Addolorato
18.Şubat.2011, 21:06
Ben ve azim ? Normal şartlarda aynı cümle içinde bile bulunmamamız lazım ama ben bile size anlatacaklarımı nasıl yaptım bilmiyorum. Bu yaptıklarım sonucunda aşkın ne kadar kutsal birşey olduğunu biraz acıda olsa anladım artık malesef.
Herşey bu Eylül ayında başlamıştı. Okullar açılmış bütün yaz göremediğim arkadaşlarıma kavuşmuştum. Ama hayatımda arkadaşlıktan farklı birşeylerin eksik olduğunu fark etmiştim. Sevincimi , üzüntümü paylaşacağım o en saf ve en temiz duyguları hissedebileceğim bir insan yoktu hayatımda. Bir sevgilim yoktu. En son 3 sene önce ciddi bir ilişki yaşamıştım ama sonunda yine üzülen ben olmuştum. Kendimi sıkıntıdan yemeğe verip 15 kilo almamda cabası olmuştu. Ayna karşısına geçtiğimde kendimden nefret eder olmuştum bir kız beni beğense bile ben kendimi bir insan gibi değil bir hayvan gibi görüyordum. Ama asla kilo vermeyi düşünmedim dedim ya işte ne hırslı nede azimli bir insandım kendime küfür etsemde bu durumu kabulde etmek zorunda olduğumu hissediyordum.
Sonra Ekim ayında o geldi. 2 senedir aynı sınıftaydık ve ben onu 2 senedir beğeniyordum. Ama sadece beğenmekti. Ama bu sefer onun gözlerinin içine baktığımda bir arkadaştan daha fazla şeyler hissettiğimi anlamıştım. Ama kendime güvenim yok tabi. Ben 96 kiloluk bir ayıdan başka birşey değilim kendi gözümde. Güzelim kız nasıl beni beğensin ? Ya ben değişecektim yada 3 yıldan sonra ilk defa birşeyler hissettiğim kıza bir türlü açılamayıp uzaktan kendimi avutacaktım. Zor olanı seçtim. Kaderime mahkum olmadım. Değişecektim.
24 Ekim 2010 hangi güne geliyordu hatırlamıyorum ama tarihi tam olarak bu. Diyet yapacaktım sevdiğim kız için zayıflayacaktım. Ben kendimi insan gibi görmüyordum dediğim gibi ve beni olduğum gibi sevmesini istemiyordum zaten sevmezdi de. Günde 5 öğün yiyordum eskiden , sporda yapmazdım devamlı bilgisayar başında geçen pasif hayat benide obezite yolunda sürüklüyordu. 184 boy ve 96 kilo. Koşu bandımız vardı bir tane alıpta evin köşesinde öylece duran. Koşmaya başladım. Attığım her adımda 'o' vardı sadece aklımda. Onunla geçireceğimiz güzel günlerini düşünerek koştum. Salata yediğim akşam yemeklerindede yine 'o' vardı. Sonra arada sırada içtiğim bir sigaram vardı. Yemeklerin üstüne içerdim 3 seneden beri. Sonra tokluk hissi yarattığını fark ettim. Yanımdan ayırmaz oldum kendisini , artık yemek yememek için bu mereti içiyordum devamlı okulda. Sigara bağımlısı olmuştum ama onun için herşeye değerdi. Sağlığım onun yanında neydi ki ?
Nitekim çektiğim bu eziyetler yavaş yavaş neticesini vermeye başlamıştı. Epey hızlı bir şekilde kilo veriyordum. İlk ay sonunda 7 , ikinci ay sonunda 14 , üçüncü ay sonunda 19 kilo vermiştim. Artık kendimi iyi hissettiğim zamanlardan dahada zayıftım ve sanırım ona açılma vakti geldi diye düşündüm. Ancak korkuyordum. Ya hiçbirşey hissetmiyorsa diye düşünmek kafamı oldukça yoruyordu açıkcası.
23 Ocak 2011. Pazar günü olması lazım en yakın arkadaşımla dışarı çıkmıştık. Aslında içki içmek gibi bir plan yoktu kafamızda ama saatler ilerledikçe o içmeyi teklif etti. Bende kabul ettim. Diyet nedeniyle içkiylede aram bozulmuştu ama kafamı rahatlamamda gerekiyordu. İçtik , içtik yaklaşık 4 şişe vodka içtik. Bana tabiki bir sarhoş cesareti gelmişti kafaya koymuştum bugün ona hissetiklerimi söylecektim. Nitekim söyledimde. Oda bana karşı birşeyler hissettiğini ama bir ilişkiye hazır olmadığını söyledi. Moralimi o an için bozmamıştım. Eğer birşeyler hissediyorsa olur diye düşünmüştüm.
Dün'e kadar her gün konuştum onunla. Fikrini değiştirmek için çok şeyler denedim bazen ikna olur gibi olsada asla bir ilişki istemiyordu. Göz göze geldiğimizde bana karşı birşeyler hissettiğini fark ediyordum ama dün'e kadar. Dün son kez konuşucaktım onunla. Artık belirsizlikten sıkıldığımı ve belkiler duymak istemediğimi oda biliyordu. Konuşmamız sadece 30 saniye sürdü. Sadece 30 saniyede nelerin bittiğini nelerin değiştiğini görmekte koyuyor insana.
- Neden konuşmak istedinki benim söylecek birşeyim yok.
- Belki daha önceki fikirlerin netleşmiştir diye sormak istedim.
- Evet netleşti ve hayır malesef.
Bitmişti. Zaten bu sefer gözlerine baktığımda o parıltıyıda görmemiştim. Salı günü benimle kendisi konuşmak istemişti ama konuşmadan sonra ne olduysa davranışları değişti. Uğruna değiştiğim , sağlığımı mahvettiğimi , ruh sağlığımı bozduğum kız hiç birşey olmamış gibi gitti. Bende gittim ama nevizade'ye gittim arkadaşlarımla. Rakı , balık yaptım. Devirdiğim her kadehte onu aradım. Çok sevmiştim be abi. Sonra restorant'ın balkonuna çıktım sigara içmek için. Arka masadaki kadında geldi benimle oda yaktı bir tane benimle beraber. Derdimi anlattım , dinledi. Heralde alkolün etkisiyle ne hissettiklerimi tam anlayamamıştı. Aman boşver , sana kızmı yok incecik , fıstık gibi çocuksun dedi. Neden zayıfladığımı bilmediği için güldüm sadece. Haklısın abla dedim. Bana kızmı yok ?
Biraz uzun oldu kusura bakmayın sadece içimi dökmek istedim.
Herşey bu Eylül ayında başlamıştı. Okullar açılmış bütün yaz göremediğim arkadaşlarıma kavuşmuştum. Ama hayatımda arkadaşlıktan farklı birşeylerin eksik olduğunu fark etmiştim. Sevincimi , üzüntümü paylaşacağım o en saf ve en temiz duyguları hissedebileceğim bir insan yoktu hayatımda. Bir sevgilim yoktu. En son 3 sene önce ciddi bir ilişki yaşamıştım ama sonunda yine üzülen ben olmuştum. Kendimi sıkıntıdan yemeğe verip 15 kilo almamda cabası olmuştu. Ayna karşısına geçtiğimde kendimden nefret eder olmuştum bir kız beni beğense bile ben kendimi bir insan gibi değil bir hayvan gibi görüyordum. Ama asla kilo vermeyi düşünmedim dedim ya işte ne hırslı nede azimli bir insandım kendime küfür etsemde bu durumu kabulde etmek zorunda olduğumu hissediyordum.
Sonra Ekim ayında o geldi. 2 senedir aynı sınıftaydık ve ben onu 2 senedir beğeniyordum. Ama sadece beğenmekti. Ama bu sefer onun gözlerinin içine baktığımda bir arkadaştan daha fazla şeyler hissettiğimi anlamıştım. Ama kendime güvenim yok tabi. Ben 96 kiloluk bir ayıdan başka birşey değilim kendi gözümde. Güzelim kız nasıl beni beğensin ? Ya ben değişecektim yada 3 yıldan sonra ilk defa birşeyler hissettiğim kıza bir türlü açılamayıp uzaktan kendimi avutacaktım. Zor olanı seçtim. Kaderime mahkum olmadım. Değişecektim.
24 Ekim 2010 hangi güne geliyordu hatırlamıyorum ama tarihi tam olarak bu. Diyet yapacaktım sevdiğim kız için zayıflayacaktım. Ben kendimi insan gibi görmüyordum dediğim gibi ve beni olduğum gibi sevmesini istemiyordum zaten sevmezdi de. Günde 5 öğün yiyordum eskiden , sporda yapmazdım devamlı bilgisayar başında geçen pasif hayat benide obezite yolunda sürüklüyordu. 184 boy ve 96 kilo. Koşu bandımız vardı bir tane alıpta evin köşesinde öylece duran. Koşmaya başladım. Attığım her adımda 'o' vardı sadece aklımda. Onunla geçireceğimiz güzel günlerini düşünerek koştum. Salata yediğim akşam yemeklerindede yine 'o' vardı. Sonra arada sırada içtiğim bir sigaram vardı. Yemeklerin üstüne içerdim 3 seneden beri. Sonra tokluk hissi yarattığını fark ettim. Yanımdan ayırmaz oldum kendisini , artık yemek yememek için bu mereti içiyordum devamlı okulda. Sigara bağımlısı olmuştum ama onun için herşeye değerdi. Sağlığım onun yanında neydi ki ?
Nitekim çektiğim bu eziyetler yavaş yavaş neticesini vermeye başlamıştı. Epey hızlı bir şekilde kilo veriyordum. İlk ay sonunda 7 , ikinci ay sonunda 14 , üçüncü ay sonunda 19 kilo vermiştim. Artık kendimi iyi hissettiğim zamanlardan dahada zayıftım ve sanırım ona açılma vakti geldi diye düşündüm. Ancak korkuyordum. Ya hiçbirşey hissetmiyorsa diye düşünmek kafamı oldukça yoruyordu açıkcası.
23 Ocak 2011. Pazar günü olması lazım en yakın arkadaşımla dışarı çıkmıştık. Aslında içki içmek gibi bir plan yoktu kafamızda ama saatler ilerledikçe o içmeyi teklif etti. Bende kabul ettim. Diyet nedeniyle içkiylede aram bozulmuştu ama kafamı rahatlamamda gerekiyordu. İçtik , içtik yaklaşık 4 şişe vodka içtik. Bana tabiki bir sarhoş cesareti gelmişti kafaya koymuştum bugün ona hissetiklerimi söylecektim. Nitekim söyledimde. Oda bana karşı birşeyler hissettiğini ama bir ilişkiye hazır olmadığını söyledi. Moralimi o an için bozmamıştım. Eğer birşeyler hissediyorsa olur diye düşünmüştüm.
Dün'e kadar her gün konuştum onunla. Fikrini değiştirmek için çok şeyler denedim bazen ikna olur gibi olsada asla bir ilişki istemiyordu. Göz göze geldiğimizde bana karşı birşeyler hissettiğini fark ediyordum ama dün'e kadar. Dün son kez konuşucaktım onunla. Artık belirsizlikten sıkıldığımı ve belkiler duymak istemediğimi oda biliyordu. Konuşmamız sadece 30 saniye sürdü. Sadece 30 saniyede nelerin bittiğini nelerin değiştiğini görmekte koyuyor insana.
- Neden konuşmak istedinki benim söylecek birşeyim yok.
- Belki daha önceki fikirlerin netleşmiştir diye sormak istedim.
- Evet netleşti ve hayır malesef.
Bitmişti. Zaten bu sefer gözlerine baktığımda o parıltıyıda görmemiştim. Salı günü benimle kendisi konuşmak istemişti ama konuşmadan sonra ne olduysa davranışları değişti. Uğruna değiştiğim , sağlığımı mahvettiğimi , ruh sağlığımı bozduğum kız hiç birşey olmamış gibi gitti. Bende gittim ama nevizade'ye gittim arkadaşlarımla. Rakı , balık yaptım. Devirdiğim her kadehte onu aradım. Çok sevmiştim be abi. Sonra restorant'ın balkonuna çıktım sigara içmek için. Arka masadaki kadında geldi benimle oda yaktı bir tane benimle beraber. Derdimi anlattım , dinledi. Heralde alkolün etkisiyle ne hissettiklerimi tam anlayamamıştı. Aman boşver , sana kızmı yok incecik , fıstık gibi çocuksun dedi. Neden zayıfladığımı bilmediği için güldüm sadece. Haklısın abla dedim. Bana kızmı yok ?
Biraz uzun oldu kusura bakmayın sadece içimi dökmek istedim.