Fenerbahçe bir adım öne geçti

30 Nisan 2011 19:03 | NTV Spor ve Ajanslar
Aroma Bayanlar Voleybol 1. Ligi play-off yarı final ilk maçında Fenerbahçe Acıbadem, Galatasaray Medical Park'ı 3-0 yenerek seride 1-0 öne geçti.
http://media1.ntvspor.net/C/I/140/fe...adem_T0U17.jpg
Aroma Bayanlar Voleybol 1. Ligi play-off yarı final ilk maçında Fenerbahçe Acıbadem, Galatasaray Medical Park'ı 3-0 yenerek seride 1-0 öne geçti.
Ezeli rakipleri karşı karşıya getiren mücadeleyi, sarı-lacivertli ekip rakibine set vermeden kazanarak, 2. maç öncesi önemli bir avantaj elde etti.
Kazanılmış iki maç üzerinden oynanan play-off yarı finalinde serinin ikinci maçı 3 Mayıs Salı günü yapılacak. Fenerbahçe Acıbadem bu maçı da kazanırsa finale yükselecek. Eşitlik halinde gerekirse üçüncü maç ise 5 Mayıs Perşembe günü yine Burhan Felek Voleybol Salonu'nda yapılacak.
Ezeli rakipler arasında normal sezonda oynanan her iki maçı da son iki yılın şampiyonu Fenerbahçe Acıbadem 3-0 kazanmıştı.
GALATASARAY MEDİCAL PARK: 0 - FENERBAHÇE ACIBADEM: 3
Salon: Burhan Felek
Hakemler: Ebru Meriçkan xxx, A. Temel Öneri xxx
Galatasaray Medical Park: Deniz xx, Gökçen xx, Arzu xx, Erika xx, Djerisilo xxx, Özlem xx (Funda xx, Merve x, Malpica x, Seda x, Gamze x)
Fenerbahçe Acıbadem: Eda xx, Naz xx, Shaskova xxx, Fürst xx, Seda xxx, Osmokrovic xxx (Songül xx, Nihan xx, Yağmur x, İpek x)
Setler: 20-25, 20-25, 15-25
Süre: 73 dakika (23, 27, 23)

klasik bir sonuç sürprize izin vermedik.Tebrikler fenerbahçem.

Sonuç normal zaten bizim takımımız potansiyelini yansıttığı takdirde bu ligde rakibimiz yok..

Takımı beğenmedim. Bu performansla Vakıfbank'ı geçmemiz çok zor. Sokolova'nın bu plase merakı beni öldürecek. İyi takımları plaselerle bitirmek mümkün değil. Seda ise istenen kıvamda, yani vurdu mu öldürür diyeceğimiz düzeyde değil. Bugün zaten Eda ve Naz resmen döküldü, hata üstüne hata yaptı. Akıcılıktan uzak, tatsız bir oyunla kazandık.

Bizim en büyük sorunumuz, gözü kapalı pas verip "bitirir" diyeceğimiz bir skorer... Bugün yine aynı problemi yaşadık. Çok yumuşak hücum ediyoruz. İşin daha acısı, bu takımda "gerçek potansiyelinin çok altında, kendini bulursa takımı alır götürür" diyeceğimiz bir Marshall, bir Ivan yok. Mesela Erkek Voleybolunda işlerin en kötü gittiği günlerde bile içten içe "Marshall'ın birgün uçmaya başlayacağını, Ivan'ın kendini bulacağını, takımı sahiplenip sorumluluk alacağını" büyük bir sabırla bekledik. "Onlar beklentilere cevap verirlerse kötü gidiş tersine döner" düşüncesindeydik. Ama burada potansiyelinin altında diyeceğimiz kaç hücum silahımız var? Biraz Seda, hepsi bu.

Bu handikapı aşmanın yolu nedir? Kusursuz bir takım savunması...

Başka türlü takım ışık veriyor diyemem.