Oyyyşşş Dirk Nowitzki'nin de bir yüzüğü oldu sonunda.
Printable View
Oyyyşşş Dirk Nowitzki'nin de bir yüzüğü oldu sonunda.
Dallas Sebatspor
Hikâyemiz Miami’nin Biscayne Bulva-rı’nda yaklaşık 20 bin koltuklu American Airlines Arena’nın orta yerinde pırıl pırıl bir kupanın havaya kalkmasıyla noktalandı. Koltuklar boşalıyor, düş kırıklığıyla evlerine dönüyordu Heat taraftarları…
Fakat kupayı bir bebeği kucaklar gibi tarifi zor bir mutlulukla kollarına alanların yolculuğu, çok eskilere gidiyordu.
Dirk Nowitzki mesela… 1998’de dokuzuncu sıradan draft edilip Dallas’a geldiğinde, herkes 2.13 boyundaki bu çırpı gibi delikanlıya bakıp dudak bükmüştü: “Alman İkinci Ligi’nden NBA’e adam mı alınırmış?” Ama o, her şeye kulaklarını tıkayarak ve milliyetinin en temel özelliğini sergileyerek çalıştı, çalıştı, çalıştı… Yenile yenile yenmeyi öğrendi. Defalarca kaybettikten sonra kariyerinin son dönemecinde sadece kupayı ve MVP ödülünü kazanmakla kalmadı, tarihi önyargıları çöpe atan adam oldu. Amerika’da sevilen bir Alman!..
Mark Cuban, Dallas Mavericks’i satın aldığında ve kader çizgisi Nowitzki ile kesiştiğinde yıl 2000’di. O zaman 41 yaşında olan multi-milyoner Cuban, kısa sürede NBA’in en genç, en ateşli ve en çok konuşan patronu unvanını aldı. Tutamadığı çenesi yüzünden defalarca cezalandırıldı, yüz binlerce dolar ödedi. Ağzını açıp, gözünü yumarken paraları da saçıp savuruyordu… Kadroyu defalarca altüst etti, Nowitzki hariç herkesi gönderdi. Hatta Alman yıldızı takıma kazandıran usta koç Don Nelson’u da… Kendisinden önce hiçbir başarısı olmayan Mavericks, 2000’lerde her yıl play-off oynadı, 2006’da finale kalıp, seride 2-0 öne de geçti… Ama kazanamadı. İşte o Cuban, pazar gecesi nicedir beklediği an gelip çattığında, sahneye çıkardığı kulübün kurucusu ve ilk sahibi Donald Carter’ın kupayı Mavericks adına alan kişi olmasını isteyecek kadar kadirşinastı.
Jason Kidd geride bıraktığı 17 NBA sezonunun 10’unda All Star seçilmeyi başarmış, iki kez final oynamış ama şampiyonluk yüzüğü takamamıştı. Finalin son maçı bittiğinde LeBron’a ve Wade’e sarılırken gördüm onu… Daha sonra sordular, onlara ne dedin diye… “Çok iyi mücadele ettiklerini söyledim” dedi, “Ama bu uzun bir yolculuk…” Bu şampiyonluğu bu cümleden daha iyi ne anlatabilir? Koç Carlisle, Jason Terry, Shawn Marion ve yukarıda anlatmaya çalıştığım kahramanlar… Hepsi uzun bir yolculuktan geliyorlardı. İnanç, emek, azim ve sebatla… Ve yol boyu birbirlerine omuz vererek…
Finalin son saniyelerine girildiğinde, ekran ikiye bölündü. Yayıncı, Dallas’taki spor salonunu dolduran Mavericks taraftarlarının ve Würzburg’da bir barda sabaha karşı bira üstüne bira deviren Nowitzki hayranlarının coşkusunu gösteriyordu. O an, Cleveland’da neler olduğunu merak ettim. Keşke bir kamera da orada olsaydı…
Yiğiter Uluğ
haber50.com
NBA Final serisinde Dallas Mavericks'e 4-2 yenilerek kupayı kaybeden Heat'te sular durulmazken, bir de taraftarın gece geç saatlerde Miami kulüp binası önündeki protestosu soğuk duş etkisi yarattı, Miami'de nem fazla olmadığı için de soğuk duş etkisini bayağı gösterdi.
"Ne Miami'nin gecelerini ne de çılgın partilerini bu yürekler yalnızca seni sevdi seni.." sloganlarıyla takıma önce sitem eden Miami'nin ünlü taraftar grubu "Heat's gençlik" daha sonra tepkinin dozajını arttırdı. Yaklaşık 400 kadar taraftar hep bir ağızdan "ruhsuz ip...ler" , "24 yıllık efsane rezil oldu sizinle" (bunu dedikten sonra bir süre birbirlerine şaşkın şaşkın baktılar) "Ahmet Dursun, Lebron Gitsin" tezahüratlarıyla sabaha kadar adeta öfke kustular.
Polis gelmeden 10 dakika önce bize ufak bir röportaj veren Heat's gençlik lideri "Kolsuz Smith", "Biz sevinmek için sevmedik ama üzülmek için de sevmedik. Di mi geNÇLERR!! (horraaa!!) Biz şimdi delirmeyelim de kim delirsin? Bu mağlubiyetlerin hesabı sorulacak çok kelle gidecek çook. Başta o Erik Spoelstra gidecek. Şuradan jipiyle bir geçsin hele, köselemin altını onun için cilaladım" Diyerek gösterdikleri tepkiyi savundu.
Bir ara Dallas taraftarı olduğunu sandığımız bir kişinin "bize her yer Mavericks" diye bağırarak grubu provoke etmesi üzerine taraftarların yarısından fazlası laf atan kişiyi kovalamaya başladı. Polis gelmeden bir dakika öncesinde ise Kolsuz Smith'in kulüp binasına aracıyla gelen Chris Bosh'a "Are you player, are you player" demesine anlam verilemedi.
Olaylardan sonra Miami Eyalet Başkanı Lewis Hamilton sporda şiddet yasasını mecliste kabul ettirmek için girişimlerini hızlandıracağını bildirdi.
(krampon)
bize her yer dallas yahut teksas deseymiş daha anlamlı olurmuş espri.