PDA

View Full Version : Forza Sunderland-maden Işçilerinin Sesi



tuncernet
28.Ocak.2008, 08:45
Okudum Kabul Ediyorum

http://forum.turksportal.net/vb/showthread.php?t=69954

FLASH GELİŞME

Sunderland spor kulübü yeni sezonda takımın başına getirilecek olan teknik adamı acıkladı. Önümüzdeki sezon sunderland'i şu ana kadar hiçbir şekilde aktif olarak futbolun içinde olmayan ama genç dinamik ve hırslı bir isime Tuncer KOCAÇİFTÇİ'ye emanet etti.

ÖNCELİKLE GENİŞ ANLAMDA TAKIMI TANITAYIM, SONRADA DEVAM EDEN 2. YILIMA KADAR ÇEŞİTLİ BAŞARILARIMI SUNAYIM...

Bu takımın patronu, taraftarı...

Futbol endüstrileşti, paralandı, zenginleşti. Bunu biliyoruz. Ama futbolu en çok sevenler de hep geniş halk kesimleri oldu. Ne yazık ki kulüpler hep zenginlerin elinde ve züğürdün artık sadece çenesi değil, cüzdanı da yoruluyor. Oysa başka bir takım sahipliği mümkün. İnanmayan Sunderland’e baksın.

Kendinizi ilk bildiğiniz andan beri sevdiğiniz renklerden vazgeçer misiniz? Uğruna şarkılar söylediğiniz, kalp çarpıntılarıyla maçlarını seyrettiğiniz takımınızın maçlarını seyretmekten bir gün vazgeçer misiniz?

128 yıllık kulübünüz artık modern çağın endüstriyel futboluna artık ayak uyduramıyorsa… Birinci ligde yer aldığı son iki sezonda toplam 34 puan alıyorsa… Bir sezonda ligin gol kralının attığı golden daha azını atarsa… Ligden düştüğü sezonun ertesinde bir alt ligde ilk 4 maçını da kaybederse… Beşinci maça yine de gider misiniz? Gidenler var... Çünkü onlar başka bir dünyaya inanıyorlar.

İngiltere’de istatistiklere bakarsanız, lig tarihinin en başarılı takımı, kuruluşu 1879’a kadar uzanan Sunderland’dir. Ama eğer siz Benjamin D’israeli gibi istatistiğe inanmıyorsanız gidin ve İngiltere’nin kuzeydoğusunda yer alan Sunderland ili kayıtlarında yer alan 177.739 kişiye sorun; onlar da size İngiltere lig tarihinin en başarılı değil belki; ama en büyük takımının Sunderland olduğunu söyleyeceklerdir.

Bombaların hedefi
Atlantik’in öte yakasından bir futbol yazarı olan Grant Wahl futbolu tanımlarken; “Futbol biraz da takımınızla beraber acı çekmektir.” der. Sunderland taraftarı bu acıyı uzun zamandır çekiyor aslında. İngiltere’de ligler kurulduğunda lige ilk giriş yapan takım olan Sunderland, ligde oynadığı sezonlarda 2. Dünya Savaşı’na kadar hep başarılı sonuçlar almıştı. Ama 2. Dünya Savaşı, Avrupa’nın diğer bütün şehirleri gibi Sunderland’i de çok etkilemişti. İngiltere’nin kömür deposu olması nedeniyle stratejik öneme sahip olan bu küçük şehir İngiltere’de en ağır bombardıman saldırılarının yaşandığı yerdi. Bu küçük şehir de, İngiltere liglerinin hâlâ çubuklu forma giyen son şampiyonu olan Sunderland, namı diğer “Black Cats” (Siyah Kediler) de bu yaşanan acılardan nasibini aldı. Ligde yine de 1958 yılına kadar kalmayı başaran Sunderland aralıksız birinci ligde geçirdiği 68 sezonla bu alanda sadece Arsenal’in gerisinde yer alıyor.

Premiership macerası ise epik bir destandan çok dramatik bir trajediydi. Premiership’in kurulmasıyla beraber İngiltere futbolu başka hiçbir yerde olmadığı kadar paranın gücüne bağlı hale geldi. Premiership bütün dünyada takip edilip sevildikçe kulüpleri para basma makinesi olarak gören, taraftardan bağımsız reklam üzerine kurulu ve her ne olursa olsun başarılı olmanın ön plana çıktığı yönetim anlayışı kulüpleri tek tek ele geçirdi. Çizgili forma giyen son şampiyonun Sunderland olması boşuna değildir. Bu formalarını terle ıslanan kutsal bir değerden, modayı takip eden stilistlerin elinden çıkma kıyafetlere dönüştüren takımların karşısında ısrarla ve inatla durmaktadır.

Nil Desperandum Auspice Deo
Aynı şehrin resmi sloganında dediği gibi “Nil Desperandum Auspice Deo (Umutsuzluğa düşmeyin, Tanrı’ya güvenin)”. Sunderland için umutsuzluk bir seçenek değildi. Ayakta kalmanın tek yolu kendi taraftarının koşulsuz desteğine başvurmaktı. Bu yüzden 42 bin kişi kapasiteli yeni bir stat inşa edildi. Bu stat 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana İngiltere’de inşa edilen en büyük stadyumdu. 170 bin kişilik Sunderland şehri bu stadı da doldurdu. Aynı bir önceki stat olan Roker Park’ı doldurdukları gibi...

Yeni stadyumun ismi “Stadium of Light” (Işık Stadyumu) takımın ismi yüzünden ışık adını taşımıyordu (Sun=Güneş). Bölgede bulunan maden işçilerinin kullandığı maden ışıklarına atıfta bulunuluyordu. Halkın takımı Sunderland, halkının hafızasını da taze tutuyordu böylece. Bunu güçlendirmek için stadın giriş kapılarından birine büyük bir madenci lambası konuldu. Ne de olsa yıllardır bu bölgenin insanı hayatını o madenlerde kazanıp, o madenlerde kaybetmişti.

Bir kez daha...
1997’de yeni stadına kavuşan Sunderland artık yeniden Premiership’in yolunu tutabilirdi. 1999 yılında lige geri dönüş yapan “Kara Kediler” iki sezon üst üste 7. olsa da ligde tutunmak her geçen gün daha da zorlaşıyordu. 2001 yılında lig tarihinin en az puanı ile ligden düşen Sunderland bir yıl sonra geri gelse de yine ligde tutunamadı. En son 2005-2006 yılında Premiership’te yer alan takım 3 galibiyet, 26 gol ve 15 puanla lig tarihinin en kötü performansını ortaya koydu. Ama her maç yine de dolu tribünlere oynadılar. 49 bin kişilik stadyuma gelen Sunderland taraftarı sadece 1 kez galibiyet sevinci yaşadı, sadece 12 kez gol sevinci yaşadı, ezeli rakibi NewCastle’a iki maçta da takımının yenildiğini gördü; ama her şeye rağmen takımının bütün maçlarına gelmeyi sürdürdü. Takımın küme düştüğünün kesinleştiği son 8 haftada bile Sunderland dolu tribünlere karşı oynadı. Türkiye’de ortalama seyirci 15-20 binlerde gezinirken Sunderland, Stadium of Light’ta ortalama 35 bin seyirciyle maçlarını oynadı. 29 Nisan’da oynanan son lig maçında bütün stat gözyaşları içinde takımı ayakta alkışlarken bir gün geri geleceğiz diye haykırıyordu. Ve Sunderland geri geldi.

Rusların, Amerikalıların, Arap şeyhlerinin oyuncağı olan para babası kulüplerin aksine kendi içinden yetişen, futbolu 2002 yılında Sunderland çizgili forması ile bırakan İrlandalı Niall Quinn bir konsorsiyumla takımın başına geçti. Ticareti Arsenal’de, futbolu Manchester City’de öğrendiğini söyleyen; ama Sunderland’in adeta derisinin altına işlediğini belirten Niall Quinn takımın hem patronu hem de menajeri oldu. Ama üst üste gelen 4 lig 1 kupa mağlubiyeti sonrasında takımın başına Roy Keane’i getirdi. Roy Keane ile birlikte adeta çehre değiştiren Sunderland ilk 4 haftasında yenildiği Championship’i şampiyon olarak tamamladı. Artık halkın takımı Sunderland için elde edilecek en büyük başarı Premiership’in sabit takımlarından biri olabilmek. Ama 49 binlik Stadium of Light’ın ve 170 bin kişilik Sunderland şehrinin baş etmesi gereken Rus rubleleri, ABD dolarları ve Arap dinarları var. Yazının başındaki sorunun cevabına gelince, 4 maçlık yenilgi serisinin ardından oynanan ilk karşılaşmaya 25 bin kişi geldi, hâlâ Türkiye’de yer alan takımların ortalamasından fazla... Yeni sezonda ne olur bilinmez ne de olsa futbolun güzelliği, tahmin edilememesidir. Ama kesin olan tek şey Stadium of Light’ta yanan ışık hiç sönmeyecek

LOGOMUZ
http://img84.imageshack.us/img84/7453/medsafc1156418389wallpakf8.jpg

GeNç KaRTaL
28.Ocak.2008, 08:49
Kariyerinizde başarılar dilerim.Umarım uzun soluklu,zevkli bir kariyer olur..

Exellence1905
28.Ocak.2008, 21:45
başarılar dilerim...defansa adam alıcaksan thiago silvaya bir bak bnm oyunumuda sunderland hep bu adamı alıyor

sertanbaba
28.Ocak.2008, 21:48
başarilar Dilerim

BaFraLı
28.Ocak.2008, 21:48
Başarılar..Forvette Cisse,Jones gibi oyuncular var..

ugurcan1262
28.Ocak.2008, 21:56
kariyerinde başarılar...