vego
01.Aralık.2010, 20:14
Aralık 2010 17:31 | NTV Spor ve Ajanslar Galatasaray Başkanı Adnan Polat, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Polat, herkesin yaptığı işle değerlendirileceğini ve işini iyi yapmazlarsa Hagi ve Adnan Sezgin'in dahi gidebileceğini söyledi.
http://media1.ntvspor.net/C/I/87/polattttbüyük_IZD23.jpg
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, şu anda futbol takımıyla ilgili her türlü yetkiyi teknik direktörleri Gheorghe Hagi'ye verdiklerini söyledi.
Polat, Lig TV'de yayınlanan Futbol Gündemi Programı'na katılarak soruları yanıtladı. 2 gün önce bir karar aldıklarını belirten Başkan Polat, "Futbolla ilgili olarak Hagi'ye, 'her türlü yetki sende' dedik. Transferi de Hagi ile Adnan Sezgin yetkileri çerçevesinde yapacak. Artık Galatasaray'ın adına layık başarılar gelmeli. Bunları yapamazlarsa ne Hagi kalır, ne Adnan Sezgin kalır. Artık herkes yaptığı işle değerlendirecek. Futbolcular için de bu böyle. İşini yapamazsa gidecek" dedi.
"KÖTÜ GİDİŞ BENİ KAHREDİYOR"
Başkan Adnan Polat, alınan kötü sonuçların kendisini kahrettiğini ifade ederek, tribündeki taraftarların tepkisini de anladığını söyledi.
Taraftarların haklı olarak tepkisini ortaya koyduğunu anlatan Polat, "Ama Galatasaray bazı taraftarların spontane olarak koyduğu tepkileri dışında, kulüpte yapılan iyi işleri görüyor, anlıyor" dedi.
Polat, 9 yıl Galatasaray içinde aktif görev yaptığını dile getirerek, "Taraftarla ilişkim her zaman iyi olmuştur. Ultraslan ile hep iyi ilişki içindeydim. Ben onları, onlar beni sevdi. Tek yumruk olduk. İlk defa bazı lokasyonlardan gelen istifa sesi beni çok üzdü. Hiç alışık olmadığım bir şeydi" diye konuştu.
"SÜREN'DEN BAŞKA KONUŞAN YOK"
Göreve geldiğinden bu yana, eski başkan Faruk Süren ve sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar yöneticinin sürekli olarak ithamlarda bulunduğunu anlatan Adnan Polat, ''Bu ithamları yapan insanlar haysiyetli, şerefli insanlarsa çıkar bunu kanıtlarlar'' ifadesini kullandı.
Başkan Polat, Galatasaray'ın yazılmamış kuralları ve geleneklerinin bulunduğunu dile getirerek, "Bunun kökleri 527 senelik Galatasaray Lisesi'nin kültürüne dayanır. Orası bizim kültür pınarımızdır. Yazılmamış kurallar içinde en önemlisi; özellikle başkanların eğer eleştiri yapacaklarsa genel kurullarda konuşmasıdır. Ben göreve geldiğimden bu yana eski başkanlardan bir tanesi ve sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek eski yöneticiler devamlı ithamlarda ve eleştirilerde bulunuyorlar. Faruk Süren'den başka konuşan yok. Göreve geldiğimdeki mali, idari durumunu anlatmayacağım. Geçmişi asla suçlamadım, enkaz edebiyatı yapmadım. Hisleri, hırsları aklın önüne geçiyor. Bunu doğru bulmuyorum, yakıştırmıyorum. İtham etmeleri, suçlamaları, bazı senaryolar ortaya koymalarını yakıştıramıyorum. Bu Galatasaray'ın kimliğine zarar veriyor. Bu insanları Galatasaray'ın büyüklüğünü anlamamış olarak görüyorum. Kişiyi nasıl bilirsiniz dendiğinde 'kendim gibi bilirim' derim. Herkes kendini sorgulaması lazım. Ben 24 saatin 17'sini Galatasaray ile yaşıyorum. 5 yılda bir tatil yapayım dedim, burnumdan geldi. Ailemi bırakıp oradan geldim" dedi.
Riva arazisi ile ilgili suçlandığını anlatan başkan Polat, bu projede çok sayıda teklif aldıklarını ve sonuçta 14 kişilik yönetim kurulu olarak bazı kararlar aldıklarını, kendisinin bir iş için 'şu firmaya verilecek' diye asla demediğini söyledi.
Adnan Polat, Galatasaray'da şu anda tarihinde olmayan şeffaflık olduğunu kaydederek, "Divan Kurulu'na her 3 ayda bir 150 sayfalık rapor veriyoruz. Biz kendimizi hesap sorulur hale getirdik. Bu ithamları yapan insanlar haysiyetli, şerefli insanlarsa çıkar bunu kanıtlarlar" ifadesini kullandı.
"SEZGİN G.SARAY'A ZARAR VERİRSE, YARIN KAPININ ÖNÜNE KOYARIM"
Başkan Polat, Galatasaray Sportif A.Ş. Sportif Direktörü Adnan Sezgin ile ilgili yapılan eleştirileri yanıtlarken, ''Adnan Sezgin Galatasaray'a zarar verirse, yarın kapının önüne koyarım" dedi.
Sezgin'in, Florya'da kendisine verilen görevleri yaptığını dile getiren Polat, "Teknik heyet ve futbolculara her türlü çalışma ortamını sağlama görevi verdim. Orada mal ve hizmetlerin belli standartta olması, organizasyonların yapılması. Son örnek, Elano'nun satılmasıydı. Hagi; Elano'nun Galatasaray'ı kafasında bitirdiğini ve bizle olmasının mümkün olmadığını belirterek, gönderilmesini istedi. Bakkaldan domates almıyorsunuz ki çürük çıksın, atalım. Bizim Santos kulübünün teklifi konusunda 4 güne kadar hiçbir bilgimiz yoktu. Beşiktaş maçından 2 gün önce Sanstos bize yazı gönderdi. Adnan Sezgin, bana 'biz buradan kaç para alırsak iyidir' diye sordu. Biz zaten belli paranın dışında oyunculara fazla vermek istemiyoruz. Adnan Sezgin, 2 gündür pazarlık ediyordu. Florya'da dünkü yönetim kurulu toplantısında transferin gerçekleşmesini kabul ettik. Adnan'ın işlerinden biri bu. Futbolcu transferi konusunda belki 1-2 genç oyuncu hariç, her futbolcu teknik direktörün kararı ile alınır. Sezon başında İbricic veya Misimoviç vardı. Rijkaard, hangisini alabiliyorsanız alın demişti. İbricic kulübünün istediği bazı şeylerden dolayı olmadı" şeklinde konuştu.
Adnan Sezgin'in, oyuncu transferleri sırasında yapılan görüşmelerde kendisini günde 10-20 kere aradığını vurgulayan Polat, "Son anda teknik direktöre yine soruluyor. Bitirelim mi diye. Bütün oyuncularla bu böyle olmuştur. Adnan Sezgin transferi yapan kişi değil, ama ona bir süre teklifi geliyor, o da hocaya sunuyor. Adnan Sezgin, futbolu bilen, eli sıkı bir kişidir. Ben kendisine, Galatasaray'a mal ve hizmet satanlardan Galatasaray'a zarar veren kişiler varsa, benle istişare et ve kapı dışarı koy' dedim. Medya ondan haber alamadığı için sevmiyor. Futbolun tekniğini, antrenmanına hiç karışmaz. Adnan'ın bunlarla alakası yoktur. Adnan Sezgin'i eğer Galatasaray'a zarar verdiğini görsem, yarın kapının önüne koyarım. Kim olursa olsun orada tutmam. Adnan Sezgin bizim verdiğimiz görevleri yüzde yüz yerine getiriyorsa sadece birileri istedi diye niye göndereyim?" diye konuştu.
"HAGİ'YE 100 FUTBOLCU LİSTESİ SUNDUK"
Polat, Hagi'nin iyi bir kadro kuracağına inandığını çünkü geçmişte kurduğu kadronun Gerets ile şampiyon olduğunu hatırlattı.
Hagi'nin kafasında bir şablon olduğunu anlatan Adnan Polat, "Şu anda hem kendi önerdiği, hem bize önerilen 100 futbolcu var. Hagi, bunların bir çoğunu tanıyor, tanımadıklarını kasetlerden izliyor. Hagi, istediği mevkideki her oyuncu için 3 seçenek sunacak, Adnan Sezgin de elimizdeki bütçeye göre bunlardan birinin transferini yapacak. Ama attığı her adımda bizimle görüşecek" dedi.
Adnan Polat, Kasım 29 itibariyle tüm çalışan ve amatör sporcuların maaşlarını yatırdıklarını futbolda ödemelerde 3-4 ay gecikmeyle gittiklerini dile getirerek, "Stadın bir yıl gecikmesi 78 milyon dolara mal oldu. Bu gecikme olmasaydı, oyunculara sıfır borcumuz olurdu. Bankada 50 milyon dolarımız bulunurdu" ifadesini kullandı.
"AÇILIŞA TÜM ESKİ SPORCULARI DAVET ETTİK"
Başkan Polat, Türk Telekom Arena Stadı'nın 15 Ocak 2011 tarihinde yapmayı planladıklarını açılışına tüm eski sporcuları davet edeceklerini belirtti.
Polat, "Açılışa, 2000 yılı takımının hepsini davet edeceğiz. Eski bütün sporcularımızı ve kongre üyelerini davet edeceğiz. Galatasaray'ın büyüklüğü kazandığı veya kaybettiği maçlarla orantılı değildir. Galatasaray'ın gelecek 50 yılda futbol oynayacağı eserin açılışına taraftarlar mutlaka gelecektir. Kulüp, 20 senedir bunun hayalini kuruyor. Kötü netice alınca tabii ki kombine satışları normal olarak duruyor. Açılışta 52 bin kişiye oynayacağımıza inanıyorum, dışarda bile insan kalır. Galatasaray'ın büyüklüğüne yakışan da budur" şeklinde konuştu.
Stat açılış tarihinin kesinleşmesi için, bu stadın başlangıcından bugüne kadar projeye sahip çıkan sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın zamanının uygunluğunu beklediklerini kaydeden Polat, Bu hafta kendisi bize cevap verecek.
Bizim arzumuz sayın başbakanın bize gün vermesiydi, o güne adapte edebilirdik. 15 Ocak için her şeyimiz hazır" diye konuştu.
Adnan Polat, Ali Sami Yen Stadı'nın kapanış maçı için de bir program hazırladıklarını kaydederek, "Çok yönlü bir şey olacak. Beşiktaş maçında eski açıkta bez afişler vardı, insanın gözünün dolmaması mümkün değil, Benim de burada hayatımın 30 senesi var, ayrılık kolay değil" dedi.
Eski kulüp başkanlarından Mehmet Cansun ile kahve içtiklerini dile getiren Polat, "Kendisi bana, 'Sana yapılanlara çok üzülüyorum. sen kafanda yapısal değişiklerin peşinde koştun, bunları başardın. Ancak ben de sportif başarı olmayınca üzülüyorum' dedi. Bir eski kulüp başkanı bile yapısal başarılardan çok, sportif başarıları önemseyebiliyor" ifadesini kullandı.
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, gündemlerinde olağanüstü genel kurul bulunmadığını ifade ederek, ''Kesinlikle bu seçim ortamını herkes kafasından silsin'' dedi.
Polat, Galatasaray kamuoyunda olağanüstü kongreye gidilmesini bekleyen bir kesimin bulunduğu belirtilerek, böyle bir şey olup olmadığı sorusuna, ''Gündemde öyle bir şey yok. Şu anda böyle bir şey yok. Bıraktık, gitsek her şey düzelecek mi? Galatasaray'da şimdi her yol deneniyor bazıları tarafından. Çünkü neden deneniyor, ellerine bir silah geçti o da futbol takımının kötü gitmesi. Galatasaray'ın yapısal değişiminin tamamlanması bazılarını çok cezbediyor. Daha önce neredeydi bunlar. Evde yangın varken neredeydiler... Yangında bir tanesi bir kova su getirmedi. 'Gelin arkadaşlar kulüp zor gününde, kimin hangi unvanı aldığı önemli değil, çalışalım şu yangını temizleyelim' dediğimiz vakit, 'Sen delirdin mi, bu şartlarda bu kulübe girilir mi' diyenler şu anda hepsi başkan adayı. Kesinlikle bu seçim ortamını herkes kafasından silsin, çünkü Galatasaray'a zarar veriyor. Kritik bir dönem yaşıyoruz. Bu dönemde bu işi tekrar ayağa kaldıracağız. Olabiliyor, 10 tane iş yapıyorsunuz bir tanesi kötü gidebiliyor. Bir ağaçta bin tane elma varsa, içinde 20'si çürükse ağacı mı kesersiniz, çürük elmaları mı temizlersiniz. Herkes ağacı kesmenin peşinde. Kusura bakmasınlar ağacı kestirmeyeceğim'' şeklinde yanıt verdi.
''İŞİN EKONOMİSİ VE MARKASINI KOYDUĞUNUZ ZAMAN...''
Adnan Polat, ''Tek rakibimiz Fenerbahçe'dir'' açıklamasının hatırlatılması üzerine, bu konuyu alınan sportif neticelere bakarak düşünmemek gerektiğini ifade ederek, ''Bugün Türkiye'de 3 büyükler diye bahsediliyor, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, arkasından Trabzonspor geliyor, şimdi yeni yeni Kayserispor, Bursaspor çıkış yapan takımlar. Ama tek rakibimiz Fenerbahçe derken resmin tamamını görelim. Taraftar olarak baktığınız vakit Türkiye'de toplam futbol taraftarlarının yüzde 65'i Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarından oluşuyor. Yüzde 35'i diğerlerini oluşturuyor. Son 20 yıldır yapılan araştırmalardan çıkan rakamlar bunlar. Galatasaray futbolla ilgilenen insanların yüzde 35-37'si arasında çıkıyor, Fenerbahçe 33-35'i arasında, Beşiktaş 17-18'ler civarında çıkıyor. Böyle bir şablon koydukları vakit, gerek taraftar, gerek sportif faaliyet alanları, aldığımız şampiyonluklar, gerek işin ekonomisi ve markasını koyduğunuz zaman Galatasaray'ın bu anlamdaki rakibi Fenerbahçe'dir. Futbolda farklı olarak bazen çok küçük maliyetlerle yapılan bir takım büyük maliyetli takımı yenebilir. Bizim rekabet anlayışımız sadece futboldan bahsediyorsak o başka bir şey, biz bütün kulüpten bahsediyoruz. Futbol bu işin vitrini. Galatasaray'a veya diğer kulüplere insanlar futbolun başarısıyla kazandırılıyor. Futbol bu işin amiral gemisi'' dedi.
''TÜRK FUTBOLUNUN KAVGAYA DEĞİL BARIŞA İHTİYACI VAR''
Kulüp başkanları arasındaki diyalogların eskiye göre daha sıcak ve yakın olduğu ifade edilerek, bu durumun Türk futbolunu nerelere taşıyacağı sorulan Adnan Polat, artık, aralarındaki büyük rekabetten, büyük ekonomileri nasıl sağlayacaklarına, Türk futbolunu nasıl geliştireceklerine kafa yorduklarını anlatarak, ''Kavga ederek işlerin çözüleceğine inanmıyorum. Türk futbolunun kavgaya değil barışa ihtiyacı var'' diye konuştu.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in çok eski bir arkadaşı olduğunu bildiren Polat, Şener'in, dün katıldıkları bir törende kendisine, ''Lider olduk, sana üzüldüğümden sevinemiyorum'' dediğini kaydederek, ''Kavgadan herkes zararlı çıkıyor. Kavga ile bir yere gidemeyiz, konuları tartışarak çözeriz. Rakiplerimizle sonuna kadar her alanda rekabetimizi yapalım. İki sene evvel Aziz Yıldırım ile şunu konuştuk: Sonuna kadar rekabet edelim ama bundan da bir ekonomi üretelim, Türk futboluna, sporuna katkımız olsun. Bırakalım bu çocuklar gibi kavgayı. Tartışalım ama kavga etmek ayrı şey. Sakarya'da kürek şampiyonasında Aziz Yıldırım ile bir aradaydık. Birlikte yarışları izledik. Galatasaray, Türkiye Şampiyonu oldu. Madalyaları sporculara beraber verdik. Orada ne yapmamız lazım, orada kavga edip birbirimizi suya mı atmamız lazım dı? Biz kavga edersek bu kavga camialara, tribünlere, sokaklara yansıyor, insanlar birbirine zarar veriyorlar. Büyük rekabetten büyük ekonomiyi nasıl doğrulturuz, sporu nasıl geliştiririz, kafamızı ona yoruyoruz. Sadri Şener başkan çok eski arkadaşım. Trabzonspor Başkanı diye onunla yemek yemeyim mi sohbet etmeyeyim mi? Dün TTNet töreninde Sadri Başkan kulağıma eğildi. 'Senin yüzünden' dedi, 'lider olduk, sana üzüldüğümden sevinemiyorum' dedi. Ben kavga ederek işlerin çözüleceğine inanmıyorum. Türk futbolunun kavgaya değil barışa ihtiyacı var'' dedi.
Polat, şeref tribününde maç seyretmenin de çok zor olduğunu, bazen kendisini polit büro üyesi gibi hissettiğini ifade etti.
Leo Franco'nun Fenerbahçe maçında yediği golde bir anormallik görüp görmediği sorulan Polat, ''Kasıt anlamında söylüyorsanız yoktu. Konsantrasyon eksikliği yaşadı ve topu göremediğini sanıyorum'' dedi.
http://media1.ntvspor.net/C/I/87/polattttbüyük_IZD23.jpg
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, şu anda futbol takımıyla ilgili her türlü yetkiyi teknik direktörleri Gheorghe Hagi'ye verdiklerini söyledi.
Polat, Lig TV'de yayınlanan Futbol Gündemi Programı'na katılarak soruları yanıtladı. 2 gün önce bir karar aldıklarını belirten Başkan Polat, "Futbolla ilgili olarak Hagi'ye, 'her türlü yetki sende' dedik. Transferi de Hagi ile Adnan Sezgin yetkileri çerçevesinde yapacak. Artık Galatasaray'ın adına layık başarılar gelmeli. Bunları yapamazlarsa ne Hagi kalır, ne Adnan Sezgin kalır. Artık herkes yaptığı işle değerlendirecek. Futbolcular için de bu böyle. İşini yapamazsa gidecek" dedi.
"KÖTÜ GİDİŞ BENİ KAHREDİYOR"
Başkan Adnan Polat, alınan kötü sonuçların kendisini kahrettiğini ifade ederek, tribündeki taraftarların tepkisini de anladığını söyledi.
Taraftarların haklı olarak tepkisini ortaya koyduğunu anlatan Polat, "Ama Galatasaray bazı taraftarların spontane olarak koyduğu tepkileri dışında, kulüpte yapılan iyi işleri görüyor, anlıyor" dedi.
Polat, 9 yıl Galatasaray içinde aktif görev yaptığını dile getirerek, "Taraftarla ilişkim her zaman iyi olmuştur. Ultraslan ile hep iyi ilişki içindeydim. Ben onları, onlar beni sevdi. Tek yumruk olduk. İlk defa bazı lokasyonlardan gelen istifa sesi beni çok üzdü. Hiç alışık olmadığım bir şeydi" diye konuştu.
"SÜREN'DEN BAŞKA KONUŞAN YOK"
Göreve geldiğinden bu yana, eski başkan Faruk Süren ve sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar yöneticinin sürekli olarak ithamlarda bulunduğunu anlatan Adnan Polat, ''Bu ithamları yapan insanlar haysiyetli, şerefli insanlarsa çıkar bunu kanıtlarlar'' ifadesini kullandı.
Başkan Polat, Galatasaray'ın yazılmamış kuralları ve geleneklerinin bulunduğunu dile getirerek, "Bunun kökleri 527 senelik Galatasaray Lisesi'nin kültürüne dayanır. Orası bizim kültür pınarımızdır. Yazılmamış kurallar içinde en önemlisi; özellikle başkanların eğer eleştiri yapacaklarsa genel kurullarda konuşmasıdır. Ben göreve geldiğimden bu yana eski başkanlardan bir tanesi ve sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek eski yöneticiler devamlı ithamlarda ve eleştirilerde bulunuyorlar. Faruk Süren'den başka konuşan yok. Göreve geldiğimdeki mali, idari durumunu anlatmayacağım. Geçmişi asla suçlamadım, enkaz edebiyatı yapmadım. Hisleri, hırsları aklın önüne geçiyor. Bunu doğru bulmuyorum, yakıştırmıyorum. İtham etmeleri, suçlamaları, bazı senaryolar ortaya koymalarını yakıştıramıyorum. Bu Galatasaray'ın kimliğine zarar veriyor. Bu insanları Galatasaray'ın büyüklüğünü anlamamış olarak görüyorum. Kişiyi nasıl bilirsiniz dendiğinde 'kendim gibi bilirim' derim. Herkes kendini sorgulaması lazım. Ben 24 saatin 17'sini Galatasaray ile yaşıyorum. 5 yılda bir tatil yapayım dedim, burnumdan geldi. Ailemi bırakıp oradan geldim" dedi.
Riva arazisi ile ilgili suçlandığını anlatan başkan Polat, bu projede çok sayıda teklif aldıklarını ve sonuçta 14 kişilik yönetim kurulu olarak bazı kararlar aldıklarını, kendisinin bir iş için 'şu firmaya verilecek' diye asla demediğini söyledi.
Adnan Polat, Galatasaray'da şu anda tarihinde olmayan şeffaflık olduğunu kaydederek, "Divan Kurulu'na her 3 ayda bir 150 sayfalık rapor veriyoruz. Biz kendimizi hesap sorulur hale getirdik. Bu ithamları yapan insanlar haysiyetli, şerefli insanlarsa çıkar bunu kanıtlarlar" ifadesini kullandı.
"SEZGİN G.SARAY'A ZARAR VERİRSE, YARIN KAPININ ÖNÜNE KOYARIM"
Başkan Polat, Galatasaray Sportif A.Ş. Sportif Direktörü Adnan Sezgin ile ilgili yapılan eleştirileri yanıtlarken, ''Adnan Sezgin Galatasaray'a zarar verirse, yarın kapının önüne koyarım" dedi.
Sezgin'in, Florya'da kendisine verilen görevleri yaptığını dile getiren Polat, "Teknik heyet ve futbolculara her türlü çalışma ortamını sağlama görevi verdim. Orada mal ve hizmetlerin belli standartta olması, organizasyonların yapılması. Son örnek, Elano'nun satılmasıydı. Hagi; Elano'nun Galatasaray'ı kafasında bitirdiğini ve bizle olmasının mümkün olmadığını belirterek, gönderilmesini istedi. Bakkaldan domates almıyorsunuz ki çürük çıksın, atalım. Bizim Santos kulübünün teklifi konusunda 4 güne kadar hiçbir bilgimiz yoktu. Beşiktaş maçından 2 gün önce Sanstos bize yazı gönderdi. Adnan Sezgin, bana 'biz buradan kaç para alırsak iyidir' diye sordu. Biz zaten belli paranın dışında oyunculara fazla vermek istemiyoruz. Adnan Sezgin, 2 gündür pazarlık ediyordu. Florya'da dünkü yönetim kurulu toplantısında transferin gerçekleşmesini kabul ettik. Adnan'ın işlerinden biri bu. Futbolcu transferi konusunda belki 1-2 genç oyuncu hariç, her futbolcu teknik direktörün kararı ile alınır. Sezon başında İbricic veya Misimoviç vardı. Rijkaard, hangisini alabiliyorsanız alın demişti. İbricic kulübünün istediği bazı şeylerden dolayı olmadı" şeklinde konuştu.
Adnan Sezgin'in, oyuncu transferleri sırasında yapılan görüşmelerde kendisini günde 10-20 kere aradığını vurgulayan Polat, "Son anda teknik direktöre yine soruluyor. Bitirelim mi diye. Bütün oyuncularla bu böyle olmuştur. Adnan Sezgin transferi yapan kişi değil, ama ona bir süre teklifi geliyor, o da hocaya sunuyor. Adnan Sezgin, futbolu bilen, eli sıkı bir kişidir. Ben kendisine, Galatasaray'a mal ve hizmet satanlardan Galatasaray'a zarar veren kişiler varsa, benle istişare et ve kapı dışarı koy' dedim. Medya ondan haber alamadığı için sevmiyor. Futbolun tekniğini, antrenmanına hiç karışmaz. Adnan'ın bunlarla alakası yoktur. Adnan Sezgin'i eğer Galatasaray'a zarar verdiğini görsem, yarın kapının önüne koyarım. Kim olursa olsun orada tutmam. Adnan Sezgin bizim verdiğimiz görevleri yüzde yüz yerine getiriyorsa sadece birileri istedi diye niye göndereyim?" diye konuştu.
"HAGİ'YE 100 FUTBOLCU LİSTESİ SUNDUK"
Polat, Hagi'nin iyi bir kadro kuracağına inandığını çünkü geçmişte kurduğu kadronun Gerets ile şampiyon olduğunu hatırlattı.
Hagi'nin kafasında bir şablon olduğunu anlatan Adnan Polat, "Şu anda hem kendi önerdiği, hem bize önerilen 100 futbolcu var. Hagi, bunların bir çoğunu tanıyor, tanımadıklarını kasetlerden izliyor. Hagi, istediği mevkideki her oyuncu için 3 seçenek sunacak, Adnan Sezgin de elimizdeki bütçeye göre bunlardan birinin transferini yapacak. Ama attığı her adımda bizimle görüşecek" dedi.
Adnan Polat, Kasım 29 itibariyle tüm çalışan ve amatör sporcuların maaşlarını yatırdıklarını futbolda ödemelerde 3-4 ay gecikmeyle gittiklerini dile getirerek, "Stadın bir yıl gecikmesi 78 milyon dolara mal oldu. Bu gecikme olmasaydı, oyunculara sıfır borcumuz olurdu. Bankada 50 milyon dolarımız bulunurdu" ifadesini kullandı.
"AÇILIŞA TÜM ESKİ SPORCULARI DAVET ETTİK"
Başkan Polat, Türk Telekom Arena Stadı'nın 15 Ocak 2011 tarihinde yapmayı planladıklarını açılışına tüm eski sporcuları davet edeceklerini belirtti.
Polat, "Açılışa, 2000 yılı takımının hepsini davet edeceğiz. Eski bütün sporcularımızı ve kongre üyelerini davet edeceğiz. Galatasaray'ın büyüklüğü kazandığı veya kaybettiği maçlarla orantılı değildir. Galatasaray'ın gelecek 50 yılda futbol oynayacağı eserin açılışına taraftarlar mutlaka gelecektir. Kulüp, 20 senedir bunun hayalini kuruyor. Kötü netice alınca tabii ki kombine satışları normal olarak duruyor. Açılışta 52 bin kişiye oynayacağımıza inanıyorum, dışarda bile insan kalır. Galatasaray'ın büyüklüğüne yakışan da budur" şeklinde konuştu.
Stat açılış tarihinin kesinleşmesi için, bu stadın başlangıcından bugüne kadar projeye sahip çıkan sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın zamanının uygunluğunu beklediklerini kaydeden Polat, Bu hafta kendisi bize cevap verecek.
Bizim arzumuz sayın başbakanın bize gün vermesiydi, o güne adapte edebilirdik. 15 Ocak için her şeyimiz hazır" diye konuştu.
Adnan Polat, Ali Sami Yen Stadı'nın kapanış maçı için de bir program hazırladıklarını kaydederek, "Çok yönlü bir şey olacak. Beşiktaş maçında eski açıkta bez afişler vardı, insanın gözünün dolmaması mümkün değil, Benim de burada hayatımın 30 senesi var, ayrılık kolay değil" dedi.
Eski kulüp başkanlarından Mehmet Cansun ile kahve içtiklerini dile getiren Polat, "Kendisi bana, 'Sana yapılanlara çok üzülüyorum. sen kafanda yapısal değişiklerin peşinde koştun, bunları başardın. Ancak ben de sportif başarı olmayınca üzülüyorum' dedi. Bir eski kulüp başkanı bile yapısal başarılardan çok, sportif başarıları önemseyebiliyor" ifadesini kullandı.
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, gündemlerinde olağanüstü genel kurul bulunmadığını ifade ederek, ''Kesinlikle bu seçim ortamını herkes kafasından silsin'' dedi.
Polat, Galatasaray kamuoyunda olağanüstü kongreye gidilmesini bekleyen bir kesimin bulunduğu belirtilerek, böyle bir şey olup olmadığı sorusuna, ''Gündemde öyle bir şey yok. Şu anda böyle bir şey yok. Bıraktık, gitsek her şey düzelecek mi? Galatasaray'da şimdi her yol deneniyor bazıları tarafından. Çünkü neden deneniyor, ellerine bir silah geçti o da futbol takımının kötü gitmesi. Galatasaray'ın yapısal değişiminin tamamlanması bazılarını çok cezbediyor. Daha önce neredeydi bunlar. Evde yangın varken neredeydiler... Yangında bir tanesi bir kova su getirmedi. 'Gelin arkadaşlar kulüp zor gününde, kimin hangi unvanı aldığı önemli değil, çalışalım şu yangını temizleyelim' dediğimiz vakit, 'Sen delirdin mi, bu şartlarda bu kulübe girilir mi' diyenler şu anda hepsi başkan adayı. Kesinlikle bu seçim ortamını herkes kafasından silsin, çünkü Galatasaray'a zarar veriyor. Kritik bir dönem yaşıyoruz. Bu dönemde bu işi tekrar ayağa kaldıracağız. Olabiliyor, 10 tane iş yapıyorsunuz bir tanesi kötü gidebiliyor. Bir ağaçta bin tane elma varsa, içinde 20'si çürükse ağacı mı kesersiniz, çürük elmaları mı temizlersiniz. Herkes ağacı kesmenin peşinde. Kusura bakmasınlar ağacı kestirmeyeceğim'' şeklinde yanıt verdi.
''İŞİN EKONOMİSİ VE MARKASINI KOYDUĞUNUZ ZAMAN...''
Adnan Polat, ''Tek rakibimiz Fenerbahçe'dir'' açıklamasının hatırlatılması üzerine, bu konuyu alınan sportif neticelere bakarak düşünmemek gerektiğini ifade ederek, ''Bugün Türkiye'de 3 büyükler diye bahsediliyor, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, arkasından Trabzonspor geliyor, şimdi yeni yeni Kayserispor, Bursaspor çıkış yapan takımlar. Ama tek rakibimiz Fenerbahçe derken resmin tamamını görelim. Taraftar olarak baktığınız vakit Türkiye'de toplam futbol taraftarlarının yüzde 65'i Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarından oluşuyor. Yüzde 35'i diğerlerini oluşturuyor. Son 20 yıldır yapılan araştırmalardan çıkan rakamlar bunlar. Galatasaray futbolla ilgilenen insanların yüzde 35-37'si arasında çıkıyor, Fenerbahçe 33-35'i arasında, Beşiktaş 17-18'ler civarında çıkıyor. Böyle bir şablon koydukları vakit, gerek taraftar, gerek sportif faaliyet alanları, aldığımız şampiyonluklar, gerek işin ekonomisi ve markasını koyduğunuz zaman Galatasaray'ın bu anlamdaki rakibi Fenerbahçe'dir. Futbolda farklı olarak bazen çok küçük maliyetlerle yapılan bir takım büyük maliyetli takımı yenebilir. Bizim rekabet anlayışımız sadece futboldan bahsediyorsak o başka bir şey, biz bütün kulüpten bahsediyoruz. Futbol bu işin vitrini. Galatasaray'a veya diğer kulüplere insanlar futbolun başarısıyla kazandırılıyor. Futbol bu işin amiral gemisi'' dedi.
''TÜRK FUTBOLUNUN KAVGAYA DEĞİL BARIŞA İHTİYACI VAR''
Kulüp başkanları arasındaki diyalogların eskiye göre daha sıcak ve yakın olduğu ifade edilerek, bu durumun Türk futbolunu nerelere taşıyacağı sorulan Adnan Polat, artık, aralarındaki büyük rekabetten, büyük ekonomileri nasıl sağlayacaklarına, Türk futbolunu nasıl geliştireceklerine kafa yorduklarını anlatarak, ''Kavga ederek işlerin çözüleceğine inanmıyorum. Türk futbolunun kavgaya değil barışa ihtiyacı var'' diye konuştu.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in çok eski bir arkadaşı olduğunu bildiren Polat, Şener'in, dün katıldıkları bir törende kendisine, ''Lider olduk, sana üzüldüğümden sevinemiyorum'' dediğini kaydederek, ''Kavgadan herkes zararlı çıkıyor. Kavga ile bir yere gidemeyiz, konuları tartışarak çözeriz. Rakiplerimizle sonuna kadar her alanda rekabetimizi yapalım. İki sene evvel Aziz Yıldırım ile şunu konuştuk: Sonuna kadar rekabet edelim ama bundan da bir ekonomi üretelim, Türk futboluna, sporuna katkımız olsun. Bırakalım bu çocuklar gibi kavgayı. Tartışalım ama kavga etmek ayrı şey. Sakarya'da kürek şampiyonasında Aziz Yıldırım ile bir aradaydık. Birlikte yarışları izledik. Galatasaray, Türkiye Şampiyonu oldu. Madalyaları sporculara beraber verdik. Orada ne yapmamız lazım, orada kavga edip birbirimizi suya mı atmamız lazım dı? Biz kavga edersek bu kavga camialara, tribünlere, sokaklara yansıyor, insanlar birbirine zarar veriyorlar. Büyük rekabetten büyük ekonomiyi nasıl doğrulturuz, sporu nasıl geliştiririz, kafamızı ona yoruyoruz. Sadri Şener başkan çok eski arkadaşım. Trabzonspor Başkanı diye onunla yemek yemeyim mi sohbet etmeyeyim mi? Dün TTNet töreninde Sadri Başkan kulağıma eğildi. 'Senin yüzünden' dedi, 'lider olduk, sana üzüldüğümden sevinemiyorum' dedi. Ben kavga ederek işlerin çözüleceğine inanmıyorum. Türk futbolunun kavgaya değil barışa ihtiyacı var'' dedi.
Polat, şeref tribününde maç seyretmenin de çok zor olduğunu, bazen kendisini polit büro üyesi gibi hissettiğini ifade etti.
Leo Franco'nun Fenerbahçe maçında yediği golde bir anormallik görüp görmediği sorulan Polat, ''Kasıt anlamında söylüyorsanız yoktu. Konsantrasyon eksikliği yaşadı ve topu göremediğini sanıyorum'' dedi.