maNga 33
08.Haziran.2009, 21:46
Turkcell Süper Lig'i bu sezon 5. sırada bitiren Galatasaray çok kötü bir yılı geride bıraktı. Geçtiğimiz sezonda Galatasaray nerede yanlışlar yaptı... Sarı-kırmızılı takımı Sporx'in yazarlarından Mete Aydın mercek altına aldı. İşte 2008-2009 sezonunda Galatasaray...
Galatasaray 2008-2009 sezonuna Alman teknik director Michael Skibbe yönetiminde başladı. Başkan Adnan Polat’ın kariyersiz ve Galatasaray ağırlığını kaldıramayacak bir teknik adamı başa getirmesi yönetim içinde bile çatlak sesleri daha sezon başında çıkarmaya başladı ama yapılan iyi transferler, bu yanlışın çok kısa sürede üstünü örtmeyi bildi. Liverpool’dan transfer edilen Harry Kewell ve Lyon’dan transfer edilen Milan Baros’un gelmesi ile Galatasaray camiasında bir bayram havası oluştu. Bu da sene başında yapılan büyük yanlışın üstünü örttü. Herkes yapılan bu transferlerle Galatasaray’ın açık ara şampiyon olacağı görüşünde birleşti. Stuttgart’tan Fernando Meira’nın alınması, Sevilla’dan ise kiralık olarak Morgan de Sanctis’in alınması taraftarın gözünü boyadı.
Sezona flaş transferleri kadrosuna katarak başlayan Galatasaray’da teknik direktör Skibbe’nin oyuncuları ile arasının da iyi olması takımın çok iyi olduğu görüşünün kısa sürede kamuoyunda benimsenmesine yol açtı. Skibbe ile oyuncular arasında iyi ilişkilerin olması ve önceki sene takımda hayalet gibi gezinen Lincoln’ün neşeli tavırları Galatasaray’da işlerin iyi gittiği izlenimi yaratıyordu.Sezon öncesi hazırlıkları Skibbe yönetiminde tamamlayan Galatasaray lige bomba gibi hazır izlenimi veriyordu.
STEAUA BÜKREŞ ŞOKU!
Sezona Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı ile başlayan Galatasaray ilk maçta evinde Romanya’dan Steaua Bükreş ile 2-2 berabere kalıyor ve Şampiyonlar Ligi’ni büyük bir riske atıyordu. Lige Denizlispor farklı galibiyeti ile başlayan Galatasaray herkesin ağzına bir parmak bal çalıyordu. Bu yalancı bahar çok uzun sürmedi ve Şampiyonlar Ligi ön eleme rövanş maçında Romanya’da Steaua Bükreş’e 1-0 yenilerek, Şampiyonlar Ligi şansını kaçıran ve büyük bir gelir kaybına uğrayan Galatasaray’da yönetimde Skibbe karşıtı sesler iyiden iyiye yükselmeye başladı.
Ligde ikinci haftada Kayseri’de yapılan puan kaybı Galatasaray’da işlerin iyi gitmediğine dair işaretleri iyiden iyiye güçlendiriyordu. 3. hafta ise Ali Sami Yen’de bir puan kaybı daha yapan Galatasaray, Antalyaspor ile berabere kalarak, sezonun başında evinde puan kaybediyordu. Daha sonra UEFA Kupası 1. tur maçında İsviçre’nin Bellinzona takımını kupanın dışına iterek, gruplara kalan Galatasaray’ın oyunu yine eleştiri oklarının tam ortasındaydı.
POLAT’A ‘MAHALLE BASKISI’
Ligin 6. haftasında Bursaspor karşısına çıkan Galatasaray, Bursa’da ligdeki ilk yenilgisini alıyordu. Bu yenilgini ardından Skibbe’nin Galatasaray’ın başında gönderilmesini isteyenlerin sayısı da oldukça artıyordu. Skibbe’nin imdadına ise UEFA Kupası grup maçlarından ilki olan Olympiakos karşılaşması yetişiyordu. Ali Sami Yen’de Yunan temsilcisini 1-0 yenen gruplara iyi bir başlangıç yapıyordu. Ligin 8. haftasında bu sefer Eskişehir deplasmanından 4-2’lik yenilgi ile dönen Galatasaray’da moraller iyice bozuluyor ve başkan Adnan Polat, teknik direktör konusunu mahalle baskısının da etkisiyle iyiden iyiye yeniden düşünmeye başlıyordu. UEFA’da grupta ikinci maçta Benfica deplasmanında alınan 2-0’lık galibiyet ise yüzlerin gülmesine neden oluyordu. Bu zaferle Fenerbahçe derbisine çıkan Galatasaray, rakibi karşısında adeta tel tel dökülüyor ve sahadan 4-1’lik mağlubiyet ile ayrılıyordu.
POLAT’IN İKİLEMİ!
Galatasaray UEFA’da başka Süper Lig’de çok farklı bir görüntü çizmesi ise her seferinde Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ı ikilemde bırakıyordu. Galatasaray ligde bir inişli bir çıkışlı garfik izlemesine rağmen, Galatasaray yönetimi Skibbe’ye sabır gösteriyordu. UEFA’da Ali Sami Yen’de Metalist’e yenilmesine rağmen, gruptaki son maçında Almanya’da Hertha Berlin’i 1-0 yenip, UEFA’da yoluna devam etmesi Skibbe’nin kredisini artırıyordu. Ligin son haftalarında art arda iyi sonuçlar alan ve oyun kurucu görevindeki Lincoln’ün sahaya çok iyi performans yansıtması işlerin yoluna girdiğini gösteriyordu. Bu mutlulukla devre arası kampına giren Galatasaray, Skibbe yönetiminde çalışmalarına devam etti ve camiada bu sene Kadıköy’de oynanacak UEFA Kupası Finali’nin hayalleri kurulmaya başlandı.
POLAT-FEDERASYON SAVAŞI!
Devre arası kampında Galatasaray’ın iyi çalışmadığını söyleyen yazarlara gülüp, geçen Galatasaray yönetimi, bu konuda daha sonradan pişman olabileceklerini bilmiyordu. İlk yarı 16 haftada tamalanırken, Galatasaray ikinci yarıya 17. hafta maçı olan Sivasspor karşılaşması ile başladı. Belki de kötü günlerin habercisi o maçta Ümit Karan’ın uzun süre spor kamuoyunu meşgul eden oyundan atılması olayı oldu. Sivasspor’a 2-0 yenilen Galatasaray şampiyonluk yolunda ağır bir yara alıyordu ve federasyon ile Galatasaray Başkanı Adnan Polat arasındaki soğuk savaş ise başlıyordu. Polat bu maçtan sonra sürekli federasyonu eleştiriyor ve hakemlerin sarı-kırmızılı camiaya zarar verdiğini ve federasyonundan da buna çanak tuttuğunu ima eden açıklamalarda bulunuyordu.
GALATASARAY KAN KAYBEDİYOR
Fortis Türkiye Kupası’nda çeyrek finalde Sivasspor ile eşleşen Galatasaray iki maç sonunda penaltılar ile Sivasa eleniyor ve camiada büyük bir hüsran yaşanıyordu. Kupa üzüntüsü bitmeden ligde Ali Sami Yen’de uzatma dakikalarında yediği golle Kayserispor ile 1-1 berabere kalan Galatasaray’da kötü gidiş devam ediyordu. Bir sonraki hafta Antalya’ya deplasmanda 1-0 yenilen Galatasaray sürekli kan kaybediyor ama yönetimden ‘çıt’ çıkmıyordu. Puan kayıpları yapılan maçlar sonrası Skibbe’nin verdiği demeçlerde Galatasaray’ın şampiyonluğa oynayan bir takım olduğunu henüz kavrayamamış olması alenen hissediliyordu.
SKIBBE’NİN SONU
Bu moral bozukluğu ise UEFA Kupası 3. tur ilk maçı için Fransa’ya giden Galatasaray’da camia her ne kadar tura inanan açıklamalarda bulunsa da birçok Galatasaray taraftarı Fransa’da ağır bir yenilgi alınacağı görşündeydi ama Galatasaray bir kez daha herkesi yanıltıyordu. Fransa’da rakibi ile golsüz berabere kalan Galatasaray rövanş için az da olsa bir avantaj yakalıyordu. Ligin 21. haftasında son sırada yer alan Kocaelispor’u ağırlayan Galatasaray’da herkesin düşüncesi Bordeaux ile oyananacak rövanş öncesi iyi bir prova yapılmasının beklenişiydi ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Galatasaray evinde Kocaelispor’a 5-2 yenilirken, bu maç Skibbe’nin Galatasaray başındaki son karşılaması oluyordu. Servet’in oyunun son bölümlerinde ayak tarak kemiğine kırıp, sezonu kapatması ise bu olayın üstüne tuz-biber oluyordu.
GEÇİCİ ÇÖZÜM BÜLENT KORKMAZ
Görevine son verilen Skibbe buruk bir şekilde Galatasaray’dan ayrılırken, sarı-kırmızılı kulüp hocasız kalıyor ve Bordeaux rövanşı yaklaşıyordu. Galatasaray Yönetimi hızlı bir biçimde toplanırken, kısa sürede durumu kurtaracak ve Galatasaray taraftarını heyecanlandıran bir ismin başa gelmesi bekleniyordu. Galatasaray Yönetimi kararını verdi ve Galatasaray’ın efsane futbolcusu Bülent Korkmaz’ı takımın başına getirdi. Az bir teknik direktörlük deneyimi olan Korkmaz için fazla olumsuz bir eleştiri olmadı. Taraftar ise bu geçici çözümü içine sindirdi. Bordeaux rövanşı öncesi basın toplantısı düzenleyen Korkmaz taraftarın hoşuna gidecek sözler sarfediyor ve iddialı konuşuyordu. Ali Sami Yen’de son yıllarda unutulmayacak bir maç oynanıyor ve Galatasaray uzatma dakikalarında Sabri’nin attığı golle Bordeaux’yu yenerek, 4. tura yükseliyordu. Galatasaray Yönetimi ise derin bir oh çekiyordu. Galatasary’ın ise Bordeaux karşısında defans hattında yaşadığı problemler ve biraz da şansının yardımı ile geçtiği maçın analizi yapılmıyor ve olası tehlikeler için önlemler alınmıyordu.
KORKMAZ-LINCOLN KAVGASI!
Galatasaray ligde art arda aldığı 3 puanlarla iyice havaya giriyordu. Galatasaray’ın 4. turdaki rakibi ise Hamburg’tu. Almanya’daki ilk maçta Hamburg ile 1-1 berabere kalan Galatasaray rövanş için büyük avantaj yakalıyor ama maça Lincoln ile Bülent Korkmaz’ın kavgası damga vuruyordu. Lincoln’ü ikinci yarı oyundan alan Bülent Korkmaz ile Lincoln arasında ipler iyice geriliyor ve ligde oynanacak olan Trabzonspor maçında Korkmaz’ın Lincoln’ü ilk 11’de oynatmamasına kadar olay taşınıyordu. Trabzonspor ile deplasmanda 2-2 berabere kalan Galatasaray, ligde zirve yarışında önemli bir darbe daha alıyordu.
HAMBURG MAÇI VE GALATASARAY’IN ÇÖKÜŞÜ
Hamburg’taki ilk maçta kırmızı kart görmesi sebebiyle Emre Aşık rövanşta oynayamıyor, Servet’in de uzun sakatlığından ötürü oynamaması Galatasaray defansını adeta çökertiyordu.İlk maçın son bölümlerinde stoperde oyanayan Harry Kewell, Ali Sami yen’deki maça stopper olarak çıkıyordu. Maça çok iyi başlayan Galatasaray ikinci yarının başında 2-0 öne geçiyor ama Guerero’nun 3 dakikada attığı 2 gole engel olamıyordu. Maçın son bölümlerinde bir gol daha yiyen Galatasaray o çok istediği Kadıköy’deki finale gitme şansını kaybediyor ve Bülent Korkmaz’ın da düşüşü başlıyordu. Hemen ligde Eskişehirspor önüne çıkan Galatasaray evinde şoktan çıkamadığını gösteriyor ve rakibine 1-0 yenilerek, lig yarışına havlu atıyordu. Kalan haftalarda Galatasaray kendini bir türlü toparlıyamıyor ve Bülent Korkmaz’ın korkak olarak tabir edilen oyun anlayışı çok eleştiriliyordu. Ligi son haftalardaki gayreti ile zor da olsa 5. bitiren Galatasaray bu sene ilk defa düzenlenecek olan UEFA Avrupa Ligi’ne gitmeye hak kazanıyordu. Sonuç olarak hem idari, hem teknik anlamda iyi yönetilemeyen Galatasaray çok kötü bir sezonu geride bırakıyordu.
HAZIRLAYAN: Mete AYDIN
sporx
Galatasaray 2008-2009 sezonuna Alman teknik director Michael Skibbe yönetiminde başladı. Başkan Adnan Polat’ın kariyersiz ve Galatasaray ağırlığını kaldıramayacak bir teknik adamı başa getirmesi yönetim içinde bile çatlak sesleri daha sezon başında çıkarmaya başladı ama yapılan iyi transferler, bu yanlışın çok kısa sürede üstünü örtmeyi bildi. Liverpool’dan transfer edilen Harry Kewell ve Lyon’dan transfer edilen Milan Baros’un gelmesi ile Galatasaray camiasında bir bayram havası oluştu. Bu da sene başında yapılan büyük yanlışın üstünü örttü. Herkes yapılan bu transferlerle Galatasaray’ın açık ara şampiyon olacağı görüşünde birleşti. Stuttgart’tan Fernando Meira’nın alınması, Sevilla’dan ise kiralık olarak Morgan de Sanctis’in alınması taraftarın gözünü boyadı.
Sezona flaş transferleri kadrosuna katarak başlayan Galatasaray’da teknik direktör Skibbe’nin oyuncuları ile arasının da iyi olması takımın çok iyi olduğu görüşünün kısa sürede kamuoyunda benimsenmesine yol açtı. Skibbe ile oyuncular arasında iyi ilişkilerin olması ve önceki sene takımda hayalet gibi gezinen Lincoln’ün neşeli tavırları Galatasaray’da işlerin iyi gittiği izlenimi yaratıyordu.Sezon öncesi hazırlıkları Skibbe yönetiminde tamamlayan Galatasaray lige bomba gibi hazır izlenimi veriyordu.
STEAUA BÜKREŞ ŞOKU!
Sezona Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı ile başlayan Galatasaray ilk maçta evinde Romanya’dan Steaua Bükreş ile 2-2 berabere kalıyor ve Şampiyonlar Ligi’ni büyük bir riske atıyordu. Lige Denizlispor farklı galibiyeti ile başlayan Galatasaray herkesin ağzına bir parmak bal çalıyordu. Bu yalancı bahar çok uzun sürmedi ve Şampiyonlar Ligi ön eleme rövanş maçında Romanya’da Steaua Bükreş’e 1-0 yenilerek, Şampiyonlar Ligi şansını kaçıran ve büyük bir gelir kaybına uğrayan Galatasaray’da yönetimde Skibbe karşıtı sesler iyiden iyiye yükselmeye başladı.
Ligde ikinci haftada Kayseri’de yapılan puan kaybı Galatasaray’da işlerin iyi gitmediğine dair işaretleri iyiden iyiye güçlendiriyordu. 3. hafta ise Ali Sami Yen’de bir puan kaybı daha yapan Galatasaray, Antalyaspor ile berabere kalarak, sezonun başında evinde puan kaybediyordu. Daha sonra UEFA Kupası 1. tur maçında İsviçre’nin Bellinzona takımını kupanın dışına iterek, gruplara kalan Galatasaray’ın oyunu yine eleştiri oklarının tam ortasındaydı.
POLAT’A ‘MAHALLE BASKISI’
Ligin 6. haftasında Bursaspor karşısına çıkan Galatasaray, Bursa’da ligdeki ilk yenilgisini alıyordu. Bu yenilgini ardından Skibbe’nin Galatasaray’ın başında gönderilmesini isteyenlerin sayısı da oldukça artıyordu. Skibbe’nin imdadına ise UEFA Kupası grup maçlarından ilki olan Olympiakos karşılaşması yetişiyordu. Ali Sami Yen’de Yunan temsilcisini 1-0 yenen gruplara iyi bir başlangıç yapıyordu. Ligin 8. haftasında bu sefer Eskişehir deplasmanından 4-2’lik yenilgi ile dönen Galatasaray’da moraller iyice bozuluyor ve başkan Adnan Polat, teknik direktör konusunu mahalle baskısının da etkisiyle iyiden iyiye yeniden düşünmeye başlıyordu. UEFA’da grupta ikinci maçta Benfica deplasmanında alınan 2-0’lık galibiyet ise yüzlerin gülmesine neden oluyordu. Bu zaferle Fenerbahçe derbisine çıkan Galatasaray, rakibi karşısında adeta tel tel dökülüyor ve sahadan 4-1’lik mağlubiyet ile ayrılıyordu.
POLAT’IN İKİLEMİ!
Galatasaray UEFA’da başka Süper Lig’de çok farklı bir görüntü çizmesi ise her seferinde Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ı ikilemde bırakıyordu. Galatasaray ligde bir inişli bir çıkışlı garfik izlemesine rağmen, Galatasaray yönetimi Skibbe’ye sabır gösteriyordu. UEFA’da Ali Sami Yen’de Metalist’e yenilmesine rağmen, gruptaki son maçında Almanya’da Hertha Berlin’i 1-0 yenip, UEFA’da yoluna devam etmesi Skibbe’nin kredisini artırıyordu. Ligin son haftalarında art arda iyi sonuçlar alan ve oyun kurucu görevindeki Lincoln’ün sahaya çok iyi performans yansıtması işlerin yoluna girdiğini gösteriyordu. Bu mutlulukla devre arası kampına giren Galatasaray, Skibbe yönetiminde çalışmalarına devam etti ve camiada bu sene Kadıköy’de oynanacak UEFA Kupası Finali’nin hayalleri kurulmaya başlandı.
POLAT-FEDERASYON SAVAŞI!
Devre arası kampında Galatasaray’ın iyi çalışmadığını söyleyen yazarlara gülüp, geçen Galatasaray yönetimi, bu konuda daha sonradan pişman olabileceklerini bilmiyordu. İlk yarı 16 haftada tamalanırken, Galatasaray ikinci yarıya 17. hafta maçı olan Sivasspor karşılaşması ile başladı. Belki de kötü günlerin habercisi o maçta Ümit Karan’ın uzun süre spor kamuoyunu meşgul eden oyundan atılması olayı oldu. Sivasspor’a 2-0 yenilen Galatasaray şampiyonluk yolunda ağır bir yara alıyordu ve federasyon ile Galatasaray Başkanı Adnan Polat arasındaki soğuk savaş ise başlıyordu. Polat bu maçtan sonra sürekli federasyonu eleştiriyor ve hakemlerin sarı-kırmızılı camiaya zarar verdiğini ve federasyonundan da buna çanak tuttuğunu ima eden açıklamalarda bulunuyordu.
GALATASARAY KAN KAYBEDİYOR
Fortis Türkiye Kupası’nda çeyrek finalde Sivasspor ile eşleşen Galatasaray iki maç sonunda penaltılar ile Sivasa eleniyor ve camiada büyük bir hüsran yaşanıyordu. Kupa üzüntüsü bitmeden ligde Ali Sami Yen’de uzatma dakikalarında yediği golle Kayserispor ile 1-1 berabere kalan Galatasaray’da kötü gidiş devam ediyordu. Bir sonraki hafta Antalya’ya deplasmanda 1-0 yenilen Galatasaray sürekli kan kaybediyor ama yönetimden ‘çıt’ çıkmıyordu. Puan kayıpları yapılan maçlar sonrası Skibbe’nin verdiği demeçlerde Galatasaray’ın şampiyonluğa oynayan bir takım olduğunu henüz kavrayamamış olması alenen hissediliyordu.
SKIBBE’NİN SONU
Bu moral bozukluğu ise UEFA Kupası 3. tur ilk maçı için Fransa’ya giden Galatasaray’da camia her ne kadar tura inanan açıklamalarda bulunsa da birçok Galatasaray taraftarı Fransa’da ağır bir yenilgi alınacağı görşündeydi ama Galatasaray bir kez daha herkesi yanıltıyordu. Fransa’da rakibi ile golsüz berabere kalan Galatasaray rövanş için az da olsa bir avantaj yakalıyordu. Ligin 21. haftasında son sırada yer alan Kocaelispor’u ağırlayan Galatasaray’da herkesin düşüncesi Bordeaux ile oyananacak rövanş öncesi iyi bir prova yapılmasının beklenişiydi ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Galatasaray evinde Kocaelispor’a 5-2 yenilirken, bu maç Skibbe’nin Galatasaray başındaki son karşılaması oluyordu. Servet’in oyunun son bölümlerinde ayak tarak kemiğine kırıp, sezonu kapatması ise bu olayın üstüne tuz-biber oluyordu.
GEÇİCİ ÇÖZÜM BÜLENT KORKMAZ
Görevine son verilen Skibbe buruk bir şekilde Galatasaray’dan ayrılırken, sarı-kırmızılı kulüp hocasız kalıyor ve Bordeaux rövanşı yaklaşıyordu. Galatasaray Yönetimi hızlı bir biçimde toplanırken, kısa sürede durumu kurtaracak ve Galatasaray taraftarını heyecanlandıran bir ismin başa gelmesi bekleniyordu. Galatasaray Yönetimi kararını verdi ve Galatasaray’ın efsane futbolcusu Bülent Korkmaz’ı takımın başına getirdi. Az bir teknik direktörlük deneyimi olan Korkmaz için fazla olumsuz bir eleştiri olmadı. Taraftar ise bu geçici çözümü içine sindirdi. Bordeaux rövanşı öncesi basın toplantısı düzenleyen Korkmaz taraftarın hoşuna gidecek sözler sarfediyor ve iddialı konuşuyordu. Ali Sami Yen’de son yıllarda unutulmayacak bir maç oynanıyor ve Galatasaray uzatma dakikalarında Sabri’nin attığı golle Bordeaux’yu yenerek, 4. tura yükseliyordu. Galatasaray Yönetimi ise derin bir oh çekiyordu. Galatasary’ın ise Bordeaux karşısında defans hattında yaşadığı problemler ve biraz da şansının yardımı ile geçtiği maçın analizi yapılmıyor ve olası tehlikeler için önlemler alınmıyordu.
KORKMAZ-LINCOLN KAVGASI!
Galatasaray ligde art arda aldığı 3 puanlarla iyice havaya giriyordu. Galatasaray’ın 4. turdaki rakibi ise Hamburg’tu. Almanya’daki ilk maçta Hamburg ile 1-1 berabere kalan Galatasaray rövanş için büyük avantaj yakalıyor ama maça Lincoln ile Bülent Korkmaz’ın kavgası damga vuruyordu. Lincoln’ü ikinci yarı oyundan alan Bülent Korkmaz ile Lincoln arasında ipler iyice geriliyor ve ligde oynanacak olan Trabzonspor maçında Korkmaz’ın Lincoln’ü ilk 11’de oynatmamasına kadar olay taşınıyordu. Trabzonspor ile deplasmanda 2-2 berabere kalan Galatasaray, ligde zirve yarışında önemli bir darbe daha alıyordu.
HAMBURG MAÇI VE GALATASARAY’IN ÇÖKÜŞÜ
Hamburg’taki ilk maçta kırmızı kart görmesi sebebiyle Emre Aşık rövanşta oynayamıyor, Servet’in de uzun sakatlığından ötürü oynamaması Galatasaray defansını adeta çökertiyordu.İlk maçın son bölümlerinde stoperde oyanayan Harry Kewell, Ali Sami yen’deki maça stopper olarak çıkıyordu. Maça çok iyi başlayan Galatasaray ikinci yarının başında 2-0 öne geçiyor ama Guerero’nun 3 dakikada attığı 2 gole engel olamıyordu. Maçın son bölümlerinde bir gol daha yiyen Galatasaray o çok istediği Kadıköy’deki finale gitme şansını kaybediyor ve Bülent Korkmaz’ın da düşüşü başlıyordu. Hemen ligde Eskişehirspor önüne çıkan Galatasaray evinde şoktan çıkamadığını gösteriyor ve rakibine 1-0 yenilerek, lig yarışına havlu atıyordu. Kalan haftalarda Galatasaray kendini bir türlü toparlıyamıyor ve Bülent Korkmaz’ın korkak olarak tabir edilen oyun anlayışı çok eleştiriliyordu. Ligi son haftalardaki gayreti ile zor da olsa 5. bitiren Galatasaray bu sene ilk defa düzenlenecek olan UEFA Avrupa Ligi’ne gitmeye hak kazanıyordu. Sonuç olarak hem idari, hem teknik anlamda iyi yönetilemeyen Galatasaray çok kötü bir sezonu geride bırakıyordu.
HAZIRLAYAN: Mete AYDIN
sporx