'Gündelik başarılarla avunmayalım'

Takımlarımız bu hafta Avrupa arenasına çıkıyor. Yani tedirgin bekleyiş başladı. Uğur Meleke, nerde hata yapıldığını anlatıyor.


NTVSPOR
Güncelleme: 11:26 TSİ 14 Ağustos 2007 Salı




l Nermin KARTAL ÖRKMEZ



Büyük takımlarda futbolcu tartışmaları yapılması ne kadar doğru? Yani Alex'in, Appiah'ın ya da herhangi bir futbolcunun yokluğu tartışılmalı mı? Eğer bir takım gerçekten büyükse o futbolcunun yerine kim konulursa konulsun takım her zaman iyi oynamak zorunda değil mi? Ancak hangi büyükten bahsedersek bahsedelim söz dönüp dolaşıp bir veya birkaç oyuncunun yokluğuna gelip dayanıyor. Şimdi büyük mü yok ya da bir yerlerde hata mı yapıyoruz?


Tabii iş dönüp dolaşıp bir sisteme, bir projeye sahip olmaya dayanıyor. Takımınızı 4-5 yıldır aynı teknik adam yönetiyorsa, oyun anlayışını kadrodaki tüm oyunculara aşıladı ise, kolay kolay yıldız oyuncuların yokluğu bahanesine sığınılmaz.



Futbol takımı bir bilgisayar gibi. Teknik direktör anakart... Oyuncularsa anakarta bağlı olarak çalışan diğer kartlar. Hem kendi işlem kabiliyetleri var, hem de anakartın işletim sistemine uygun davranmak durumundalar. Bizim “sözde” büyüklerimiz, o yıldız kartların kişisel işlem kabiliyetlerine bağımlı. Anakart diye bir şey yok. Ya da henüz kendi işletim sistemini oturtamamış. Problem burada.



Avrupa futbolunu yakından takip eden biri olarak, biz bazı şeyleri abartıyor muyuz, bunun yanında çabuk kararlar verip sabırsız mı davranıyoruz?



Tabii bir bakıma öyle. 50 milyon euroluk Anderlecht üçüncü ön eleme turunda seri başı, 100 milyon euroluk dev Fenerbahçe seri başı değil. 20 milyonluk Zürih, sadece bu sezon başında Avrupa'nın 4 büyük ligine 4 oyuncu vermiş. Sadece kadronuzda Roberto Carlos'a, Lincoln'e sahip olmanız ya da Türkiye Ligi'nde 17 veya 117 kere şampiyon olmanız sizi enternasyonel arenada büyük yapmıyor.



Şampiyonlar Ligi'nde üst üste 5-6 yıl yer alabildin mi? Alamadıysan bir Anderlecht veya Olympiakos değilsin. Bunların ikisinde, üçünde gruptan çıkabildin mi? Çıkamadıysan bir Porto, Benfica veya PSV de değilsin. UEFA'da 5 yılda bir-iki çeyrek final yakalayabildin mi? Yakalayamadıysan AZ Alkmaar değilsin, Basel bile değilsin. O zaman abartıyoruz biraz...



Herhangi bir takımın 5 yıllık bir planı var mı? Hayır. 3 yıllık var mı? 2 yıllık bile yok. Süper Lig'de geçtiğimiz sezona başlayan hocalardan şu anda sadece 3'ü görevde! O zaman gündelik başarılarla avunmaya mahkumuz.



Avrupa Kupaları elemelerinde hangi takımlarımız tura daha yakın görünüyor?



Üç büyük takım da kağıt üstünde yakın görünüyor. Ama örneğin Zürih takımı turu kaybetse de kazanacak belki... Başka şeyler kazanacak. Orta-uzun vadede kazanacak. Belki Galatasaray bu turu kazanacak ama esasında kaybedecek. Gündelik başarıyla övünmüş olacak yine. Geleceğini kaybedecek esasında. 3 büyükler 10 yılda yine yabancı transferine toplamda 700 milyon dolar harcayacak. Sadece transferden 50 milyon kazanırken...



Umarım özellikle Şampiyonar Ligi elemelerinde kazanan bizim takımlarımız olur. Belçika ve İsviçre UEFA sıralamasındaki ciddi rakiplerimiz. İki yıl sonra Şampiyonlar Ligi'ne tek takımla katılmak zorunda kaldığımızda düşünmeyiz inşallah, “Biz nerde yanlış yaptık?” diye...