı dönem CSKA tarafından izlenip 4 milyon euro'ya CSKA Moskova'ya transfer oldu. Rus devinde enderde olsa kadroya giriyor.Fakat bu iyi bir gelişme değil, bizim oyuncularımız Doğu’ya değil Avrupa futbolunun beşiği Batı'ya yönelmeliydi. Almanya, İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere’den o kadar takım içinden bir tanesine gitmeliydi diye düşünüyorum.
O müthiş jenerasyondan ismini duyuran tek isim Abdullah Avcı oldu. 2005 yılında bu kadro ile Türkiye’yi Avrupa Şampiyonu yapan ve aynı yıl içinde bir kaç ay sonra Dünya Gençler Şampiyonası'nda Türkiye’ye yarı final oynatan , Büyükşehir Belediyespor’la başarılı işler yapan ve Galatasaray’dan aldığı teklifle gündeme gelen Abdullah Avcı o takımı bize hatırlatan tek isimdir. Bugün bir çok futbolsever Caner’in, Tevfik’in, Sezer’in ve Nuri'nin nerede olduklarını bilmeyebilir, tabi en önemlisi ne kadar başarılı olduklarını da bilmeyebilir, bu gidişle bilmesi de zaten çok zor,umarım yeni yetişen 17’lik yıldızlarımız bu şekilde yok olmaya yüz tutmaz.
O jenerasyoda ki futbolcular şimdi neredeler?
http://img233.imageshack.us/img233/3373/adszrk5.jpg (http://imageshack.us)
Bir zamanlar büyük bir çoğunluk 2005 yılında Peru´da düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonasında yarı finalde Brezilya’ya iyi mücadele etmesine rağmen elenen ve 4. olan Abdullah Avcı yönetiminde ki 17 yaş altı milli takımımız hakkında; A milli takımının geleceğinin emin ellerde olduğunu düşünür,milli takımın müthiş bir genç jenerasyon kazandığı yorumunu yapardı. Takımımız turnuva boyunca ortaya koyduğu futbolla beğeni kazanmış,yarı finalde rakip Brezilya karşısında 3-0 geri düşen milliler skoru 3-3 getirmesine rağmen son dakikada gelen golle 4-3 yenilerek elenmişti. Finalde ise Meksika , Brezilya karşında 3-0’lık net skorla şampiyonluğa ulaştı. Aynı gruptan çıktığımız ve üstün bir oyun ile 2-1 yendiğimiz Meksika karşısına çıkamayarak çok şeyler kaçırdık ama genç bir nesil tutturmuştuk. Turnuva tamamlandığında Brezilya’lı Anderson turnuvanın en değerli oyuncusu seçilerek Altın Top’u kazanırken Meksika’lı Dos Santos Gümüş Top’u, oyuncumuz Nuri Şahin´de bronz top ödülüne layık görülmüştü.Bu şu demekti; Turnuvanın en iyi oyuncusu Anderson ,ikinci Dos Santos,üçüncü Nuri Şahin…
http://futbol.turksportal.net/tsi/v2/image/Magazin/turkiye_u17_2005.jpg
Gol krallığı ise çekişmeli geçti, Altın ayakkabı 5 gol ile gol kralı olan Meksikalı Vela'ya, gümüş ayakkabı 4 gol ile Nuri Şahin’e, Bronz ayakkabı ise yine 4 golle Tevkik Köse’ye verildi. Turnuva biter bitmez futbolcular transfer olmaya başladı.En değerli oyuncu olan Anderson’u 5 milyon euro’ya Porto kulübü kaptı. 07-08 sezonu öncesinde de Sir Alex Ferguson bu yetenek için 31 milyon 500 bin euro ödeterek transfer etti. O Brezilya'dan Celsinho Lokomotiv Moskova'ya ardından da Sporting Lisbon'a, Marcelo Real Madrid'e, Ramon CSKA Moskova'ya, Denilson Arsenal’e, Igor Sevilla'ya transfer olmuştu. Altın top kazanan Gio Dos Santos Barcelona A takımında oynamaya başladı.Gol kralı olan Carlos Vela, Arsenal tarafından transfer edildi ve sürekli oynaması için Osasuna’ya kiralandı .Bu Vela’nın lehine bir karardı elbette…
http://futbol.turksportal.net/tsi/v2/image/Magazin/turkiye_u17_caner_ozgur.jpg
O turnuvada ödüle layık görülen isimler kariyerlerinin başarısı açısından çok önemli adımlar attılar fakat bizim yıldızlarımız Caner , Nuri , Özgürcan ve Tevfik gibi isimler düşüşe geçtiler. Ülkemizde bir yetenek sorunu yok fakat 2005 yılında ki 17 yaş altı jenerasyonun yok olduğunu gördüğümüzde yeteneği lehimize çeviremediğimiz gerçeğini kabullenmemiz gerekecek. Zaten önemli olan bu futbolcularımızın diğer yabancılar gibi milyon euro’lar ödenerek bir kulübe transfer olması değil,Türk milli takımına katkıda bulunmasıdır. Bu bağlamda A milli takıma katkıları olmadı.
http://futbol.turksportal.net/tsi/v2/image/Magazin/nuri_odul_2006.jpg
İsviçre’de düzenlenen Avrupa şampiyonasına katılan A milli takımımızın kadrosu geçtiğimiz günlerde Fatih Terim önderliğinde açıklandı. Kadroya alınmayan ve kırıldığını açıklayan futbolcuları medyaya verdikleri ve içleri sitem dolu olan demeçlerinden takip edebildik. İsviçre’de ki şampiyonaya giden veya medya üzerinde Fatih Terim’e kadroya alınmadığı için sitem edenler arasında hiç bu jenerasyondan tek bir isim gördünüz mü? 2005 yılında oynayan o genç jenerasyondan hiç bir ismin Avrupa şampiyonasına gidemeyecek olması işin ayrı bir boyutu, fakat bu isimlerden tek birinin bile bu konuda ses çıkarmaması çok üzücü…
O dönem 16-17 yaşında olan gençler bugün 20 yaşına geldiler.20 yaşında olan ve bugün ülkelerinin milli takımlarında önemli roller yüklenen sayısız isim sayabiliriz.Fakat 17 yaş altı jenerasyondan bir isim bile İsviçre’ye giden A milli takımda kadroda yok.Halbuki o takımdan çok büyük yıldızlar çıkacağını söylemişti otoriteler. Nuri Şahin’i Caner Erkin’i ve Tevfik Köse’yi Chelsea’den Arsenal’e kadar dev kulüplerin izlediğini medyadan takip ederdik.O dönem böyle övgü dolu haberleri veren medyadan bu konuda uzun zamandır tek satır yazı yok. Fakat Türk milli takımının yeni genç jenerasyonunun bir anda silinip gittiği bir gerçek. O kadrodan hangi futbolcu kendini ispatladı? Hangisi bir yerlere gelebildi? diye sorgularsak dizimizi dövmemiz gerekecek. Çünkü o jenerasyondan bir çok isim bugün oynadığı kulüplerde kadroya bile giremiyor. Nuri'nin yaşıtları olan Mesut Özil'le Ivan Rakitic bugün Schalke ve Bremen’in önemli oyuncuları iken, Nuri kadroda yer bulamadığı için Feyenord’a kiralandı. Avrupa Şampiyonu olduğumuz zaman, şampiyonada gol kralı olan Tevfik Köse, bu sezon Leverkusen'den Ankaraspor'a geldi. Türkiye Ligi'nde küme düşmemek için büyük uğraş veren bir kulübe geldi! Kaç 90 dakika forma giydi Allah bilir… Deniz Yılmaz, sağ kanatta attığı ters çalımlarla adından oldukça söz ettirmişti. Daha Peru'da turnuva başlamadan önce, Avrupa Şampiyonu olduğunda Bayern Münih onu altyapısına katmıştı.Fakat Deniz’de ortalarda yok ve bir çıkış yakalayamadı. Çok ciddi şekilde 2 kez sakatlandı .Sadece Caner Erkin, Manisa'da oynadığı dönem CSKA tarafından izlenip 4 milyon euro'ya CSKA Moskova'ya transfer oldu. Rus devinde enderde olsa kadroya giriyor.Fakat bu iyi bir gelişme değil, bizim oyuncularımız Doğu’ya değil Avrupa futbolunun beşiği Batı'ya yönelmeliydi. Almanya, İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere’den o kadar takım içinden bir tanesine gitmeliydi diye düşünüyorum.
O müthiş jenerasyondan ismini duyuran tek isim Abdullah Avcı oldu. 2005 yılında bu kadro ile Türkiye’yi Avrupa Şampiyonu yapan ve aynı yıl içinde bir kaç ay sonra Dünya Gençler Şampiyonası'nda Türkiye’ye yarı final oynatan , Büyükşehir Belediyespor’la başarılı işler yapan ve Galatasaray’dan aldığı teklifle gündeme gelen Abdullah Avcı o takımı bize hatırlatan tek isimdir. Bugün bir çok futbolsever Caner’in, Tevfik’in, Sezer’in ve Nuri'nin nerede olduklarını bilmeyebilir, tabi en önemlisi ne kadar başarılı olduklarını da bilmeyebilir, bu gidişle bilmesi de zaten çok zor,umarım yeni yetişen 17’lik yıldızlarımız bu şekilde yok olmaya yüz tutmaz.
O jenerasyoda ki futbolcular şimdi neredeler?
http://img233.imageshack.us/img233/3373/adszrk5.jpg (http://imageshack.us)