cok tekknık bı defans cok da ii
Printable View
cok tekknık bı defans cok da ii
Yeterince kaliteli olduğunu düşünmüyorum.
Quote:
Originally Posted by TobiAslan
Bende öyle düşünüyorum, çok para harcanarak yapılmış bir transfer, daha iyileri de vardı...
Yerine Avrupa dan daha iyi bir stoper alinabilirdi...Servet ten iyi sanirim...:)....
Çok kaliteli bir defans değil bencede..
pek beğenmiyorum edu yu....
edu brezilyanın en iyi defansıysa song'u düşünemiyorum bile.
gitgide daha iyi oynuyo özellikle lugano ile beraber bu sene baya basarılılar anderlecht maclarında gosterdiler bunu bize
İsim: Eduardo Luiz Abonízio de Souza
Doğum tarihi: 18 Mayıs 1981
Doğum yeri: Sao Paulo, Brezilya
Boy: 187 cm
Kilo: 81 kg
Pozisyon: Defans
Kullandığı ayak: Sağ
Forma numarası: 36
Genel Bilgiler / Kariyeri:
18 Mayıs 1981 Dracena (Brezilya) doğumlu Eduardo Luiz Abonizio de Souza (Edu Dracena), 1.87 boyunda 81 kilo. Aynı zamanda İtalya vatandaşıdır. 1999’da profesyonelliğe geçmiştir. İlk profesyonel maçını Guarani Futebol Clube formasıyla Matonense’ye karşı 1999 yılında oynamıştır. 2005 yılında sakatlığından dolayı geçirdiği ameliyat nedeniyle 7 ay sahalardan uzak kaldı. 2006-2007 sezonunda aynı zamanda kaptanı olduğu Cruzeiro Esporte Clube (Brezilya) takımından Fenerbahçe’ye, 29 Ağustos 2006 tarihinde 4 yıllık sözleşme yapılarak transfer edildi. Bu transfer için bonservisin %50’sine sahip olan Cruzeiro Esporte Clube kulübüne 2.85 milyon avro, bonservisin diğer yarısına sahip olan EMS menajerlik şirketi ve menajer Juan Figer’e de 2.85 milyon avro olmak üzere toplam 5.7 milyon avro ödenmiştir. Defansta stoper mevkiinde oynamaktadır. 4 defa U-20, 2 defa Ümit (U-23) ve 1 defa da Brezilya A milli takım forması giymiştir.
Milan'nın transfer listesine girerek büyük ses getirmişti. Ancak O tercihini Fenerbahçe'den yana kulandı ve takımına 5.7 milyon Euro'ya maloldu. Son seçimlerde Brezilya Milli Takımına çağrıldı.
Brezilya'daki En İyi Savunmacı: Edu Dracena
Futbol alemindeki ismine de vesile olan ve Brezilya’nın en büyük şehri olan Sao Paulo’nun miniminnacık bir yerleşim birimi olan Dracena’da, muhtemelen Sertanejo ezgileri eşliğinde, Dünya’ya gelir Eduardo Luiz Abonízio de Souza. Çoğu Brezilyalı çocuğun aksine, bir kulüp çatısı altında top koşturmaya geç başlar. 14 yaşındayken Sao Paulo’nun çok da meşhur olmayan takımlarından Guarani’de çıktığı deneme antrenmanlarında göz doldurur ve takıma dahil edilir.
1995’in Şubat ayında Burges ( Guarani ) formasını ilk kez Iracenápolis karşısında giyer ve futbol yaşamına böylece adım atar Edu. Artık rüyalarını gerçekleştirmek, yeşil sahalarda nam salmış bir futbolcu olmak için tek yapması gereken şey çalışmaktır. Bir röportajında belirttiği üzere “dürüstlük, inanç ve kararlılığın” hayatta tüm engelleri aşmak için gerekli 3 şey olduğunu söyleyen birisi için bu pek de zor bir iş değildir. Nitekim evinden uzak bir yer olan Campinas şehrinde kalacak yeri olmamasına ve kulüp ona kalacak bir yer ayarlamamasına rağmen bir arkadaşının evinde kalması ve futboldaki geleceğinin parlak olduğuna dair olan inanç ve kararlılığının timsalidir.
1999 yılında Burges formasıyla Matonense karşısında oynadıkları ve 2 – 1 kaybettikleri maç onun ilk profesyonel kariyerindeki ilk maçtır. Yeteneği ve hiç bırakmadığı mesleki ciddiyeti sayesinde Burges’de dikkati çeker ve Brezilya 20 Yaş Altı takımının formasını giymeye başlar. Aynı zamanda kaptanı da olduğu takım ile 2001 yılında Güney Amerika şampiyonu olurlar. O takımda Adriano, Kaka, Baptista, Oliveira, Maicon gibi şu an Dünya’nın en önde gelene takımlarında oyuncularla birlikte oynamışlardır. Aynı başarıyı 1 sene sonra Fransadaki Toulon Turnuvasında da hem takım performansı hem de bireysel performans olarak gösterince Burges formasına veda vakti gelir Edu Dracena’nın.
Yeni evi Pireaus’tur artık Edu’nun. Kentin Thrylos lakaplı Olympiakos takımının genç ve gelecek vaadeden savunma oyuncusu. Thrylos cimriliği yüzünden onu Burges’ten satın almamış ve satın alma opsiyonu kendilerinde olmak üzere kiralama yoluna gitmiştir. Yunanistandaki performansı her zaman Gate 7 ın yüzünü güldürmüş ancak kulüp onu 150 Bin Euro daha vermemek adına bırakmıştır. ( bir Gate 7 ın üyesinin yalancısıyım ). Bugün Thrylos’a gönül verenler hala Edu Dracena için hayıflanmakta ve onu bırakmanın en büyük hatalardan ve en aptalca icraatlardan biri olduğunu düşünmekteler. Hatta “onu hangi idiot teknik direktör gönderdiyse vurmak lazım” diyenler bile vardır. Aynı şekilde Edu Dracena’da Old Trafford daki Manchester United maçı arefesinde gönderilmenin burukluğunu hala yaşamaktadır.
Olympiakos formasını giydikten 6 ay sonra Luxemburgo onu Cruzeiro’ya transfer etmiştir. 2003 yılında Cruzeiro takımıyla birlikte elde ettiği başarılar onun en unutulmaz futbol hatırası konumundadır. Luxa’nın saha dışındaki, Alex De Souza’nın da saha içindeki futbol zekası ve kalitesi onlara beklenmedik bir şekilde “triple” getirir. O sezonda 100 golden fazla atıp 100den fazla da puan toplamışlar ve Eyalet Şampiyonası ile birlikte Brezilya Kupası ve Brezilya Ligi’ni de kazanarak Brezilya’da bir ilke imza atmışlardır. O Raposa için Peleli Santos’tan sonraki en iyi takım yakıştırması yapılmıştır. Gomes, Maicon, Luisao, Cris, Wendell, Aristizábal, Deivid gibi isimler Edu ile birlikte adından sıkça söz ettirmiş, Avrupa devleriyle isimleri zikredilir olmuştur. Edu Dracena yükselen performansı ile birlikte bizimde katıldığımız FIFA 2003 Konfederasyon Kupası’nda Brezilya’nın kadrosunda kendine yer bulmuştur. 2004 Olimpiyatlarından önceki hazırlık maçları için Brezilya Milli Takımı’na çağırıldı ve toplam 8 kez formasını ıslattı Canarinho’nun.
Her futbolcunun kabusu onu 2005 yılında yakaladı ve “futboldaki en kötü an” olarak nitelendirdiği sakatlığı geçirdi. 7 ay sahalardan uzak kaldı ve bu yüzden Almanya’da yerini alamadı. Kendisiyle en fazla ilgilenen Liverpool ve Manchester United’da bu sakatlıktan dolayı transferden vazgeçti. Ancak 2006 yılında tekrar döndüğü futbolda eski formunu yakaladı. Kaptanlığını da üstlendiği Cruzeiro’yu Eyalet Ligi şampiyonluğuna taşıyan isimlerin başında geldi. Bir çok gazete ve dergi onu Lugano ile birlikte altın karmaya dahil etti. Globo gazetesi tarafından Mineiro Şampiyonasında Yılın Oyuncusu seçildi.
Aynı zamanda İtalyan vatandaşı olması hasebiyle Avrupa takımları için çok cazip olan Edu, daha önce de gündemine girdiği Manchester United ve Real Madrid ile birlikte aralarında Milan, Chelsea, Liverpool, Roma, Fiorentina gibi takımlar tarafından izlendi ve herkes onu bu takımlardan birinde göreceğini umarken tercihi Fenerbahçe’den yana oldu. Şu anda Lugano ile birlikte Brezilya basını ve futbolseverlerin en şaşırdığı transfer konumunda.
Şu an Raposa taraftarları, bizim Luciano için hissettiğimiz temennilerin aynısını hissediyorlar. Vefa ve duygusal bağdan farklı olarak onlar aynı genç ve çok iyi oyuncuyu da kaybetmenin üzüntüsü içinde. Kişiliğinin yanısıra oynadığı 161 maçta attığı 13 gol, sergilediği mücadele ile Cruzeiro’nun ve taraftar grubu Mafia Azul’un unutulmazları arasında yerini aldı Edu.
Edu’nun kariyeri dışında, oyun içindeki meziyetleri için şunları söylemem yanlış olmaz. Genç olması dışında havadan yerden oldukça iyi olan, çabuk, sezin gücü yüksek ve çağdaş savunma oyuncularının olmazsa olmaz özelliklerinden oyun kurma konusunda da başarılı bir isim Edu. Marke etmekte en çok zorlandığı isimlere Adriano, Romario, Edilson ve Robinho’yu örnek veriyor. Şu anki en büyük hedefi ise 2010’da Canarinho formasına kavuşmak.
Edu Dracena’ya hoşgeldin diyor ve kendine seçtiği hedef doğrultusunda Türkiye’nin Kanaryası Fenerbahçe’de başarılı maçlar çıkarmasını diliyorum.
Lugano ile mükemmel bir “duo” olacaklarını düşünüyorum.
Saygılar.
Derleme ve düzenleme tarafımca yapılmış olup, metinlerin tamamı alıntıdır.
Çok beğendiğim bir stoper bu başarılı oyununu devam ettirmesini diliyorum
Sakin oynayan iyi bir defans
Lugano'yla birbirlerini tamamlayan özelliklere sahipler ama bence Edu daha iyi bir oyuncu...
Çok güzel incelemişsin saol.Brezilya'daki En İyi Savunmacı sözünü peleden aldı ayrıca iki üç isim daha saydı Pele .Böyle bir iltifatı böyle bir adamdan almak gerçekten de önemli.Demek ki bir şeyler var bu adamda.
santos forması altında, yılın en iyi defans oyuncusu seçildi brezilya'da.
Kariyerinde çok iyi yerlerde olabilecekken sırf sakatlıklar yüzünden 2. defa ülkesine dönmek zorunda kaldı. Küllerinden doğmaya alışmış oyuncu. 3. defa kendini gösterip dönecektir avrupaya.
FB'de kendi kalesine gol atmaktan başka bir şey yapmıyordu desek yanılmayız..Şimdi Santos'da çoşturuyor..Zaten FB hep böyle adamları kaybediyor(bkz: Anelka,Carlos şimdi döktürüyorlar..)
Bu güzel adam yerine Bilica'yı tercih eden mantığı anlamıyorum.
Oldum olası sevmedim... Kağıt helva gibiydi savunmada... Bilica onun tersine sert ama freni patlamış kamyon gibi... Ondan önce Luciano yine kademe kültüründen mahrum klasik bir Brezilyalıydı... Servet Çetin yine bizde saç baş yoldurdu... Bütün bu isimlerin tek bir ortak noktası var: FENERBAHÇE SAVUNMASININ GÖBEĞİNDE ÇEŞİTLİ ZAMANLARDA BOY GÖSTEREN MAYIN TARLALARI...
Dünya kupasına çağırılırsa olabilir fakat çağırılmazsa bunun olacağını sanmıyorum.Quote:
Originally Posted by KaPaLı
Bilica'dan sonra mumla arıyoruz, keşke iyileşene kadar Bekir ile idare etseydik, Bilica'yı alacağımıza 1 sene daha Edu ile devam ederdik.
Yanılırsın.Daha iyisi alınabilirdi ama şu an ki Bilica'dan çok daha iyidir.Biraz izleseydin anlardın...Quote:
Originally Posted by Fearless Coward
Bilica'dan cok daha iyi bir oyuncu Edu..Burada oldugu zamanda begendigim bir oyuncuydu.Lugano ile cok iyi anlasiyorlardi.Tabi sakatligi olmasaydi keske..