Universal
07.Haziran.2010, 23:33
Fenerbahçe'nin basketboldan sorumlu yöneticisi Semih Özsoy, FANATİK'e konuştu: İnsanlar Aziz Yıldırım'ın verdiği her sözü yerine getirmesine o kadar alışmış ki, futbolda şampiyonluk kaçınca hayal kırıklığı oldu. Ama basketboldan, voleybola tüm branşlarda alınan kupalar bizim ne kadar başarılı olduğumuzun bir göstergesi.
Bayanlarda gelen namağlup şampiyonluk, erkeklerde 44 yıl aradan sonra kaldırılan Türkiye Kupası ve son olarak kazanılan lig şampiyonluğu... Fenerbahçe, potada tarihinin en iyi sezonunu geçirdi. Biz de soluğu, Fenerbahçe’nin basketboldan sorumlu yöneticisi Semih Özsoy’un yanında aldık. Özsoy, başta basketbol olmak üzere, bütün bir sezonu değerlendirdi.
http://foto.fanatik.com.tr/test/LinkImage/fft30mm1026149.jpg
-9 branşta 7 şampiyonluk geldi. Fenerbahçe için nasıl bir yıl geçti?
-Hakikaten inanılmaz bir yıldı. Gazetenizde de yapmışsınız zaten. Bütün branşlarda şampiyonluklar geldi. Basketbolda beklediğimizden daha iyi oldu. Şampiyonluğu bekliyorduk, kaçınılmazdı ama bu kadar üstünlük kurup kazanacağımızı beklemiyorduk açıkcası. En önemlisi bence bu sezon başında Başkanımız Aziz Yıldırım, ‘Basketbolla kendim ilgileneceğim. Sorumluluğu, yetkiyi alıyorum. Bu işi beraber götüreceğiz’ dedi. Bütün sene başkanımla beraber çalıştık. Aziz beyi herkes biliyor. Aldığı işi sonuna kadar götürür. Sonuçta da 44 yıl aradan sonra Türkiye Kupası ve şampiyonluk geldi.
-Ama Euroleague’de beklentilerin çok altında kalındı..
-Basketbolla ilgilenen herkes biliyor. Dışarıdan bakan herkes görüyor. Sakatlıklar, aksilikler, hastalıklar, bazı tatsızlıklar oldu o dönemlerde. Basketbolda bir tabir vardır, ‘Oyun kurucun kadar konuşursun’ derler. O dönem Solomon sıkıntısı yaşandı, Ukiç geç geldi, son maçta oynayabildi. Beklediğimiz başarıyı elde edemedik. Bu bir gerçek.
-Tanjeviç’in hastalığını öğrendiğinizde, yönetimin ilk reaksiyonu ne oldu?
-Haberi ilk aldığımızda başkanla beraber hemen Dereağzı’na gittik. Başkanın, Tanjeviç’e ilk söylediği şuydu: ‘Biz maddi, manevi arkandayız. Sonuna kadar beraberiz. Aklından başka birşey geçirme. Bu ligi beraber götüreceğiz, şampiyonluğu da beraber yaşayacağız’. Aklımızdan hiç yeni bir hoca geçmedi. Ertuğrul’la gittiği yere kadar devam edecektik, Tanjeviç de iyileştiğinde takımın başına geçecekti. Tanjeviç finalde dönebilirdi. Ama, Ertuğrul’la devam edilmesini istedi. Ertuğrul da bence büyük iş başardı. Mütevazı bir kişiliği var, bu da bir çok şeyi bilmiyormuş, tecrübesizmiş imajı verebilir. Ama Ertuğrul, yıllardır bu kulüpte olan, bir çok değerli antrenörle çalışan bir antrenördü. Biz onun başarılı olacağına inanıyorduk, sonuçta başarılı da oldu.
-Bir çok branşta transferler başladı. Gelecek yılla ilgili planlarınız neler?
-Erkeklerde sezon daha yeni bitti. Görüştüğümüz, düşündüğümüz isimler var. Yeni hocanın başlaması ve onun vereceği rapor doğrultusunda harekete geçilecek. Bayanlarda ise bir çok transfer yaptık. Bizim hedefimiz Final-Four. En büyük avantajımız Ülker gibi bir sponsorumuzun oluşu. Allah her kulübe böyle bir sponsor nasip etsin.
-Bu birliktelik devam edecek mi?
-Etmek istiyoruz. Kendileri de doğru yere yatırım yaptıklarını gördü ve bu bizi mutlu ediyor. Alınan sonuçlar, çifte kupa bizi de onları da çok sevindirdi. Murat bey ve Aziz başkan büyük düşünen insanlar. Bu başarı da büyük düşünenlerin başarısı. İnşallah uzun yıllar devam edecek.
- Yeni salonla beraber, neler değişecek?
-Final-Four istiyoruz, şampiyonluk istiyoruz. Yeni salonumuza da bu yakışır. Çok amaçlı bir salon olacak. Sadece basketbol değil, senenin bütün günlerinde aktiviteler olacak. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, biz kombine satmaya çalışmayacağız, taraftarlarımız kombine bulmaya çalışacaklar. 12 bin kişilik salonda rahat 10 bin kombine satarız.
-Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz, bu yıl Abdi İpekçi’de Euroleague maçlarına bin kişi bile gelmedi?
-Şunun için söylüyorum. (Şükrü Saracoğlu Stadı’nın tribünlerini göstererek) Aynı burası gibi olacak. 54 bin koltuğun, 35 bini sezon başında bitiyor. Kale arkaları için kombine satılmıyor. Orasını da açsak onlar da biter. İyi takım kurar, iyi yönetim sergilerseniz, taraftar dünden gelir. Abdi İpekçi’nin dezavantajları var. Euroleague maçları haftaarası oynanıyor. Kışın hava şartları, ekonomik kriz, tabii ki etkiledi. Abdi İpekçi konum olarak iyi bir yerde değil. Ama yeni salonumuz tıklım tıklım dolacak.
Gol atmak istemesen top birine çarpıp girer
-7 branşta şampiyonluk geldi ama Amiral gemisi olan futbolda son anda şampiyonluk kaçtı..
-Hepimiz çok üzüldük. Bu insan ömründe ender yaşanacak bir durum. Son maçta gol atmamak için uğraşsan, gol olmasın diye çabalasan, o kadar pozisyonda top birisine çarpıp kaleye girer. Böyle bir durum bir daha yaşanır mı? İnşallah yaşanmaz. Ama ben bazı kesimlerin yaygara kopardığı kadar insanların tepki gösterdiğine inanmıyorum. Abdi İpekçi’deki son maçta sen de vardın. 12 bin kişi ayağa kalkıp, ‘Aziz Yıldırım’ diye tezahürat yaptı. Destek var, inanç var. Futbolda şampiyonluk kaçtı diye, bizi başarısız adlediyorlarsa söyleyecek bir şey yok. Ama kulüp olarak çok başarılıyız. Futbolda oluyor bazen, top istemedi mi girmiyor. Esasında sevinsek mi, üzülsek mi bilmiyorum. Başkanın ne kadar büyük bir lider ve sözünün eri olduğu anlaşılıyor. Başkan o kadar alıştırmış ki insanları söylediği her sözü yerine getirmeye, ‘3 yıl üst üste şampiyon olacağız’ deyince büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Zaten Başkan Aziz Yıldırım teknik kadrosuna ve yönetimine güvenerek onları söyledi. O söz, bizim sözümüz. Öyle bir beklenti olmuş ki Aziz Yıldırım söyledi diye, olacak.
-O tip sözleri her başkan, her yönetici veriyor Türkiye’de
-Vermesi de lazım. Biz de her maç öncesi ‘kazanacağız’ diyoruz. Kazanamadığın maçlar oluyor. Çok büyük bir kesimin bizi başarılı bulduğuna inanıyorum. Belli bir kesim bizi başarısız göstermeye çalışıyor ama onlar da zaten kendi söylediklerine inanmıyor. Futbolda şampiyon olamadık. Bu, sabah daha erken kalkıp yapacak işlerimizin olduğunu gösterir. Seneye bu zamanlar daha çok başarılar elde etmiş olacağız ve seninle daha değişik şeyler konuşacağız.
Ömer Aşık’a kapılar kapalı
-Ömer Aşık olayının iç yüzünü anlatır mısınız?
-Ömer Aşık başkanımız sayın Aziz Yıldırım’a bir yanlış yapmış olsaydı, saygısızlık yapmış olsaydı, başkan onu affederdi. Ama Ömer yapılacak en kötü şeyi yaptı, Fenerbahçe’ye yanlış yaptı. Bir daha Ömer Aşık’ın bünyemizde olacağını düşünmüyorum. Bence yanlış ellere düştü. Menacer kurbanı oldu. Türkiye’de menacerlik sisteminin de sorgulanması gerekli. Meyve veren dalı kırıyorlar. Bindikleri dalı kesiyorlar resmen. Ömer Aşık, kontratı devam ederken fiyat artırımına gitmek istedi. Onunla konuşulan rakam, sözleşmesini uzattığı taktirde önümüzdeki seneden geçerli olmak üzereydi. O parasını bu yıldan itibaren istedi. Burada bir yanlış anlaşılma olmuş. O da bunu kullanmaya çalışmış. Daha da ileri gitmiş, Fenerbahçe’yi icraya vermiş. Buna herkesin hakkı vardır ama bence Ömer Aşık’ın hakkı yoktur. Ömer Aşık yolda yürürken bulunmuş, tamamen Fenerbahçe alt yapısından yetişmiş bir oyuncudur. Bir daha bu kulüpte oynama şansı yok. Ayrıca şartları yerine getirmediğinden, hem sakatlık nedeniyle uzun süre oynamadı, hem de bizim ona gösterdiğimiz yer ve zamanda idmana gelmediğinden dolayı, sözleşmesi bir yıl da otomatiktan uzayabilir. Federasyon nezdinde görüşmeler devam ediyor. Tekrar söylüyorum, şahsa yapılan yanlış affedilir ama Fenerbahçe’ye yapılan yanlış affedilmez.
-Mrsiç 40 yaşına geldi, gençlere taş çıkartıyor. Onun hakkındaki düşünceleriniz neler?
-Biz Mrsiç’ten sürekli faydalanmak istiyoruz. Çok iyi bir insan ve çok iyi bir profesyonel. Fenerbahçe’nin böyle insanlara ihtiyacı var, onun da Fenerbahçe’ye ihtiyacı var.
-Final serisinde sizi şaşırtan bir performans var mıydı?
-Takıma sonradan gelen Vidmar. Hakikaten ekstra işler yaptı. Kötü oyuncu değil ama açıkcası bu kadar üst düzey oynayacağını düşünmüyordum. Bu beni çok sevindirdi.
Gökhan German / Fanatik Özel Röportaj
Bayanlarda gelen namağlup şampiyonluk, erkeklerde 44 yıl aradan sonra kaldırılan Türkiye Kupası ve son olarak kazanılan lig şampiyonluğu... Fenerbahçe, potada tarihinin en iyi sezonunu geçirdi. Biz de soluğu, Fenerbahçe’nin basketboldan sorumlu yöneticisi Semih Özsoy’un yanında aldık. Özsoy, başta basketbol olmak üzere, bütün bir sezonu değerlendirdi.
http://foto.fanatik.com.tr/test/LinkImage/fft30mm1026149.jpg
-9 branşta 7 şampiyonluk geldi. Fenerbahçe için nasıl bir yıl geçti?
-Hakikaten inanılmaz bir yıldı. Gazetenizde de yapmışsınız zaten. Bütün branşlarda şampiyonluklar geldi. Basketbolda beklediğimizden daha iyi oldu. Şampiyonluğu bekliyorduk, kaçınılmazdı ama bu kadar üstünlük kurup kazanacağımızı beklemiyorduk açıkcası. En önemlisi bence bu sezon başında Başkanımız Aziz Yıldırım, ‘Basketbolla kendim ilgileneceğim. Sorumluluğu, yetkiyi alıyorum. Bu işi beraber götüreceğiz’ dedi. Bütün sene başkanımla beraber çalıştık. Aziz beyi herkes biliyor. Aldığı işi sonuna kadar götürür. Sonuçta da 44 yıl aradan sonra Türkiye Kupası ve şampiyonluk geldi.
-Ama Euroleague’de beklentilerin çok altında kalındı..
-Basketbolla ilgilenen herkes biliyor. Dışarıdan bakan herkes görüyor. Sakatlıklar, aksilikler, hastalıklar, bazı tatsızlıklar oldu o dönemlerde. Basketbolda bir tabir vardır, ‘Oyun kurucun kadar konuşursun’ derler. O dönem Solomon sıkıntısı yaşandı, Ukiç geç geldi, son maçta oynayabildi. Beklediğimiz başarıyı elde edemedik. Bu bir gerçek.
-Tanjeviç’in hastalığını öğrendiğinizde, yönetimin ilk reaksiyonu ne oldu?
-Haberi ilk aldığımızda başkanla beraber hemen Dereağzı’na gittik. Başkanın, Tanjeviç’e ilk söylediği şuydu: ‘Biz maddi, manevi arkandayız. Sonuna kadar beraberiz. Aklından başka birşey geçirme. Bu ligi beraber götüreceğiz, şampiyonluğu da beraber yaşayacağız’. Aklımızdan hiç yeni bir hoca geçmedi. Ertuğrul’la gittiği yere kadar devam edecektik, Tanjeviç de iyileştiğinde takımın başına geçecekti. Tanjeviç finalde dönebilirdi. Ama, Ertuğrul’la devam edilmesini istedi. Ertuğrul da bence büyük iş başardı. Mütevazı bir kişiliği var, bu da bir çok şeyi bilmiyormuş, tecrübesizmiş imajı verebilir. Ama Ertuğrul, yıllardır bu kulüpte olan, bir çok değerli antrenörle çalışan bir antrenördü. Biz onun başarılı olacağına inanıyorduk, sonuçta başarılı da oldu.
-Bir çok branşta transferler başladı. Gelecek yılla ilgili planlarınız neler?
-Erkeklerde sezon daha yeni bitti. Görüştüğümüz, düşündüğümüz isimler var. Yeni hocanın başlaması ve onun vereceği rapor doğrultusunda harekete geçilecek. Bayanlarda ise bir çok transfer yaptık. Bizim hedefimiz Final-Four. En büyük avantajımız Ülker gibi bir sponsorumuzun oluşu. Allah her kulübe böyle bir sponsor nasip etsin.
-Bu birliktelik devam edecek mi?
-Etmek istiyoruz. Kendileri de doğru yere yatırım yaptıklarını gördü ve bu bizi mutlu ediyor. Alınan sonuçlar, çifte kupa bizi de onları da çok sevindirdi. Murat bey ve Aziz başkan büyük düşünen insanlar. Bu başarı da büyük düşünenlerin başarısı. İnşallah uzun yıllar devam edecek.
- Yeni salonla beraber, neler değişecek?
-Final-Four istiyoruz, şampiyonluk istiyoruz. Yeni salonumuza da bu yakışır. Çok amaçlı bir salon olacak. Sadece basketbol değil, senenin bütün günlerinde aktiviteler olacak. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, biz kombine satmaya çalışmayacağız, taraftarlarımız kombine bulmaya çalışacaklar. 12 bin kişilik salonda rahat 10 bin kombine satarız.
-Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz, bu yıl Abdi İpekçi’de Euroleague maçlarına bin kişi bile gelmedi?
-Şunun için söylüyorum. (Şükrü Saracoğlu Stadı’nın tribünlerini göstererek) Aynı burası gibi olacak. 54 bin koltuğun, 35 bini sezon başında bitiyor. Kale arkaları için kombine satılmıyor. Orasını da açsak onlar da biter. İyi takım kurar, iyi yönetim sergilerseniz, taraftar dünden gelir. Abdi İpekçi’nin dezavantajları var. Euroleague maçları haftaarası oynanıyor. Kışın hava şartları, ekonomik kriz, tabii ki etkiledi. Abdi İpekçi konum olarak iyi bir yerde değil. Ama yeni salonumuz tıklım tıklım dolacak.
Gol atmak istemesen top birine çarpıp girer
-7 branşta şampiyonluk geldi ama Amiral gemisi olan futbolda son anda şampiyonluk kaçtı..
-Hepimiz çok üzüldük. Bu insan ömründe ender yaşanacak bir durum. Son maçta gol atmamak için uğraşsan, gol olmasın diye çabalasan, o kadar pozisyonda top birisine çarpıp kaleye girer. Böyle bir durum bir daha yaşanır mı? İnşallah yaşanmaz. Ama ben bazı kesimlerin yaygara kopardığı kadar insanların tepki gösterdiğine inanmıyorum. Abdi İpekçi’deki son maçta sen de vardın. 12 bin kişi ayağa kalkıp, ‘Aziz Yıldırım’ diye tezahürat yaptı. Destek var, inanç var. Futbolda şampiyonluk kaçtı diye, bizi başarısız adlediyorlarsa söyleyecek bir şey yok. Ama kulüp olarak çok başarılıyız. Futbolda oluyor bazen, top istemedi mi girmiyor. Esasında sevinsek mi, üzülsek mi bilmiyorum. Başkanın ne kadar büyük bir lider ve sözünün eri olduğu anlaşılıyor. Başkan o kadar alıştırmış ki insanları söylediği her sözü yerine getirmeye, ‘3 yıl üst üste şampiyon olacağız’ deyince büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Zaten Başkan Aziz Yıldırım teknik kadrosuna ve yönetimine güvenerek onları söyledi. O söz, bizim sözümüz. Öyle bir beklenti olmuş ki Aziz Yıldırım söyledi diye, olacak.
-O tip sözleri her başkan, her yönetici veriyor Türkiye’de
-Vermesi de lazım. Biz de her maç öncesi ‘kazanacağız’ diyoruz. Kazanamadığın maçlar oluyor. Çok büyük bir kesimin bizi başarılı bulduğuna inanıyorum. Belli bir kesim bizi başarısız göstermeye çalışıyor ama onlar da zaten kendi söylediklerine inanmıyor. Futbolda şampiyon olamadık. Bu, sabah daha erken kalkıp yapacak işlerimizin olduğunu gösterir. Seneye bu zamanlar daha çok başarılar elde etmiş olacağız ve seninle daha değişik şeyler konuşacağız.
Ömer Aşık’a kapılar kapalı
-Ömer Aşık olayının iç yüzünü anlatır mısınız?
-Ömer Aşık başkanımız sayın Aziz Yıldırım’a bir yanlış yapmış olsaydı, saygısızlık yapmış olsaydı, başkan onu affederdi. Ama Ömer yapılacak en kötü şeyi yaptı, Fenerbahçe’ye yanlış yaptı. Bir daha Ömer Aşık’ın bünyemizde olacağını düşünmüyorum. Bence yanlış ellere düştü. Menacer kurbanı oldu. Türkiye’de menacerlik sisteminin de sorgulanması gerekli. Meyve veren dalı kırıyorlar. Bindikleri dalı kesiyorlar resmen. Ömer Aşık, kontratı devam ederken fiyat artırımına gitmek istedi. Onunla konuşulan rakam, sözleşmesini uzattığı taktirde önümüzdeki seneden geçerli olmak üzereydi. O parasını bu yıldan itibaren istedi. Burada bir yanlış anlaşılma olmuş. O da bunu kullanmaya çalışmış. Daha da ileri gitmiş, Fenerbahçe’yi icraya vermiş. Buna herkesin hakkı vardır ama bence Ömer Aşık’ın hakkı yoktur. Ömer Aşık yolda yürürken bulunmuş, tamamen Fenerbahçe alt yapısından yetişmiş bir oyuncudur. Bir daha bu kulüpte oynama şansı yok. Ayrıca şartları yerine getirmediğinden, hem sakatlık nedeniyle uzun süre oynamadı, hem de bizim ona gösterdiğimiz yer ve zamanda idmana gelmediğinden dolayı, sözleşmesi bir yıl da otomatiktan uzayabilir. Federasyon nezdinde görüşmeler devam ediyor. Tekrar söylüyorum, şahsa yapılan yanlış affedilir ama Fenerbahçe’ye yapılan yanlış affedilmez.
-Mrsiç 40 yaşına geldi, gençlere taş çıkartıyor. Onun hakkındaki düşünceleriniz neler?
-Biz Mrsiç’ten sürekli faydalanmak istiyoruz. Çok iyi bir insan ve çok iyi bir profesyonel. Fenerbahçe’nin böyle insanlara ihtiyacı var, onun da Fenerbahçe’ye ihtiyacı var.
-Final serisinde sizi şaşırtan bir performans var mıydı?
-Takıma sonradan gelen Vidmar. Hakikaten ekstra işler yaptı. Kötü oyuncu değil ama açıkcası bu kadar üst düzey oynayacağını düşünmüyordum. Bu beni çok sevindirdi.
Gökhan German / Fanatik Özel Röportaj