Bir başarı öyküsü: Cevat Güler
Galatasaray'da ligin bitimine 6 hafta kala Feldkamp'ın gönderilmesinin ardından spor kamuoyu Sarı-Kırmızılı takımın şampiyonluk yarışından iyice uzaklaşacağına inanıyordu.
Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada teknik sorumlu olarak takımın başına getirilen Cevat Güler de birçok insanın adını ilk kez duyduğu biriydi. Abdullah Avcı, Laudrup, Luis Van Gaal, Zaccoroni gibi isimlerin gölgesinde Cevat hoca, ayağına kadar gelen bu şansı en iyi şekilde değerlendirmek için gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu. Üst üste gelen G.Birliği, Trabzonspor ve Belediye galibiyetlerinin ardından şampiyonluk yarışının en önemli karşılaşması olan Fenerbahçe derbisinin tarihi gelip çatmıştı. Yorumcuların "Takımı Adnan Polat, Adnan Sezgin yapıyor." eleştirilerine kulaklarını tıkayan tecrübeli hoca yine takımını en iyi şekilde Fenerbahçe maçına hazırladı. Hem oynanan futbol hem alınan galibiyetle şimdi herkes Cevat Güler'in kim olduğunu daha fazla merak etmeye başladı.
1959 yılında Ordu'nun Perşembe ilçesinde doğan Cevat Güler, 1981 yılında Anadoluhisarı Gençlik ve Spor Akademisi'nden mezun oldu. Okul yıllarında futbolun yanında jimnastik ve atletizmle de yakından ilgilendi. Amatör lisanslı olarak voleybol ve futbol oynadıktan sonra 1983 yılında Küçükköy Kültürspor'da antrenörlüğe başladı. 1985-1997 yılları arasında Gaziosmanpaşa'da futbol altyapı antrenörlüğü görevini üstlenerek, Türk futboluna birçok genç yetenek kazandırdı. Hatta onun döneminde Gaziosmanpaşa'ya 'altyapı fabrikası' unvanı kazandırdı. Bu dönemde genç takımlarla 2 kez İstanbul, 1 kez de Türkiye gençler şampiyonluğu kazandı. 1997 yılında teknik direktörlük diplomasını aldı. 1997-2000 yılları arasında Beşiktaş'ın altyapısında çalıştı. Özellikle Nihat Kahveci, Yasin Sülün, Tunç, İlhan gibi genç yıldızların A takıma yükselmesinde büyük rol oynadı. Beşiktaş'tan sonra iki sezon çalıştığı Yıldırım Bosna'yı 3. Lig'den 2. Lig'e çıkarmayı başardı Cevat hoca. 2002 yılında ise Fatih Terim döneminde Sarı-Kırmızılı takımda kondisyoner olarak göreve başladı. Hem sezon başı antrenman programları yapıyordu hem de sakatlıktan çıkan oyunculara kondisyon yüklüyordu.
Bir yandan yeşil sahalarda görev yapan Cevat Güler, bir yandan da akademik kariyerini devam ettiriyordu. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde egzersiz fizyolojisi dalında lisansüstü (master) diplomasını alan Cevat Güler, futbolda performans artırımını konu alan akademik çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü'nde okutmanlık yapıyor.
Derbi kralı Zico'nun bileğini 10 bin YTL maaş alan Cevat hoca büktü
Bu sezon Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale taşıyan ve iki yıl boyunca bütün derbileri kazanan Teknik Direktör Arthur Zico'nun saltanatına G.Saray'ın yaklaşık 10 bin YTL civarında aylık ücret alan hocası Cevat Güler son verdi. Brezilyalı teknik adam, görev yaptığı iki sezon boyunca Galatasaray ve Beşiktaş ile oynadığı 7 derbi maçından 6 galibiyet 1 de beraberlik alarak parlak bir derbi kariyerine imza atmıştı. Feldkamp'ın yerine göreve gelen kondisyoner Cevat Güler ise ilk derbi maçında Zico'nun parlak derbi galibiyetlerine son verdi. Yıllık 1 milyon Euro'dan fazla kazanan Zico'nun derbi zaferlerine 10 bin YTL civarında maaş alan Cevat Güler'in son vermesi ise çok ilginçti. G.Saray'ın son iki karşılaşmayı kazanması halinde Güler, takımını şampiyon yapan en az para kazanan teknik adam olarak adını tarihe altın harflerle yazdıracak.
Cevat hoca şampiyonluğa alışkındır
Benim futbolcu olmamda bire bir etkili olan hocadır. Bana göre Türkiye'deki en bilgili teknik adamdır. Antrenman bilimi konusunda bir numaradır. Yıldırım Bosna'yı 3. Lig'den 2. Lig'e çıkardı. Genç takımlarla da daha önce şampiyonluklar yaşadı. Yani Cevat hoca şampiyonluğa alışkındır. O daha takımın başına geçer geçmez G.Saray'ın şampiyon olacağını söyledim. 6 yıldır hep mutfakta çalıştı. Şimdi ilk kez vitrine çıkma şansı buldu. Onun ön plana çıkmak ve gündemde olmak gibi bir derdi yoktur. (Saffet Sancaklı)
25 yıllık emeğinin karşılığını alıyor
Cevat hoca, Fatih Terim döneminde G.Saray'a kondisyoner olarak geldi. İyi ve pozitif bir insandır. Sakatlıktan çıkan oyuncuları takıma yeniden kazandırıyor ve antrenman programları yapıyordu. Bizim dönemimizde canı sıkılan oyuncu, soluğu onun odasında alırdı. Onunla birlikte çay içmek ve sohbet etmek çok güzeldi. Feldkamp döneminde ilk kez bu kadar ön planda oldu. Bence hoca futbola verdiği 25 yıllık hayatının ürününü şimdi topluyor. G.Saray şampiyon olursa tarih Cevat hocayı yazacak. (Hakan Ünsal)
Onu sevmeyen oyuncu yoktur
Gaziosmanpaşa'da genç takımda hocamdı. Antrenörlüğü iyi bilir ve oyuncudan anlardı. Gelecek vaat eden genç oyuncularla özel olarak ilgilenirdi. Mesela benim futbolcu olmamda emeği çoktu. Birlikte çok fazla özel idmanlar yaptık. Eksiğini tespit eder ve onları gidermek için çalışırdı. Hocanın teknik yönü de çok iyiydi. Hem inanılmaz disiplinli hem de oyuncularla iletişimini çok iyi kurardı. Çalıştığı takımlarda onu seven oyuncu sayısı çok fazladır. (Saffet Akbaş)
http://www.sporx.com/i/b.gif
Kaynak : Zaman
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Birlikten Kuvvet Doğdu !
Ligin bitimine 6 hafta kala Feldkamp'ın gidişiyle hocasız kalan G.Saray'da F.Bahçe galibiyeti sonrası şampiyonluk şarkıları söylenmeye başladı. Başkan Adnan Polat, camia içinde birliği sağlarken, sahada da oyuncular futbolun gereklerini yerine getirdi ve Aslan zirveyi ele geçirdi.
Ligde Fenerbahçe'yi 1-0 yenerek zirveye kurulan ve şampiyonluk yolunda önemli bir adım atan Galatasaray, hem saha dışında hem de saha içinde yaptığı çalışmaların meyvesini topladı. Başkan Adnan Polat, saha dışında yaptığı çalışmalarla camia içindeki birlik ve beraberliği sağlarken Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin ve teknik sorumlu Cevat Güler ikilisi ise Florya Tesisleri'nde oyuncuları en iyi şekilde Fenerbahçe derbisine motive etmeyi başardı.
Galatasaray'ın Büyükşehir Belediyespor'u 3-0 yenmesinin akşamında Sarı-Kırmızılı yönetim, teknik heyet ve futbolcular Fenerbahçe derbisinin hazırlıklarına başladı. Başkan Adnan Polat ve yöneticiler, bu önemli karşılaşma öncesi Sarı-Kırmızılı camianın birlik ve beraberliğini sağlamak için kolları sıvadı. Polat, eski başkanlar ve eski teknik direktörleri bu önemli karşılaşmaya hem özel davetiyelerle hem de telefonla arayarak derbi maçına gelmelerini istedi. Selahattin Beyazıt, Ali Uras, Ali Tanrıyar, Alp Yalman, Mehmet Cansun gibi başkanlar belki de uzun bir aradan sonra ilk kez Fenerbahçe maçı için bir araya gelerek, camiya birlik ve beraberlik mesajı verdi. Bunun yanında Sarı-Kırmızılı takımda bir dönem teknik direktörlük yapan Karl Heinz Feldkamp, Mustafa Denizli, Hagi gibi bütün teknik adamlar bu önemli derbi karşılaşmasını Ali Sami Yen'den takip etti.
İdmanlarda taraftardan güç aldılar
Florya Tesisleri'nde Sarı-Kırmızılı takımın derbiye hazırlanma işini ise Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin, teknik sorumlu Cevat Güler ve takım kaptanları Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ümit Karan gibi oyuncular üstlenmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye maçını 3-0 kazanan Sarı-Kırmızılılar, hep birlikte evlerine gitmek yerine Florya'daki Tike Restaurant'ta bir araya gelerek derbi yemeği yediler. Bu yemekte hafta sonu oynanacak Fenerbahçe maçını konuştular. Sezgin ve Güler ikilisi, çarşamba günü Florya Tesisleri'ndeki idmanı taraftara açarak, oyuncularla taraftarları derbi maçının havasına soktular. Yaklaşık 10 bin taraftarın geldiği antrenmandan sonra artık Florya Tesisleri'nin kapısı hem taraftara hem de basın mensuplarına kapatıldı. Sarı-Kırmızılı oyuncuların hafta içinde derbiye yönelik hem görüş hem de röportaj vermeleri yasaklandı. Böylece Sarı-Kırmızılı oyucular en iyi şekilde derbi maçın havasına girdi.
Geçen yıl 2-1 yenildikleri Fenerbahçe maçında çıkan olayların önünü kesmek için Hakan Şükür'ün, "Kutlu Doğum Haftası'na yakışacak bir derbi olsun." açıklaması, taraftarlara yönelik önemli bir mesajdı. Bu mesajla derbiye gelen taraftarlardan sadece kendilerini desteklemelerini istemişti. Yine Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ümit Karan gibi oyuncular her antrenmandan sonra oyunculara Fenerbahçe maçının önemini uzun uzun anlattılar. Ümit Karan sakatlığına rağmen takım arkadaşlarına bu maçın önemini anlatmak için, "Ayağım kopsa yine oynarım." diyerek derbinin önemini anlatmaya çalıştı. Florya'daki bu olumlu atmosferden yabancı futbolcular bile o kadar çok etkilendi ki, Lincoln bile sakatlığına rağmen Adnan Sezgin'e giderek, "Bu maçta oynamak istiyorum." dedi.
Galatasaray, bir hafta boyunca yönetim, teknik heyet ve futbolculardan oluşan üçlü sacayağının çok iyi işlemesiyle Fenerbahçe derbisine mükemmel bir şekilde hazırlandı. Sarı-Kırmızılı futbolcular 90 dakika boyunca mükemmel bir futbol sergilerken hem liderlik koltuğunu ele geçirdi hem de şampiyonluk yarışında büyük bir avantaj yakaladı.
http://www.sporx.com/i/b.gif
Kaynak : Zaman
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Ruhunda Var !
6 maç seyircisiz oynadı. 11 sakatla sahaya çıktı. Yabancıları hep kayıptı. 6 hafta kala hocası gitti ama yine pes etmedi.
Fenerbahçe'yi yılın derbisinde Nonda'nın golüyle yenerek liderliğe yükselen Galatasaray'ın başarısı; teknik verileri, istatistikleri ve futbolun gerçeklerini alt üst etti. Ligin bitmesine iki hafta kala zirvede 3 puanlık fark yapan ve şampiyonluk için büyük avantaj yakalayan sarı-kırmızılılar, sezon başından bu yana yaşamadığı şanssızlık kalmamasına rağmen mucizevi bir şekilde hedefe yürüyor. İşte Cimbom'un geçtiği dikenli yolların öyküsü:
MECBUREN YERLİ 11
1-Sezon başında kadrosundan 15 futbolcu gönderip, 12 yeni isim transfer ederek sıfırdan bir takım kurdu. 2-Sahasındaki 6 maçı seyircisiz oynadı. 3-Lincoln ve Linderoth başta en önemli yıldızları uzun süreli sakatlık yaşadı. 4-Ankaragücü maçına sakatlar ve cezalılar nedeniyle tam 11 futbolcusundan yoksun çıktı. 5-Yabancı oyuncularında ligde en az katkı sağlayan takım oldu. Birçok maça tamamen yerli onbirle çıktı.
SEZGİN KADRO YAPTI
6-Teknik direktörü hastalığı nedeniyle birçok maçta takımı yalnız bıraktı. Bitime 6 hafta kala ise istifa etti. 7-Sezon boyu birçok oyuncusu kadro dışı kaldı. Beşiktaş derbisine Hakan-Lincoln'süz çıktı. 8-Ligde son 4 maçını teknik direktörsüz oynadı. Kadroyu Adnan Sezgin yaptı. Normal bir takımı çoktan dağıtacak bu badireler, Cimbom'u tam tersine kenetledi. Otoriteler bunu tek bir şeyle izah edebiliyor: G.Saraylılık ruhu.
