"Hedef belli; final!"

Lincoln transfer edilince, Feldkamp Arda’ya yeni bir görev vermişti: “Nöbetçi 10 numara!” İlk haftalarda yedek kalsa da, o bunu kendine hiç dert etmedi, sadece işine baktı. Sahada parladığı zamanlarda ise, “Barlardan çıkmıyor, kendisine hiç dikkat etmiyor” eleştirileriyle yüzleşmek zorunda kaldı. Ama ne Lincoln, ne de bir başkası Arda’nın önünü kesmeyi başaramadı. Genç oyuncu, sadece futboluyla değil, takımı için yüreğini ortaya koymasıyla, şampiyonlukta en önemli rollerden birini üstlendi. Arda Turan, bu serüvenin bilinmeyenlerini Fanatik muhabiri Raşit Altun’a anlattı: “Ben nereden geldiğimi iyi biliyorum. Bugün buradayım, ama dünü asla unutmayacağım. 3 senedir Süper Lig’de oynuyorum. Artık çocuk değilim... Bana kızanların yanıldığı bir nokta var, ben hiçbir zaman değişmedim. Beni tanıyan herkes bilir ki, Arda Turan, her zaman aynı Arda Turan’dır...”
“Benim için Fenerbahçe derbisiymiş, Sivasspor deplasmanıymış, hiç önemli değil. Yani en azından, diğer maçlardan daha önemli değil. Tamam, hepsinde sevindim, ama en çok da Oftaş maçından sonra sevindim. Çünkü şampiyon olduk. Önemli olan kupadır, ben kupaya bakarım, derbiye değil... En çok 5-1 yenildiğimiz Leverkusen deplasmanında üzüldüm. Çok zor bir şubat periyodu geçirmiştik. Konya deplasmanını hâlâ unutamıyorum. Leverkusen maçına sadece tek bir idmanla hazırlanabilmiştik...”
“Eleştirilerin aksine kendime çok iyi bakıyorum. Alkol, sigara, hayatımda kullanmadım. Sabah idmanından sonra saat 14.00-17.00 arası babam arasa, telefona bakmam. Dinlenir, uyurum. Ayda bir kere dışarı çıkıyorum, o da izinli olduğumuzda...”
Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam
“EURO 2008, hem benim hem de diğer milli oyuncular için önemli fırsat, hepimize katkısı olacak. Kendimi geliştirme fırsatı bulacağım. Kapasitemi biliyorum, Avrupa Şampiyonası’nda futbolumu bir üst seviyeye daha çıkarabilirim...”
“Rakiplerin kim olduğunun ne önemi var ki? Onların da iki ayağı var, bizim de. Kimden korkacağız ki? Ben gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam. 11’e 11... Kim gelirse gelsin. Hedef belli; final!”
“5 yabancı oyuncudan fazlasına karşıyım ben. 11 yerli ile oynamak sanılanın aksine, büyük avantajdı. Hem fazla yabancı olunca, Türk oyuncuların önü kesiliyor...”
Hedefim Galatasaray’da kaptanlık bandını takmak
“Hedefim Galatasaray’da kaptan olmak, ama şikayetim yok. Sıramı bekliyorum. Hâlâ Ali Sami Yen Stadı’na çıkarken tüylerim diken diken oluyor.”
“Bana gelen resmi bir transfer teklifi yok. 2012’ye kadar sözleşmem var. 10 yaşından beri Florya’dayım. Tesislerde çalışan herkesi, hepsini tek tek tanıyorum. Yani bunu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum, ama Florya’ya gidince, kendimi evime gelmiş gibi hissediyorum. Orada çok huzurluyum. Bunu yaşamanız lazım...”

Kaynak: Fanatik