Google da aratın dediği cümleyi onlarca haber çıkıyor sözleriyle ilgili bende dün akşam rastladım neyse olan olmuş artık
Printable View
Milli takımı rezil ettiği yetmiyormuş gibi birde tutarsız, mantıksız, saçma sapan açıklamalar yapıyor. Toraman gereken cevabı vermiş. Adamsın kaptan !
Takımın başında hoca varken Fikret Orman'ın bu şekilde açıklama yapması saçma olmuş. Samet Aybaba'yı yaptıkları ve yapamadıkları değil, verdiği demeçler bitirdi. Fikret Orman da ara ara abartıyor bu konuşma işini, önemli olan yaptığın işi konuşturmaktır esasen.
Başkanın Denizli hakkında yaptığı açıklamalar üzücü. Denizli'nin yeri ayrı keşke hiç karıştırmasaydı. Denizli'de ters bir cevap vermemiş Allah'tan.
Bugün 17 Nisan. Anlamlı ve güzel bir gün :)
1 Fenerli, 1GS li ve ben izlemiştik maçı. Hop oturup hop kalkmıştık. Hayatımda izlediğim en heyecanlı maçlardan biriydi :)
Bu Abdullah Avcı öyle bir acıklama yaptıgı dogruysa bune rezıllıktır ya mılli takımımızın hocasının uslubuna bak yazık gercekten yazık, öncelikle karakteri olacak sonradan futbol zekası..
Ben Fenerbahçelilerin arasında izlemiştim, çok iyi hatırlıyorum. :D
Kaleye geçmek istiyor insan. :icon_biggrin:
O günü dün gibi hatırlıyorum. Yanımdaki arkadaşım, Cordoba atılıp Pancu kaleye geçtiğinde 'Allah'ım ne olur rezil olmayalım!' diyordu. Maç sonu ise, çılgın gibiydi.
O maç, unutulmaz! Her zaman efsane maçlar arasında yerini alacaktır. :)
Ben anne tarafımdan ne kadar psikopat fenerli varsa onların arasında izlemiştim bir tek benle babam Beşiktaşlıydık. Maçtan sonra dayılar ortalıkta yoktu o kadarını hatırlıyorum :D
O maç ile ilgili benim de hatırladıgım bir kaç gün sonra Ali Sami Yen'de Trabzon maçı vardı. Her yerde Pancu formalı insanlar vardır. Butun maç Fener'e küfür edildi hatta bir ara sessizlik oldu aynı tezahuratı Trabzon taraftarı yapmaya başladı Gs tribunleri önce alkışladı sonra hep beraber söylemeye başlamıştı. O sıralar büyük bir FB nefreti vardı herkeste o 3-4lük maç biraz Sen Benua - Çeliktepe Cengizhan lisesi maçı tadında bir maç olmuştu öncesiyle sonrasıyla :)
Son dakika:
Fikret Orman: Beşiktaş Başkanı olarak gururla söylüyorum Beşiktaş’ın artık borcu yoktur. Kimsenin alacağı yoktur. Kulüp artık ayağa kalmıştır.
Fikret Orman: Samet Aybabanin isliklanmasi hoş olmadi.Ben hocamizla geldiğimiz su durumu basarili buluyorum.
Fikret Orman: Samet Hoca adam gibi geldi..Zor zamanda geldi..Maçta yapılan protesto Bjk taraftarına yakışmadı.
Fikret Orman: Anadolu Efes ile bizim birleşme arzumuz var.Ama onlarin boyle bir düşünce de oldugunu sanmiyorum.
Fikret Orman: 600 m borç yapılırken Bjk 1 kez şampiyon oldu..Hocaya haksızlık yapılıyor..Medya da bunu körüklüyor.
Fikret Orman: Mayısta normal borclarımızın 200-300 milyon düştüğünü göreceksiniz. Kimsenin şu an için alacağı yok.
Fikret Orman: Borclar olurken cildirt bizi baskan diye bagiriyorlardi onlarin soz soylemeye hakki yok.
Fikret Orman: Bir sene önce Demirören'e " çıldırt bizi başkan" diyenler bugün hesap sorsana diyor.
Fikret Orman: İbrahim Altınsay benim abimdir.Gelirse kapimiz sonuna kadar acik.
Fikret Orman: Kapalı tribünün adı kapalıdır ama parayı veren herkese açıktır
Fikret Orman: Samet hoca Besiktas kulübünün hocasidir.Bize dusen ona sahip cikmaktir
Fikret Orman: Samet hocanin sozlesmesi uzun soluklu ama basarili oldugumuz surece calismaya devam ederiz
Genel olarak yüreklere su serpen açıklamalar. Bilhassa borçların azalması ve İ.Altınsay'a dönüş kapılarını açık tutması iyi haberler olarak görünüyor.
Taraftar için söylediği sözlerin bir kısmında haklı. Çıldırt bizi başkan diyenler, hesap sorsana deme hakkına sahip değil bence de. Seba artık istifa diyenlerin şimdi pişmanlık duymasına benziyor bu durum.
Samet Aybaba için söyledikleri, onunla devam edeceğini gösteriyor gibi. Umarım, böyle bir hataya düşmez.
İbrahim Altınsay konusu çok ama çok güzel. Borçlar konusunda ne kadar iyileşmede olduğumuzu zaten herkes biliyor.
Güzel günler göreceğiz , güneşli günler..
Başkan kısaca bunu demek istemiş; Sezon sonu Aybaba'dan daha iyi bir hoca arayacağız ama bulamazsak Aybaba ile devam edeceğiz. Böylece daha önce söylediği istikrar sözlerinin de arkasında duruyor gözükecek, hem de Aybaba zaten başarılı diyebilecekler. Komiksin başkan. :)
Neden YD ile kıyaslıyor ki bu adam hep kendini anlamıyorum. Tüm suçu taraftara at geç, oh ne ala memleket.
Nasıl borcumuz yok yahu? Orada borçlar yapılandırıldı demek istedi herhalde.O kadar borcun bir anda bitmesi mümkün değil çünkü.Ayrıca İbrahim Altınsay'a kapımız açık demekle olmaz.Tutup kolundan getireceksin ve tek yetkili yapacaksın.Yoksa adam neden gelsin? Sezon başındaki saçmalıkları tekrar yaşamak için mi? Son olarak Samet hocanın başarılı olduğu konusunda kesinlikle katılmıyorum.Fikret Orman malesef icraatlarıyla ve açıklamalarıyla bana güven vermiyor ama malesef elde de başka seçenek yok.
Borçların azalması çok iyi. Yönetim bu konuda teşekkürü sonuna kadar hak ediyor. Başkanlığa seçildiği günden beri FO ve yönetiminin mali açıdan kulübü düzlüğe çıkartacağına inanıyordum ve yanıltmadılar. Birde en geç iki yıla kadar yeni stat yapılırsa harika olur.
SA'nın ıslıklanması doğaldır. İşler yolunda gitmediği zaman Real'de Mourinho'da protesto edildi. Başkan bu konuda belli ki çok içerliyor. Şimdi ve ileride belli zamanlarda kriz ortamı olacaktır. O zamanda başkan kriz ortamını iyi yönetebilmeli. Başkan taraftara bu kadar yüklenmemeli. Büyük kulüplerde işler her zaman böyle yürümüştür. Başkanda zamanla bunları aşacaktır. Ama haklı olduğu kısımlar var.
Anadolu Efes yerinde kalsın. Bir Beşiktaş'lı olarak Efes gibi bir ekolün bozulmasını hiç istemem. En son basket şubesi ile ilgili ne karar alındıysa o yapılsın.
Taraftarın hocayı istememesi, hocayı eleştirmesi en çok basının işine geliyor. Bunu kullanarak olayı iyice körüklüyor basın her zamanki gibi. Bu konuda başkana katılmamak elde değil.
SA konusunda ayarı vermiş. Başarılı olduğu sürece devam eder, başarısız olduğu zaman gider. Açıkça belirtmiş ne var bunda taraftar parlamaya hazır. Böyle dedi diye SA gelecek sezon kesin kalacak değil. Şahsen sezon sonu yolların ayrılacağını düşünüyorum. Yönetimin planları içerisinde yabancı bir hocayla çalışma fikri olabilir. Yönetiminde ilk sezonu illaki yanlışları olacaktı ve oluyor. Ders çıkarılsın yeter.
Başkanın açıklamalarından ayrı olarak taraftar GS ve FB'nin bu sezon ki başarılardan sonra tepkinin dozajını iyice artırdı. Taraftar sonuna kadar haklı. Boşa geçen sezonların ardından taraftar başarıya aç. İki sezondur kupa bazında sıfırız. Önceki sezonlarda ligde tökezlese bile takım Türkiye kupasını kazanıyordu. O kupa teselli oluyordu. Artık bu saatten sonra hataya yer yok. Gelecek sezon her şey iyi planlanmalı. Bir şampiyonluk durumu toparlar aslında ama dediğim gibi iyi bir planlama şart. Şampiyonluk olmasa da her sezon zirveyi kovalayan bir takım yaratılmalı. Elde iyi yerli oyuncular var yok değil. Hedef tabi her sezon şampiyonluk olmalı elbette ama önce takıma winner ruhu aşılamak.
Fikret Orman: Mayısta normal borclarımızın 200-300 milyon düştüğünü göreceksiniz. Kimsenin şu an için alacağı yok.
Dediği gibi azalmış. O kadar borcun bir sezonda bitmesi imkansız zaten.
Bence ligdeki konumumuz başarı değil. Sezon başında ki beklentilere göre başarılı sayılabilir ama sen 2-3 kere liderlik şansı yakalamışken bu fırsatı geri tepiyorsan başarılı sayılmamalısın. Ayrıca beklentilere göre başarılı sayılmasının sebebi de bi kaç futbolcunun beklenenden fazla katkı yapmasıdır.
Beşiktaş Muhammed Demirci'yle imzaladı!
Şirketimiz Profesyonel futbolcularından Muhammed Demirci ile 01.06.2013 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile sözleşme yenilenmiştir. Buna gore, futbolcuya;
2013-2014 sezonu için 600.000 TL garanti ücret ve 10.000 TL maçbaşı ücret
2014-2015 sezonu için 600.000 TL garanti ücret ve 15.000 TL maçbaşı ücret,
2015-2016 sezonu için 600.000 TL garanti ücret ve 15.000 TL maçbaşı ücret ödenecektir.
Güzel haber; ama garanti ücret biraz fazla gibi geldi bana. Hayırlısı olsun. Sırada Erkan Kaş var, o da kalmalı bence.
Sevindim bu habere, artık Muhammed'i izlemek istiyoruz.
600.000 tl mi ? çok fazla değil mi ya , elinde tutmak için yaptı herhalde Muhammed gitmek istiyordu demektir.
Ben Mami nin yerinde oLsam giderdim. NasıL oLsa 3-5 yıL sonra milyon euroLar vererek geri aLırdık ya da, değerini bilemeyip bizden ayrılan ve performansı yukarılara çıkan oyunculara imrendiğimiz gibi imrenirdik.
Bu kadar para verilecekse şimdiden oynatılmaya başlansın yani,bizim 2 yıldır as oyuncumuz olan Semih bile 240 bin lira alıyor.18 yaşında ve bu parayı alacak olması kendisi için büyük şans.
Biliyorum parası yüksek diye oynatılacak değil ancak 18 yaşında bu parayı veriyorsan biz zahmet de oynat yani adam yattığı yerden almasın o parayı.
valla iyi para a2"deki oyuncu için..
Bilmem kaç maç oynarsa Mami yüksek ücret alacağı konuşuluyordu bu sezon o andan beri A takımda maça çıkmadı acaba bu mu düşünülüyor bu sezon oynamamasında ?
Önümüzdeki sezon itibariyle takıma monte edileceğinin resmidir bu ücret. Başka türlü 18 yaşındaki oyuncuya bu para verilmez. Bunun izahı yok yani.
Bu zamana kadar verilseydi bir takıma kiralık, oynatılsaydı, pişseydi. Biz gerçekten oyuncu yetiştirmesini bilmeyen bir kulübüz. Nasıl bi zihniyet ben anlamış değilim. Senelerdir Muhammed'de Muhammed ağızlarından düşmüyor, ama onun gelişmesi için hiç bir şey yapılmıyor. Hiç umudum yok Muhammed'den. Keşke gitseydi de önü açılsaydı garibimin.
Draxler 17 yaşında Schalke'de oynuyordu. Bizde ise 30 yaşına gelmesini bekliyor herhalde. Seneye oynayacak duruma getirmek için hazırlamak lazım, seneye ilk 18'in değişmezi olmalı bu çocuk.
Muhammed Türkiye'nin en yeteneklilerinden bu kadar para alması normal belkide teklifler vardı. Seneyede oynamaya başladığında ligide dağıtmaya başlayacaktır inanıyorum. Tek sıkıntısı galiba sigara kulanıyormuş bu yaşlarda.
Gelecek sene bir şeyler yapması bekleniyorsa şimdiden oynatılmaya başlanmalı bence.
figen civan"in haberine gore fernandes ilk 18"e alinmayabilirmis dun antremana vs cikmamis
Edit : senin yüzünden ben de yanlış yere yazdım Arif :D Maç konusuna yazsana bunu :)
Candan Karlıtekin @Candan_Dost 4h
Beşiktaş'ı 3 büyükler kategorisinden Trabzon ve Bursa ile birlikte yeni bir 3'lü gruba taşıyan Yıldırım Demirören Futbol tarihine geçmiştir.
:k:
Bizi bu durumdan bir tek İbrahim Altınsay çıkartır.Futbol şubesi komple ona bırakılmalı.Sezon başında tarihi bir fırsatı teptik bazı x'lerin egoları yüzünden.Sezon başında adam gibi bir yapılanmaya gitseydik bugün her şey çok farklı olabilirdi.Yeniden yapılanma için bundan daha iyi bir sezon bir daha zor buluruz.Çünkü rakiplerimiz bu sezon çok puan kaybettiler,belki Galatasaray'da olduğu gibi yeniden yapılanmanın ardıdan ilk sezonda şampiyon bile olabilirdik.Fikret Orman,İbrahim Altınsay abimizdir,kapımız ona açık,isterse gelebilir gibi boş lafları bırakıp ne yapıp edip futbol şubesini ona emanet etmelidir.Yoksa Samet gider,Ertuğrul gelir,Ertuğrul gider,Rıza gelir.Biz de kanser olmaya devam ederiz.
Quote:
Beşiktaş taraftarı Başkan Fikret Orman'a soruyor:
İbrahim Altınsay ‘ABİ’niz ise neden hemen imza attır mıyorsunuz?
Beşiktaş, öyle ya da böyle ligde bir şekilde iki ezeli rakibinin arkasında kaldı, şampiyonluk yarışından koptu. Belki sezon başında şampiyonluk beklenmiyordu ancak ilk yarıdaki umut veren performanstan sonra devre arasında takviyeler (Gökhan Süzen, Sinan Kurumuş) teknik direktör inadı yerine Beşiktaş’ın profesyonel ve gönüllü scout’larının çalışmaları (Razvan Rat ve aynı paraya Sinan Kurumuş’tan 5 gömlek üstün forvetler) ışığında yapılsaydı, Beşiktaş halen şampiyonlukta iddiasını güçlü bir şekilde sürdürebilirdi. Bilakis son 1 ayda artan ‘Samet Aybaba ve Beşiktaş’ta futbol takımının yönetimi’ konusundaki tüm tartışmaların ardında bu ‘ıskalanan tarihi fırsat’ var. Yoksa Beşiktaş taraftarı bazılarının iddia ettiği gibi medya tarafından Aybaba ve onu getirenlere karşı tahrik edilmiyor. Bilakis bu satırların yazarı sadece Beşiktaş taraftarının Aybaba ve onu getirenlerle ilgili görüşlerini aktarıyor. Çünkü bazılarının iddia ettiğinin aksine Beşiktaş taraftarları da her insan gibi özgür düşünecek birer beyin ve özgür hareket edecek birer yürek sahibi!
Top Fikret Orman’da...
Sezon başında, önce ‘bütçe küçültme’ sonra da bizzat başkan Fikret Orman’ın açıkladığı şekilde kısa süre önce Beşiktaş’a benzer finansal sorunlar yaşayan ancak akılcı hamlelerle yeniden büyük bir yükselişe geçen ‘Borussia Dortmund modeli’ne yöneleceği açıklanan kulüp, son zamanlarda futbol yönetimi açısından ‘Dortmund modeli’nden çok uzaklarında bir performans ve imaj sergiliyor.
‘Dortmund modeli’ İbrahim Altınsay yerine, onu kaçıranlarla gerçekleşebilir mi?
Neredeyse her gün gazeteler ve kulübün resmi internet sitesinde kongre ve seçim ateşi harlanırken Beşiktaş yönetimi asıl yoğunlaşması gereken hayati konuyu ıskalıyor: Futbol Takımı’nın yeniden ve modern futbol dinamiklerine göre yapılandırılması.
Beşiktaş’ta futbol takımının ‘modern futbol dinamiklerine uygun şekilde yapılandırılması’ denince akıllara gelen ilk isim tabii ki İbrahim Altınsay. 2000’lerin başında yönetime giren ve özellikle tüm dünyanın saygı duyduğu usta teknik direktör Mircea Lucescu’nun da kadro mühendisliği yönetiminde Türkiye’de örnek gösterdiği en önemli isim olan İbrahim Altınsay.
Beşiktaş taraftarı sezon öncesinde çok cüzi rakamlara İbrahim Altınsay tarafından transfer edilen Oğuzhan Özyakup ve Beşiktaş formasıyla uzun süredir bir sezonda ligde en çok gol atan Türk oyuncu olan Olcay Şahan örneklerinden yola çıkarak İbrahim Altınsay’ın dönmesini çok istiyor.
Taraftarın yüzde 99’u Altınsay’ın geri dönmesini çok istiyor...
Altınsay’ın dönmesi için sosyal medyada taleplerini her gün tekrarlayan Beşiktaş taraftarının baskısı karşısında ise başkan Fikret Orman geçtiğimiz günlerde konuk olduğu bir panelde “İbrahim Altınsay abimdir. Gelmek isterse ona kapım sonuna kadar açık” dedi.
Ancak bu sözü söyleyen başkanın seçim ve kongre işleri kadar İbrahim Altınsay’ı da geri döndürmek için somut adımlar atmaması Beşiktaş taraftarının kafasında büyük soru işaretleri yaratıyor!
İbrahim Altınsay kalsa, Salih Uçan gelecekti...
Kısa süre önce İbrahim Altınsay’ın Beşiktaş’a kazandırdığı Oğuzhan’ı sürekli eleştirip Beşiktaş’ın ezeli rakibi Fenerbahçe’nin genç yıldızı Salih Uçan ile ilgili “O dönemde ben olsaydım Salih’i Beşiktaş’a getirirdim” diyen Samet Aybaba’ya taraftarın gösterdiği tepkinin altındaki sebeplerden birisi de İbrahim Altınsay’ın Aybaba’nın teknik direktörlüğe getirilmesi üzerine istifa etmiş olması!
2012 Mayıs’ına dönersek ‘İbrahim Altınsay-Samet Aybaba-Beşiktaş yönetimi üçgenindeki Salih Uçan gerçeğini’ daha net görebiliriz. Göreve gelir gelmez ilk olarak Salih Uçan’ı Beşiktaş’a transfer etmek için harekete geçen ve Buca başkanı ile 1.2 milyon euro’ya el sıkışan İbrahim Altınsay, yönetimdeki bazı kişilerin ‘Bu kadar genç adama bu para verilir mi?’ tartışması başlatması üzerine transferi bir süre erteledi. Bu ‘bazı kişiler’den birisi kesinlikle Tamer Kıran değil, onu belirtelim. Ancak İbrahim Altınsay’ın o dönemde en çok üzüldüğü konu Yıldırım Demirören yönetiminde de yer alan bazı isimlerin ‘İbrahim Altınsay, Salih transferinde komisyon mu alıyor?’ dedikodusunu çıkartması. Bir de üstüne Salih Uçan konusunda İbrahim Altınsay’ın referansına güvenilmek yerine başka takımlarla özdeşleşmiş futbol yorumcularından Salih için referans istenmesi, Beşiktaş’ın Salih Uçan’ı ezeli rakibi Fenerbahçe’ye kaptırmasında başrol oynadı.
Yani asıl İbrahim Altınsay’ın, Samet Aybaba’nın kendisinden habersiz teknik direktörlüğe getirilmesine tepki olarak istifa etmesinden önce zaten Salih Uçan transferiyle ilgili çoktan Beşiktaş adına İbrahim Altınsay ve Bucaspor arasında el sıkışılmıştı.
1 yıl önce 1.5 milyon euro’ya alınabilecek Hakan Çulhaoğlu’nu kim kaçırdı?..
Salih Uçan transferinin yanı sıra Beşiktaş’ın sezon öncesinde kaçırdığı en büyük genç yıldız ise Hakan Çalhanoğlu’ndan başkası değil! Şimdilerde Almanya’da ‘Yeni Mesut Özil’ olarak gösterilen ve Feyyaz Uçar yönetimindeki Türkiye 20 yaş altı takımında da gösterdiği performansla herkesi büyüleyen Hakan Çalhanoğlu finansal sıkıntılar yaşayan Karlsruher’den direkt Beşiktaş’a gelecekti. İbrahim Altınsay, Hakan Çalhanoğlu için 1.5 milyon euro’ya Karlsruher’le el sıkışmış haber bekliyordu. Ancak yine aynı çatlak sesler ‘Bu kadar büyük paraya bu kadar genç bir oyuncu alınır mı?’ demeye başlayınca transfer yine çıkmaza girdi. Bunun üzerine İbrahim Altınsay, Oğuzhan Özyakup transferini bizzat kendi ofisinde attırdığı imzayla bitirdi. Oğuzhan konusunda da kendisine muhalefet edenleri ‘Benfica’da Ola John var ya Oğuzhan Özyakup işte Hollanda alt yaş milli takımlarında onun kaptanıydı!” diyerek ikna etmeyi başardı.
İbrahim Altınsay’ın ayrılmasından sonra ise bıraktığı listeyi değerlendiren Beşiktaş scout ekibi yönetime bir kez daha Hakan Çalhanoğlu’nu önerdi ama çoktan Hamburg, Karlsruher’den 2.5 milyon euro karşılığı 18 yaşındaki ‘Yeni Mesut Özil’i transfer etmişti ve ara transferde Beşiktaş’tan 7 milyon euro isteyince transfer tabii ki olmadı. Yani İbrahim Altınsay döneminde 1.5 milyon euro’ya alınabilecek Hakan Çalhanoğlu artık 7 milyon euro’ydu!
Oğuzhan-Salih-Hakan 3’lü orta sahanın Metin-Ali-Feyyaz’ı olmaz mıydı?
Ara başlıktaki sorumuzun cevabı Beşiktaş taraftarlarının yüzde 99’u için belli. Gerçekten de Oğuzhan-Salih Uçan-Hakan Çalhanoğlu orta 3’lüsüne İbrahim Altınsay’ın listesindeki genç oyuncuları yetiştirme konusunda çok başarılı teknik direktörlerin elinde fazlasıyla gelişecek Muhammed Demirci ve Necip Uysal’ı ekleyelim. Beşiktaş uzun yıllar Türkiye’nin açık ara en kaliteli yerli orta sahasına sahip olup yabancı kontenjanını büyük sıkıntı çektiği savunma hattında kullanabilirdi. Burada bir parantez açmak gerekirse mesela Escude, İbrahim Altınsay’ın listesinde değildi. İbrahim Altınsay ve beraber çalıştığı scout ekibi savunma hattına ‘Yeni Zago’yu transfer etmenin peşindeydi.
Nouma ve Cordoba gibi efsaneleri kim transfer etti?
Fikret Orman yönetimi altında futbol şubesi yöneticiliği bir kelebeğin yaşamı kadar kısa sürse de Oğuzhan Özyakup gibi son 10 yılda Beşiktaş’a kelepir fiyata kazandırılmış en kaliteli yerli oyuncuyu transfer eden İbrahim Altınsay, yabancı oyuncu klasmanında da Beşiktaş’a efsane isimler kazandırmış bir isim.
2000’lerin başında Serdar Bilgili yönetiminde göreve başlayan İbrahim Altınsay, 100. Yıl öncesinde Lucescu’nun talebi üzerine alınması gündemde olan Mondragon transferi suya düşünce Oscar Cordoba’yı Beşiktaş kalesine kazandıran isim olmuştu. Beşiktaş tarihinin Mrmiç ile beraber en iyi yabancı kalecisi olan ve halen taraftarın sevgilisi olarak kaleci antrenörü olarak Beşiktaş’a dönmesi için taraftarın bastırdığı Cordoba’yı transfer eden de bizzat İbrahim Altınsay’ın kendisi.
Nouma olmasa bile İbrahimovic gelebilirdi!..
Evet, bu ara başlığı okuduktan sonra belki nefesiniz tutuldu, belki de içinizden ‘Atma Ali Ece, din kardeşiyiz’ dediniz! Ama işin gerçeğini hem Scala hem de İbrahim Altınsay’a sorabilirsiniz. Bizzat ben her ikisine de sorduktan sonra yazıyorum. 2000 yazında Zlatan İbrahimoviç, ailesinin göç ettiği İsveç’in Malmö takımında forma giyerken İbrahim Altınsay’ın listesinde en üstteki isimlerden birisiydi.
Dönemin Beşiktaş teknik direktörü Nevio Scala, İbrahim Altınsay’dan bir santrfor transferi talep edince, İbrahim Altınsay 3 isim sunmuştu: Tecrübeli golcü kontenjanından o yaz 30 yaşında olan Pierre Van Hooijdonk, Beşiktaşlıların yüzde 99’unun sonradan âşık olacağı yetenekli ama arıza oyuncu kontenjanından Pascal Nouma ve genç oyuncu kontenjanından Zlatanİbrahimoviç!
Dönemin Beşiktaş teknik direktörü Nevio Scala, Van Hooijdonk’u yaşı ilerlemiş bulduğu için diğer iki isme yöneldi. Zlatan İbrahimoviç’i çok beğenen ama Türkiye’de o dönemin ‘Hemen başarı isteriz, sabırlı değiliz’ futbol anlayışını hesaba katarak daha tecrübeli ve Fransa Ligi ve altyapı milli takımlarında kendisini kanıtlamış olan Pascal Nouma’yı tercih etti. Nouma tabii ki sadece isabetli bir transfer değil bir Beşiktaş fenomeni oldu, iyi ki de geldi! Keşke hiç gitmeseydi!
Ancak o dönem 19 yaşında olan Zlatan İbrahimoviç bir dahaki yaz Ajax’a gitti, ondan sonra da dünya futbol tarihinin en önemli yeteneklerinden birisine dönüştü. Bir nevi Ribery’nin Galatasaray’da yarattığı etkiyi de hesaplarsak, İbrahim Altınsay’ın İbrahimoviçli listesiyle Altınsay sonrası Beşiktaş’a ‘kazıklanan’ Tabata, JulioAlves, Edu başta olmak üzere ‘futbola yabancıları’ düşününce Altınsay’ın futbol vizyonu farkını daha net anlayabiliyoruz.
İbrahim Altınsay Daum ile anlaşamadı ve veto etti...
Son zamanlarda Beşiktaş taraftarı İbrahim Altınsay’ın bu fark yaratan futbol vizyonunu dile getirdikçe bazıları tarihi gerçekleri saptırıyorlar. O yüzden bir parantez açmamız tarihin daha fazla çarpıtılmasının önüne geçmemiz için hayati önem taşıyor. Görev yaptıkları dönemlerde Beşiktaş’a tarihinin en kötü sonuçlarını aldıran ve tarihi borçlanmaya sebep olanlar Altınsay’ın 2001-2002 yılları arasında Daum’un 2. dönemindeki yabancılardan ‘vurmaya’ çalışıyorlar.
Futbol gerçeği ise İbrahim Altınsay’ın bizzat dönemin başkanı Serdar Bilgili’ye verdiği ‘Daum’un dönüşü Beşiktaş’a faydalı olmaz’ raporu. Daum’un transfer ettiği Baya, Veit, Stavrum ve bir sezonda 3 yabancı kaleci Myhre, Asper, Kjaer (şimdilerin TFF başkanı Yıldırım Demirören’e ikizi gibi benzeyen kaleci) ile Altınsay’ın hiçbir ilgisi yok. Hatta İbrahim Altınsay, Daum gibi bu isimleri de veto etmiş ancak dönemin ‘kulüp dengeleri’ nedeniyle bu hayal kırıklığı transferlerde ipler Daum’a bırakılmıştı.
Kulüp dengeleri mi, kongre dengesizlikleri mi?
Hemen yarın Beşiktaş Çarşı’ya bir seçim sandığı koysak ve gerçek Beşiktaş taraftarı oy kullansa, adaylar da İbrahim Altınsay ve Samet Aybaba’da inat ederek Altınsay’ın 2012 yazında istifa etmesine sebep olan Levent Erdoğan olsa, çok büyük ihtimal yüzde 99 gibi ezici bir oyla İbrahim Altınsay tercih edilir. Ancak önümüzdeki ayki kongrede İbrahim Altınsay ve Levent Erdoğan rakip adaylar olsalar İbrahim Altınsay seçilmez. İşte tam bu yüzden, tam da bu yüzden hazır üyelik ücreti ayda, taksitli 100 TL iken, İbrahim Altınsay’ı isteyen tüm Beşiktaşlıların hemen kongreye üye olmaları lazım.
O zaman madem Beşiktaş başkanı Fikret Orman “İbrahim Altınsay abimdir. Gelmek isterse ona kapım sonuna kadar açık” diyor, o zaman kongre matematiklerine odaklanmak yerine taraftarın yüzde 99’unun çok istediği İbrahim Altınsay’a neden imza attırmıyor? Bu satırların yazarı değil, Beşiktaş taraftarı soruyor. ‘Beşiktaş halkın takımıdır’ diyen Başkan Fikret Orman’a ‘Halk’ soruyor. Eğer Önder Özen konusunda olduğu gibi ‘Kulüp dengeleri’ derseniz de o taraftar için ‘dengesizliğin’ had safhası olanlar nedir onları soruyorlar?
Çok zor bir dönemde başkanlığa sahip çıkarak taraftarın desteğini alan sayın Fikret Orman’ın mutlaka bu sorulara cevap vermesi gerek. En çok da “İbramih Altınsay ‘ABİ’niz neden hemen imza attırmıyorsunuz” sorusuna…
Ali Ece
Bu adamın konuşmalarına da yazılarına da bayılıyorum. Doğruya doğru ne varsa , omurgalı bir şekilde yapıyor yorumunu.
İbrahim Altınsay'ın bir an önce gelmesi dileğiyle diyelim artık ne yapalım..
Bu taraftarın gönlünü almak istiyorsanız İbrahim Altınsay'a tam yetki vererek göreve yeniden getirin. Ulan Quaresma'yı, Ernst'i, İbrahim Altınsay'ı harcadınız Samet Aybaba için ona yanıyorum.