anilton
25.Haziran.2007, 02:09
Oktay Derelioğlu'nun jübile isteğine Beşiktaş kulübü duyarsız kalmadı. Oktay'ı en iyi şekilde uğurlamak isteyen Beşiktaş kulübü, Jübile için start verdi. Haber1903'e açıklama yapan Oktay ''Hayalim futbolu Beşiktaş'ta bırakmaktı, Sağolsun Başkanımız Yıldırım Demirören ve Yönetim kurulu üyeleri benim bu hayalimi gerçekleştirmek için bütün desteği verdi, hepsine çok teşekkür ederim. Jübile için 16 Ağustos tarihinde karar kıldık, ligler başlamadan 1 hafta önce Bjk İnönü Stadında olacak. Daha evvel Trabzonspor ve Shaktar Donesk ile görüşmelerimiz oldu. Trabzonspor'un 41.yıl kutlamaları, Shaktar'ında maç programı nedeniyle organize edemedik. Şu anda yüzde doksandokuz Hollanda'nın güçlü ekibi Feyenoord ile oynayacağız. 1-2 gün içinde netlik kazanacak. Bu maçın gelirinin büyük bir kısmını Türkiye Lösemili çocuklar vakfına diğer bölümünüde çeşitli yardım derneklerine bağışlayacağım'' dedi.
1993-2000 yılları arasında Beşiktaş forması giyen Oktay İlerideki planları için ''Kursumu tamamladım, diplomam elimde şu an her takımda hoca olarak çalışabilirim, ancak tercihim üst düzey bir hocanın yanında bir müddet tecrübe kazanmak'' açıklamasını yaptı.
HABER1903 Ekibi Oktay Derelioğlu'na bundan sonraki hayatında başarılar diler, Beşiktaş'a verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür eder...
Güle Güle iyi kalpli insan.....
HABER1903
deniz.91
25.Haziran.2007, 02:12
Kendi kendini biterean adamalrdan
hp-fm-gs
25.Haziran.2007, 02:14
İki tarafı da tebrik etmek lazım bu durumda.
Fıratcan Alçınkaya
25.Haziran.2007, 03:03
Tekrar takımımlar gurur duydum oyuncusunu dışlamadı...
El Barto
25.Haziran.2007, 03:05
Vefasızlık yakışmaz bize. ;;)
hp-fm-gs
25.Haziran.2007, 03:06
Beşiktaş'tan gerçekten büyük bir vefa örneği oldu. Helal olsun.
BlackEagle19o3
25.Haziran.2007, 19:29
Yakışır Beşiktaş'ıma.Yakışır Oktay'ıma.Benim çocukluğumdaki kahramanlarımdan..Belçika'ya attığı golü kim unutabilir ki?(Unutanlar izlesin:D)
RoNNiE91
25.Haziran.2007, 19:39
Yakışır cidden.Böyle birşeyin düşünülmesi iyi olmuş.
eXcitinG
25.Haziran.2007, 20:23
http://image.haber3.com/haber/165149.jpg
GüLe güLe git. Bu taraftar seni hiç bir zaman unutmayacak...
sitte
25.Haziran.2007, 20:45
Galatasaray'lı olmama rağmen TÜRK futbolunda en sevdiğim futbolculardandır..
GeNç KaRTaL
25.Haziran.2007, 21:36
Beşiktaş tarihinin önemli isimlerden birisi.Eğer zamanında yaşadığı sorunlar meydana gelmeseydi belkide şu an bir Hakan Şükür kadar kariyeri olurdu.Beşiktaş forması altında jübile yakışır ona..
Professeur
25.Haziran.2007, 21:39
Benimde en beğendiğim futbolcular arasında.Lyon'a Fenerbahçe formasıyla attığı kafa golünü unutamadım nedense.Tebrikler Beşiktaş'a kim düşündüyse iyi etmiş.
hp-fm-gs
25.Haziran.2007, 21:44
2 sene önce Messi'nin Getafe'ye attığı golü unutmamışızdır, işte Oktay'ın Belçika'ya attığı golde tıpkı öyleydi.
anilton
25.Haziran.2007, 22:05
İşte Oktay'ın unutulmaz gölü;
http://www.izlesene.com/video/spor-oktay-derelioglu/4005
Aykan19o3
25.Haziran.2007, 22:09
Beşiktaş'ıma yakışan bir hareket.
Güle Güle Oktay Derelioğlu..
King_91
25.Haziran.2007, 22:13
Çok yi br oyuncuydu.BJK'den başka takımda jübile yapması yazık olurdu cidden.
Güle güle
Varonil
26.Haziran.2007, 03:07
Beşiktaş tarihinde yer edinmiş önemli isimlerden birisi.Jübile'yi de Beşiktaş formasıyla yapması en doğrusu olurdu.
Oktay'ın Fenerbahçe formasıyla Lyon'a attığı golü unutamam bende :)
Defuser
26.Haziran.2007, 04:30
Beşiktaş'ın bu konudaki tutumunu çok takdir ediyorum. Zamanında Oktay Beşiktaş'ı para için reddetti ama Beşiktaş camia olarak büyüklüğünü gösteriyor işte. :)
anil luque
26.Haziran.2007, 04:32
golu ınanılmaz gercekten maradona halt etmıs :) buyuk bır golcuydu..
anilton
02.Temmuz.2007, 18:45
"Mourinho'dan fazlam var, eksiğim yok"
Bazı futbolcular vardır ya “keşke”lerle başlayan cümlelerde adı hiç eksik olmayan. İşte onlardan biriyle, Oktay Derelioğlu’yla sizleri buluşturmak istedik. Türk futbolunda yeteneği hiç tartışılmayan, oynadığı kulüpler ve elde ettiği başarılar son derece açık olan, ancak potansiyelinin ancak küçük bir bölümünü kullanan, gerçekte yapabileceğinin çok azını yeşil sahalara yansıtan bir isim o.
Bugünlerde yeni heyecanların peşinde Oktay Derelioğlu. Kendisini teknik adam olarak geliştirmeyi planlıyor ve bu konuda kendine, “Benim Jose Mourinho’dan fazlam var eksiğim yok” diyecek kadar kendine güveniyor.
***
Türk futbolunda her takım taraftarının sevdiği nadir isimlerden biri Oktay Derelioğlu. Milyonlarla kendisini buluşturan Beşiktaş forması oldu. Lakin Oktay, Beşiktaşlılar kadar Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Trabzonsporlular kısacası tüm taraftarın sevdiği isim oldu. Belki de genç yaşında tanıştığı acılar, tüm evlerde ailenin bir ferdi gibi bağrımıza basma sebebi oldu.
Kariyerindeki iniş çıkışları, yeni hedefleri, jübile hazırlıklarını konuşmak için sözleşiyoruz Oktay ile. Taraftarların, Türk futbol seyircisinin 'Sana doyamadık' dediği genç adam neden futbola bu genç yaşında veda etti? Üstelik de sessiz sedasız.
İşte, sohbete bu noktadan başlayalım istiyorum. Startı veriyoruz.
- Neden sessiz bir veda?
“Taraftarlardan da bu yönde sitemler alıyorum. 'Sana doyamadık' diyen çok taraftar var. 10 yıldır gündemdeyim. 7 yıl Beşiktaş'ta, 2 yıl Fenerbahçe'de, 1 yıl ise Trabzonspor'da görev aldım. 8 yılı da Milli Takım'da. Düşüş başlayınca, beni sevenler de bunu kabullenemedi. Bu tepkilerden çok mutluyum. Şu anki kariyerimden 3 kat daha ilerisine gidebilirdim. 'Yapmalıydım' diye düşünüyorum.”
- Sizden mi kaynaklanıyor, yoksa şans faktörü mü?
“Yapılmış hatalar da var. Şansın faktörü de. Bazen insanın bir alın yazısı oluyor. İyi ve kötü şeylerden iyi dersler çıkarılabilir. Bu hangi açıdan olaylara yaklaştığınıza da bağlı.”
- Siz de bu vedanın erken olduğunu düşünüyor musunuz?
“Tabii ki. 33 yaşındayım. Futbola erken nokta koymamın nedenlerinden biri, şevkimin kırılması. Bu şekilde 2. liglerde oynamak bana heyecan vermiyor. Beni zirve heyecanlandırıyor.”
“BİR GALATASARAY EKSİK”
- Belki de daha başka heyecanların peşinden koşacaksınız?
“Kesinlikle. Kendimi de daha geliştireceğim. Güveniyorum. Jose Mourinho dünyanın sayılı teknik direktörlerinden biri oluyorsa, benim ondan fazlam var eksiğim yok. Çünkü o futbol dahi oynamamış. Analizleri yapmanın yanı sıra burada önemli olan şey, insan yönetme sanatı. Ben dağıtımı adaletli yapar ve sinerjiyi oyuncularıma, medyaya pozitif yönde yansıtıbilirsem iyi bir teknik direktör olabilirim diye düşünüyorum. İş antrenörlük belgesini almak değil. Önemli olan hayata geçirmek”
.
- Örnek aldığınız biri var mı?
“Mustafa Denizli tabii ki. Beni keşfeden ve yetişmemde emeği çok büyük olan Serpil Hamdi Tüzün Hocam. İkisi benim için idol insanlardır.”
- Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe formalarını giydiniz. 4 büyük takımda oynama rekoru Sergen Yalçın'ın elinde bulunuyor.
“Evet, bende Galatasaray eksik! İnsanlar bu tür haberleri yapmayı çok seviyorlar. 4 büyükte oynayınca ne oluyor? Önemli olan iyi bir iz bırakmak.”
“ALNIM AÇIK, BAŞIM DİK”
- Bir takımda 15 sene oynayıp derin izler bırakmak en güzeli. Sanıyorum sizin de hedefiniz buydu?
“Evet, oydu. Yapamadık... Bunu da kişisel hatalarımızdan dolayı yapamadık. Ama hayatımda müsterihim. Yapmış olduğum hiçbir şeyden mutsuz değilim, kötü de olsa. Benim kararlarımdı, bedelini öderim. Kimseden baskı görmedim. Kimse de bana baskı yapamaz. Yaşamış olduğum hiç bir şeyden pişman değilim. Başım dik, alnım açık. Ailemle, çocuklarımla mutluyum.”
Şu an Oktay Derelioğlu’nun Aleyna ve Yağmur isimli iki kızı, Berke adında bir oğlu var. 11 yaşındaki Berke futbol oynuyor. Yeteneğini sorduğumda ise 'Artık ışık oluşmaya başladı' diyor Oktay Derelioğlu.
http://www.sporx.com/images/galeri/45/6442/B_886c0a7aff8dd6883d8459f16474a90b.jpg
Kaldırabileceği hırs ve sabıra sahip olup olmadığını sorduğumda var olduğunu söylede önce çocuklarının eğitimlerini tamamlamalarını istiyor.
İnsan yetiştirmenin ne kadar hassas bir vaka olduğunun altını çizerken, kendi ailesine de düzgün bir insan olması için verdikleri emeklere teşekkür etmeden geçemiyor genç adam.
“BİR SENE SABRETMEM BANA YETERDİ”
- Hayatınızda keşke dediğiniz bir nokta var mı?
“Las Palmas'a transferim benim için bir dönüm noktasıydı. 5-6 ay sonra Türkiye'ye döndüm. Bunu yapmamalıydım diye düşünüyorum. İspanya'daki futbol Türkiye'ye göre daha kolay. Çünkü, İspanya'da futbolcu yapısı futbol oynamaya müsait. Türkiye'de takımlar futbol oynamamak, karşı tarafı da oynatmamak için sahaya çıkıyor.
Bu yüzden Nihat Kahveci bu kadar başarılı. Nihat Türkiye'de futbol oynuyor olsaydı, bu kadar başarılı olamazdı. İmkansız. Türkiye'deki sistem kendini gösteren oyuncuya müsait değil. İspanya'da her iki takımda kazanmak ve futbol oynamak için çıkıyor.”
- İspanya'da Nihat ile görüşüyor muydunuz?
“Tabii ki. Nihat bizim elimizden geçti, büyüdü. Benden 5 yaş küçüktür. Nihat, Beşiktaş A Takım'a ilk çıktığında babası gelmişti, 'Oğluma sahip çık' diye. Nihat da çok terbiyeli, efendi bir çocuktu. Nihat hak ederek bir yerlere gelmiştir. Sabretti, bekledi. Orada inşallah daha güzel işler yapar. Biz aynı sabrı gösteremedik. Bir sene sabretsem bana yeterdi.”
- Bunun farkındasınız?
“Tabii, tabii. O sabrı gösteremedik. Yapılamayan şeyleri geri getiremiyorsunuz. Bunları bilmek ve ders çıkarmak da çok önemli. İnşallah teknik direktörlük kariyerimizde ölçüp biçerek hareket ederiz. Hepsi bir ders, iyisi de kötüsü de.”
- Futbol hayatına adım attığınız Karagümrük'e yıllar sonra dönüşünüz bir vefa borcu muydu?
“Evet aslında öyleydi. Türkiye'nin her yerinden transfer teklifi almıştım ama Karagümrük'ü tercih ettim. 16 sene önce oradan ayrılmışım, denedik ama olmadı. Mentaliteler uymadı.
Birkaç haftalık bir serüven oldu. Gidip hemen bıraktım. Baktım tatsız şeyler olacak, uyuşmuyor. Israr etmenin faydası yok. Bundan sonra teknik direktörlük yönünde kendimi geliştirme kararı aldım.”
- Belki takımın başında bir gün siz olursunuz?
“İyi bir takım almak istiyorum tabii. “
Ümit Milli, Genç Milli Takım ve A Milli Takım derken 100'ün üzerinde milli maça çıkmış Oktay. Vizyonunu oturduğu yıllar ise 13-16 yaşa tekabül ediyor. 17 yaşında Beşiktaş formasıyla gelir gelmez Gordon Milne'nin forma vermesini hiç unutmuyor. O sene 30-34 maç oynadığını ve Milne'nin banko adamı olduğunu anlatıyor.
Her anne baba gibi biraz söylense de Oktay'ın ailesi de futbol oynamasına hiçbir zaman engel olmamış. Ama Oktay bugün geriye dönüp baktığında 'Tahsilini tamamlamayı göze almalıydım' diye düşünüyor.
Çünkü, yoğun antrenmanlar, genç yaşta profesyonellik derken liseyi dahi dışardan bitirmiş. Bugün üniversite tahsili almak istediğini gizlemiyor. O yüzdendir ki, çocuklarının eğitimine için ayrı bir önem veriyor.
“ALLAH '100 YILIN GOLÜ'NÜ BANA NASİP ETTİ”
Hayatta hiçbir şeyin son olduğuna da inanmıyor Oktay. Çok büyük başarı ve başarısızlıkların insanın önünde olduğu görüşünde.Tam bu noktada Oktay Derelioğlu'na bir sözünün altını çizmek istiyorum.
Futbolseverlerin çok iyi hatırlayacakları Belçika-Türkiye Milli Takım karşılaşmasında Oktay'ın bir golü var ki. Unutmak mümkün değil. Dünya spor otoriteleri de böyle düşünmüş olmalı ki, bu golü '100 yılın golü' ilan etti.
Hayatındaki iniş çıkışların yanı sıra kimseye nasip olmamış böylesine bir başarının altında imzası olan Oktay Derelioğlu, bakın kendisine verilen bu paye üzerine ne demiş: “Herhalde Allah bu golü kimse beni unutmasın diye bana nasip etti.”
Bu sözünü kendisine de hatırlatıyorum.
"Hala gündemde ve izleniyor. Youtube'de en çok tıklanan gol. Dünyada bir Maradona'nın bir de Türk futbolcusu Oktay'ın böyle golü var. Maradona'nın golünde 3 oyuncu, benim golümde ise 7 oyuncu var" diye anlatırken gözlerinin içi gülüyor adeta...
“REKORLAR KIRILMAK İÇİNDİR”
- Sizin egale ettiğiniz bir rekor daha var. Zeki Rıza Sporel'in bir maçta 4 gol rekoru. Siz San Marino maçında egale ettiniz. Sonra Galler karşısında Hakan Şükür de rekora ortak oldu.
“Evet, doğrudur. Bir rekor da Beşiktaş'ta var. Avrupa Kupaları'nda yine bende. Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde en fazla gol atan futbolcusu benim. Rekorlara sahip olmak çok güzel ama, rekorlar kırılmak içindir. Daha sonra başka biri egale eder. Hafızalarda bir hatıra bırakmak çok güzel tabii.”
Sözü bu noktada Azerbaycan macerasına getiriyorum. İki sezon Azerbeycan'da futbol oynayan Oktay bu ülkede 2 sezon Gol Kralı ve Yılın Sporcusu unvanlarıyla taçlandırıldı. Çocuklarından uzak bir sezon olmasına rağmen gayet başarılı maçlara imza attığını yeniden anlatıyor Oktay. Orada çok sevildiğini dile getiriyor, hâlâ görüştüğü arkadaşları dahi olduğunu da.
Çevremde edindiğim gözlemimi paylaşıyorum Oktay ile.
Sadece Beşiktaşlı değil, Fenerbahçeli, Galatasaraylı hangi takım taraftarı olursa olsun seviyor Oktay Derelioğlu'nu.
Bunun üzerine, "İnsanların sempati dağarcığında bulunduğuma inanıyorum" diyor.
“LÖSEMİLELERLE ELELE JÜBİLE HAZIRLIĞI”
Jübile için hazırlık yapan Oktay toplumsal sorumluluk çerçevesinde Lösemili Çocuklar Vakfı'na (LÖSEV) katkıda bulunmak istediğini söylüyor. Sağlığın hayattaki en kıymetli hazine olduğuna inanarak.
İsterseniz Oktay'dan dinleyelim.
"Birlikten güç doğar. Çok güzeli bir organizasyon olacağına inanıyorum. Kendi adıma da güzel bir iz bırakmış olurum."
- Bu jübile maçı için Belçika ile Beşiktaş'ın karşı karşıya geleceği haberlerini okuduk.
“Evet, yazıldı çizildi. İlk etapta Beşiktaş'tan tarih alacağız. Gönlümdeki Fenerbahçe-Beşiktaş maçı var. Çünkü, iki takımın da formasını giydim.”
- Daha önce Şifo Mehmet'in Eğitim Gönüllüleri Vakfı yararına yaptığı jübilenin bu kararı almanızda etkisi oldu mu?
“Elbette, olmaz mı?. Toplumsal görevleri olan insanlarız. Yerine getirebilirsek ne mutlu.”
- Beşiktaş sizce iyi yönetiliyor mu?
“Beşiktaş mümkün olduğunca problemlerini dışarıya sirayet etmeden iç bünyesinde halletmeli. Beşiktaş dışarıdan tepki alan takım görüntüsü verdi. PAF takımı ile maça çıkmak, 5 dakika maça geç çıkarız sözleri, bunlar gereksizdi. Tavsiyem birliktir. Sıkıntılarını iç bünyelerinde yüzleşerek hallederlerse başarı gelir. Ortaya çıkan görüntü için de iyi yönetildiğini söylemek mümkün değil.”
- Beşiktaş'ta teknik direktör sorunu var mı?
“Ertuğrul Hoca'nın ayrılması en büyük hata olur. Neden Ertuğrul Sağlam, Kayseri'de çok iyi 2 yıl sezon geçirdi. Beşiktaş'a geldi. Bünyede yukarıdan bir istikrar sağlanmalı. Her başarısızlıkta teknik direktör değişikliği düşünülmemeli.
Teknik direktör ana kumanda merkezidir. Ana kumanda merkeziyle çok oynarsanız, kumandayı kaybedersiniz. Bence Ertuğrul Hoca ile sonuna kadar gidilmeli. Önünde bence 2 yıl daha olmalı.”
“SERGEN GİBİ BİR YETENEK GELMEDİ”
- Türk futbolunda yeni bir Sergen görüyor musunuz?
“Hayır. Şu anda zor. Sergen dünyada gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerden biri. Ben böyle bir yetenek ne gördüm, ne tanıdım. O, oynamadan ancak bu kadar oynayabiliyor işte! Aslında tembel değil ama futbolu ikinci planda düşünen bir yapısı var.”
- Size göre futbolumuzda umut vaad eden isim kimler?
“Ortada bilinen isimler var. Arda mesela... Tamam iyi oyuncu ama, öyle inanılmaz bir yetenek değil. Bir Sergen, bir Tugay ayarında oyuncu hiç değil. Fakat, iyi bir oyuncu.”
“SEMİH KAPASİTESİNİN ÜZERİNE ÇIKTI”
- Ligde yerli ve yabancı isimlerden bir karma istesem, kimleri sayarsınız?
“Mehmet Topuz ön plana çıkıyor. Kendini geliştirdi Necati Ateş. Galatasaray'ın bu futbolcuyu neden sattığını halen anlamış değilim. Bir de Semih. Kendi kapasitesinin üzerine çıktı. Hakikaten çok güzel işler yaptı. Yabancılarda Alex kesinlikle ilk sırada. Sonra Deivid ve Edu'yu çok beğeniyorum.”
- Ligde bu sezon bir Sivasspor gerceği yaşandı, sizin yorumunuz?
“Sivasspor'un buralara kadar gelmesi inanılmaz bir başarı. Çünkü, kadroyu incelerseniz, abartı bir hali yok. Ama ekip oyununu inanılmaz derecede sahaya yansıtıyorlar. İfadeleri 'Ben' değil, 'Biz'. Akıllı işler yapıyorlar. Ben onlara 'Yılın Takımı' diyorum. Gözlemlediğim kadarıyla Kayserispor da çok iyi işler yapıyor.”
“TOSHACK’IN AĞZINI MI TUTSAYDIM?”
Askerlikteki 33 yaş yasasının kendi ismiyle anılmasını ise hâlâ unutamıyor genç adam.
"Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında Goteborg'u 1-0 yenmiştik. İçtimadan idmana gelecektim. Yüzbaşı ceza vermiş. Dizimin şiş olduğunu söyledim. Ama, hepimiz süründük. Dizim daha da şişti. John Benjamin Toschak bunu görmüş. Askeriyeye yönelik sözlerinin sebebi ben oldum. Ne yapsaydım, Toshack'ın ağzını mı tutsaydım?"
- Ekranda yorumculuğa alıştınız mı?
“Ekran hayli farklı, ama iyice ısındım. Hatta, şu anda olumlu tepkilerin yanı sıra ciddi teklifler de alıyorum. Yorum yaparken, bir yere hitap etmeyi düşünmem. Adalet neyse onu dile getiririm. Aklı selim, pozitif insanlara hitap eden bir tavrım var. Gerçekleri ve hataları dile getiriyorum. Ama birilerini yaralamak değil derdim. Hedef, birilerine yol göstermektir.”
“HEDEFİM TÜRKİYE DEĞİL”
- Oktay Derelioğlu, 5 ya da 10 yıl sonra kendisini nerede görüyor?
“Benim hedefim açıkçası Türkiye değil. Şu mentalitemle Türkiye'de kolay kolay iş bulacağımı zannetmiyorum. Düşüncelerimi hayata geçirebilecek yer istiyorum. 3-4 senelik bir programla giderim. 'Kesinlikle şunu yaparım' diye gitmem.
Kendi sistemimi oturmak için zaman ilk şartımdır. Futbol bakış açımızın gelişmesi için böyle olmamız gerektiğine inanıyorum. Böyle bir teklif bulamaz mıyım? Umudum var ama çok yüksek değil.
Çalışmış olmak için çalışmak taraftarı da değilim. Böyle bir yapılanmayı Sivasspor ve Kayserispor'da görüyorum. Takımın ismi benim için önemli değil, x bir takım olabilir. Burada önemli olan, x'e değer katmak, o ismi marka haline getirmektir.
Zaman kaygım ise hiç yok. Bunu şartlar ve zaman belirleyecek. Teknik direktör olarak yüksek noktalara geleceğime de inanıyorum. Çünkü, kendimi geliştirmek istiyorum.”
Böylesine farklı, kendinden emin bir çizgisi var Oktay Derelioğlu'nun...
Geçmişten kendine göre çıkardığı dersleri olduğu malum...
Şimdi geleceğe, sadece geleceğe bakıyor umutlu gözlerle.
Sahalardan kulübeye geçen ilk isim değil Oktay.
Şurası kesin ki son da olmayacak...
Ama mutlu sonlarla karşılaşması dileğiyle...
Bol şanslar!.....
Röportaj: Saadet ÖZCAN
02.07.2008
Kaynak : Sporx.com
MeMo
02.Temmuz.2007, 18:49
Çok sevdiğim bir futbolcuydu Fenerbahçe'de oynadığını hatırlıyorum helal olsun Beşiktaş'a.
sitte
02.Temmuz.2007, 18:54
Galatasaray'lıyım ama çok sevdiğim birkaç futbolcudan biridir..
Powered by vBulletin® Version 4.2.2 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.