tarikko
26.Kasım.2009, 13:20
Beşiktaş'ın Manchester United'ı Old Trafford'da tarih yazarak 1-0 mağlup etmesi futbolseverler arasında ilginç bir tartışma başlattı.
Manchester United'ın Şampiyonlar Ligi'nde evinde sürdürdüğü 23 maçlık serisine son veren siyah-beyazlı ekibin bu galibiyeti Fenerbahçe'nin 8 Aralık 2004'de Manchester United karşısında Şükrü Saracoğlu'nda aldığı 3-0'lık galibiyet ve Beşiktaş'ın zaferi gibi Türk futbolunun bir başka unutulmaz zaferi olan 30 Ekim 1996'da Old Trafford'da 1-0 Fenerbahçe'nin üstünlüğü ile biten maçla kıyaslanmaya başlandı.
Özellikle futbolseverler bu galibiyetlerde Manchester United takımının kadrosu konusunda derin ve aslında oldukça kör gözüken bir tartışma içinde...
-------
30 EKİM 1996
M.UNİTED 0-1 FENERBAHÇE
M.United: Schmeichel, Neville (P.Neville 83), Irvin, May, Johnsen, Cantona, Butt, Beckham, Cruyff (Solskjaer 68), Poborsky (Scholes 68) Keane .
Fenerbahçe: Rüştü - İlker , Uche , K.Saffet , Erol , Hogh (Bülent 78) , Kemalettin, Tuncay (Mustafa 72), Bolic (Tarık 82), Okocha, Kostadinov
Gol: Bolic ( 77 )
M.United'ın Avrupa Kupaları'nda evinde oynadığı maçlar adına 40 yıldır devam ettirdiği yenilmezlik erisi sona ermişti. Bolic'in golünde kaleci Peter Schmeichel topun May'e çarpmasıyla jeneriklere geçen görüntüde başrol oynamıştı.
-----
8 ARALIK 2004
FENERBAHÇE 3-0 M.UNITED
Fenerbahçe: Rüştü Reçber, Önder Turacı, Servet Çetin, Fabio Luciano, Ümit Özat, Serkan Balcı (Mehmet Yozgatlı 72), Marco Aurelio , Alex de Souza, Selçuk Şahin, Tuncay Şanlı, Nobre (Serhat Akın 87)
M.United: Tim Howard, Philip Neville, Wes Brown (Gerard Pique 63), John O'Shea, Cristiano Ronaldo, Djemba-Djemba, Quinton Fortune, Darren Fletcher, Richardson (Jonathan Spector 68), Liam Miller (Chris Eagles 76), David Bellion
Goller: Tuncay Şanlı (46-61-88)
Bu maçta gruptan çıkmayı garantileyen Manchester United'da menajer Sir Alex Ferguson'un sahaya sürdüğü kadro çok tartışılmıştı. M.United'ın yedek takımıyla mücade ettiği spekülasyonu yapılırken kadronun mali değeri de ertesi gün gazetelerin sütunlarındaydı ve rakam 60 milyon avro'yu işaret ediyordu.
-----
25 KASIM 2009
M.UNİTED 0-1 BEŞİKTAŞ
Manchester United: Foster, Neville, Vidic, Brown, Rafael (Evra 74), Obertan, Gibson (Carrick 74), Anderson, Park (Owen 69), Macheda, Welbeck
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Kaş, Ferrari, İbrahim Toraman (Erhan 67), İbrahim Üzülmez, Ekrem Dağ, Fink, Ernst, İsmail, Tello (Uğur 75), Bobo (Batuhan 85)
Gol: Tello (20)
Her şey bitti denilirken Sir Alex Ferguson değil, Sir Mustafa Denizli Ada'yı salladı. Ferguson'un yaklaşık 10 yıldır devam kapıldığı "Bazı maçlarda çok ilginç kadro" tartışmaları bu maçta da etkisini gösterdi. M.United adına Danny Welbeck gibi henüz bu sezon 11 görememiş isim Şampiyonlar Ligi'nde kendine şans buldu. Beşiktaş Manchester United'ın diri defans, tecrübesiz ofansif kadrosu karşısında terinin son damlasına kadar mücadele ederek tarihi bir zafer elde etti.
Kör tartışmalar bizim her zaman odak noktamızda yer alıyor. Bunu en iyi şu şekilde anlamak için çağın buluşu internette yer alan büyük haber portallarında yer alan haberlerin altındaki yorumları okuyun. Vakit kaybetmeyin, şimdi gidin okuyun ve buraya geri dönün. Ekşisözlük'te de zaman zaman bunun en iyi örneklerini görüyoruz. İnsanlar düşüncelerini söylemekten öte birbirlerine bir şey söyleme-yetiştirme kaosunda yer alıyorlar. Galiba Türk futbolseverin ana rahminden düştüğü andan itibaren taraftar olması her şeyi özetliyor. Şirketlerden sabah 'günaydın' kelimesinden önce iğneleyici taraftar mesajları veriliyor. Bugün Beşiktaş kazanır, yarın Fenerbahçe, sonra Galatasaray. Kazanan hep Türkiye değil mi? Ya da Futbolun cilvesi olarak mı görmeliyiz ya da bu tartışmaları?
Bir taraftarın rakip takımın bir galibiyetle büyümesi karşısında fanatik olması da normal, sonuçta her dakika devam eden şey aslında rekabet. Bir Fenerbahçeli ya da Galatasaraylı rakiplerinin aldığı galibiyete sevinmeli mi? En basit doğru sevinmese de tepki vermemek gibi gözüküyor ama şu an tribünleri dolduran taraftarlarda bu doğruların olduğu meçhul. Bitti denilen tribün kültürü ilginç bir boyuta ulaşmış değil mi? Sözün benim tarafımdan özü şudur ki tartışalım, kızdıralım, sevinelim, gölgeleyelim ne kadar kör olsa da hakaret ve şiddeti körüklemediği sürece... Böyle şeylere eğer vizyonumuzu daraltmazsa motivasyon için ihtiyacımız var.
Düşünce özgürlüğünden yararlanarak benim şahsi fikrim hepsi başarı. Galatasaray'ın 3-3'lük Manchester United maçı da. Fakat 1996'daki zafer bir belgeseldir. Boliç'in kaderci golüyle büyüyen çocuklar şimdi hayatta daha başarılı. Vakıfbank reklamlı F.Bahçe forması, Emlakbank reklamı F.Bahçe forması bunlar bir dönemin kutsallıkları. Bizim taraftar motivasyonumuz bu nostaljiler ile olmalı, mehter marşı ile değil. Şimdi de Beşiktaşlılar Ekim 2003'de aldıkları Chelsea galibiyetinden sonra dünkü formayı ve maçı kalplerine dövme yaptılar, bunları görenler yaşayanlar emin olun olgunluğa erişip hayata girerken bir adım önde olacaklar. Bu arada halen daha "Dönemin Manchester'larını karşılaştırmak gerekiyor, anlatsana" diyorsanız, onu da yapabiliriz.
ESAT DERGİ (http://forum.turksportal.net/vb//redirector.php?url=http%3A%2F%2Ftwitter.com%2Fesat d)
Sporx
Manchester United'ın Şampiyonlar Ligi'nde evinde sürdürdüğü 23 maçlık serisine son veren siyah-beyazlı ekibin bu galibiyeti Fenerbahçe'nin 8 Aralık 2004'de Manchester United karşısında Şükrü Saracoğlu'nda aldığı 3-0'lık galibiyet ve Beşiktaş'ın zaferi gibi Türk futbolunun bir başka unutulmaz zaferi olan 30 Ekim 1996'da Old Trafford'da 1-0 Fenerbahçe'nin üstünlüğü ile biten maçla kıyaslanmaya başlandı.
Özellikle futbolseverler bu galibiyetlerde Manchester United takımının kadrosu konusunda derin ve aslında oldukça kör gözüken bir tartışma içinde...
-------
30 EKİM 1996
M.UNİTED 0-1 FENERBAHÇE
M.United: Schmeichel, Neville (P.Neville 83), Irvin, May, Johnsen, Cantona, Butt, Beckham, Cruyff (Solskjaer 68), Poborsky (Scholes 68) Keane .
Fenerbahçe: Rüştü - İlker , Uche , K.Saffet , Erol , Hogh (Bülent 78) , Kemalettin, Tuncay (Mustafa 72), Bolic (Tarık 82), Okocha, Kostadinov
Gol: Bolic ( 77 )
M.United'ın Avrupa Kupaları'nda evinde oynadığı maçlar adına 40 yıldır devam ettirdiği yenilmezlik erisi sona ermişti. Bolic'in golünde kaleci Peter Schmeichel topun May'e çarpmasıyla jeneriklere geçen görüntüde başrol oynamıştı.
-----
8 ARALIK 2004
FENERBAHÇE 3-0 M.UNITED
Fenerbahçe: Rüştü Reçber, Önder Turacı, Servet Çetin, Fabio Luciano, Ümit Özat, Serkan Balcı (Mehmet Yozgatlı 72), Marco Aurelio , Alex de Souza, Selçuk Şahin, Tuncay Şanlı, Nobre (Serhat Akın 87)
M.United: Tim Howard, Philip Neville, Wes Brown (Gerard Pique 63), John O'Shea, Cristiano Ronaldo, Djemba-Djemba, Quinton Fortune, Darren Fletcher, Richardson (Jonathan Spector 68), Liam Miller (Chris Eagles 76), David Bellion
Goller: Tuncay Şanlı (46-61-88)
Bu maçta gruptan çıkmayı garantileyen Manchester United'da menajer Sir Alex Ferguson'un sahaya sürdüğü kadro çok tartışılmıştı. M.United'ın yedek takımıyla mücade ettiği spekülasyonu yapılırken kadronun mali değeri de ertesi gün gazetelerin sütunlarındaydı ve rakam 60 milyon avro'yu işaret ediyordu.
-----
25 KASIM 2009
M.UNİTED 0-1 BEŞİKTAŞ
Manchester United: Foster, Neville, Vidic, Brown, Rafael (Evra 74), Obertan, Gibson (Carrick 74), Anderson, Park (Owen 69), Macheda, Welbeck
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Kaş, Ferrari, İbrahim Toraman (Erhan 67), İbrahim Üzülmez, Ekrem Dağ, Fink, Ernst, İsmail, Tello (Uğur 75), Bobo (Batuhan 85)
Gol: Tello (20)
Her şey bitti denilirken Sir Alex Ferguson değil, Sir Mustafa Denizli Ada'yı salladı. Ferguson'un yaklaşık 10 yıldır devam kapıldığı "Bazı maçlarda çok ilginç kadro" tartışmaları bu maçta da etkisini gösterdi. M.United adına Danny Welbeck gibi henüz bu sezon 11 görememiş isim Şampiyonlar Ligi'nde kendine şans buldu. Beşiktaş Manchester United'ın diri defans, tecrübesiz ofansif kadrosu karşısında terinin son damlasına kadar mücadele ederek tarihi bir zafer elde etti.
Kör tartışmalar bizim her zaman odak noktamızda yer alıyor. Bunu en iyi şu şekilde anlamak için çağın buluşu internette yer alan büyük haber portallarında yer alan haberlerin altındaki yorumları okuyun. Vakit kaybetmeyin, şimdi gidin okuyun ve buraya geri dönün. Ekşisözlük'te de zaman zaman bunun en iyi örneklerini görüyoruz. İnsanlar düşüncelerini söylemekten öte birbirlerine bir şey söyleme-yetiştirme kaosunda yer alıyorlar. Galiba Türk futbolseverin ana rahminden düştüğü andan itibaren taraftar olması her şeyi özetliyor. Şirketlerden sabah 'günaydın' kelimesinden önce iğneleyici taraftar mesajları veriliyor. Bugün Beşiktaş kazanır, yarın Fenerbahçe, sonra Galatasaray. Kazanan hep Türkiye değil mi? Ya da Futbolun cilvesi olarak mı görmeliyiz ya da bu tartışmaları?
Bir taraftarın rakip takımın bir galibiyetle büyümesi karşısında fanatik olması da normal, sonuçta her dakika devam eden şey aslında rekabet. Bir Fenerbahçeli ya da Galatasaraylı rakiplerinin aldığı galibiyete sevinmeli mi? En basit doğru sevinmese de tepki vermemek gibi gözüküyor ama şu an tribünleri dolduran taraftarlarda bu doğruların olduğu meçhul. Bitti denilen tribün kültürü ilginç bir boyuta ulaşmış değil mi? Sözün benim tarafımdan özü şudur ki tartışalım, kızdıralım, sevinelim, gölgeleyelim ne kadar kör olsa da hakaret ve şiddeti körüklemediği sürece... Böyle şeylere eğer vizyonumuzu daraltmazsa motivasyon için ihtiyacımız var.
Düşünce özgürlüğünden yararlanarak benim şahsi fikrim hepsi başarı. Galatasaray'ın 3-3'lük Manchester United maçı da. Fakat 1996'daki zafer bir belgeseldir. Boliç'in kaderci golüyle büyüyen çocuklar şimdi hayatta daha başarılı. Vakıfbank reklamlı F.Bahçe forması, Emlakbank reklamı F.Bahçe forması bunlar bir dönemin kutsallıkları. Bizim taraftar motivasyonumuz bu nostaljiler ile olmalı, mehter marşı ile değil. Şimdi de Beşiktaşlılar Ekim 2003'de aldıkları Chelsea galibiyetinden sonra dünkü formayı ve maçı kalplerine dövme yaptılar, bunları görenler yaşayanlar emin olun olgunluğa erişip hayata girerken bir adım önde olacaklar. Bu arada halen daha "Dönemin Manchester'larını karşılaştırmak gerekiyor, anlatsana" diyorsanız, onu da yapabiliriz.
ESAT DERGİ (http://forum.turksportal.net/vb//redirector.php?url=http%3A%2F%2Ftwitter.com%2Fesat d)
Sporx