Euro 2008: İlk hedef Çeyrek Final
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çeyrek finali hedeflediklerini, ama ilerisi için de bir şeyler düşünebileceklerini ifade etti.
Lig TV'de yayınlanan Maraton programına konuk olan Fatih Terim, bugün İsviçre'de yapılan Euro 2008 kura çekimini şöyle değerlendirdi:
"Biz burada Avrupa'nın en önemli 14 takımı arasına girdik. Burada çok fazla seçici olamazsınız. Bazı şeyler gönlümüzden geçti, ama keşke şu gelseydi dediğimiz olmadı. Burada bunlar gelecektir. Eğer yolunuza devam etmek istiyorsanız, oynamanız gerekir, oynayacağımızı düşünüyorum. Basın toplantısında tüm rakiplerimiz Türkiye üstüne konuştu. Bu bizim için çok güzel. Çeyrek finali hedefliyoruz, ama ilerisi için de bir şeyler düşünebileceğiz."
Kurada, İsviçre'nin Türkiye ile aynı gruba düşmesinin ardından yüzünde bir gülümseme olduğunun hatırlatılması üzerine Terim, "Kader dedim. Bir şekilde herkes bir yerde buluşuyor. Frei ile görüştük, İsviçre hocası ile birlikteydik. Gülünür tabiki" dedi.
Teknik direktör Terim, A Milli Futbol Takımı'nın Avrupa Şampiyonası finalleri öncesi yapacağı hazırlık kampı programı ve kadroyla ilgili ise şunları söyledi:
"20+3 statüsü var. Çok önemli bir sakatlıkta 1 hafta öncesine kadar oyuncu değiştirme hakkınız var. Oynayacağınız ülkede 5 gün, şehirde 1 gün önce olmanız lazım. Ona göre bir yer seçmemiz lazım. Arkadaşlarımız duruma göre bakacak. Avusturya'da güzel yerler var. Göl kenarında bir yer var, belki orası olabilir. hazırlık olarak üçten fazla maç oynayacağız. Portekiz ile görüşüyorduk, olmadı. İsveç var, İrlanda var. İngiltere'yi falan istiyoruz. Baktığınız zaman herkesin gözden kaçırdığı bir şey var. Grupta maçlarımızı neredeyse hep dışarıda oynadık. Baktığınızda biz 15 oyuncudan vazgeçmemişiz. Belli bir iskeletimiz var, ama Yunanistan maçı öncesi 9 oyuncumuz sakattı. Ben zaman zaman birkaç oyuncu alıp bizle çalışmasını göreceğim demiştim. Bir adamı alırsınız, ama o aşı tutmaz. Ben çağırırım, ama ona forma vermemiş olabilirim. Kadroyu açıklayacağım, Tümer yok, Yıldıray yok, Mehmet Topuz yok. Ne yapmam lazım? Bizim 12 maçımıza bakarsanız, 7-8 oyuncudan vazgeçmemişiz. Tabiki bu iskelet korunacak, ama yeni oyuncular da çağırılacak.
Kafamda birkaç isim var. Çünkü ben zaten daha önce ifade ettim, Kasım ayındaki son açıklamamızda Norveç'e 4 puan önde gidip, o zaman 2008 ve 2010'u kapsayan bir kadro alırız diye düşünmüştüm. Ben değiştirmeye devam edeceğim. Yeni oyuncular gelecek. Kimse benim babamın oğlu değil. Enine boyuna her şeyi ölçeriz. Bu ortaya koyduğumuz tablo, herkesi memnun etmeyebilir. Norveç maçında 5 yeni oyuncu oynamış. Bu kolay değil. Daha önce olması gerekirdi, ama olmadı. Çocukları ben daha doğru bir ortamda 4 puan farkın ardından alırım diyordum, olmadı. Dolayısıyla bu değişim devam edecektir, ama değişmediğimiz oyuncuları çağıracağız. Bizim oyuncularımızın oynaması gerek. Avrupa'da oynamak başka, bulunmak başka. Tuncay mesela devamlı oynayarak, form tutar. Emre o kadar maç oynamadı" dedi.
Fatih Terim, Hakan Şükür'le ilgili bir soruya ise, "Hakan Şükür oynuyor bir sorun, oynamıyor başka bir sorun. Şimdi bir defa saygı duymasını öğrenmeliyiz. Alırım veya almam, oynar ya da oynamaz. Ama Hakan Şükür gibilere saygı duymak zorundayız. Seversiniz, sevmezsiniz o ayrı bir şey. Ama saygı duymayı öğrenmek zorundayız. Biz ne gençlerin önünü keseceğiz, ne tecrübelileri yok sayacağız. Keşke dün tribünde olup Juventus'ta Del Piero'nun, Milan'da Maldini'nin kapris yapmadan, sorun yapmadan kenarda nasıl ısındığını görseydiniz. Biz niye Hakan'ı konuşuyoruz? Tümer var, Rüştü var. Ben kimseye ne alacağımı, ne almayacağımı sormadım hayatım boyunca. Hakan oynasa da olur, oynamasa da. Ama saygı duymalıyız. Faydalı olursa oynar, oynamazsa bizimle gelir arkadaşlarına yardımcı olur" yanıtını verdi.
Fatih Tekke ve Yıldıray Baştürk'ün sakatlıkları nedeniyle oynamadığını da vurgulayan Milli Takımlar Teknik Direktörü, "Benim Yıldıray ile hiçbir problemim olmadı. Tam tersine gece yarılarında oturur konuşuruz. Ama sakatsa ben ne yapayım? Kendi takımında da oynamadı. Olursa güzel olur. Benim oyuncumla geçen konuşmalarımı ben dışarı vermem, ama Yıldıray hem iyi bir çocuk, hem de aramızda bir sorun yok. Fatih zaten sakat. Milli Takım ile onların ne problemi olabilir?" diye konuştu.
Terim, bir soru üzerine, Türkiye'nin, kazandıklar takdirde cennet, kaybettikleri takdirde cehennem olduğunu belirterek, "Futbolcularımın hırpalanmasından çok çekiniyorum. Biz koca yaşlardaki insanlar bazı şeyleri kaldıramazken, 20 yaşındaki çocuklar bunları nasıl kaldıracak? Kolay şeyler değil bunlar. Bizim çocuklarımız bunlar. Ben hep söylüyorum, her şeyi uç yaşıyoruz. Bugün ne var, İsviçre - Türkiye. Kazanırsak cennet, kaybedersek cehennem. Hatırlarsanız 1996'da kazandığımız dönemlerde kimse balkona çıkamaz olmuştu. Bu böyle uç yaşayıp dengeleyemeyince baskı oluyor. Onun için Estonya'da istedim kampı. Çünkü otomatik olarak sizin tavırlarınız bile oyunculara yansıyor. Okuyor, görüyor, dinliyor ve yaşıyor her şeyi. Kolay değil, yenildin öldün" şeklinde konuştu.
4 günde bir maç oynanacağının hatırlatılması üzerine Terim, "Bu trafik ve fikstürler belli. Bugün, her büyük takımın hedefi tüm kupalara talip olup, almaktır. Büyük işlere talipseniz, üç günde bir maç oynayacaksınız. Ben Milan - Juventus maçından Luzern'e geçtim. Üç gün önce Şampiyonlar Ligi yok muydu? Milan şimdi bir de kıtalalarası kupa oynayacak. Ben şunu ifade ediyorum, Milli Takım istediği zaman kendine zaman çıkartır. Ama 90'lardan itibaren bazı sebepleri çıkartmak için çok uğraştık. Futbolcunun bireysel olarak kaç günde iyileştiği ortada. Galatasaray'ın UEFA'ya gidişinde bir tek maç için tehir istenmemiştir" ifadesini kullandı.
Türkiye Ligi'ndeki yabancı oyuncu kontenjanını da değerlendiren Terim, şunları söyledi:
"Euro 2008'de sadece İngiltere değil, ada yok. İskoçya, İngiltere, İrlanda yok. Kimse de kimseyi öldürmedi. Yabancı oyuncu konusunda benim fikrim çok açık. Yarın birgün AB'ye üyelik isteyen bir ülkede serbest dolaşıma zaten engel olamayacaksınız. Olaya böyle baktığınızda öyle artı falan da yok. Biliyorsunuz bir basketbolcunun şikayeti ile gitti. Rakiplerimiz bu durumdayken, Türk futbolcusunun önünün kesilmesi konuşuluyor. O zaman ben daha çok Avrupa'ya ihraç edeyim. Kızıyorlar ya, Middlesbrough'a gidilir mi? Gidilir tabi, niye gidilmesin? Oynayanların sayısını fazlalaştıralım, bu sirkülasyon bize yarasın. Yabancıya kriter konduğu sürece, herkesin ortak olarak birleşeceği kriter olduğu sürece serbest olsun. Ben söyledim fikrim sorulduğunda. Federasyona fikrimi açık açık söyledim."
"Olası bir genel kurulda yönetim değişirse, bu sizi etkiler mi" sorusuna Terim, şu yanıtı verdi:
"Ben Türk futbolu adına bir şey söyleyeyim, kongrelerden, genel kurullardan herkes bıkmıştır. Ben işin istikrar kısmına bakıyorum. Zamanında hatırlıyorum, Şenes Bey'le her iki ayda bir gidiyorduk oy kullanmaya. Devlette nasıl devamlılık esas ise, kurumlarda da böyledir. İstikrarsızlık başarısızlığın temel sebeplerinden biridir."
Kaynak : DHA
