yaman76hakanFB
07.Aralık.2010, 01:05
1958 yapımı bir Yeşilçam filminden muhteşem bir Fenerbahçe muhabbeti...
Bakmayın siz şimdilerde elitist şımarıkların, tuzu kuru beyzadelerin kulübümüzde köşe başlarını tuttuğuna... Fenerbahçe halkın takımıdır, Fenerbahçe halktır. Aristokratlık, bizim geleneğimiz değildir. Sadece eski Türk filmlerindeki Fenerbahçe muhabbetleri bile bunu göstermeye yeter. İşte Münir Özkul ve Zeki Müren bir araba dolusu kişiyi Fenerbahçe maçına götürüyor. Sonuna kadar izleyin; BAM TELİ SONUNDA...
Biz Fenerbahçe'yi Hababam Sınıfıyla, Cilalı İbo'yla, Turist Ömer'le, Emel Sayın'ın ördüğü atkılarla sevdik. Gold kartla, lord kartla değil... Nazım'ın bir şiirinde, Safiye Erol'un bir romanında, eski bir Türk filminin en heyecanlı yerinde geçen bir Fenerbahçe muhabbeti tüylerinizi diken diken etmiyorsa, ben böyle bir Fenerbahçeliliği tanımıyorum.
Zeki Müren'in arabasındaki şanslı çocuklar! İyi ki o günlerde yaşamışsınız! Bugün kılığınıza kıyafetinize bakıp stadın kapısından şutlanırdınız valla! Başkaları bize benzemeye çalışır ve halka açılırken, biz başkalarına benzemeye başladık. Elitist ve paralı bir zümrenin kulübü olma yolunda gittikçe yalnızlaşıyoruz. Artık Fenerbahçe stadı her geçen gün Cilalı İbo'lar için ulaşılması mümkün olmayan kırk kapılı bir saraya dönüşür oldu.
Neyse, kafanızı daha fazla şişirmiyeyim. Özellikle Fenerbahçeli arkadaşların sonuna kadar izlemesini isterim. İşte 1958 yapımı bir Yeşilçam filminden muhteşem bir Fenerbahçe muhabbeti:
http://www.youtube.com/watch?v=QVuvHQaexRw&feature=player_embedded
Bakmayın siz şimdilerde elitist şımarıkların, tuzu kuru beyzadelerin kulübümüzde köşe başlarını tuttuğuna... Fenerbahçe halkın takımıdır, Fenerbahçe halktır. Aristokratlık, bizim geleneğimiz değildir. Sadece eski Türk filmlerindeki Fenerbahçe muhabbetleri bile bunu göstermeye yeter. İşte Münir Özkul ve Zeki Müren bir araba dolusu kişiyi Fenerbahçe maçına götürüyor. Sonuna kadar izleyin; BAM TELİ SONUNDA...
Biz Fenerbahçe'yi Hababam Sınıfıyla, Cilalı İbo'yla, Turist Ömer'le, Emel Sayın'ın ördüğü atkılarla sevdik. Gold kartla, lord kartla değil... Nazım'ın bir şiirinde, Safiye Erol'un bir romanında, eski bir Türk filminin en heyecanlı yerinde geçen bir Fenerbahçe muhabbeti tüylerinizi diken diken etmiyorsa, ben böyle bir Fenerbahçeliliği tanımıyorum.
Zeki Müren'in arabasındaki şanslı çocuklar! İyi ki o günlerde yaşamışsınız! Bugün kılığınıza kıyafetinize bakıp stadın kapısından şutlanırdınız valla! Başkaları bize benzemeye çalışır ve halka açılırken, biz başkalarına benzemeye başladık. Elitist ve paralı bir zümrenin kulübü olma yolunda gittikçe yalnızlaşıyoruz. Artık Fenerbahçe stadı her geçen gün Cilalı İbo'lar için ulaşılması mümkün olmayan kırk kapılı bir saraya dönüşür oldu.
Neyse, kafanızı daha fazla şişirmiyeyim. Özellikle Fenerbahçeli arkadaşların sonuna kadar izlemesini isterim. İşte 1958 yapımı bir Yeşilçam filminden muhteşem bir Fenerbahçe muhabbeti:
http://www.youtube.com/watch?v=QVuvHQaexRw&feature=player_embedded