"Lincoln katlediliyor"
İki hafta önce yapılan G.Saray Kulübü'nün Olağan Genel Kurulu'nda rekor oyla başkanlığa seçilen Adnan Polat, sarı kırmızılı camiaya umut dolu mesajlar verdi. Bu sezon hedeflerini "lig ve kupa şampiyonluğu" olarak belirleyen, kulübü mali açıdan düzlüğü çıkarmak istediklerini belirten Polat, şunları söyledi:
"Kongrede bu oranda rekor bir oy alacağımızı beklemiyordum. Çünkü kongrede rekabet ortamı yoktu. Adnan Öztürk'ün çekilmesinden sonra kazanacağımız kesindi. Katılımın düşük olmasından endişe ediyordum. Ancak camiamız yüksek katılımla bizi seçerek 'Arkanızdayız, hünerinizi gösterin' mesajı verdi. Böylece beklentilerle birlikte sorumluluklarımız da arttı.
G.Saray'da herkesin aynı fikirde olması mümkün değil. Benim G.Saray Başkanı olarak kimseye kırılmam söz konusu değil. En kısa sürede Mehmet Cansun, Ali Tanrıyar, Faruk Süren, Alp Yalman ile bir araya geleceğiz. Hatta geçenlerde görüştük bile. Sayın Özhan Canaydın 'Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa 24 saat içinde yanında olacağım' dedi. Ünal Aysal da arayıp tebrik etti ve yardıma hazır olduğunu söyledi. Barış anlamına iyi bir adım attık.
526 yıllık kültürümüze her zaman bağlı kalacağız
Yönetimde 10 tane yeni yönetici var. Görev dağılımları da ortada. Eski yönetimden sadece 5 idareci var ve ikisi yedek üye. Canaydın döneminin devamı diyebilmek için en azından hem adet hem de görev dağılımı olarak eskilerin bütün bu kilit noktalarda olması gerekirdi. G.Saray yönetimi göreve geldiği birinci günden bu yana bombardımana tutuldu. Allah aşkına, taş olsa yıpranır.
Çok iyi bir yönetimimiz var. Bir dönem sonraki seçimler içinde politika yapmayacağız. G.Saray'ın menfaatleri ve doğrular ne ise onu yapacağız. G.Saray camiası rahat olsun. Güvenlerini boşa çıkarmayacağız. 526 yıllık kültürümüze her zaman bağlı kalacağız. Ancak, kimse de bizden bir an önce şapkadan tavşan çıkarmamızı beklemesin. Bu koltuk beni korkutmadı. Çünkü ben 6 yıl başkan yardımcılığı yaptım. G.Saraylılar'ın nefes alabileceği, yönetime herkese güven duyabileceği, takımını göğsünü gere gere izleyebileceği bir takım kurmaya çalışacağız.
Galatasaray kesin şampiyon olacak
Fırtına varmış gibi G.Saray devamlı yerden yere vuruyorlar. Ayıp. Olacak iş mi bu? Öyle bir resim çiziliyor ki, sanki G.Saray yandı bitti. G.Saray hala şampiyonluğun en güçlü adayı, kupada yarı finalde. Finali de oynayacak. Bu kadar değişiklik yapılmış bir takımın burada olması başarıdır. G.Saray kesin olarak şampiyon olacak. Bundan eminim. Oynanan futbol iyi değil ama her zaman böyle oynayacak değiliz. Hem lig, hem de kupa şampiyonluğunu kazanmak bizim elimizde. Gerçi son 3-4 haftadır kötü bir performans sergiliyoruz. Gaziantep maçındaki futbol inancımı azaltmadı. Dün 5 milyon dolar para dağıtıldı ve amatör şubede kimsenin alacağı yok. 3 Nisan itibariyle G.Saray'da 200 çalışan 1000'e yakın sporcunun tüm maaşları ödenmiştir.
Artık bundan sonra bütün mesaimi G.Saray'a harcayacağım. Ben tüm şirketlerimizden istifa ettim.
En son mayıs ayında Türk Seramikçiler Birliği'ndeki görevimi de bırakacağım. Bu yüzden babam mutlu değildir. Yani 2 sene boyunca gece gündüz Galatasaray için koşturacağım. Ben 2 hafta tatil yaptığımı bilmem, çok çalışan bir insanım. Galatasaray'ı beklentilere layık bir konuma getirmek istiyoruz. Bundan sonra soyunma odasına inmemeye özen göstereceğim. Oraya inen başkan olmak istemiyorum."
Aile içindeki olayları sızdıranları kovacağız
Futbolda yeniden yapılanma devam edecek. G.Saray'a katkı sağlayan futbolcular kalacak, olmayanlar gidecek. 6 hafta birçok oyuncunun kariyerini etkileyecek. Genç-yaşlı diye ayırmayacağız. Kafası saha dışı işlere çalışan adamı tutmayacağız. Sadece kondisyon ve sahadaki performans yeterli değil. G.Saray'a katkıları ve zararı değerlendirilerek, bu kararlar alınacak. Burada da hiçbir çifte standart yapılmayacak. İsim fark etmez, çünkü G.Saray'daki herkes isimdir. Kararlıyız, aile içindeki olayları dışarıya sızdıran futbolcuları kovacağız. G.Saray formasını giyenler bu formanın kıymetini bilmek zorunda. G.Saray'dan gidenler formanın değerini çok iyi anlıyor ama çok geç kalmış oluyorlar. Bize güçlerini göstersinler. İnisiyatif onların elinde. G.Saray, 6 maçını kazanırsa şampiyon oluyor mu? O zaman çıkıp oynasınlar, kazansınlar. Nonda'nın Denizli maçından sonra yaptığı açıklamaları doğru bulmuyorum.
Biz burada kendi aramızda her türlü konuyu konuşuruz. Ama kamuoyunu karşısında tek vücut olmamız lazım. Nonda, 3 kez milli takımdan geç geldi. Onu uyardık,yine gecikti. Bu yüzden Antep maçında yoktu. Başarı için yıldız şart değil. Bakın Arsenal'e, Getafe'ye. Genç oyuncularla üç kulvarda oynuyorlar.
Lincoln her maç katlediliyor
"Rakipler kasapvari bir futbolcuyu veriyor başına, futbol oynamasına izin vermiyorlar. Adama atılan tekmenin haddi hesabı yok."
Lincoln konusunda bizi eleştirenler, bazı şeyleri görmezden geliyor. Bazı futbolcuların adaptasyon süresi uzun oluyor. Biz, Ergün'ü aldığımızda 1 sene forma giyemedi. Sonra bir giydi, 10 sene boyunca da o formayı sırtından çıkarmadı. Lincoln'ün aldığı çok ciddi darbelerde var. Bu konuda defalarca MHK'yi, federasyonu uyardık. Dedik ki: "Lincoln, Alex, Delgado gibi yıldız futbolculara aşırı tekme atılıyor. Bunları koruyun."
Onların verdiği yanıt, "Hakemin görevi tüm futbolcuları sahada korumak" oldu. Adama atılan tekmenin haddi hesabı yok. Rakiplerimiz kasıtlı olarak her maçta koyuyorlar başına kasapvari bir oyuncu, tekme attırıyorlar. Dokunulmazlık unvanı verin demiyoruz ki.
Soyunma odasına girdiğinizde ödemler oluşmuş, bacağı morluklar içinde... Bu şartlarda Lincoln'ün oynaması mümkün değil. Ortada bir gerçek var ki, Lincoln her maç katlediliyor sahada.... Tekme-tokat dövülüyor buna da hakemler seyirci kalıyorlar. Göreceksiniz, Lincoln daha iyi olacak. Kendisi bekleneni verememenin üzüntüsünü yaşıyor.
Yeni yıldızlar yaratacağız
Polat, "Ben, yıldız oyuncu getirmektense yıldız yaratmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Servet'e teklifler var. Emre, Euro 2008'te bence olur. Arda, Avrupa'nın takip ettiği isim. Mehmet Topal da öyle. Bu oyuncuları İngiltere Ligi'ne koy, biz buradan yıldız diye hitap ederdik" dedi.
Fener'i takdir ediyorum
"F.Bahçe'nin maddi ve tesis imkanlarını koyun bir kenara, yanına da sportif başarıyı. G.Saray'ın şu anda bulunduğu sıkıntıları da göz önünde bulundurun, kim daha başarılı? Cevabını siz verin."
Ezeli rakibimiz F.Bahçe, Chelsea'yi eleyebilecek güçte. Aziz Yıldırım'ın 'G.Saray'ın UEFA Kupası'nı alması tesadüftü" sözleri yanlış anlaşıldı. O, mali, idari, tesis olarak belli bir sürekliliği yakalamanın gerekliliği konusunu vurguladı. Bu konuda kendisine katılıyorum. G.Saray'ın o seneki başarısı kesinlikle bir tesadüf değildi. F.Bahçe'nin bu sezonki başarısı da tesadüf değil.
G.Saray'ın 92'den gelip geçtiği o yoldan şimdi F.Bahçe gidiyor. Aziz Yıldırım bu alt yapı ve başarı için 10 yıldır çalışıyor. Yiğidi vur hakkını yeme. F.Bahçe'ye imrenmiyorum, takdir ediyorum. Şampiyonlar Ligi'nde aldıkları yol, arkadan gelip bizim 2 puan önümüze geçmelerini takdir ediyorum. Bütün bu imkanlara rağmen sportif anlamda F.Bahçe, G.Saray'ın yalnızca 2 puan önünde ve biz ayrıca Türkiye Kupası'nda finale gidiyoruz. G.Saray, stadın bitimiyle boyutunu değiştirecek. F.Bahçe'nin maddi ve tesis imkanlarını koyun bir kenara, yanına da sportif başarıyı. G.Saray şu anda bulunduğu sıkıntıları da göz önünde bulundurun. Kim daha başarılı"
Kalli’yi günah keçisi yapmam
Kalli’yi tartışmak istemiyorum. 23 futbolcu gitti, 14 oyuncu geldi. Kısa sürede 9 genç oyuncunun takıma girmesi, yeni kurulan bir takımın bu yarışta olması, sakatlıklara, Kalli’nin iki kez hastalanmasına, seyircisiz maçlara rağmen G.Saray’ın durumunu ben herkesin takdirine bırakıyorum. Gaziantep maçında Kalli bana göre hata yaptı. O maçta kim nerede oynarsa oynasın, G.Saray’ın Ali Sami Yen’de Antep’i 1-0 da olsa yenmesi gerekirdi. Kimse hocanın kadrosuna bahane bulmasın. Bir suçlu bulup, günah keçisi yapmanın anlamı yok.
Yeni hocamız genç ve tecrübeli olmalı
Feldkamp’ı getirmek bir riskti. Ben bu riski göza aldım. Ancak herşeyi zamana bırakmak lazım. Zaman içinde bu kararın doğru olup olmadığı ortaya çıkacak. Kalli’nin, alt yapının yeniden yapılanması ve antrenörleri eğitmesi düşünülüyor. Ancak kesinleşmiş ve görev tanımı yapılmış bir anlaşma imzalamadık. Yeni hocamızın hem tecrübeli, hem de genç olmasını istiyorum. Galatasaray’a yüksek tempolu maçlar oynatmalı. Galatasaray’a yakışan en iyi hocayı getirmek istiyoruz.
Federasyonun hatası UEFA’da tura mal oldu
Düşüşümüz Konya maçıyla başladı. O maçı oynamamalıydık. Ben görev aldığım sürece hiçbir maçın ertelenmesini talep etmedim. Üç gün sonra B.Leverkusen maçı vardı. Konya’da 1 gün bekledik, o sahada maç oynadık ve iki sakat verdik. Sonra 8 saat yolculukla Ankara’ya geldik. Gece 2’de İstanbul’a geldik ve ertesi sabah Almanya’ya gittik. Orada da Düsseldorf’ta sadece konakladık ve ertesi sabah takım idman yapabildi. Tüm planımız alt üst oldu. Yorgun olan takım Leverkusen’den 5 yedi. Federasyonun bu tutumu yüzünden UEFA’da turu kaybettik.
Beşiktaş ve Fenerbahçe bakalım ne ceza alacak?
Hakemler, maçlarımızda her türlü sertliğe göz yumdu. Buna rağmen onları hiç eleştirmedik. Hatta hakeme saha içinde itiraz eden futbolculara da ciddi para cezaları verdik. En son Ankaraspor maçında taraftar tepki koydu, yapmamalıydı. Olay seyircisiz maça dönüştürüldü. Beşiktaş-F.Bahçe maçında sahaya yabancı madde atıldı. Her iki takımın taraftarıda küfür etti. Merak ediyorum, bakalım ne ceza alacaklar. Federasyondan beklentim, çifte standart olmasın.
Ali NACİ KÜÇÜK / HÜRRİYET
05.04.2008
Kaynak : Hürriyet
