yeni bir heyecan arayanlar buraya!!!

evet arkadaşlar fm oynarken aklıma çok iyi bir fikir geldi. başarılı bir takım yönetmekten sıkıldıysanız(ben sıkılmadım:D ) yeni bir heyecan aramak istiyosanız ve taktik bilgilerinizi kanıtlamak istiyosanız göstermek için büyük fırsat.:D

fazla uzatmadan sölüyorum. en kötü milli takımı ( klup değil milli takım) ın başına geçerek zaferden zafere koşturmak ve o ülkenin halkını başarıya hasretliğini gidermek. tek yapcağınız oyunu açmadan önce seçiceğiniz ülkenin tüm oyuncularını yükleyin istediğiniz ülkeyi alabilirsiniz ama çok güçsüz olcak (san marino gibi). istediğiniz ligi açabilirsiniz.
Hadi bakalım içinizde başarıya ulaştırabilecek babayiğit varmı ?
(başarılarınızın görüntülerini koymayı unutmayın)

bu konu önceden açılmışsa şimdiden özür dilerim

Turkiyeyi 2028 yilinda FM 2005 de katsayilarda 1. gordum..
(kimin eseri acaba...:) )

Quote:

---

Originally Posted by askmeloveman

Turkiyeyi 2028 yilinda FM 2005 de katsayilarda 1. gordum..
(kimin eseri acaba...:) )

---

ben çok güçsüz takım dedim sen gitdin bana dünya 3.sini takımı söyledin. arkadaşalar lütfen çok güçsüz bir milli takım seçip başarıya koşturalım. vede görüntülerini koyalım. deme istediğim Qatar, san marino gibi takımlar

Sanırım birkaç ay önce forumlarda estirdiğim San Marino kasırgasından haberin yok :) Buyur:

San Marino: Bir Dünya Kupası Serüveni

San Marino Milli Takımı, kısa tarihinde ilk kez Dünya Kupası’nda mücadele edecek olmanın gururu ve mutluluğunu yaşadı. Mavi–beyaz renklere gönül veren binlerce (!) insanın kalbi, 2010 yılında Güney Afrika Cumhuriyetinde düzenlenen bu organizasyonda San Marino için atıyordu. Bir ay boyunca evlerde, işyerlerinde, sokakta, kısacası her yerde kupa konuşuldu.

San Marino milli takımı elemelerde kimsenin beklemediği bir süpriz yaparak gruptan 2. olarak çıkmayı başarmış, playofflarda da eşleştiği güçlü İskandinav ülkesi Norveçi eleyerek 2010 Dünya Kupasında yerini ayırtmıştı.

Ulus, federasyon ve takım olarak dünya kupasında pek bir beklentileri yoktu; bu onlar için eşsiz bir deneyim olacaktı sadece. Dünya kupası grupları belli olduğunda gruptan çıkmak için bir şansları olduğunu düşünmeye başlamışlardı ve bu düşünce tüm kafileyi daha da heyecanlandırıyordu.

Ve turnuvanın başlangıcı A grubunda Portekiz - Türkiye maçı ile yapıldı. Portekiz 2006 Almanya'da finalde Fransayı yenerek kupaya uzanmıştı. Ve bu turnuvanın da favorileri arasında gösteriliyordu. Türkiye ise son 4 yılda dalgalanan bir performans göstermiş, grubundan (Arnavutlukla aynı puana sahip olmasına rağmen averajla!) Rusyanın ardından 2. olarak çıktıktan sonra playofflarda Finlandiyayı eleyerek Dünya kupasına katılabilmişti. Portekiz, Türkiye karşısında çok da zorlanmadan ilk yarıda Ronaldonun attığı iki golle galip gelerek turnuvaya iyi bir başlangıç yapıyordu. Türkler ise umutlarını grupta oynayacağı Kolombiya ve İran maçlarına bırakmıştı.

San Marino için beklenen gün gelip çatmıştı. Milyarlarca kişi tarafında takip edilen dünya kupasındaki ilk maçlarına Tunus karşısında çıkacaklardı. Turnuvanın 5. günü öğle saatlerinde başlayan maçta, San Marino eleme gruplarında aldığı sonuçların şans olmadığını ispatlarcasına, eleme grubunu 1. olarak tamamlamış olan Kuzey Afrikanın güçlü temsilcisi Tunus karşısında çok iyi bir oyun sergiliyordu. Daha maçın 3. dakikasında genç Simoncini San Marinoyu 1-0 öne geçiriyordu. Futbolcuların ve teknik heyetin sevinci gerçekten görülmeye değerdi. Bu küçük ulusun milli takımı buraya yaz tatili için gelmediklerini herkese ilan ediyordu. Maç San Marinonun istediği gibi geçti. Taa ki 90+3te Tunusta 2. yarıda oyuna giren Keita skoru eşitleyinceye kadar. Bu gol sadece San Marinoluları değil, televizyonları başında maçı izleyen ve bu takıma büyük sempati duyan milyonları da üzmüştü. Aynı gün Almanya ise zayıf rakibi Kosta Rikayı 3-2 mağlup etmeyi başarıyor ve grupta 1. sıraya yerleşiyordu.

Gruplardaki ikinci maçlar başlamıştı ve Türkiye, en kötü beraberlik hedefiyle çıktığı maçta Kolombiya ile 0-0 berabere kalıyordu. Portekizin de İranı yenmesi ile artık gruptan çıkabilmesi için son maçta İranı yenmesi gerekecekti. Yani umutlar son maça kalmıştı.

San Marino ise gruptaki ikinci maçında favori Almanya ile karşılaştı. Maç öncesi basın toplantısında, San Marino teknik direktörü Enrico Volpe (ben oluyorum :)), rakiplerinin gücünü bildiklerini, ancak eleme grubunda bir başka büyük takım Hollanda karşısında da ezilmediklerini hatırlattı ve "Almanya karşısında da bir süpriz yapabiliriz" diye ekledi. Maç baştan sonra Almanyanın üstünlüğüyle geçti. San Marinonun panter(!) kesilen kalecisi defansını bir orkestra şefi gibi yönetiyor, tüm hava toplarını da topluyordu. Almanyanın kaleyi b**** 9 şutundan sadece 1i Macalusoyu geçmeyi başarabilmişti. San Marinonun ise maç boyunca tek bir şut girişimi bile olmayınca maç 1-0 gibi birçoklarına göre süpriz sayılabilecek bir skorla bitmişti. Gruptaki diğer maçta Kosta Rika Tunusu 1-0 mağlup ederek gruptan çıkmak için büyük bir şans yakalıyordu.

Gruptan çıkacak takımları belirleyecek son maçlar başladığında Türkiye İran karşısında mutlak bir galibiyet arıyordu. Aynı zamanda Portekizin de Kolombiyayı yeneceğini umuyordu. Ancak olaylar pek de Türklerin istedikleri gibi gelişmedi. Kolombiya gruptan çıkmayı zaten garantilemiş olan Portekizi 1-0 yenerken, İran da aynı skorla Türkiyeyi mağlup edince Türkiye kupaya veda etmiş oluyordu. Üstelik tek gol bile atamadan. Maçın ardından tüm eleştiri okları teknik direktör Fatih Terime yönelmişti. Yorumcular, Fatih Terimin kredisini doldurduğunu, kendi istifa etmezse gönderileceği konusunda hemfikirdiler.

San Marino ise gruptaki son maçınca Kosta Rika ile karşılaştı. Almanya maçında orta sahadaki as oyuncularını dinlendirerek Kosta Rikaya saklayan Enrico Volpenin kumarı tutacak mıydı? Herkes bu sorunun yanıtını merak ediyordu. Yoksa Tunus maçında son dakikada yenilen gol San Marinoya pahalıya mı patlayacaktı? İlk yarı San Marinonun kontrolünde geçiyordu. Birkaç tehlikeli atak Kosta Rika kalecisi tarafından savuşturulmuştu. İlk yarının son dakikalarında Kosta Rika rakibine baskı kurmuştu ve maç San Marino yarı sahasına yıkılmıştı. Yine bir Kosta Rika atağı sırasında topu kapan Rondellinin defanstan ileriye gönderdiği topu Valli arkasındaki boş alana aşırdı. Topa doğru hareketlenen Simonciniden önce defans araya girdi ancak Simoncini rakibinin ayağından topu çalarak kaleciyle karşı karşıya kaldı ve kalecinin sağından sert bir plase ile turnuvadaki ikinci golünü attı. Bu şok gol tam da San Marinolu futbolcuların ihtiyacı olan şeydi; bu sayede üzerlerindeki baskıyı atmış ve kendilerine olan güvenlerini de tazelemiş oldular. Bu sayede ikinci yarı sahada müthiş bir mücadele ortaya koydular. Ancak maçın sonları yaklaştıkça gerek tecrübe eksikliği gerekse de Kosta Rikanın daha fazla bastırması sonucu kendi sahalarından çıkmakta zorlanıyorlardı. Maçın 85. dakikasında Kosta Rika bir köşe vuruşu kullanacaktı. Herkes nefesini tutmuş olacakları heyecanla izliyordu. Korner kötü bir şekilde kullanılmıştı. Topu kafayla Guerra uzaklaştırdı, seken topu orta sahanın biraz gerisinde bomboş bekleyen genç Zanotti aldı. Zanotti topla birlikte hızlı bir şekilde ilerleyebilen bir oyuncu, kontra atak futbolu için ideal denilebilir. Zanotti topu kontrol ettiğinde rakibi orta sahada 2ye 2 yakalamışlardı. Karşısına gelen rakibinden de güzel bir bacak arası ile sıyrıldı ve ceza sahasına doğru bomboş koşan Guidiye müthiş bir pas çıkardı. Bütün stad ayağa kalkmıştı. Teknik direktör Volpe taç çizgisine kadar çıkmış, Guidinin topu filelerle buluşturması için dua ediyordu. Ceza sahasına girer girmez topla buluşan Guidi kaleciden sıyrılabilmek için topu saha çekti. Top ayağından fazla açılınca istediği gibi vuramadı ve top kalecide kaldı. Herkes bu golün nasıl kaçtığını tartışırken, Enrico Volpe sinirden yerdeki çimleri yoluyordu. Oyun tekrar başladı, orta sahada topu alan Gioia harika bir pasla ceza sahasının sol çaprazında Guidiyi tekrar topla buluşturdu. Ancak Guidi yine kaleciye takıldı. Seken topu ceza sahası çizgisi üzerinde alan Gioia boş kaleye vurdu, ancak top kaleyi bulmadı. Tam outa çıkacak derken son anda direk dibinde yetişen Zanotti topu ağlara yolladı: 2-0!!! Tribünler ve San Marinolu futbolcular sevinçten kendilerinden geçmişlerdi. Gerçekten görülmeye değer bir tabloydu. Birkaç dakika sonra maç bittiğinde futbolcular ve teknik heyet sarmaş dolaş oldu. San Marino tarih yazıyordu...

Dünya Kupası fikstürü gereği 2. turda E grubu 1.si ile F grubu 2.si eşleşecekti. San Marino F. grubunu 2. bitirmişti. E'nin birincisi ise 3 maçta 3 galibiyet alan İtalya oldu. Daha önceden Avrupa Şampiyonası eleme grubunda İtalya ile iki kez karşılaşmıştım. Aldığım sonuçlar ise 4-1 ve 3-0 idi. 2. turda açıkçası hiçbir umudum yoktu, buraya kadar gelerek zaten yapabileceğimizin en iyisini yaptığımı düşünüyordum. İtalya maçına da bu duygularla çıktım. Daha maçın 8. dakikasında Rondellinin kullandığı serberst vuruşun ardından Valli ile şok bir gol buldum. Maçtan önce İtalyanın kaç fark atacağı konuşulurken, şimdi "San Marino bu, belli mi olur? :)" şeklinde yorumlar duyuluyordu. Dakikalar ilerliyor İtalya golü bulamıyordu. Ya kalecim engel oluyor, ya defansım son anda araya giriyor, ya da İtalyan oyuncular beceriksizlikte birbirleriyle yarışıyorlardı. Derken 38de, Pirlo serbest vuruştan skoru 1-1e getirdi. San Marinonun rüyası sadece yarım saat sürebilmişti. İlk yarı bu skorla bitmişti. Devre arası oyuncularıma biraz daha cesaret vermeye çalıştım: "Rakibin gücü belli, ama bu futbol; belki şansın da yardımıyla bugün burada çeyrek finale çıkan takım biz olabiriz" diyerek. İkinci yarı da maç kısır bir şekilde devam ediyordu. İyi bir savunma yapıyordum. İtalya ise bulduğu pozisyonları harcamaya devam ediyordu. Sonunda olan oldu, ve 65te İtalya atağı sırasında topu kapıp hızla kontra atağa çıkıyorduk. Ancak Guidi topu ayağında fazla tutup kaptırınca bir an için oyucularım pozisyonlarını kaybetmiş oldular. Soldan ceza sahasına giren Zambrottanın pasında Gilardino topu ağlara göndermekte zorlanmadı. Bu bir bakıma herkesi rahatlatmıştı; çünkü bu heyacan ve stres birçok San Marinolu için fazla sayılırdı. Onlar galibiyetleri korumaya değil, hep geride olmaya alışmışlardı. Son yarım saatte de başka gol olmayınca maç 2-1 İtalyanın üstünlüğü ile sonuçlandı. San Marino başı dik ve gururlu bir şekilde ülkesine dönüyordu. Kendilerinden bekleni fazlasıyla yapmışlardı. Artık önlerinde Avrupa Şampiyonası Elemeleri vardı, ve zor maçlar onları bekliyordu. Dünya kupası maçları onlar için hayatları boyunca unutamayacakları birer anı olarak kalacaktı.

Dünya Kupasını, finalde Hollandayı 2-0 mağlup eden Portekiz üstüste ikinci kez kazanıyordu. Turnuvanın favorisi Brezilya ise, 2. turda ben İtalyaya elenirken onlar da aynı skorla (2-1) Arjantine elendi. Yani benden daha başarılı değiller :D Turnuvanın en iyi kalecisi Hollandadan Stekelenburg, en iyi oyuncusu Fransadan Philip Mexes, gol kralı da 5er golle Gillardino, Cisse, C. Delgado oldular.

Dünya kupasının ardında birçok takım teknik direktörleri ile yollarını ayırdı: Bunlar arasında Brezilya, Hollanda, Meksika, Türkiye gibi takımlar da var. Şimdiye kadar adım medyada çeşitli takımlarla geçti (Juventus gibi). Ancak gelen resmi teklifler ise şöyle :)

http://img396.imageshack.us/img396/5...klif0mi.th.jpg

İtiraf etmeliyim ki; gelen bu tekliflerin ardından ciddi bir tereddüt yaşadım. Özellikle Türkiye ve Hollanda teklifleri çok cazip geldi. Ama San Marinoyu ve oyuncularımı yüz üstü bırakmak da istemiyordum. Sonuçta San Marino ile devam etmeye karar verdim, ama zor bir karar oldu. :)

gerçekten güel bir hikaye. adını altın harflerle yazdırmışsın:) . helal olsun.
evet arkadaşalr sizde oSa arkadaşımız gibi yazabilirsiniz. oSa arkadaşım herkez senin hikayenden etkilenerek senin gibi başarıya koşmaya çalışacaklarına eminim.
oSa arkadaşımızdan daha yüksekde yapabilirsiniz;;) ( sakın alınma rekabet olsun die sölüyorum:) )

Alınacak bişey yok, benden daha iyi yapanlar da oldu zaten :) Dünya Kupasından sonra bir de Avrupa Şampiyonası macerası yaşadım:

2012 Avrupa Şampiyonası

San Marinoyu 2010 Dünya Kupası Finallerinin ardından 2012 Avrupa Şampiyonası Finallerine taşımıştım. Gruptaki ilk maçımda Yunanistanla 1-1 berabere kaldım. İkinci maçta ise Almanyaya 2-0 kaybetmiştim. Herşey son maça kalmıştı ve yıllar boyunca unutulmayacak bir maça tanık oldum:


http://img69.imageshack.us/img69/260...no765yi.th.jpg

Dak 12: San Marino - Norveç : 0-1
Dak 14: San Marino - Norveç : 0-2
Dak 28: San Marino - Norveç : 1-2
Dak 44: San Marino - Norveç : 2-2
Dak 52: San Marino - Norveç : 2-3
Dak 54: San Marino - Norveç : 2-4
Dak 59: San Marino - Norveç : 3-4
Dak 66: San Marino - Norveç : 4-4
Dak 71: San Marino - Norveç : 4-5
Dak 73: San Marino - Norveç : 5-5
Dak 81: San Marino - Norveç : 6-5
Dak 84: San Marino - Norveç : 6-6 ve...
Dak 90: San Marino - Norveç : 7-6 !

Bu skorla gruptan ikinci olarak çıkmıştım. Çeyrek finalde İtalya ile eşleştim. 2010 Dünya Kupası finallerinde de gruptan çıktıktan sonra İtalya ile eşleşmiş ve 2-1 yenilerek çeyrek final şansını kaybetmiştim. Bu sefer farklı olmasını umuyordum ancak pek de öyle olmadı ve yine 2-1 yenilerek bu sefer de yarı final şansından oldum :(

O maçtan sonra da araya bir sürü şey girdi ve oyunu orada bıraktım. Belki ilerde bi heves yapıp tekrar geri dönerim :rolleyes:

Eğer sizde benim gibi bir San Marino Macerası yaşamak istiyorsanız, işte detaylı bilgi (San Marino Kampanyası giriş yazım) :


Kendine Güvenen Menejerler için - San Marino

"Şerefli mağlubiyetler" ne mutlu ki bizim için geçmişte kalmış, şimdilerde ise espri malzemesi olan bir söz. Ancak dünyadaki tüm milletler için aynı şey geçerli değil. Bir ulus düşünün ki katıldıkları uluslararası turnuvada ilk hedefleri turnuvayı en azından bir gol atarak tamamlayabilmek. Puan alabilmek ise çok daha müthiş bir olay onlar için. İşte size böyle bir yarışma sunuyorum:

SAN MARINO MİLLİ TAKIMI

Görev: Tarihindeki tek galibiyeti Lihteynştayna karşı olan San Marino milli takımını yöneteceksiniz.

Hedef: Herhangibir uluslararası turnuvada gruptan çıkmak

Süre: Dayanabildiğiniz sürece http://www.soccercenter.net/Images/Y...leri/smile.gif

Database:

• İstediğiniz büyüklükte ve istediğiniz kadar lig seçebilirsiniz. Ancak İtalya Serie Cye kadar seçmenizi tavsiye ediyorum çünkü orada San Marino adında bir kulüp takımı da var. En azından size oyuncu yetiştirebilir http://www.soccercenter.net/Images/Y...leri/smile.gif
• Oyunu kurarken San Marinodaki tüm futbolcuların yüklenmesi için "Retain Players" kısmından San Marinoyu seçmeyi unutmayın.

FMye kolay diyen arkadaşlar, eminim birkaç maç sonra fikriniz değişecek. Teknik-taktik bilgisini test etmek isteyen menejerler... işte size fırsat: Kendinizi kanıtlayın...

(Orjinal Fikir: Si Games'ten Ter)

senin edebiyatın iyi olmalı :P

en güçsüz american samoa

Aslına bakarsan kompozisyon yazmayı pek sevmezdim, ama bu fm yazdırıyor işte :D Bu oyunu oynarken kendimi bi San Marinolu gibi hissettim, müthiş bir deneyimdi benim için. Forumdaki arkadaşlar da gerek kendi oyunlarında aldıkları sonuçlarla, gerekse verdikleri desteklerle buna katıkıda bulundular. Eminim ki, bu olaya ucundan bulaşan arkadaşlar bile şuan San Marinoya büyük bir sempati duyuyorlar :)

San Marinonun diğer zayıf takımlara göre avantajı İtalya ligi ile birlikte güzel bir ikili oluşturması. Çünkü İtalya 3. liginde San Marino adında bir kulüp takımı var ve stadyumu San Marinoda olduğu için altyapısından çıkanlar San Marinolu oluyorlar :)

osa bu oyunun en iyi oyuncularından birtanesi Bide Demirhan 2 si süper...

abi yakın bi zamanda san marino ile baslıcam(4-5 ay sonra:D)

Quote:

---

Originally Posted by oSa

Kendine Güvenen Menejerler için - San Marino

"Şerefli mağlubiyetler" ne mutlu ki bizim için geçmişte kalmış, şimdilerde ise espri malzemesi olan bir söz. Ancak dünyadaki tüm milletler için aynı şey geçerli değil. Bir ulus düşünün ki katıldıkları uluslararası turnuvada ilk hedefleri turnuvayı en azından bir gol atarak tamamlayabilmek. Puan alabilmek ise çok daha müthiş bir olay onlar için. İşte size böyle bir yarışma sunuyorum:

SAN MARINO MİLLİ TAKIMI

Görev: Tarihindeki tek galibiyeti Lihteynştayna karşı olan San Marino milli takımını yöneteceksiniz.

Hedef: Herhangibir uluslararası turnuvada gruptan çıkmak

Süre: Dayanabildiğiniz sürece http://www.soccercenter.net/Images/Y...leri/smile.gif

Database:

• İstediğiniz büyüklükte ve istediğiniz kadar lig seçebilirsiniz. Ancak İtalya Serie Cye kadar seçmenizi tavsiye ediyorum çünkü orada San Marino adında bir kulüp takımı da var. En azından size oyuncu yetiştirebilir http://www.soccercenter.net/Images/Y...leri/smile.gif
• Oyunu kurarken San Marinodaki tüm futbolcuların yüklenmesi için "Retain Players" kısmından San Marinoyu seçmeyi unutmayın.

FMye kolay diyen arkadaşlar, eminim birkaç maç sonra fikriniz değişecek. Teknik-taktik bilgisini test etmek isteyen menejerler... işte size fırsat: Kendinizi kanıtlayın...

(Orjinal Fikir: Si Games'ten Ter)

---

arkadaşım ben bunu fikri ilk baştan sölicektim ama herkez daha farklı takımla başarıya koşsa daha iyi olur. ohhh o zaman san marino halkı mı var başarıya aç olan. diğer güçsüz takımlaarın halkı da başarıya aç.:) lütfen arkadaşlar herkez san marino ile başlamasın. diğer güçsüz takımlara ayıp olur dimi sizin gibi bir deha teknik adamlar varken;;)

Elbette farklı takımlar olabilir, ancak chinese taipei ile oynayan bi adam american samoa ile oynayan diğer kişinin takımını ne yapsın? Eğer herkes aynı takımla oynarsa güzel bir yarışma, tartışma ve paylaşım ortamı oluşur. Bu takım San Marino olmak zorunda değil. Ancak orada da görebileceğin gibi San Marinonun özel bir konumu var.

Gerek Si Games'in forumlarındaki gerekse de geçen aylarda benim düzelediğim bu "meydan okuma" gerçekten büyük ilgi çekmişti. Bence herkes bu olayı denemeli. Bi maçta rahat 10 gol yiyen, 2-3 farkla mağlup olduğunuz maçları şerefli yenilgiler olarak göreceğiniz bir takımı alıp, dünya futbolunda adından söz ettiren bir takım haline getirmenin verdiği zevk bambaşka.

Liectenstein için Vaduz takımı var. Swiss (İsviçre) Challange League'de mücadele ediyor. Belirteyim istedim.

Quote:

---

Originally Posted by Gravity

Liectenstein için Vaduz takımı var. Swiss (İsviçre) Challange League'de mücadele ediyor. Belirteyim istedim.

---

bu da güzel bir alternatif olabilir bence.

Quote:

---

Originally Posted by tansu_zidane

ben çok güçsüz takım dedim sen gitdin bana dünya 3.sini takımı söyledin. arkadaşalar lütfen çok güçsüz bir milli takım seçip başarıya koşturalım. vede görüntülerini koyalım. deme istediğim Qatar, san marino gibi takımlar

---

yazimi tekrar oku..
katsayilardan bahsediyorum....

osa kardes simdi alinti yaparak cevapliycaktim ama nasil kafanda tasarlayipda o kadar yaziyiyi yazdin ve ne kadar surede yazdin tebrik ederim

Kafamda tasarlamadımki, başladım yazmaya, yazdıkça gerisi geldi :). Zaten hepsi başımdan geçen olaylar olduğu için, daha çok yaşadığım bir olayı anlatır gibi yazdım.

Ancak yeterince kişinin ilgisini çekemedi bu başlık, birkaç arkadaş denemeye başlasa çabuk bir şekilde yayılacağını düşünüyorum. Belki de başlık daha çekici bir hale getirilmeli, konu içeriği hakkında pek bir bilgi vermiyor.

San Marino'ya benim de sempatim vardır.
Nedense bizim yakın futbol tarihimizde bu ülkenin adı sık geçer..
Bildiğim kadarıyla ilk resmi gollerini bize atıp (1992, 4-1) ilk resmi puanlarını bizden aldılar (1993, 0-0)..
Ama en ilginci onları İstanbul'da 7-0 yendiğimiz maçın ardından takım halinde diskoya gidip eğlenmeleriydi..

Hemen bi San Marino macerası başlatıyorum.. Ayrıntıları yazarım.. Öyle yukardaki gibi efsane beklemeyin. Ama kovuluncaya kadar San Marino'dayım..

Edit:
Ama düşündüm de, neden kovsunlar ki? Adamların bir beklentisi mi olacak?

Nüfusu 20-30bin civarı bi ülke zaten. Hepsi birbirini tanıyordur, federasyon başkanı ile muhtemelen akraba olacağın için kovulma gibi bir durum olmaz. Kovsa kimi getirecek zaten, mahalle kasabını mı :D

Bu arada başlarda yiyeceğin 7-10 civarı golleri başarısızlık olarak düşünüp, hevesin kırılmasın. 14 yiyen de oldu çünkü :)

Bunlar benim başta aldığım sonuçlar, durum pek de iç açıcı değildi:

Quote:

---

Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarında, ilk resmi galibiyetimi aldım:

San Marino 2 - 1 Estonya

http://img266.imageshack.us/img266/8...iyet4br.th.jpg

Bu da basındaki yansıması:

http://img46.imageshack.us/img46/719...basn1vc.th.jpg

Galibiyetimizi şans olarak nitelendiriyorlar, pek haksız da sayılmazlar. Maçın başında 2-0 öne geçmemiz önemli rol oynadı galibiyette. Ama son zamanlarda alınan skorlardan sonra böyle bir galibiyet bekliyordum 8)

Bu arada milli takıma çağırdığım 16 yaşındaki defans oyuncusu Guerra, ilk maçında 8lik bir performans sergiledi ve maçtan sonra basın aracılığıyla bana teşekkür etti (kendisi san marinonun en son yıldızı olarak lanse edildi bu arada). Şuanda favori personeli olarak benim adım yazıyor ;D

Şuana kadar oynadığım maçlar:

2005
-----------------------------
H 0-0 Lübnan (Haz.)
A 0-2 Belçika
A 0-8 Bosna
H 0-7 İspanya
A 1-10 Finlandiya (Haz.)
H 1-3 Avusturya (Haz.)

2006
-----------------------------
H 0-4 Avusturya (Haz.)
A 1-2 Bosna
H 0-2 Romanya
A 0-1 Estonya
H 0-3 Slovakya
H 0-0 Macau (Haz.)
A 1-4 İtalya


2007
-----------------------------
H 1-0 Turks & Caicos Adaları (Haz.)
H 1-2 Bosna
A 0-2 Romanya
H 1-2 Yunanistan
H 2-1 Estonya
A 0-3 Slovakya

2007de 2si hazırlık maçı olmak üzere daha 5 maçım var. Bu seneyi bir geçiş dönemi olarak değerlendiriyorum. Bundan sonraki turnuvada hedefim grup sonuncusu olmamak olacak 8)


Bu arada Turks & Caicos Adaları Kuzey Amerika gurubunda bir İngiliz sömürgesidir; bilginize :D

---

San Marino ve Liechtenstein dışında bu iki ülkenin özelliklerinde yönetebileceğimiz başka takım var mı diye bir araştırma yaptım, bulamadım. Tabi bu olmadığı anlamına gelmiyor. Yalnız editörde bazı küçük değişikliklerle benzerleri yapılabilir. Örneğin Malta'nın kendi ligi var veri tabanında, ancak oyunda oynanabilir bir lig değil. Bunu bir Akdeniz ülkesinin altına atabilirsiniz. Başka bir alternatif olur.

Quote:

---

Originally Posted by Gravity

San Marino ve Liechtenstein dışında bu iki ülkenin özelliklerinde yönetebileceğimiz başka takım var mı diye bir araştırma yaptım, bulamadım. Tabi bu olmadığı anlamına gelmiyor. Yalnız editörde bazı küçük değişikliklerle benzerleri yapılabilir. Örneğin Malta'nın kendi ligi var veri tabanında, ancak oyunda oynanabilir bir lig değil. Bunu bir Akdeniz ülkesinin altına atabilirsiniz. Başka bir alternatif olur.

---

Maltanın tüm oyuncularını yüklemene rağmen mi oynanabilir değil, yoksa veritabanında 150 tane Maltalı mı yok?

2.lig b'den bir takımı 7 sene içinde uefa kupasında zirveye cıkarmak varsa, onu ben de yaptım herkes de yapar...


(maltepe SK to win 2012 Uefa Cup Final)

var daha.andorra yı alın

Quote:

---

Originally Posted by oSa

Maltanın tüm oyuncularını yüklemene rağmen mi oynanabilir değil, yoksa veritabanında 150 tane Maltalı mı yok?

---

Oyunda seçip oynayabileceğin ligler arasında Malta Ligi yok ancak Malta Ligi veri tabanında takımlarıyla beraber var. Yani Hong Kong, Hindistan veya Endonezya gibi seçilebilir bir lig değil. Hatta Maltese Premier, Maltese First ve Maltese Lower olmak üzere 3 lig ve bu liglerde oynayan toplam 37 takım eklenmiş veri tabanına, Editor'de Competition kısmından bakarsanız görebilirsiniz. Aslında bu kadar ayrıntıya rağmen neden oyuna oynanbilir bir lig olarak eklenmediği ayrı bir soru.

Dünya sıralamasına göre Avrupa'nın en kötü beş milli takımı şu şekilde sıralanıyor
Malta
Liechtenstein
Faroe Adaları
Luxembourg
San Marino

Bunlardan San Marino ve Liechtenstein'in başka liglerde takımları var. Malta, Faroe Adaları ve Luxembourg'un da kendi ligleri var ama oyunda oynanabilir ligler değiller. Bu durumda değişik bir tat olarak ya San Marino ya da Liechtenstein'i seçmek mantiki açıdan daha iyi görünüyor.

Quote:

---

Originally Posted by Gravity

Dünya sıralamasına göre Avrupa'nın en kötü beş milli takımı şu şekilde sıralanıyor
Malta
Liechtenstein
Faroe Adaları
Luxembourg
San Marino

Bunlardan San Marino ve Liechtenstein'in başka liglerde takımları var. Malta, Faroe Adaları ve Luxembourg'un da kendi ligleri var ama oyunda oynanabilir ligler değiller. Bu durumda değişik bir tat olarak ya San Marino ya da Liechtenstein'i seçmek mantiki açıdan daha iyi görünüyor.

---

Araştırma için teşekkürler; dediklerine katılıyorum.

ingiltere conference north/south da fena bi secenek degil...

ben CM 2004 oynarken İngiltere 4.liginden Darlington'u İngiltere Premier League çıkarmıştım...gerçi gücümüz ve mali durumumuz o ligte tutunmamıza imkan tanımadı ama oraya çıkana kadar verilmiş olunan mücadele bile bana çok keyif vermişti... o günden beridir ki hiçbir büyük ekiple çalışmadım... hep alt liglerden yada güçsüz ekiplerle çalışıp onları bir yerlere getirmeye çalışıyorum...

şuanda da Karşıyaka ile çalışıyorum... 2.ligten Türkiye Süper Ligine çıktım... orada da 4. sıradayım... inanın bunun keyfi çok daha fazla oluyor...

büyük takımla başarıyı yakalamak kolay oluyor ama küçük ekiplerle belli noktalara gelmek çok farklı...

bence bunu denemelisiniz...

ben de manisaspor ile ilk senemde ligi 2. bitirdim. sonra vazgectim bir daha türkiye ligi oynamam herhalde. ;)