Ağır konuşmuş Cüneyt Arkın zamanında. Şimdiki olayları özetliyor gayet.
[YOUTUBE="HKRJkxVKG_Q"]1980[/YOUTUBE]
Printable View
Ağır konuşmuş Cüneyt Arkın zamanında. Şimdiki olayları özetliyor gayet.
[YOUTUBE="HKRJkxVKG_Q"]1980[/YOUTUBE]
Bizim siyasetçilerimiz Brezilya'da ki gibi olamadılar. Bakın şuanki yönetim olanları kabul etse ve orada ki kalabalığı gerçekten dinleyip bazı kararlar alsa şuan oyuna oy katar 2023 değil 2053ü bile parti ismi olarak garantilerlerdir. Ama o kadar zıt gitme durumu varki ülke kaosa sürüklendi. Bu ülke ya bizdensin ya değilsin mantığı ile yönetilemez. Umarıma artık bu yazdan sonra daha güzel günler gelecek inanıyorum.
O değilde şu eylemlerin ilk gününden beri bazı arkadaşlar böyle kayıtsızca ve hunharca kariyer açıyor ve sürdürüyorlar ya sitede çok acaibime gidiyor :D
"bu videoda görülebildiği üzere vatanını, milletini terörist(!!)lerden koruyan, toplumun huzuru için elinden geleni yapan, sürekli tahrik edildiği halde kesinlikle sert müdahalede bulunmayan, sevecen, yardımsever polisimizin mücadelesidir. ayrıca emir kuludur ve ekmek parasının peşindedir. (bkz: stv'nin gezi parkı eylemlerine bakışı)
''polise talimatı ben verdim'' ve ''değerli türk polisi ankara sizinle gurur duyuyor'' diyen iki kişi vardı. nerede onlar ?"
http://www.milliyet.tv/video-izle/Po...ZMOvBv7Gl.html
polis destan yazdı dedi bugün RTE. bir yerlerimle gülüyorum da söylemeyeyim simdi.. :) insanlık sucu isleniyor. 3 tane masum genç insanlık dışı bir muamele, bir işkence görüyor ama başbakan cıkıp hala polisimize mermi sıktılar, camide icki ictiler gibi yalanlar söylüyor. yalanlığı kanıtlanmış bu iddiaları adam gercekmis gibi anlatıyor ve buna inananlarda oluyor. gercekten trajikomik.
http://m.hurriyet.com.tr/haber#!id=23570622
Kul hakki falan filan.dinden imandan bahsederler bide.polise uzanan eller kirilsin ayrica.yersen.
başbakan bence ağır troll. melih gökçek'i de geçti.Quote:
Polis Akademisi mezuniyet töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Polisimiz Taksim'de destan yazdı" dedi.
[YOUTUBE="6rXv3TFDAcc"]....[/YOUTUBE]
dış güçler hikayesini o zamanda vardı hala var.. o zamanlarda aynı senaryo. hala aynı senaryo.. neymis efenim dıs gücler azmettiriyormus bizi. insani duygularımız azmettiriyor bizi. vicdanımız, özgürce hic bir baskı altında olmadan yasayabilme arzumuz azmettiriyor. kulak verin, dinleyin.. aziz nesin o zamanlardan görmüş bugünleri..
Adam öldüren polis serbest
Hele o videosu ve sonundaki gülüşü...
kimse bir i.Melih olamaz...
https://www.youtube.com/watch?v=LnOwWX2nT3M#at=42
Meşru müdafadan serbest bırakılmış polis. Ben bu ülkede artık tamamen adaletin bittiğini ve hatta baştakilerin keyfince müdahale ettiğini düşünüyorum yargıya.
Oho ooo doktorlara hırsız,avukatlara provokatör dediler,o polisi de paşa paşa çıkartırlar yani.
edtttttttttttttt
Demokrasi demokrasi diye övünüp duran bir iktidar var başımızda. Ancak ilginçtir ki demokrasiden eser yok yargıda. İbretlik çelişki.
Güya transfer şikesinden 1 yıl yatır,adam öldüreni meşru müdafaadan salıver.İşte Cemaatin İleri Demokrasisi bu.
Ethem'i öldüren polis serbest, tecavüzcü çavuşlar serbest, elinde satır lince çıkanlar serbest, çantasından dergi çıkan gençler içerde.
Hadi bu iktidarın rengi belli dindarız ayağına hem halkının haklarına tecavüz ediyorlar, hem demokrasi ayağına sadece kendilerinin lehine işleyecek kararlar çıkartıyorlar. Peki hiç mi vicdan sahibi bir akp seçmeni yok gerçekleri gören ? Polisin serbest bırakılması ile resmen Ethem terörist, Polis şanlı asker ilan edildi. Bu karar ile artık polis gerçek kurşun kullanır sadece bu direnişte değil çoğu zaman. Nasılsa suç unsuru sayılmıyor. Yazık be arkadaş cidden çok yazık şuan bu karardan dolayı içimden geçenleri dışarı vursam şu dünya son saatlerimi yaşıyor olurum. O derece kin ve nefret duyuyorum bazı kesimlere.
Ethem Sarısülük'ün kanı ellerinizden , anısı rüyalarınızdan , azabı vicdanlarınızdan çıkmaz her gününüz bir diğerinden daha rezillik dolu geçer inşallah.
Adaletin ülkede bittiğinin kanıtıdır bu olay.
Polis serbest kaldı
ARTIK DURMAKTA YASAK :)
Quote:
birkaç saat önce hiçbir şekilde eylem yapma gibi bir düşüncesi olmayıp, sadece tesadüfen duran adamın durduğu yerde 10 dakika kadar durmuş, buluşacağı arkadaşını bekleyen arkadaşıma etraftaki polislerin "orada durmak yasak" diye seslenmesi ve arkadaşımın "bişey yapmıyorum yahu arkadaşımı bekliyorum" demesi üzerine "bize gelen emir böyle orada duramazsın" deyip zorla uzaklaştırmalarına bakılırsa, en azından pratikte yürürlüğe girmiş yeni bir ileri demokrasi uygulaması.
https://pbs.twimg.com/media/BNdUqrJCEAAQp5u.jpg:large
biri bu adama türkçe ögretsin.. :)
@nannar şuan sınavlarımın yoğunluğundan dolayı ayrıntılı bir şekilde cevap veremiyorum.Çünkü öyle onlar özel sektörün borçları diyip geçilecek bir konu değil.
Bu yazı borçlara olumlu yaklaşan Alaattin Aktaş'ı yazısının bir kısmı.Quote:
"Özel sektör borcundan bize ne" denilemez!
Türkiye'nin dış borcu, özellikle milli gelire oran yönüyle bakıldığında artmıyor, aksine azalıyor. Ayrıca, 2002'den 2011'e gelinceye kadar kamunun dış borcu yalnızca yüzde 46 artmış, özel sektörün dış borcunda ise yüzde 371 artış olmuş. Bu tabloyu değerlendiren ekonomi yönetimi, daha çok da siyasiler, Türkiye'de kamunun borç yükünün görece hafiflemiş olmasından dolayı dış borçlarla ilgili tehdidin tümüyle ortadan kalktığını ileri sürebiliyorlar.
Bu görüşe kendileri de pek inanmıyorlardır da, söylenecek fazla bir şey yok belki de… Borcu kimin ödeyeceği önemlidir tabii ki; ama sonuçta o borcun ödenmesi sırasında dövizin nereden temin edilmesi gerektiği de önemlidir ve o yer, büyük ölçüde Türkiye'dir. Büyük ölçüde, diyoruz; çünkü özel sektörün yasal olarak yurtdışında tuttuğu döviz de bulunmaktadır; yani ödeme sırasında tüm dövizin Türkiye'den çıkması söz konusu değildir. Ama ne olursa olsun, kurlarda yaşanacak bir artış, dış borç yönüyle özel sektörü tedirgin edecek ve ödemeyi hızlandırma eğilimi ortaya çıkaracaktır. Bu kaçınılmaz…
İşte doğabilecek bir panik havası ve dövize yönelme eğilimiyle kurlar yükseldiğinde, dış borçlara dikkat çekmiş olan derecelendirme kuruluşları hiç kuşkunuz olmasın "Biz dememiş miydik" diye ortaya çıkacaklardır.
Sevgili Müslüman kardeşlerimiz Mümin kardeşleri öldürmek ve öldürenleri serbest bırakmak en büyük günah değil midir? Ama şimdi diyeceksiniz o teröristti, bozguncuydu. Unutulmasın Allah kim olursa olsun zalimleri sevmez ve onları destekleyenlerin sonu da ateştir. Nemrud, Firavun, Ebu Leheb, Saddam, Mübarek, Somoza, Hitler ve Mussoli'nin sonu gibi zalimler önce bu dünyada hesap verecekler....
Yazıklar olsun.Meşru müdaafaymış, bu mu lan Allah korkunuz.Vicdansızlar.
hadi polis açısından düşünelim :
Quote:
Ahmet arkadaşımız kendisine doğru gelen günlerdir direniş gösteren, polise karşı kızgınlık duyan ve ne yapacakları belli olmayan bir gösterici grubun içinde kalmış, kalkanını da kaybettiği için telaşa düşmüştür. Böyle bir durumda, kalabalığı dağıtmak için silahını çekip havaya ateş açması normaldir. Ethem Sarısülük kalabalığın içinde bulunan bir şahıstır. Silah kendisi hedef alınarak ateşlenmemiştir. Ancak şanssızlıktır ki; havaya doğru ateş edilen silahtan çıkan kurşun kendisine isabet etmiştir. Bu noktada; Ahmet arkadaşımızın suçlu olması mantıklı değildir, onun tek hedefi meşru müdafa idi.
-Polislerin nasıl bir savunma yaptığına ve bu olayı nasıl düşünebileceklerine dair kafa yordum. Sonuçta üstteki fikir ortaya çıktı. Bunu da paylaşmak istedim. Ethem kardeşimizi vuran polisi savunmak gibi bir düşüncem yok, bunu da söyleyeyim.
"Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." Maide Suresi,8 Ayet..
Anlamak isteyene.
rte polisimize nasıl davranıldığını tüm dünyaya göstericez tarzında birşeyler dedi.Videomu ne hazırlanıyormuş. Bakın şimdi filmlere neler izlicez neler :) Stv yanında sönük kalıcak :)
Artık ülke öyle bir duruma geldi ki yaptığım hibir şeyden keyif almıyorum.
Ülkede ne yargı ne demokrasi var. İllaha bir kaç koltuk senden fazlayım diye istediğimi yapabilirim sananlar var.
TOMA'nın önünde iki elini yana açarak duran kız Avustralyalı bir erasmus öğrencisiymiş. Hep dış mihraklar hep.
RTE bugün kü konusmasında olan biten herşeyi Chp'ye yüklüyor. Farkında değil CHP'nin meydanlarda istenmediginin. CHP'de CHP baska yüklenecek kimsesi kalmadı. Alevileri CHP'nin kışkırttıgını söylüyor oysa 3.köprünün adını chp değil AKP koydu hani :)
Ve en önemlisi Atatürk'e diktatör dedi. "Bana diktatör diyorlar. Diktatör görmek istiyorlarsa kendi gecmislerine baksınlar, Dersim'in mimarı milli şeflerine baksınlar." dedi.
Yapılan imanın "İsmet ben sana diyeyim, Kemal sen anla" oldugunun farkındayızdır herhalde. Tek partili dönemde ülkeyi yöneten Atatürk oldugu için ikisine birden agır ithamlarda bulundu. O nedenle öyle yazdım yoksa biliyorum İsmet İnönü'ye şef denildigini.. :)
Ayrıca CHP'yi alevi vatandaşları galeyana getirmekle sucladı fakat
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23580769.asp
"onların taleplerini gayet iyi anlıyoruz, başbakan yardımcıma talimatı verdim alevi açılımının devam ettirilmesi hususunda." diye de devam etti. sonra da alevileri chp kışkırtıyor dedi ve yine şaşırmadık.
(bkz: 53 sünni vatandaşımız öldürüldü)
(bkz: biliyorsunuz kılıçdaroğlu alevi)
(bkz: mumsöndü oynuyorlar)
(bkz: yavuz sultan selim köprüsü)
(bkz: cemevi ibadethane değildir)
bunları da chp demişti değil mi başbakan?
:)
Halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçundan hapis yatan birisi için normal sözler, şaşırtmıyor.