PDA

View Full Version : Forvetsiz Olur Mu?... 4-6-0 !...



krapinovic
07.Temmuz.2007, 05:10
Forvetsiz de olur diyenlere: '4-6-0'

Beş yıl önce bir konferansta futbolun gelecekteki sisteminim 4-6-0 olacağnı söyleyen Parreira'yı eleştirenler şimdi ofansif futbolun miladına imza atıyor.

http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/204320080706054523557.jpg

Euro 2008 geçtiğimiz ay hayatımızın büyük bir bölümünü kapladı, heyecan katsayımızı tavana vurdurdu. Jonathan Wilson'un Piramidi Tersine Çevirmek adlı kitabı ise, son dönemde futboldaki gözde strateji olan ve bir zamanlar herkesin gülüp geçtiği 4-6-0 sistemini yeniden gündem maddesi yaptı..

Bundan beş yıl önce Rio de Janeiro'da düzenlenen bir futbol konferansında Brezilya Milli Takımı'yla Dünya Şampiyonu olmuş teknik direktör Carlos Alberto Parreira bir tahminde bulundu ve salondakiler şaşkına döndü. 1994 yılında Brezilya'yı zafere taşıyan teknik adamın düşüncesine göre, geleceğin futbol taktiği 4-6-0 olacaktı. İşin aslı şu ki, futbol tarihi, bu tür radikal dönüşümlerle dolu. Bir dönem dokunulmaz olduğu söylenen kanat oyuncuları daha sonraları tedavülden kalkmış, bir süre sonra da yeniden ortaya çıkmıştı. Oyun kurucularla da aynı şeyler yaşanmıştı. Ama forvetlerin olmadığı bir oyun planıyla kim maç kazanabilirdi ki! Bu sorunun cevabını en son Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester United, ofansif oynayan tek bir oyuncunun yer almadığı oyun planıyla verdi. Gerçekten de 4-6-0 oynamak ve maç kazanmak mümkündü...

FORVETLERİN DÜŞÜŞÜ
Forvet olmadan iyi bir oyun çıkarmak hiç de kolay değil. Örneğin Manchester United geçtiğimiz sezon çıktıkları ilk sekiz maçta yalnızca altı gol attı, taraftarlarından büyük eleştiriler aldı. Bu sistemle oynamak kolay değildi ve futbolcular çok fazla antrenman yapma imkanı bulamadıkları için, Euro 2008'de hiçbir takım bu dizilişle oynamadı. Buna karşın milli takımların kadrolarında da forvetlerin nesli hızla tükeniyor. Avusturya ve İsviçre'deki 16 futbol takımının yarısından azı maçlara iki forvetle çıkıyor. İskoçya ve İngiltere arasında 1872 yılında yapılan ilk milli maçta tam 13 oyuncu forvet oynadı; oysa Euro 2008'de, ilk beş gündeki maçlarda bütün takımlardaki toplam forvet oynayan futbolcu sayısı dahi bu kadar fazla değil. Ayrıca bu kadar çok forvet oynatmanın gol yağmuru getireceği beklentisinin yanlış olduğu da ortada: 1872'deki maç 0-0 berabere bitmişti. Roma futbol takımı bundan iki sezon önce, daha önce orta saha ve forvet arasındaki 'delik' tabir edilen bölgede oynayan Francesco Totti'yi forvet yapınca bu işin nasıl yapılacağı da ortaya çıktı. Totti tek bir noktada durmuyordu. Chelsea takımındaki Didier Drogba gibi bir rolü olan Totti, topu çalıyor, takım arkadaşlarına yer açıyordu. Roma'nın 4- 1-4-1 formasyonu sık sık 4-1-5-0'a dönüşüyordu. United geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Roma'yı 7-1 yendi (Totti maçta yoktu), ancak Sör Alex Ferguson 2000 yılında Real Madrid'e karşı aldığı 3-2'lik mağlubiyetten sonra 4-4-2'den vazgeçmişti. Şimdi Roma'nın formasyonu gözdeydi. Sezonun büyük bölümü geride kalmıştı ve United forvet olarak Wayne Rooney'i öne sürmeye karar verdi. Ferguson'ın da söylediği gibi Rooney 'bencillikten fazla uzak' bir oyun sergilemişti. Ancak 42 gol atan Cristiano Ronaldo'ya bu imkanı veren, Rooney'nin hareket kabiliyeti ve Carlos Tevez'le etkileşimi oldu. United'ın sistemi sonuç olarak 4-2-4-0 oldu. Ferguson özellikle de Avrupa takımlarıyla maçlarında fazladan bir orta saha oyuncusu kullanıyordu.

MOSKOVA'DAN TAKTİK GELDİ
Aslında bu da futbol taktikleri tarihinde bir yenilik sayılmazdı. 1930'lu yılların başında Avusturya milli takımı, orta sahada forvet oynayan Mathias Sindelar'ın sürekli hareket halinde oluşuyla çok maç kazanmış, 1945 yılında İngilizleri kendinden geçiren Dynamo Moskova takımında da Vsevolod Bobrov aynı rolü üstlenmişti. Macaristan 1953 yılında İngiltere'yi Wembley stadyumunda 6-3 mağlup ettiğinde herkes bunun Nandor Hidegkuti'nin oyunu sayesinde olduğunu biliyordu. İngiltere takımında orta sahada oynayan Harry Johnston ise, "İşin trajik yanı yaşadığımız çaresizlikti, elimizden hiçbir şey gelmiyordu," diyerek durumu açıklıyordu. Eğer Johnston, Hidegkuti'nin peşinden koşsa, İngiliz savumasının tam ortasında bir boşluk oluşuyor, eğer hareket etmezse de, Hidegkuti istediğini yapabiliyordu. Sorunun çözümü Brezilya'da 1950'lerde Zeze Moreira tarafından geliştirilen 'mıntıka işaretleme' tekniğiydi. Brezilya futbolunun özgürlük ve şovla alakalı olduğu görüşüne kargalar bile güler! Futbolda taktikler en akışkan hücum teknikleriyle en sağlam defans tekniklerinin mükemmel dengesi üzerine kuruludur; Pele ve Garrincha'ya bunca özgürlük tanınmasının sebebi de, oynadıkları takımların savunma sistemlerinin sağlamlığıydı. 1958 yılında ilk defa Dünya Kupası'nda oynadıklarında Brezilya dört kişilik savunma sisteminden memnundu. Dünyanın geri kalanı ise adam adama savunma yöntemini uyguluyordu. Bu tam da futbolun sistematikleştiği, oyunun yalnızca bireysel başarıların bir toplamı değil, oyuncuların en etkili biçimde kullanılmasının öneminin anlaşıldığı bir dönemdi. 1930'lu yıllarda İsviçre'de eski Avusturya milli takımı koçu Karl Rappan'ın takımından duyduğu memnuniyetsizlikle başlamıştı bu süreç. Takımın defansından memnuniyetsiz olan Rappan, defansla kaleci arasına bir oyuncu yerleştirmiş, defansa bu şekilde destek olup kanat oyuncularına daha çok hareket imkânı tanımıştı.

FUTBOLUN SİSTEMATİĞİ
1960'lı yıllarda beslenme şartları iyileşip fiziksel hazırlığın önemi artınca Moskovalı büyük futbol koçu Viktor Maslov, modern futbolun doğuşu olarak nitelendirilebilecek bir hamle yapmış ve Dynamo Kiev takımına kendi icadı 'pres' tekniğini öğretmişti. Kanat oyuncuları rakiplerinin peşinden koşuyor, onlara bir an bile nefes aldırmıyordu. Bu futbol tarzı Dynamo Kiev'de Valeriy Lobanovskyi'nin, Ajax'da ise Rinus Michels'in koçluğu döneminde ortaya çıktı. Ajax'ın tarzı genç yaştan itibaren birlikte oynamış futbolcular arasında adeta organik bir biçimde gelişirken Lobanovskyi bilgisayar teknolojisiyle futbolu birleştiren ilk adımları atmıştı. Tüm ideolojik farklılıklarına karşın iki tarafın oyun tarzları neredeyse aynıydı. Bu oyun tarzı Arrigo Sacchi'nin AC Milan'ı yönettiği dönemde zirveye ulaştı; takım 1989 ve 1990'da Avrupa Kupası'nı kazandı, zaten onlardan sonra arka arkaya iki defa Avrupa'nın en önemli kupasını kazanan başka takım da olmadı. Oyuncularına top onlarda değilken forvet ve savunma oyuncuları arasında hiçbir zaman 25 metreden fazla mesafe olmaması gerektiğini söylemişti. "Bütün oyuncularımızın dört referans noktası olmalı: Top, boşluk, rakip ve takım arkadaşları," diyordu. Bir başka deyişle sabit pozisyonlar yoktu artık, her şey izafiydi. Felsefesinin etkili olduğu ortada ancak bu, oyun tarzının popülerleştiği anlamına da gelmiyor. Özellikle de Ruud Gullit bu tarzın gerektirdiği çok sık yapılan antrenmanlara uyum sağlamayı başaramamıştı. Sacchi bu olayı şöyle anlatıyor: "Ona çok iyi organize olmuş beş oyuncunun, organize olmamış 10 oyuncuyu yenebileceğini söyledim. Üstelik bunu kanıtladım da.

Beş oyuncuyla bir takım kurdum. Onlar ise 10 kişiydi. Bizim beş oyuncunun gol atmak için 15 dakikaları vardı, tek kural da şuydu: Eğer top bize geçerse ya da onlar topu kaybederse, kendi yarı sahalarının 10 metre gerisinden yeniden atağa başlamaları gerekiyordu. Bu şekilde saatlerce oynadık ve tek gol atamadılar!" Geçtiğimiz yıl Belgrad'da yaptığı bir konuşmada, Chelsea'de Avram Grant'ın yerini almaya hazırlanan Roberto Mancini futbolun yaşayacağı gelişimin taktiksel değil, fiziksel olacağını söyledi. Ama bu ikisini birbirinden ayırmanın mümkün olup olmadığı tartışma götürür: Dynamo Kiev ve Ajax'ın futbol tarzı ancak karne ile yemek dağıtılan savaş dönemi sona erdiğinde başarıya ulaştı. Sonra da 'spor bilimi' hızla gelişti; 'pres' yapmak oyuncular üzerinde müthiş bir fiziksel baskı oluşturuyordu. Forvetlerin yer almadığı bir sistem, orta sahada hızlı ve doğru yere pas atabilen oyuncuları öne çıkarıyor. Ancak paslaşma da sorunlu bir alan: Bir gün aniden oyuncular kötü paslaşmaya başlayabilir. Ferguson bu yaz ileri uçta görev yapacak bir forvet almak için yönetime baskı yaptığında tam da bu sorunu gündeme getiriyordu; Louis Sasa'nın yokluğunda takıma onun kadar hızlı, hareketli bir oyuncu gerekiyordu. Oyuncuların fiziksel başarısı arttıkça forvetler üzerindeki talepler de değişiyor. Orta sahada görev yapan oyuncuların her alana koşturabilecek tipler olması şart. Tıpkı kanat oyuncuları ve orta saha oyuncuları gibi forvetlerin de kendilerini yeniden icat etmeleri şart.

(Sabah - Pazar)

Sirius James
07.Temmuz.2007, 08:12
4-6-0 günümüz futboluna en uygun sistem şu anda kesinlikle. Zaten Mourinho'nun uyguladığı taktik de buna benziyor. FM'de örnek gösterecek olursak tek DMC, çift MC, AMR-AML ve FC'den oluşan taktiğe 4-6-0 diyebiliriz. Tabi burda en önemli nokta forvetin ortasahaya yakın oynaması oluyor. Benim de böyle bir oyun oynatma hayalim var FM'de; ama şu an için pek uygun değil, en uygunu yukarıda bahsettiğim diziliş. FM 2009'da uygun olur umarım. Zaten FM de en uygun taktiklere uyum sağlıyor her oyunda. 2007'de 4-4-2 uygundu, bu oyunda 4-1-2-2-1. Bakalım 2009'da ne olacak.

Osman Tanburacı'yı sevmiyorum bu arada :D

RaSenGan
07.Temmuz.2007, 08:15
Julio Baptista gelirse Galatasaray'a bizde öyle oynayabiliriz :D

eXcitinG
07.Temmuz.2007, 08:24
Şu anda Dünya da ve Avrupa da en başarıLı takımLar 4231 yada 4321 oynayan takımLardır. Bu sistem bir çok farkLı şekiLde ifade ediLiyor. Bu sistemi Dünya üzerinde tam anLamı iLe oynayabiLecek takım sayısı 5 i geçmez.

Bursaspor
07.Temmuz.2007, 08:30
Roma'nın geçen sezondan beri denediği diziliş bu ama onlar son bölgede 2 oyuncu kullanıyordu.

Kesinlikle bu taktik eski sistemlerin yerini alacak ve futboldaki aranan heyecanı geri getirecek.

RaSenGan
07.Temmuz.2007, 08:31
Şu anda Dünya da ve Avrupa da en başarıLı takımLar 4231 yada 4321 oynayan takımLardır. Bu sistem bir çok farkLı şekiLde ifade ediLiyor. Bu sistemi Dünya üzerinde tam anLamı iLe oynayabiLecek takım sayısı 5 i geçmez.

Kimler oynayabilir ki abi ? Oynamaları için forvetlerinden vazgeçmeleri gerekir..

Chelsea,Barcelona,Arsenal oynayabilir ama çok zorlanırlar.Başka takım gelmiyo bu sisteme göre.

nerazzuri
07.Temmuz.2007, 08:42
zaten 4-6-0 gibi bir taktikle oynamak istiyorsanız. En az ManU kadar mükemmel bir kadronuz olması lazım.

cagri10
07.Temmuz.2007, 08:43
süper taktik
roma böyle diyebiliriz forvet yok ama süper AMC leri var totti mesela veya de rossi

RaSenGan
07.Temmuz.2007, 08:54
zaten 4-6-0 gibi bir taktikle oynamak istiyorsanız. En az ManU kadar mükemmel bir kadronuz olması lazım.

Rooney,Tevez,Saha,Solskjaer mi ne 3-4 forvetinden de vazgeçmeli.

ogcj_me
07.Temmuz.2007, 08:56
ya 4-5-1 in dikkat çeken ismi 4-6-0 işte

ThersoN
07.Temmuz.2007, 09:03
bizde hep 4-6-0 deyince, ''kaleye kapanmayın beyler!'' diye bir tabir geliyor aklıma mahalle maçlarından :D, yani 4-6-0 her zaman defansif düşünüldü. Şimdi ise böyle bir şeyin olması çok hoş, Futbol durarak oynanmamalı fakat, 100 takımdan 85inin durağan forvet(santrafor) adamından vazgeçebileceğini sanmıyorum. 4-4-2 ve 3-5-2 türevleri her zaman yapılıyor. Şimdi bir çok takım tek forvet yani durgun ismi teke indirmeyi başardı. bunun sıfıra inmesi çok uzun sürecektir

Ali Apaydın
07.Temmuz.2007, 09:12
4-6-0 mı? Kulağa hoş geliyor aslında :) Forvetler aç mı kalacak :D

cagri10
07.Temmuz.2007, 09:19
forvet yok ama 3 hızlı ofansif orta sahayla saldıracak takımm çok etkili oluyorr bu taktiği kimse daha çok iyi kullanamadı roma deniyor ama çok başarılı değil

EreN
07.Temmuz.2007, 10:15
Dikkatinizi modern futbola çekmek isterim arkadaşlar. Cafu sağ bek? Gökhan Gönül? sol bekte Roberto Carlos? ya da Sergio Ramos? Pirlo? biri bana pirlonun ön libero mu ofansif orta saha mı oynadığını maç içinde söylesin.. yada gökhanın ne işi var her atakta sağ kanat korner bölgesinde.. Aurelio ceza sahasında dolanıyor.. Peki ya Fernando Torres niçin orta sahada geziyor tüm maç boyunca? Ya da kezman devamlı geride veya kanatlarda..
Arkadaşlar artık MEVKİ ADAMI dönemi bitmitşir. Yeni stil Ofansif futbolcu, Defansif futbolcu... Çünkü çeşitli taktikler gelişti artık. Pirlo maça ön liberoda başlıyor forvet arkasında bitiriyor.. ama her atakta forvetlerden daha ilerde oluyor.. ilginç tabi.. bu durumda ister 370 ister 460 ister 351 ister 334 olsun çift yönlü oyun devri başlamıştır. Defans adamı ön liberoya kadar gelir altı pasa kadarda çekilir, ön liberolar orta sahaya gelir pas yapar-ki önlibero denen mevki asla orta sahayı geçmemelidir futbolda- forvet? artık Batistuta, crespo, romario, koller, hakan şükür tipi forvetlerin devri yavaş yavaş kapanıyor. Rooney, Obefemi Martins, Batefimbi Gomis, Torres, Henry gibi orta sahaya gelip toplu hücum kuramına yardımcı olabilecek for vetler rağbet görüyor.Bu yüzden artık oyuncuları defansın ortası, sağ bek sol bek forvet ofansif orta saha fala ndiye ayırmamıza gerek yok..

GeNç KaRTaL
07.Temmuz.2007, 11:32
4-6-0 dan kasıt anladığım kadarıyla rakip atak yaparken ileri uç elemanlarının orta saha gerisine gelip savunma yapması.Hücumda iken yine ceza sahası içinde birileri olacak gol atmak için.Hem savunma hem forvet görevini üstlenecek futbolcu sayısı şu an için çok fazla değil.Zaten böyle adamlar kapışılıyor,elde üstünde tutuluyor.Misal Torres..Yani şu an için bir kaç özel takımın uygulayabileceği ama ilerisi için her takımın uygulaması gereken bir sistem diyebiliriz

EreN
07.Temmuz.2007, 11:46
Evet şemsi doğru bi algı.
Toplu defans, Toplu hücum..
bkz.ispanya..
Defansa ve forvete en yakın mesafe orta saha..

REsist JuvE11
07.Temmuz.2007, 18:15
toplu defans toplu atak diyince aklıma birden ajax geldi..daha önce denenmiş,başarıya ulaşmış fakat sonradan işin tekniği çözülmüş ve bu taktik ortadan kalkmıştır.ha bu taktik uygulanamaz mı?tabiki uygulanır..ama takımda öyle futbolcuların olmalı ki fiziki üstünlüğü,tekniği,mentalliği %100 olmalı...şu anda bunu gerçekleştirecek(istikrar sağlayacak) takım yok bence

cemre29
07.Temmuz.2007, 22:59
4-6-0'ı türkiyede ilk deneyen klup sivasspordu mehmet yıldız ilerde harketliliğiyle arkadan gelen balili ve diğer kanat oyuncularına yer açıordu bencede bu taktik artık dünyadaki en güzel taktik ama zaman ne getirir bilinmez bakarsınız biri çıkar daha ilginç bi şey yapar belli olmaz yani

sitte
07.Temmuz.2007, 23:16
SABAH'ta yayınlanan güzel bir yazıydı bence olur..