perpetua
07.Nisan.2006, 19:39
Türk Spor Ajansı'ndan Muazzez Yenici'nin araştırması:
İşte taraftarın tribünü terk edip, cafeleri tercih etme nedenleri:
- Küfür duymak istemiyoruz
- Tek isteğimiz maç seyretmek
- Eş-dost ve sevgiliyle maç seyredebilmek istiyoruz
- Takımımızı istediğimiz gibi destekleyebilmek ve alkışlamak istiyoruz
Son yıllarda tribünlerde maç izleyenlerin sayısında gözle görülür bir azalma olmasına rağmen maç yayını yapan cafelerde maç seyredenlerin sayısı artıyor. Bunun nedenlerini araştırdığımızda ortaya ilginç sonuçlar çıktı. Görünen o ki yakın bir gelecekte tribünlerin yerini cafeler alacak. Maç yayını yapan cafelerin bir kısmı sadece maç olduğu günler çalışıyor. Bir kısmı ise cafe, kahve, lokanta, restaurant, birahane v.b. işlerini de devam ettirirken maç saatlerinde kimlik değiştirerek tribün haline dönüşüyor. Ancak bu tribünler statlardaki tribünlerden farklı. Oradaki tribünlere aynı takım taraftarları girebilirken, cafelerde ise rakip takım taraftarları birlikte oturup maç seyrediyor.
BIRAKIN DEPLASMANI İÇERDEKİ MAÇLARA BİLE GİTMİYORLAR
Her ilçede, maçın yanında çeşitli seçenekler sunan, ortalama 150-200 kişinin birlikte maç seyredebileceği birçok cafe var. İnsanlar maç günü bulunduğu yere, ruh haline ya da yanındaki gruba göre herhangi bir cafeye gidebiliyor. Rahat rahat oturup çayını içebiliyor, içkisini yudumlayabiliyor, yemek yiyebiliyor ya da sadece maç seyrediyor. “Şahsımıza direk sataşma olmadığı sürece kimsenin sevinci ya da tepkisinden rahatsızlık duymuyoruz” diyen taraftarın ne olay çıkma, ne trafikte geçirilecek zaman, ne bileti olduğu halde maça girememe riski ne de tribün liderlerinin ‘tezahürat’ baskısı nedeniyle maçı doğru dürüst seyredememe endişesi var. Çoğunluk bu güvenli ortama ve rahatlığa o kadar alışmış ki bırakın deplasman maçlarını, artık içeride oynanan maçlara bile gitmek istemiyorlar.
DERBİLERDE DOLUP TAŞIYOR
Cafelerde taraftar ayırımı yok. Çünkü çoğunun bunun için yeri yok. Maç yayını yapan cafelerde ‘derbi maçlar dahil’ herkes nerede yer bulursa oraya oturuyor. Bazı maçlarda yer bulmuş olmak o kadar önemli ki kimse kimin yanında oturduğuna bakmıyor bile. Derbilerde iğne atsan yere düşmüyor. Maç sonunda herkes medeni bir şekilde cafeyi terk ediyor. Ne kırılan koltuklar, ne çıkan olay var.
CAFE SAHİPLERİ OLAYA İZİN VERMİYOR
Çok stresli maçlarda atışmalar, sürtüşmeler olsa bile uzun sürmüyor. Sevinç gösterileri gibi öfkelerde sabun köpüğü gibi. Olay çıkmamasındaki en önemli faktör ise cafe sahipleri. Onların olaylara izin vermeyeceklerini belli etmeleri, olay çıkarma potansiyeli olan taraftarları uyarmaları, dışarı çıkarmaları, bir daha gelince almamaları v.b. tutum ve davranışları taraftarın da davranışını etkiliyor.
TARAFTAR DİYOR Kİ;
- Küfür duymak istemiyoruz
Taraftarların stada gitmek istememesinin başlıca nedenlerinden biri küfür. ‘Stada futbolun güzelliklerini görmeye gidiyoruz. Tezahürat yapıp takımımızı desteklemek istiyoruz. Ama küfürler yüzünden rahatsız oluyoruz’ diyen taraftarlar “Ailemizle bu ortamı paylaşamıyoruz” şeklinde konuşuyor.
-Tek isteğimiz maç seyretmek
Tek isteklerinin maç seyretmek olduğunu vurgulayan taraftarlar “Tribün liderleri bizi rahat bırakmıyor. Zorunlu ve devamlı tezahürat yapmaktan doğru dürüst maç izleyemiyoruz. Tezahüratlara katılmazsak rakip takım taraftarı olarak suçlanıyoruz” diyor.
-Eş-dost ve sevgiliyle maç seyredebilmek istiyoruz
“Statlarda hiç yoktan olaylar çıkıyor. Karışmak istemediğimiz halde ortasında kalıp, zarar görüyorüz” diyen taraftarların bütün istediği ‘Başımıza bir şey gelir mi?” korkusu olmadan sevdikleri insanlarla birlikte maç izleyebilmek.
- Takımımızı istediğimiz gibi destekleyebilmek ve alkışlamak istiyoruz
Rakip takımlar için uygulanan kısıtlamalar nedeniyle statlarda tuttukları takımları destekleyemeyen taraftarlar, cafelerde ise, formaları, atkıları ve şapkaları ile rahat bir biçimde maçı seyredebiliyor. Tuttuğu takım gol attığında ya da futbolcu güzel bir hareket yaptığında alkışlayabiliyor, yerine göre tezahürat bile yapılıyor.
YETKİLİLER NE DİYOR?
Taraftarın cafeyi tercih etme sebepleri arasında olay çıkma endişesi olmadan rahat maç izleyebilmelerinin büyük yer alması üzerine konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri “Cafelerden bize intikal eden bir olay yok. Statlardaki olayların nedenleri daha çok gruplaşmalar ve taraftarın deşarj olmaya gidiyorum şeklindeki düşünceleri” şeklinde konuşurken, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Akcan ise Dünya genelinde yapılan ‘Futbolda Şiddet’ konulu bir araştırmada şiddeti başlatan ana faktörün seyirci, futbolcu ya da hakem değil, antrenör ve yöneticilerin yaptıkları davranışlar olarak belirlendiğini söyledi. Cafelerde olayların olmamasını ise sosyal baskıya ve aşırı fanatiklerin beslenebileceği bir faktörün bulunmamasına bağladı.
-Alinti-
İşte taraftarın tribünü terk edip, cafeleri tercih etme nedenleri:
- Küfür duymak istemiyoruz
- Tek isteğimiz maç seyretmek
- Eş-dost ve sevgiliyle maç seyredebilmek istiyoruz
- Takımımızı istediğimiz gibi destekleyebilmek ve alkışlamak istiyoruz
Son yıllarda tribünlerde maç izleyenlerin sayısında gözle görülür bir azalma olmasına rağmen maç yayını yapan cafelerde maç seyredenlerin sayısı artıyor. Bunun nedenlerini araştırdığımızda ortaya ilginç sonuçlar çıktı. Görünen o ki yakın bir gelecekte tribünlerin yerini cafeler alacak. Maç yayını yapan cafelerin bir kısmı sadece maç olduğu günler çalışıyor. Bir kısmı ise cafe, kahve, lokanta, restaurant, birahane v.b. işlerini de devam ettirirken maç saatlerinde kimlik değiştirerek tribün haline dönüşüyor. Ancak bu tribünler statlardaki tribünlerden farklı. Oradaki tribünlere aynı takım taraftarları girebilirken, cafelerde ise rakip takım taraftarları birlikte oturup maç seyrediyor.
BIRAKIN DEPLASMANI İÇERDEKİ MAÇLARA BİLE GİTMİYORLAR
Her ilçede, maçın yanında çeşitli seçenekler sunan, ortalama 150-200 kişinin birlikte maç seyredebileceği birçok cafe var. İnsanlar maç günü bulunduğu yere, ruh haline ya da yanındaki gruba göre herhangi bir cafeye gidebiliyor. Rahat rahat oturup çayını içebiliyor, içkisini yudumlayabiliyor, yemek yiyebiliyor ya da sadece maç seyrediyor. “Şahsımıza direk sataşma olmadığı sürece kimsenin sevinci ya da tepkisinden rahatsızlık duymuyoruz” diyen taraftarın ne olay çıkma, ne trafikte geçirilecek zaman, ne bileti olduğu halde maça girememe riski ne de tribün liderlerinin ‘tezahürat’ baskısı nedeniyle maçı doğru dürüst seyredememe endişesi var. Çoğunluk bu güvenli ortama ve rahatlığa o kadar alışmış ki bırakın deplasman maçlarını, artık içeride oynanan maçlara bile gitmek istemiyorlar.
DERBİLERDE DOLUP TAŞIYOR
Cafelerde taraftar ayırımı yok. Çünkü çoğunun bunun için yeri yok. Maç yayını yapan cafelerde ‘derbi maçlar dahil’ herkes nerede yer bulursa oraya oturuyor. Bazı maçlarda yer bulmuş olmak o kadar önemli ki kimse kimin yanında oturduğuna bakmıyor bile. Derbilerde iğne atsan yere düşmüyor. Maç sonunda herkes medeni bir şekilde cafeyi terk ediyor. Ne kırılan koltuklar, ne çıkan olay var.
CAFE SAHİPLERİ OLAYA İZİN VERMİYOR
Çok stresli maçlarda atışmalar, sürtüşmeler olsa bile uzun sürmüyor. Sevinç gösterileri gibi öfkelerde sabun köpüğü gibi. Olay çıkmamasındaki en önemli faktör ise cafe sahipleri. Onların olaylara izin vermeyeceklerini belli etmeleri, olay çıkarma potansiyeli olan taraftarları uyarmaları, dışarı çıkarmaları, bir daha gelince almamaları v.b. tutum ve davranışları taraftarın da davranışını etkiliyor.
TARAFTAR DİYOR Kİ;
- Küfür duymak istemiyoruz
Taraftarların stada gitmek istememesinin başlıca nedenlerinden biri küfür. ‘Stada futbolun güzelliklerini görmeye gidiyoruz. Tezahürat yapıp takımımızı desteklemek istiyoruz. Ama küfürler yüzünden rahatsız oluyoruz’ diyen taraftarlar “Ailemizle bu ortamı paylaşamıyoruz” şeklinde konuşuyor.
-Tek isteğimiz maç seyretmek
Tek isteklerinin maç seyretmek olduğunu vurgulayan taraftarlar “Tribün liderleri bizi rahat bırakmıyor. Zorunlu ve devamlı tezahürat yapmaktan doğru dürüst maç izleyemiyoruz. Tezahüratlara katılmazsak rakip takım taraftarı olarak suçlanıyoruz” diyor.
-Eş-dost ve sevgiliyle maç seyredebilmek istiyoruz
“Statlarda hiç yoktan olaylar çıkıyor. Karışmak istemediğimiz halde ortasında kalıp, zarar görüyorüz” diyen taraftarların bütün istediği ‘Başımıza bir şey gelir mi?” korkusu olmadan sevdikleri insanlarla birlikte maç izleyebilmek.
- Takımımızı istediğimiz gibi destekleyebilmek ve alkışlamak istiyoruz
Rakip takımlar için uygulanan kısıtlamalar nedeniyle statlarda tuttukları takımları destekleyemeyen taraftarlar, cafelerde ise, formaları, atkıları ve şapkaları ile rahat bir biçimde maçı seyredebiliyor. Tuttuğu takım gol attığında ya da futbolcu güzel bir hareket yaptığında alkışlayabiliyor, yerine göre tezahürat bile yapılıyor.
YETKİLİLER NE DİYOR?
Taraftarın cafeyi tercih etme sebepleri arasında olay çıkma endişesi olmadan rahat maç izleyebilmelerinin büyük yer alması üzerine konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri “Cafelerden bize intikal eden bir olay yok. Statlardaki olayların nedenleri daha çok gruplaşmalar ve taraftarın deşarj olmaya gidiyorum şeklindeki düşünceleri” şeklinde konuşurken, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Akcan ise Dünya genelinde yapılan ‘Futbolda Şiddet’ konulu bir araştırmada şiddeti başlatan ana faktörün seyirci, futbolcu ya da hakem değil, antrenör ve yöneticilerin yaptıkları davranışlar olarak belirlendiğini söyledi. Cafelerde olayların olmamasını ise sosyal baskıya ve aşırı fanatiklerin beslenebileceği bir faktörün bulunmamasına bağladı.
-Alinti-