PDA

View Full Version : Transferin sırrı Beveren’de saklı



anilton
23.Ağustos.2009, 23:08
Beveren ne geçmişte elde ettiği büyük başarılarla, ne aldığı kupalarla ne de unutulmaz maçları ile önem taşıyan bir kulüp. Geçmişinde sadece iki Belçika şampiyonluğu olan ve şu an Belçika ikinci liginde mücadele eden Beveren’i bu yazının konusu yapan kulüp tarihinde, (hiçbir zaman olmayan) şanlı başarılar değil kısacası. Zaten Beveren’i insanların tanıyor olmasındaki en büyük neden bu ufak kulübün tescillenmiş transfer başarısı. Başarıdan kastımız milyonlarca euro para saçmak ve istediği oyuncuyu renklerine bağlamak değil kuşkusuz. “İthal” ettiği ya da yetiştirdiği futbolcuları, daha sonra yüksek rakamlara “ihraç” eden ve ekonomik tremleri kullanırsak “dış fazla” veren kulüplerin tipik bir örneği Beveren. Bu yazımızda işte böyle bir örneğe değinmek istedik. İşte Beveren’in öyküsü ve bu küçük Belçika kulübünden yolu geçen futbolcular...

Neden Beveren?

Belçika futbolunda yabancı oyuncular büyük önem taşımakta. Çok uluslu bir yapıya sahip Belçika özellikle Afrikalı futbolcuların Avrupa’ya adım atmaları sırasındaki ilk adreslerinden biri. Çalışma izni konusunda Belçika’nın sağladığı kolaylıklar bu oyuncuların transferlerini kolaylaştıran en büyük nokta. İşte bu durumdan en iyi faydalanan ekiplerden biri de Beveren. Beveren bulduğu oyuncu madeninden çıkan oyuncuları Belçika’ya getirerek çok iyi işleyip satmış bir ekip. Ama Beveren’i farklı kılan sadece yaptıkları bu çalışmalar değil. Beveren takımının geçmişine baktığımızda karşımıza birçok ilginç başka noktalar da çıkmakta.

Altyapının önemi

Belçika futbolunda Beveren’in bu derece tanınır hale gelmesindeki en büyük etkenin onların son yıllarda uyguladıkları transfer politikası olduğunu söylesek de geçmişte iki şampiyonluk elde eden kulübün altyapısı da yabana atılır cinsten değil. Beveren, Belçika futboluna etki eden birçok kalecinin yetiştiği bir kulüp. Bayern Münih’in geçmişindeki önemli kalecilerinden olan ve ülkemizde de Trabzonspor forması giymiş unutulmaz kaleci Jean-Marie Pfaff, futbol kariyerini hala Hollanda’da sürdüren Tristian Peersman, 38 yaşında olmasına rağmen hala Brugge’in kadrosunda yer alan Geert De Vlieger, 40 yaşına kadar kelecilik yapmış bu dönemde yaptığı birçok hata ile de hatırlanan Filip De Wilde ve de Santander, Espanyol ile Olympiakos formaları giymiş olan Erwin Lemmens bu takımdan yetişmiş durumda. Bu isimlerin yanında Belçika’da Altın Ayakkabı Ödülü’nü 3 kez kazanmış önemli orta saha oyuncularından Wilfried Van Moer’de Beveren’in yetiştirdiği isimlerden.

Beveren’de Türk dönemi

Burada küçük bir perentez açalım ve Beveren’in bir dönem bir Türk ile adının anıldığını hatırlatalım. Nazmi Karatmanlı’nın adını Jean Jaque Missemisse ve Leekens’in Trabzonspor’a, Hakan Şükür’ün Torino’ya transferlerinde menajer olarak duymuştuk. Karatmanlı, 2000 yılında Beveren’in yaşadığı ekonomik sorunlar ve kötü performansı sonucunda takımı bu durumdan kurtaran isim olarak tekrar gündeme gelmişti. Takımın sportif direktörü, başkanı, sahibi olarak görünen Karatmanlı da ilerleyen zaman içinde takımın zor durumuna çare olamamıştı. Karatmanlı’nın görevde olduğu dönemlerde Beveren kulübü Türkiye’den birçok ismi kadrosuna katmış fakat ekonomik sorunları aşamadığından oyuncuların ödemeleri yapılamamış ve bu oyuncular takımdan ayrılmıştı. Yine bu dönemde Kocaelispor ile Beveren arasında belli alanlarda işbirliği yapılmıştı. Kocaelispor’un zamanındaki başkanı Sefa Sirmen Belçika’da Beveren kulübünü ziyaret etmişti. Hatta bir forvet oyuncusu transferi için Beveren kulübü ile bazı görüşmeler olduğu konuşulmuştu.

Afrikalıların ilk adresi Belçika

Parantezi kapatalım ve yeniden konumuza dönelim. Yazının başında da belirttiğim gibi Belçika AB vatandaşı olmayan oyuncular için tam anlamıyla büyük bir şans. Çalışma izni konusunda sağlanan kolaylıklar Belçika’yı oyuncular ve menajerler için ilk tercihlerden biri haline getiriyor.

Ağırlıklı olarak Afrikalı oyuncuların ilk adresi olarak bahsetsek de Belçika, Güney Amerika ülkelerinin vatandaşı oyuncular için de büyük bir avantaj. Trabzonsporlu Colman’ın, Avrupa’nın birçok büyük kulübünün ilgilendiği Anderlecht’den Biglia’nın, şu an Espanyol forması giyen Lucas Pareja’nın da Avrupa’daki ilk adresleri olmuştur Belçika. Afrikalı oyuncular konusunda ise tam bir maden Belçika ligleri. Şu an Santander forması giyen Tchite, Sevilla’nın önemli transferi Zokora, Lens’in transfer söylentilerine konu olan forveti Aruna Dindane, henüz 20 yaşında olmasına rağmen önemli bir noktaya gelen CSKA Moskova’dan Maazou, Nijeryalı genç Joseph Akpala, büyük takımların dikkatini çeken Standard Liege’in forveti Mbokani ve Beveren’in Fildişili yıldızları; hepsi ilk olarak Avrupa’ya Belçika ligleri ile adım atmış oyuncular.

Avrupa’da en çok para harcayan ama bir o kadar gelir gider dengesi göz önüne alınınca ve sürekli zarar eden takımlarımızı düşününce, oyuncu satışından büyük gelirler elde eden Belçika, Portekiz, Arjantin, Hollanda hatta son dönemlerde bu konuda etkin hale gelen Sırbistan gibi liglerden ders almamız gerektiği açıkca ortaya çıkmakta.

Beveren’in Fildişi istilası

Belçika’nın çalışma izni konusundaki avantajından bahsettik, işte Beveren kulübünün de bu avantajdan faydalanarak büyük işler başardığını söylemeliyiz. 2000’li yıllarda Beveren’in yaşadığı en önemli gelişmelerin başında ASEC Mimosas takımı ile aralarındaki ortaklık yer almakta. Fildişi Sahilleri’nin en büyük şehri Abidjan’ın takımı olan ASEC Mimosas bugün Avrupa futboluna etki eden birçok Fildişi Sahilli ismi yetiştiren kulüp olarak karşımıza çıkıyor. 2000 yılına kadar 7 yıl boyunca ASEC Mimosas’ta neredeyse her kademede görev yapan eski Fransız oyuncu Jean Marc Guillou’nun çabaları sonucunda Fildişi Sahilleri’nden birçok oyuncu Belçika’ya transfer olma şansını yakaladı. Fildişi Sahilleri Milli Takımı’nı da çalıştıran Guillou’nun 2001-2002 sezonunda Beveren’i çalıştırması, her iki kulüp arasındaki ilişkiler ağının yaratılmasını sağladı. Guillou bunun yanında Beveren’e Fildişi’nde kurduğu oyuncu akedemisinden birçok ismin transfer olmasını da sağladı.

Beveren’in pilot takımı konumunda gözüken ASEC Mimosas’ın ayrıca Charlton Athletic ile de ortaklığı bulunmakta. Fakat zamanında Beveren’e gelen isimler bugün Avrupa’da çok önemli kulüplerde, dünya futbolunun en önemli isimleri konumuna geldiler. Beveren’in bu potansiyelinin farkına varan kulüplerden Arsenal de 2001 yılında başlattığı ortaklık ile bu durumdan faydalandı, fakat 2006 yılında yaşanan sorunlardan dolayı bu ortaklık sona erdi. Şimdi 2000’li yıllarda ASEC Mimosas’dan Beveren’e transfer olmuş Fildişi Sahilleri yurttaşı oyuncularından bazılarına bakalım...

Yaya Toure (Şimdiki kulübü: Barcelona)

Fildişi Sahilleri futbolunda önemli yere sahip Toure kardeşlerin yaş olarak ortancası. İbrahim Toure, Yaya Toure ve Kolo Toure; bu üç kardeş de ASEC Mimosas altyapısından yetişmiş isimler. Bu isimlerden Yaya Toure’nin Mimosas’tan sonraki adresi Beveren olmuştu. Abisi ise Arsenal ile çıktığı antremanlar sonucunda beğenilerek İngiltere’de oynama şansını yakalamıştı. Eğer Arsenal olmasa onun da büyük ihtimalle adresi Beveren olacaktı. Yaya Toure, Beveren’de geçirdiği iki sezonun ardından sadece 2 milyon avro karşılığında Metalurg Donetsk’e transfer olmuştu. Yaya Toure’nin bugünkü değerini düşünerek sadece 2 milyon avro dediğime bakmayın. Yaya Toure kendisine ödenen bonservis ücreti ile Beveren takımının bonservisinden en fazla para kazandığı ikinci oyuncu olmuştur. Bugün Barcelona forması giyen Toure’nin adı bu yaz Arsenal ve Manchester United gibi takımlarla anılmıştı. Kendisinin bonservisi için telafuz edilen rakamlar ise 25-30 milyon avro civarlarında.

Emmanuel Eboue (Şimdiki kulübü: Arsenal)

Beveren ile Arsenal arasındaki ortaklığın en büyük kazanımlarından biri. Tabii ki bunu Arsenal açısından bakarak söyleyebiliriz. Yine de gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da Eboue’nin Beveren tarihinin en çok gelir sağlanan oyuncusu olması. Bonservisi için ödenen yaklaşık 2 milyon 200 bin avro komik gözükse de Eboue’yi en pahalı oyuncu konumuna getiren bir miktar. Fiorentina ile adı anılan ve son günlerde Barcelona’ya transferi konuşulan Eboue’nin değeri 10 milyon avro civarında.

Romaric (Şimdiki kulübü: Sevilla)

Bir dönem ülkemizdeki transfer gündeminde ilk sırada yer alan isimlerinden Romaric de Beveren forması giymiş isimlerden. Geçen yaz Galatasaray’ın ısrarla istediği konuşulan Romaric Sevilla’ya transfer olmuştu ve şu anda takımının en önemli oyuncuları arasında yer almakta. Mimosas altyapısında yetişen Romaric 2 sezon oynadığı Beveren’den sonra Fransa’ya Le Mans’a 250 bin avro karşılığı transfer olmuştu. Onun da şimdiki değeri 15 milyon avro civarında.

Arthur Boka (Şimdiki kulübü: Stuttgart)

Fildişi Sahilleri Milli Takımı’nın da değişmez sol beki Boka da Beveren forması giymiş önemli oyunculardan. Uzaktan çok etkili şutları, etkili ortaları ile tanınan Boka’nın lakabı ‘’Afrikalı Roberto Carlos’’. Beveren’den 1 milyon avro karşılığında transfer olduğu Strasbourg’dan sonraki adresi ise hala forma giydiği Stuttgart oldu.

Gervinho (Şimdiki kulübü: Lille)

Beveren’in son dönemde Avrupa’nın üst düzey liglerine sunduğu yeteneklerden biri Gervinho. Beveren’den 650 bin avro karşılığında Le Mans’a transfer olan Gervinho buradaki performansıyla birçok takımın dikkatini çekmiştir. Bu sezona başlarken de 8 milyon avro bonservis ücreti ile Lille’e transfer oldu. Ayrıca daha öne Tottenham ve Arsenal ile adı alınmış ama bu transferler gerçekleşmemişti.

Gilles Yapi Yapo (Şimdiki kulübü: Young Boys Bern)

Beveren formasını iki sezon giydikten sonra 2003 yazında 1.5 milyon avro karşılığında Nantes’a transfer olmuştur. Fildişi Sahilleri Milli Takımı’nın da değişmez isimlerinden olan Yapi 2005 yılından beri İsviçre’nin Young Boys takımında forma giyiyor.

Zito (Şimdiki kulübü: Le Mans)

Zito, Beveren’in son zamanlarda Le Mans’a sattığı bir başka isim. Zito 2007 yazında 700 bin avro karşılığında Le Mans’a transfer olmuştu. Geçtiğimiz sezonu da Fransız takımı Laval’da kiralık olarak geçirmişti.

Igor Lolo (Şimdiki kulübü: Monaco)

Metalurg Donetsk’in, Yaya Toure gibi Beveren’den transfer ettiği bir başka isim de Igor Lolo. 2004-2005 sezonu başında Beveren’den Metalurg Donetsk’e transfer olan Lolo daha Germinal Beerschot, Genk, Dnipro formalarını giydi. Şu anda da Fildişili oyuncu Monaco kadrosunda yer almakta.

İnceleme: Orçun KONAKLILAR


22.08.2009
Kaynak : Sporx.com

nerazzuri
24.Ağustos.2009, 02:02
İsmi geçen bütün oyuncuları tek tek yakından tanıyorum :)

Fm 2005'de Beveren'i küme düşerken almıştım ve kadroyu gördüğümde çok şaşırmıştım.

Romaric,Eboue,Gervinho,Zito.

Bir nevi Fildişi Sahilleri milli takımı. Ve 4-5 Sezon üst üste şampiyon olmuştum, bu yönden çok büyük sempatim var bu takıma.

Gerçekten takip edilmesi gereken bir takım, büyük yetenekler çıkıyor bu takımdan.

DenizlispoR
24.Ağustos.2009, 02:49
Beeveren kariyeri açıyorum :n:.