Referandumdan geçerse, ben geçtiği gün milletvekilliğinden istifaya hazırım'' dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilerek, TBMM'ye geri gönderilen şike yasasına ilişkin yeni bir teklifte bulundu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, şike cezalarını indiren kanunun referanduma götürülmesini isteyerek, ''Eğer referandumdan geçerse, ben geçtiği gün milletvekilliğinden istifaya hazırım'' dedi.
Tayyar, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye gönderilen Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa'ya ''kesinlikle'' oy vermeyi düşünmediğini söyledi.
''Ömrünü çetelerle ve mafyayla mücadeleye adamış birisi'' olduğunu ifade eden Tayyar, ''Arkasında tüm spor kulüpleri var. 3 partinin grup başkanvekilinin imzası var. Eğer referandumdan geçerse, ben geçtiği gün milletvekilliğinden istifaya hazırım. Buradan Grup Başkanvekillerine çağrıda bulunmak istiyorum: Eğer şike konusu referanduma gider ve referandumda reddedilirse, altında imzası bulunan grup başkanvekilleri milletvekili demiyorum, koltuklarını bırakacak mı, bırakmayacak mı?'' diye sordu.
Tayyar, referanduma gidilmemesi durumunda nasıl bir yol izleyeceğinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
''Bunun, o günkü şartlar içinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başından beri bu yasanın çıkmaması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren spordaki 'Ergenekon'un cirit atacağını, çetelerle ve mafyalarla mücadele etmenin artık imkansız hale geleceğini çok açık bir şekilde görüyoruz. Bu tehlike ve riske karşı ben halkın desteği ile seçilmiş bir milletvekili olarak hem halkı hem milletvekillerini ve tüm kamuoyunu uyarmak istiyorum. Yarın bu yasa yürürlüğe girdiğinde telafisi mümkün olmayan yaralar açılabilir. Şimdiden bu konuda bir taraftar, bir yazar, bir siyasetçi olarak herkesi uyarmak istiyorum. Yarın ne çıkar, ne karar alınır, bilemiyorum. Bunu o günün şartları içerisinde düşünür ve bir karar veririz.''
"HAYAL KIRIKLIĞI"
Şamil Tayyar, ''Kırgın mısınız?'' sorusuna ''Derin bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Önce onu söyleyeyim. 10 yıldır çetelerle mücadele etmiş bir partinin refleksinin bu olmaması gerekirdi. Bundan dolayı çok üzüntülüyüm'' cevabını verdi.
''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konu ile ilgili düşünceleri nedir? Bir talimatı oldu mu?'' şeklindeki soruya Tayyar, ''Sayın Başbakanın konu ile ilgili düşünceleri nedir bilemiyorum. Ancak iki grup başkanvekilinin aynı minvalde açıklama yapması çok tesadüfi gözükmüyor. Sayın Başbakanın talimatı doğrultusunda bir açıklama gibi geldi bana. İnşallah öyle değildir'' cevabını verdi.
Tayyar, ''AK Parti'nin bu konuda değişmesinin nedeni nedir?'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Söylenecek çok şey var ama bazı şeyleri zamana bırakmak istiyorum. Eğer bu kanun çıkarsa ve arkasından bizim korktuğumuz gibi devam eden operasyonun malum şüphelileri bırakılırsa ve bu bir gösteriye dönüşürse Türkiye ikinci bir Habur vakası yaşayabilir Ak Parti açısından.''
''Görevinin kamuoyunu uyarmak'' olduğunu söyleyen Tayyar, şöyle devam etti:
''Biz 12 Haziran'dan bu yana didişiyoruz, kavga ediyoruz. Çoğu zaman Parlamentoda amiyane tabirle birbirimize giriyoruz. Ama üzerinde uzlaştığımız ve ilk çıkardığımız kanunun şike kanunu olması da gerçekten çok üzüntü verici. Anayasa gibi daha hayati konularda ortak dayanışma duygusunu geliştirmemiz gerekirken şike konusunda göstermemiz bence büyük bir talihsizlik olmuştur. Buna destek verenler yarın çocuklarına, torunlarına ne anlatacaklar çok merak ediyorum.''
Kanunda şike ile ilgili cezaların ağır olduğunun iddia edildiğinin hatırlatılması üzerine Tayyar, ''Şike Kanununu ile eş zamanlı çıkarılmış 4 Mart 2011 tarihli ÖSYM Teşkilat Kanununun 10. maddesinde bazı cezai yaptırımlar var. Bir üniversite sınavına giren öğrenci kopya çektiği zaman 1 yıl ile 4 yıl hapis cezası ile yargılanmaktadır. Salondaki bir görevli eğer öğrencilerden birine yardım ettiği zaman 3 yıl ile 8 yıl arasında yargılanmaktadır. Bu örgütlü olduğu zaman 4,5 yıl ile 12 arasında yargılanmaktadır. Yani bir kopya çeken öğrenciye bile onlarca yıl hapis cezası verildiği bir hukuk sistemi içerisinde, şike suçu için öngörülen cezanın bu kadar az ve çok ağırmış gibi algılanmasını da doğru bulmuyorum'' diye konuştu.
AK Parti grubundan ve parti yönetiminden kendisine bir tepki gelip gelmediği sorusuna Tayyar, ''Herhangi bir tepki gelmedi'' dedi.
Tayyar, ''Sizin gibi düşünen milletvekillerinin sayısı azınlıkta mı kalıyor, yoksa çoğunlukta mı?'' şeklindeki bir soruyu ''Aslında benim birebir konuştuğumda milletvekillerinin büyük çoğunluğunun yani 3'te 2 çoğunluğunun bu yasaya karşı olduğunu görüyorum. Kendi hallerine bırakılsalar ben eminim ki, bu gruptan bu yasa çıkmaz'' şeklinde cevaplandırdı.
Haber: Aht / Şükran Özçakmak
Şike tutuklusu Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu’nun, koğuşunda intihara teşebbüs ettiği ortaya çıktı. Mosturoğlu, geçtiğimiz pazar günü sabaha karşı 04.00 sıralarında Metris Cezaevi’nde tutulduğu A8 koğuşunda, boynunu keserek intihar girişiminde bulundu. Tutuklandığı 7 Temmuz’dan itibaren depresyon tedavisi gördüğü bilinen Şekip Mosturoğlu, hemen Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Boğazında bir kesik yarası olduğu tespit edilen Mosturoğlu’nun, bu yarayı kesici bir aletle mi yaptığı, yoksa kendisini asmaya mı çalıştığı konusunda bir bilgi verilmedi. Tedavisinin ardından önceki gün akşam saatlerinde cezaevine geri götürülen Mosturoğlu’nun hastanedeki kayıtlarında, intihara teşebbüs anlamına gelen Latince “suicide” ibaresinin yer aldığı öğrenildi.
VETODAN SONRA KÖTÜLEŞMİŞTİ
Asbaşkan Mosturoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şike yasasındaki değişikliği veto etmesinin ardından ruh sağlığının daha da kötüye gittiği öne sürüldü. Cumartesi akşamı koğuş arkadaşı Sami Dinç ile kavga ettiği de ortaya çıkan Mosturoğlu’nun geçtiğimiz ay da cezaevinde intihara teşebbüs ettiği öne sürülmüş, ancak bu iddia hem avukatı, hem de eşi tarafından yalanlanmıştı.
Şekip Mosturoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu’nda Haluk Ulusoy ve Levent Bıçakcı dönemlerinde Hukuk Kurulları’nda yer aldı. Ardından Fenerbahçe Yönetim Kurulu’na seçildi. Mosturoğlu, Sarı-Lacivertli kulübün davalarında avukat olarak görev yaptı, aynı anda Spor Hukuku Enstitüsü Başkan Yardımcılığı görevini de yürüttü. Mosturoğlu, şu anda Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunmasına sebep olan 6222 no’lu Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa’nın hazırlanmasına ciddi katkılarda bulunmuştu. Yine yasanın yürürlüğe girmesi konusunda da Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’la birlikte önemli rol oynamıştı. Büyük emek verdiği yasayla Metris’e girdi
"YAKTIN BİZİ ŞEKİP"
Şike operasyonunun ilk günlerinde Eskişehirspor’un eski teknik direktörü Bülent Uygun, adliye koridorlarında rastladığı Şekip Mosturoğlu’na, “Yaktın bizi Şekip” ifadesini kullanmıştı.