Gençlerbirliği ile Şampiyonlar Ligi yarı finaline
Arkadaslar forumunuza yeni katildim ve kariyer hikayelerinizi okurken asiri zevk aldim. Anlatim diliniz de sürükleyici bunu da eklemem gerekiyor. Düsündüm ve ben de kendi kariyer hikayemi yazmaya karar verdim. Benim Genclerbirligi serüvenim 2004'teki Valencia maciyla basladi. Bir Ankarali olarak futbola pek merakli degilim ama her FM oyunumda GB ile kariyer yapmak cok hosuma gidiyor. Tek hobim diyebilirim. Simdi ben size FM 2005'ten beri her sezonki hikayelerimi degil bu seridekini anlatacagim. Sunu belirtmem gerekiyor rahmetli Ilhan Cavcav gercek hayatta ne kadar aksi ve zor bir yöneticiydi ise FM serilerinde bunun kat be kat fazlasi. Ona her ters gelen seyde sizi kovmakla tehdit etmesi, dominant karakteri ve basari gelse bile sizi kovmaktan cekinmemesi aynen alinmis oyuna. Dolayisiyla bazen diktatör, bazen babacan, bazen kol kanat geren destek veren baskan profilindeydi benim icin.
Sezona baslarken transfer bütcem olmadigi icin Serdar Gürler'i satarak basladim ki yaptigim en büyük hatalardan biri diyebilirim. Gittigi Galatasaray'da ilk sezonda 13 gol 18 asist gibi bir performans gösterdi. Gelen parayla yerini tabi ki de dolduramadim Dolayisiyla zaten kadro kalitesi düsük bir takimdan as oyuncuyu da satarak son hafta Adanaspor beraberligi ile son saniyede ligde kalmayi basardim 15. olarak. Sonraki sezon €500K bütce geldi ki bu beni hayli rahatlatti. Brezilya ve Arjantinliyle doldurdum takimi. http://www.transfermarkt.com.tr/arse...saison_id/2016 su takimin baskanina gittim dedim ben toptan aliciyim. Bana 300K ile ne verirsin dedim genc takimindan A takimina toplam 5 oyuncu aldim bu paraya ve 4 sezon sonra 50K'ye aldigim stoperleri Sanchez'i 5,5M gibi bir fiyata Besiktas'a sattim. Alis satis fiyat performansi acisindan FM 11'de 100K'ye alip 14M'ye Juventus'a sattigim regenden sonraki en iyi transferimdi. Bedavadan gelenleri saymiyorum. Ikinci sezonu cok büyük sakatlik ve cezali sikintilariyla gecirsek de 12. gibi beni aslinda tatmin eden bir pozisyonda bitirdik ligi. Cavcav baskandan ama her gün zilgit yiyordum. Sakatliklar yüzünden genc takimdan her hafta 4-5 oyuncu takviye etmek durumda kaliyordum. Simdi bu sezonki Genclerbirligi sakatliklarina baktim da http://www.onlinebahissiteleri.vc/sa...li-listesi.php cok iyi bir sezon gecirmisler. Uzun süreli hic sakatlik vermemisler. Antrenmanlar konusunda hep zayif olmusumdur zaten oyunda.
Neyse en kritik zamanda tam sezon öncesi baskan saglik sebeplerinden dolayi baskanligi biraktigini acikladi. Yerine Serafettin diye biri geldi ki ben simdiye kadar bu kadar ters biriyle calismamistim. Transfer bütcesi vermedigi gibi takimda yildiz oyuncu transferi ve ligi ilk 6'da bitirme direktifiyle geldi. Tam dedim lan bu hayata köpek cekilmeye mi geldim istifami verecegim derken sag bekim Ahmet bohunu yiyim agam gitme deyince kalmaya karar verdim. Ne kadar sözlesmesi bitik oyuncu varsa gel yaptim. Mavi donunu alan geldi. Kadrom 30'a cikti ki maas bütcesini gectik. Gönderemedigim oyuncular oldu. Kapinin önüne koymaya gönlüm el vermedi. Ve 3. sezonumda ligi 7. bitirdik ve istemeye istemeye baskan benle devam karari aldi. Hayatinda aldigi en iyi karar oldugunu söylemesine daha 9 ay var. Yazimin devami gelecek begenirseniz. :)
