Log in

View Full Version : Fenerbahçe Değerlendirmesi



goosfraba
20.Mayıs.2010, 05:45
2009 - 2010 sezonunun analizini bu başlık altından yapabilirsiniz.

nerazzuri
20.Mayıs.2010, 07:04
Sezona bir birinden umutlu olduğumuz transferlerle başladık aslında. Aragones'den kurtulduk zannettik, Daum'dan umutluyduk. Gitmesini beklediğimiz Güiza'ya bir sezon daha şans tanındı. Herkes merakla ne olacağını bekliyordu. Bunun yanı sıra, olaylı bir Mehmet Topuz transferi gerçekleştirdik. Sivasspor ve Antep'de başarılı grafik çizen Bilica ve Bekir'ide alarak defansı sağlama aldık. Özer Hurmacı'yı renklerimize bağladık. Transferin son günlerinde sanıyorum Poulsen beklenirken süpriz bir şekilde Cristian ve Andre Dos Santos diye adını sanını duymadığımız iki futbolcu alındı. Herkes şaşkındı. Kim bunlar deniyordu. Kötü bir hava hakim oldu bu transferlerden sonra.

Lig başladı, alınan üst üste galibiyetler ( 8'de 8 ) sonrası takıma güven en üst seviyedeydi. Herkesin görüşü aynıydı; '' Bu takım bu ligi domine eder. '' İlk geldikleri zaman tepki toplayan iki transfer Cristian ve Santos ise çok beğenilmişti.

Bu üst üste galibiyetlerden sonra bir düşüş başladı takımda. Hele bir Ocak-Şubat ayları varki sürekli mağlubiyetler yanlış hatırlamıyorsam 12 puan civarı kaybettik o süre zarfında. Devre arasında Roberto Carlos ayrıldı, Kazım Fransa'ya Toulouse'ye kiralandı. Önder giderken tekrar takımda tutuldu. Ve sorunlu olan forvete ise Trabzonspor'dan Burak+3m€ karşılığında alınan Gökhan Ünal transfer edildi.

Sezonun geri kalanında takım istikrar yakalayamamış, sürekli beklenmedik bir anda galibiyet,yenilgiler almıştır. Evinde Kasımpaşa ve Şampiyonluk yolunda sonraki haftalarda rakip olacağından bir haber olduğumuz Bursaspor'a 2-0'dan 3-2 yenilerek büyük darbe aldık. Bana göre Fenerbahçe'nin dönüm noktası bu maç oldu. Asıl final bu maçtır.

Sonrasında Daum'un artık birşeyler yapması gerektiği aklına geldi ve çok iyi başardığı defansif futbolu izletmeye başladı. 1-0 olsun bizim olsun mantalitesiyle sahaya çıktık son 9-10 maç. 9 maçta kalemizde gol görmezken çoğunu 1-0 kazandık. Çok katı defans yaptık, ara sıra girdiğimiz pozisyonlardan bir tanesini gole çevirip maçları kazandık. Ve yarışı son haftaya taşıdık.

Son hafta evimizde Trabzonspor'a karşı oldukça istekli açık bir futbol oynadık 40 şut çekmemize rağmen bunların bir tanesi gol oldu ve Şampiyonluğu Bursaspor'a kaptırdık.

Türkiye kupasında final oynadık ve kaybettik, Avrupa'da ise taraftarın,yönetimin hiç bir beklentisi olmadığı halde 0 baskı ile 3.turda Fransız ekip Lille'ye elendik.

Futbol takımı olarak genel bakacak olursak; 2 final oynadık kaybettik. Ama kazanabilirdik. 1.dereceden teknik direktör hataları vardır kendi şahsi fikrime göre. Futbol şubemizde kökten bir değişiklik yapılması taraftarıyım. Son bir kaç senedir. Sanıyorum ki bu kökten değişim 2 sene sonra olacak, bize ise bu süre zarfında destek verip beklememiz gerekiyor.

Yapılacak işler belli, Bilica,Deivid,Cristian,Güiza,Ali Bilgin,Deniz gibi gereksiz futbolcular artık bu takımdan gönderilmesi gerekiyor.
Yeni bir teknik direktör. 2 stoper, bir ön libero, 1 sağ,1sol açık. Ve komple bir forvet.

yaman76hakanFB
20.Mayıs.2010, 07:18
Daum'un geleceğini duyduğum anda "eyvah" demiştim... Yine mi? İnanmak istememiştim... Aslında karamsarlığımın başlangıcı geçen yılın devre arasında "Roberto carlos, Deivid ve Alex" üçlüsüyle kontrat yenilendiği andır... Yönetim; "biz bu takıma güveniyoruz; tek sorun Aragones; bizim futbol takımımız aynı tas, aynı hamam devam edecek" mesajı vermişti böyle yaparak... Sorunları görmek istememişlerdi...

İlk sekiz maçın tamamını (sanırım iki tanesi -Manisa ve Antalya- son dakika golleriyle) kazanmak bazı gerçeklerin görülmesine iyiden iyiye engel oldu... 10.haftadan itibaren çoğu Galatasaray galibiyetinden sonra olduğu gibi ligi bitirmişcesine bir düşüş başladı... Sonrasını biliyorsunuz; önce Şubat kabusu... Kara Şubat diyorum o günlere... Sonra rakiplerin hata ve ikramlarıyla bir anda kendimizi şampiyonluk potasında bulduk... Bu takıma hiç inanmadığım halde beni bile şampiyonluk moduna sokup kendimden geçirdiler... Gafil avlandım kısacası... Bu yaşadığım düşkırıklığından henüz uyanamadım... Bu kadroda köklü bir operasyon olmazsa son dört sezon olduğu şekilde (şampiyon olduğumuz 2007 yılı dahil) iki adım ileri, bir adım geri mehteran düzeninde saç baş yolmaya devam ederiz... Tek tesellimiz Galatasaray galibiyetleri olur... Kısacası; dejavu...dejavu...dejavu...

Şu ortamda, şu durumda -FUTBOL TAKIMI ADINA- geleceğe umutla bakmama neden olacak hiçbir gelişme yok... Gün günden daha kötü... Eskiden "başkan el koyar; gereğini yapar; bir daha bu faciaların yeniden yaşanmasına izin vermez" tesellimiz olurdu... Gördük ki; hiçbir şeyin gereğinin yapıldığı yok... Yani oradan da umudumu kestim...

Kendi adıma sadece tek bir cümleyle Fenerbahçe Futbol Takımının sezonunu özetleyecek olursam: BÜYÜÜÜÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI... HÜSRAN...

Sekopej
20.Mayıs.2010, 11:47
Ard arda oynadığı 17 maçın 16'sını kazanmaış bir takım (ilk 8 hafta ve son 10 haftanın 9'u) kalan 17 maçta ise zar zor galibiyet alan bir takım.

Bu tabloya bakıldığında zaten gariplik görülebiliyor. İlk devre sona erdiğinde lider Kayseri'nin arkasından 2. sıradaydık, devre arası takımdan gönderilenlere rağman, Daum'un isteğine rağmen, Aykut'un transfer görüşmelerine rağmen, en iyisini alacğız demelerine rağmen, yönetim ne düşündü de transferden vazgeçti bilmiyorum. Devre arası takviye yapmamak büyük hataydı, takviye yaparsın, tutmama ihtimali de var ama ben elimden geleni yaptım, hoca yanlış oyuncuları istemiş, onları oynatamamış der, sorumlu olmazsın bu durumdan.

Yine şubat ayında oynanan 7 maçta galibiyet alınamadı ama o dönemde belki de sezonun göze hoş gelen en iyi futbolunu oynuyorduk, girdiğimiz pozisyonlar fazla, verdiklerimiz azdı ama yediğimiz fazla, attığımız az şeklinde sona eriyordu maçlar.

Sonrası bilinen şeyler, Daum güzel futbol maç kazandırmıyor, ben 1-0 kazansam bana yeter dedi ve 1-0 kazanarak çoğu maçı, zirveye oturduk.

Trabzonspor maçına da iyi hazırlanılmıştı, sezonun en çok pozisyona girilen maçı oldu ama olmayınca olmuyor, goller gelmedi ve şampiyonluk kaçtı.

Başlıca hatalar, Daum'un inadı, form durumuna göre değil, inandığı oyuncuları oynatma düşüncesi, kafasında 11'de yer almayan oyuncu kim olursa olsun mecbur kalmadıkca O'nu oynatmıyor.

Devre arası takıma takviye yapmayan yönetim.

Oyuna müdahalelerde geç kalan teknik kadro.

İlk devrenin sonlarına doğru patlak veren disiplinsizlik olaylarında disiplini sağlaması için orada olan Aykut'un etkisiz kalması.

Sezon başı planlı transfer yapılmaması.

Köklü revizyon'un bir türlü gerçekleşememesi.

Bunlardan 1-2 tanesi yapılmamış olsa, şampiyonluk son haftaya bile kalmayabilirdi.

Ve en büyük hata, Bursaspor 2-0'dan 3-2, Kadıköy'de verilen maç. Maça çok iyi başlayan bir Fenerbahçe, 2 farkı rahat bulan bir Fenerbahçe, istediğini sahaya yansıtan bir Fenerbahçe. Herşey iyi giderken, sahada düşüşü göremeyip müdahale edemeyen bir Daum. Maç 2-1 olduktan sonra panikleyen, 2-2'ye geldiğinde yaptığı değişiklikle bana 3. golü de yeriz şimdi yorumunu yaptırtan Daum. O maç Bursa'yı tekrar havaya soktu ve ligi zirvede bitirme düşüncelerini sağlamlaştırdı, neler yapabileceklerini görmelerini sağladılar.

Oyuncular hakkında da bir şeyler yazmak istiyorum, şimdilik yazı fazla uzun olmasın ama bahsetmeden geçemeyeceğim, Emre, Gökhan, Lugano ve Alex. Bu 4 isim takımı tüm sezon taşıyan oyuncular ve yeri doldurulması güç oyuncular oldu.

sananes
20.Mayıs.2010, 12:34
sezon başında transferleri yönetimi daumun getirilmesini bir çok şeyi eleştirip çok tepki almıştım ama hepsinde haklıydım andre santos hariç.santos takımdaki en iyi yabancımız şu an, bek oynarken tabi.fenerbahçe sanırım 13 maçı 1-0 bitirmiş bu herşeyi özetliyo aslında.ligin en büyük takımıyız hatta tek büyük takımıyız diyorsa başkan, o takım 1-0larla geçirmez maçlarını son trabzonspor maçı gibi oynar trabzon maçında olduğu gibi tesadüfen puan kaybeder,kaybederse.rezil bi futbol oynadık çogu maçımızda ama gçkhan, emre, özer, mehmet topuz, gibi türk oyuncularımız sayesinde mücadele ettik,dirençli oynayıp kazandık.oyuncular hakkında bir liste yaptım;

gitmesi gerekenler:ali bilgin,deivid,vederson,önder turacı,bilica,semih,güiza, alex

gitsede kalsada farketmezler:cristian,deniz,selçuk,uğur boral,

bana kalsa deniz, selçuk ve uğur harici yukardan herkesi yollardım bu 3 isim kulübe için kötü alternatifler sayılmazlar ama cristianda +2 için düşünülebilir.artık alex'ten de vazgeçip bir kaç farklı sistemi değişik maçlarda oynayabilecek bir takım olabilmeliyiz ben aykut kocaman'a çok güveniyorum yönetim onu takımın başına getirmeli ve yetkilerini sınırlamamalı...son olarak umarım tekrarlanmaz bu gibi sezonlar tüm fenerbahçe camiasının sağlığı adına.

TR.CaPTaiN
20.Mayıs.2010, 13:28
Geçen sezonki başarısızlığın ardından sezona çok iyi yerli transferlerle ve beklentilerin altında kalan yabancı transferlerle başladık. Mehmet Topuz gibi yıllardır Türkiye'nin en çok konuşulan oyuncusunu, Özer gibi Ankaraspor'da çok iyi işler yapmış önemli bir ismi, Bekir gibi Gaziantep'te kaptanlık yapan kaliteli bir defans oyuncusunu kadromuza kattık. Bilica Sivas'ta gösterdiği çıkışla büyük takımda oynamayı hakediyordu ve onu da kadromuza kattık. Yabancı transferlerimizi telefondan Mehmet'ten öğrenmiştim; Santos ve Cristian'ı almışız dedi. Şaka yapıyor sandım. Çünkü günlerce Vargas, Barnetta, Poulsen, Melo gibi isimler konuşuluyordu. Onlar kim dedim, Konfederasyon kupasında Brezilya'nın sol beki ve Corinthians'tan bir adam dedi. Kağıt üzerinde bu transferler bizi memnun etmedi ama Santos sezona fırtına gibi girdi. Sezonun ortalarına doğru fizik gücü düşünce Santos çekilmez bir hal aldı fakat 2. devre kendini toparladı ve sol bek için iyi bir isim olduğunu gösterdi. Cristian ise ne iyi ne kötü diyebileceğimiz bir şekilde oynadı ama bizim aradığımız oyuncu tarzı bu değildi.

Sezona iyi bir giriş yaptık, arka arkaya kazanılan maçlardan sonra Fenerbahçe ile Galatasaray diğerlerinden kopar gider diye düşünüyordu herkes ama Şubat ayında kaybettiğimiz puanlardan sonra şampiyonluk ümidi çok azdı. Fikstür avantajı denilen kısımda çok önemli puanlar bıraktık, bu fikstür Fenerbahçe'yi zorlar denilen yerde puan dahi bırakmadık, çok önemli deplasmanlardan 3 puanla döndük. Güzel futbol oynayalım da 3 puanın önemi yok diyenler arka arkaya gelen iyi futbol fakat kaybedilen puanlardan sonra bu iş böyle olmayacak demeye başladı. Daum da şampiyonluğun 1-0'la geleceğini çözdü ve takımı buna göre oynattı. Son hafta Trabzonspor maçında yaşadığımız şanssızlıkla da kupaya uzanamadık.

Volkan: Çok iyi bir sezon geçirdi, sezon boyunca önemli diyebileceğimiz birkaç hatası oldu.

Gökhan Gönül: Özellikle ikinci devre özlediğimiz Göhkan haline geldi, sakatlığına rağmen büyük fedakarlıkla oynadı.

Lugano: Sakat olduğu dönemde Fenerbahçe çok zor durumlara düştü. Lugano geldikten sonra gol yemeyi unuttuk. Fenerbahçe defansı için olmazsa olmaz.

Bilica: Sezonun genelinde iyidi fakat zaman zaman yaptığı dengesizce fauller ve adamını kaçırması bize bazı maçlarda pahalıya patladı. Önümüzdeki sezon +2'de kalmalı.

Andre Santos: İlk yarının ilk kısmında gözlerimizin pasını silen, kumaşının kalitesini her yönden belli eden bir oyuncu, ilk yarının ikinci kısmında ise fizik olarak düşüşte olan ve artık çıldırtmaya başlayan bir Santos vardı. İkinci yarıda gerçek yeri olan savunmanın soluna geçti ve iyi iş çıkardı. Oyunu geriden çok iyi açıyor, hücuma katkısı fazla, çok kaliteli; tek eksiği fazla agresif olmaması ancak zaten o da olsa Türkiye'de işi ne ?

Mehmet Topuz: Sezona iyi başlamadı, herkes o Kayseri'deki gerekirse rakibi sırtına alıp onunla birlikte kaleye koşan Mehmet'i bekliyordu ama bir türlü beklenen patlamayı yapamadı. İkinci devreden itibaren onda da bir kıpırdama oldu ve son 10 haftada takımın en iyilerinden olmayı başardı. Hem ortasahada gerekli mücadeleyi gösteriyordu hem de rakiplerini yıpratıyordu. Önümüzdeki sene daha iyi olacağını gösterdi.

Cristian Baroni: Ayağı iyi, şutları iyi, oyunu okuması iyi fakat bir önlibero için gerekli agresifliği yok. Yanında gerçek bir defansif ortasaha ile oynarsa başarılı olabilir. +2 olarak takımda kalmalı.

Emre Belözoğlu: Yılın futbolcusu. İlk sezonunda ikinci sezonda çok daha iyi olacağının sinyallerini veren bir Emre vardı ve bize sinyallerin yanlış olmadığını gösterdi. Hırsıyla, oyunuyla Fenerbahçe ortasahısının komutanıydı. Sahada basmadık yer bırakmayan formanın hakkını sonuna kadar veren oyuncumuz. Bir bakıyoruz sol bekte bir bakıyoruz sağ açıkta. İyi ki varsın Emre Belözoğlu.

Özer Hurmacı: Ankaraspor'da yaşadığı talihsiz sakatlıktan sonra sezon başı kampına katılamadı, ayağında platinle oynamak zorunda kaldı. Ayağındaki platinin onu sınırladığı bazen çok belli oluyordu. Bunlara rağmen oyun zekasını, tekniğini birçok defa bize gösterdi. Sezonun son bölümüne doğru o da Gökhan gibi büyük fedakarlık yaparak ameliyat olması gerekirken takımının yanında oldu. Önümüzdeki sene daha iyi bir Özer izleyeceğiz.

Alex de Souza: Herşeyiyle takımın kurtarıcısı: Kral, profesör, dahi. Şampiyonluk yarışında son haftalara kadar gelmemizde büyük katkısı var her zaman olduğu gibi. Umarım ülkesine dönmek istemez ve 2 yıl daha bu formayı giydikten sonra kulübümüzde görev alır.

Daniel Güiza: Alex'le birlikte takımın en çok gol atan oyuncusu. Mücadele olarak formanın hakkını veriyor fakat Fenerbahçe forveti daha çok gol atmalı.

Semih Şentürk: Bulduğu şansları iyi değerlendiremedi, fizik olarak da eskisi gibi değil. 2 metrelik rakiplerle boğuşan Semih, bu sene sıradan defanslar karşısında bile yerden kalkamadı. Fenerbahçe'yi de TFF'ye şikayet etmesi kredisini azalttı. Fenerbahçeli olması ve çalışarak kendisini toparlayacağına olan inancım nedeniyle kalmasını isterim. Kalmazsa da yolu açık olsun, umarım kendine uygun bir Avrupa takımına gider.

Selçuk Şahin: Biz Fenerbahçe taraftarlarının tabiri caizse taktığı oyuncu. Son 10 haftada oynadığı muhteşem futbol ve Galatasaray maçında attığı golle kulübeden gelen flaş adam oldu.

Vederson: Lille'e attığı golün akıllardan çıkması mümkün değil. Yerli olması nedeniyle iyi bir sol bek alternatifidir. Ne çok iyi oynar ne çok kötü oynar, ortalama oynayarak görevini yaptı.

Bekir İrtegün: Lugano'yla oynadığı birkaç maçta güven verdi. Bu sezon fazla forma şansı bulamadı ama kaliteli bir oyuncu. Kasımpaşa maçında attığı golle yarışta devam etmemizi sağladı.

Gökhan Ünal: Yeteri kadar şans bulamadı, bulduğu şansları iyi değerlendirdi diyebiliriz. İyi bir forvet alternatifi.

Uğur Boral: Çok iyi oynadığı bir maçtan sonra ciddi bir sakatlık geçirdi. Uğur her zaman kadroda bulunması gereken bir oyuncu.

Ilhan
20.Mayıs.2010, 13:34
Tadını bildiğin yemeği yemek gibi bir şeydi zaten Daum ile sezona başlamak. Daum aynı Daum. Zamanında altyapıdan bir sol bek çıkarmak yerine Ümit'i sol bek yapmış bir adam. Günü kurtarma peşinde olan bir adam.

Bolca sakatlıktan dolayı ideal 11'ini çokça göremedik Fenerbahçe'nin. Ama bu da rotasyon açısından iyiydi, en azından kim iyidir, kim kötüdür görme fırsatı bulduk.

Kesinlikle Alex'e alternatif bir oyuncu, alternatif bir taktik ve formasyon yaratmalı Fenerbahçe. Ve yeni bir golcü almalı.

Varonil
20.Mayıs.2010, 20:52
Önce ligde şampiyonluk ve bunun içinde 2006 travmasının ardından Daum'un tekrar gelmesi bize nasıl bir sezon geçireceğimizi gösteriyordu aslında.Sezon başındaki o heyecanlı görüntüsüyle bize bir nebze de değiştiğini gösterse de Daum bildiğimiz Daum.

Çok iyi yerli transferler ve beklentilerin altında kalan yabancı transferler yapıldı.Mehmet Topuz,Özer Hurmacı,Bekir İrtegün gibi isimler yurt içinde alınabilecek en iyi oyunculardı.Yabancı transferinde Poulsen ile uzun süre ilgilenildi,olmayınca yine yine yine Brezilya pazarına geri dönük ve Cristian Baroni geldi.Andre Santos'u konuşmak lazım bir de,ilk geldiği zaman o beklediğimiz hızlı,kolay adam geçebilen kanat oyuncusunun geldiğini gördük sol açıkta oynarken.Fakat sezonun ilerleyen bölümlerinde fizik olarak düştü,sol beke gelince gerçek yerini buldu.Fakat biraz daha yırtıcı olsa daha iyi olacak.

Fenerbahçe için sezon beklentimizin üstünde güzel başladı aslında.8'de 8 yaparak çok güzel bir başlangıç yaptık.Beşiktaş maçının ardından Kasımpaşa ve Eskişehir mağlubiyetleri ile birlikte arka arkaya 3 maç yenildiğimiz dönemde Kasımpaşa mağlubiyetine çok üzüldüm.O maç seyircisiz olmasaydı sonuç kesinlikle farklı olurdu.

Devre arasında Roberto Carlos ve Kazım takımdan ayrıldı.Andre Santos sol beke geçince önünde oynayacak Uğur Boral ve Vederson kalmıştı ama Uğur Boral da sezonu kapatınca Daum Özer Hurmacı'yı kullandı orada sezon sonuna kadar.

2.yarıya lider başladık.Fikstür avantajımız olduğu konuşulurken o kara Şubat ayında ligde puan kaybı yaşadığımız Diyarbakır,Manisa,Bursa ve İstanbul Bşb maçları bize çok büyük yara aldırdı şampiyonluk yarışında.Ayrıca Lille'e şanssız bir şekilde elenerek UEFA Avrupa Ligi'ne veda ettik.Sakatlıklar sonucunda kadromuzun yeterince alternatifli olmaması da bunda büyük etkendi.

7 Martta Antalyaspor maçında aldığımız 1-0'lık galibiyet ile çıkışa geçeceğimizi düşünürken Ankara'da Gençlerbirliği maçında bıraktığımız 2 puan bizi 8 hafta kala liderin tam 6 puan gerisine 4.sıraya düşürdü.

8 hafta kalmıştı ve açıkcasını söylemek gerekirse benim şampiyon olacağımıza dair umudum çok azdı.Ama ilk yarıda 8'de 8 yapmıştık,neden aynısını yine yapmayalım derken tekrar motive olduk şampiyonluk için.

Gol yemeden kazandığımız maçlarla tekrar şampiyonluk yolunda avantajlı noktaya geldik.Herkes puan kaybımızı beklerken,çok önemli maçlardan 3 puanla döndük.Kazandığımız Galatasaray ve Beşiktaş maçlarından sonra şampiyonluk için konuşmaya başladık.

Son haftaya lider girdik.Herşey kendi elimizdeydi.Trabzonspor maçında yaşadığımız şanssızlık bir futbol takımının yaşayacağı en kötü şeydir herhalde.18'si kaleyi bulmak üzere 37 kere gol atmaya çalışıyorsunuz,fakat yalnız 1 gol bulabiliyorsunuz.

Christoph Daum ile birlikte 2006 travmasının ardından 2010'da da şampiyonluğu son hafta kaybettik.

Volkan Demirel:İyi bir sezon geçirdi,her geçen gün üstüne daha da koyuyor.Fakat ne kadar iyi olsanız da kritik yerlerde yaptığınız hatalar unutulmuyor malesef.

Diego Lugano:Defansımızın ve takımımızın herşeylerinden biri.Çok iyiydi bu sezon,sakatlanıp oynamadığı maçlarda defansta çok büyük sıkıntılar çektik.

Gökhan Gönül:2.yarıdaki maçlarda daha iyiydi.Sakatlığı yüzünden tam kapasite ile oynamasa da onun takım için ve şampiyonluk için yapmış olduğu fedakarlık hepsine yeter.

Emre Belözoğlu:Geçtiğimiz sezon takımın da kötü olmasıyla birlikte o beklediğimiz Emre'yi seyredememiştik.Fakat bu yıl hazırlık kampında bize o mesajı vermişti zaten.Sahada ayak basmadık yer bırakmayan Emre hırsıyla,mücadelesiyle takımın ortasahada ateşleyici bir gücü oldu.Bu sezonun futbolcusudur bana göre Emre Fenerbahçe'de.

Fabio Bilica:Sivasspor'da iyi bir sezon geçirdikten sonra ilk düşüncem Bilica'nın Fenerbahçe'de +2 için iyi bir seçim olduğuydu,hala aynı düşünüyorum.Takım için elinden geleni sahaya koyan bir futbolcu yalnız yaptığı dengesizce hareketler ve faullerin bize pahalıya patladığı maçlar oldu.

Andre Santos:Roberto Carlos'un gidişiyle sol beke geçince kendini buldu.Oyunu geriden hızlı bir şekilde çok iyi açıyor.Ama Brezilyalı futbolcularda gördüğümüz o kırılganlık Andre Santos'u sezonun ortalarında fiziksel olarak düşürdü.Fizik-kondisyon olarak biraz daha iyi olursa seneye daha verimli olacaktır.

Cristian Baroni:Oyunu ileriye taşımak adına iyi maçlar çıkardı.Gençlerbirliği maçında sakatlanana kadar ligin en isabetli pas yapan oyuncularından biriydi,ama aradığımız ortasaha oyuncusu Cristian değil.

Mehmet Topuz:Herkes ondan ilk geldiğinde verilen bonservis ücretiyle birlikte Kayserispor'daki performansını beklemeye başladı.İlk yarıda takıma uyum süreci yüzünden o beklediğimiz Mehmet Topuz'u göremedik.Ama alışınca son 10 hafta takımın en iyilerindendi,seneye daha da iyi olacaktır.

Özer Hurmacı:Ankaraspor'daki yaşadığı o talihsiz sakatlığının ardından kendini gösteremedi.Yeri geldi mi ayağındaki platinin onu çok zorladığını,sınırladığını gördük.Buna rağmen takım için elinden geleni ortaya koydu.Çok yetenekli bir futbolcu,seneye çok iyi bir Özer Hurmacı seyredeceğiz.

Bekir İrtegün:Fazla şans bulamadı.Daum onu ilginç bir şekilde Gökhan Gönül'ün oynamadığı maçlarda sağ bekte denedi.Stoperde şans bulduğu zaman iyi işler yapabilecek bir futbolcu.Kasımpaşa maçında attığı gol bizi ayakta tuttu.

Alex de Souza:O artık herşeyiyle bizden birisi.Takdirlik bir oyuncu.Kaptan kriz anlarında takıma çok iyi sahip çıktı.Ondaki oyun zekasına gerçekten hayranım.Takımın kurtarıcısıydı bu sene.Yaşlandığı için o eski Alex'i seyredemesek de istatistik olarak belli bir çizginin altına düşmemesi Alex'in kalitesini ortaya koyuyor.Onu anlatmak bu 2-3 cümleye yetmez,umarım hep bizimle kalırsın Alex.Futbolculuğu bittikten sonra onu bu kulüpte farklı görevlerde çalışırken görmeyi çok isterim.Umarım ülkesine dönmek istemez.

Daniel Güiza:Geçen sezon sadece ligde 32 maçta 11 gol,bu sezon da 27maçta 11 gol.Ziraat Türkiye Kupası ve Avrupa Kupasında attığı gollerle bu sayı artıyor ama genel olarak beklentilerimizin çok çok altında kaldı bu 2 senede.

Semih Şentürk:İyi bir sezon geçirmedi,sakatlığından dolayı da oynadığı maçlarda o eski görüntüsünden uzaktı.Devre arasında Fenerbahçe'yi TFF'ye şikayet etmesi kredisini bitirdi.Kalırsa kendini toparlayacağını düşünüyorum,ama yurtdışında iyi bir takıma giderse de üzülmem.

Gökhan Ünal:Devre arasında geldi,fırsat bulduğu maçlarda görevini yapmaya çalıştı.Forvete iyi bir alternatif.

Selçuk Şahin:Son 10 hafta büyük bir çıkışa geçti.Tam bir görev adamı,yedek kalmayı da sorun etmiyor.Takımda kalması gereken oyunculardan.

Vederson:Güçlü bir oyuncu.Defansif yönünün iyi olması nedeniyle bu sezon sol kanatta yeteri kadar şans buldu.Sol beke iyi bir alternatif,ne kötü ne iyi takımda kalmalı.

Uğur Boral:Sakatlandığına gerçekten çok üzülmüştüm.Tam çıkışa geçecekken sezonu kapattı.Umarım seneye o özlediğimiz Uğur Boral'ı seyrederiz.

Deivid de Souza:O eski Deivid'den,eser yok şimdi :) Sakatlığı onu fiziksel olarak çok geriye götürdü.Genelde sonradan oyuna girerek şans bulsada oyuna ve takıma biraz olsun canlılık katabildi.

Önder Turacı:Görev verildiğinde daima iyi işler yapan bir futbolcuydu,yalnız bu sezon saha dışında yaşadığı olaylarla gözden düştü.Fazla şans bulamadı,kötü bir sezon geçirdi.

SAİT71
20.Mayıs.2010, 21:10
Ben çok taktik kısmına girmeyeceğim çünkü dışarıdayım ve şehre henüz geldim yorgunum... O nedenle kısa bi görüş belirteceğim...

Fenerbahçeli taraftarlar olarak başkanımıza kızmamız bana göre çok doğru değil. Tabi yanlışlıkları oldu ancak; SPOR KULÜBÜ olarak sadece futbol branşındaki başarısızlıkla başkana saldırıyoruz... Diğer branşlarda olanları gazeteler, medya (?) yazmıyor yada 2 paragraf yer veriyor... Bu kulüp FC. Fenerbahçe değil... Fenerbahçe spor kulübü.. Sadece bir branştaki başarısızlıkla bence başkana kızmak doğru olmaz... Dünyanın hangi spor kulübü hem ülkeye sporcu kazandırmış hem Avrupa'da ve Türkiyede finaller oynamıştır? Artı Fenerbahçe futbol takımı bence başarısız bir sezon geçirmemiştir. Kaç maçtır gol yemiyor ve üst üste kazanıyor.. Bence bu takımda sorgulanması gereken neden teknik kadronun bu oyuncuları her zaman böyle oynatamadığıdır.. Kadromuzda sakatlıkların yanı sıra bazı mevkilerdede eksiklikler olduğuda gerçektir...

Baktığımızda en yakın rakibimize 9-10 puan fark atmış ve Ş.L için ön eleme oynama hakkını kazanmışız.. Ezerek oynadığımız bir maçta atamadığımız bir golle şamiyonluğu son maçta Anadolu'nun çıkışta olan takımı Bursa'ya vermişiz/kaptırmışız... Bence kadroya yapılacak transferler ile gelecek sezon çok iyi başarılar kazanacağız... Bireysel performanslara ve taktik kısmına değinemedim sebebini arz ettim..

CeNTeR_TR
22.Mayıs.2010, 17:47
Kadroda isim isim baktığımız zaman bir sürü yıldız oyuncu fakat sadece isme bakarak kurulan çok yanlış bir takım olduk biz bu sene.

8'de 8 ile başladık şaşalandık göklere çıkdık.Çöküş dönemine geçtik.Daum ile yola devam ettik belkide en iyisini yaptık fakat sezon başında en kötü kararı alarak yola zaten yanlış başlamıştık.

Zico tarzı futbol oynatmayı seven bir antrenör bu takımın başında iş yapardı.Fakat 1-0 olsun bizim olsun diyen bir hocayı sevmiyoruz arkadaş hiçbir Fenerbahçe taraftarı sevmiyor.İşte bu yüzden hep sonrasını düşünerek bir sezon geçirdik.

İyi oynadığımız 1-2 maç oldu zaten bunlardan biri Galatasaray maçı kaldıki o maçta antrenörde olmasın ne olursa olsun bambaşka oynuyoruz.

Deivid,Ali,Güiza,Gökhan Ünal gibi çok gereksiz oyunculara sahip bir kadroyla mücadele ettik.Deivid eski Deivid olsa bu sene çok farklı olurdu takım.Alman disiplini dedik Kazım Kazım gibi bir adamı kaybettik.

Uzun lafın kısası Daum ile kocaman bir sezonu heba ettik.Umarım aynı hataya 3.kez düşmeyiz.

TR.CaPTaiN
27.Mayıs.2010, 12:22
Direklere en fazla takılan takım olmuşuz;

Takım Direkten Dönen Şut

Fenerbahçe 21

Trabzonspor 17

Gençlerbirliği 17

Beşiktaş 15

Gaziantepspor 13

Ankaragücü 12

Bursaspor 12

Eskisehirspor 11

Diyarbakirspor 10

İstanbul B.Bld. 9

Kasımpaşa 8

Galatasaray 7

Sivasspor 7

Denizlispor 5

Manisaspor 5

Antalyaspor 5

Kayserispor 4

Universal
01.Haziran.2010, 21:02
Söylenecek söz yok, o top üç direkt içinden girmediği için isyanlardayız, hayal kırıklığı yaşıyoruz, ikincilikleri ünlü Daum ile tekrar ikinci olduk.

BleedingMoon
01.Haziran.2010, 21:56
Direklere en fazla takılan takım olmuşuz;

Takım Direkten Dönen Şut

Fenerbahçe 21

Trabzonspor 17

Gençlerbirliği 17

Beşiktaş 15

Gaziantepspor 13

Ankaragücü 12

Bursaspor 12

Eskisehirspor 11

Diyarbakirspor 10

İstanbul B.Bld. 9

Kasımpaşa 8

Galatasaray 7

Sivasspor 7

Denizlispor 5

Manisaspor 5

Antalyaspor 5

Kayserispor 4


en fazla penaltısı verilmeyen takım olmamıza ne demeli?

bahane olmamalı tabi bunlar.

MeMo
01.Haziran.2010, 22:01
en fazla penaltısı verilmeyen takım olmamıza ne demeli?

bahane olmamalı tabi bunlar.

Alıştık artık.Ben penaltı görünce şaşırıyorum...

remzi1242
24.Temmuz.2010, 21:56
Galatasaraylım ama fenerin bu seneki trasfer politikaısnı beğendim

genç başarıya aç gelecek aad eden kaliteli oyuncuları alıyorlar


umarım bizimkilerde bir an önce uyanır