birileri yine kuıpalarını istemiş galiba :D
Printable View
birileri yine kuıpalarını istemiş galiba :D
UEFA, CAS'taki savunmasından Cornu'nun ifadesini çıkartıp Şike İddianamesi'ni koymuş.
şaka gibi. onlar bizi men ettiklerinde iddianame var mıydı ?
Son dakika.. Fb avukatı Emin Öztürk:Uefa ''ben kendi yetkilim Cornu'yla bir beyan vermiştim.Bu geçerli değil..Geri almak istiyorum' diyor..
Son dakika.. Fb avukatı Emin Öztürk:'Uefa'nın bu yaklaşımı,Şamp.Ligi'den Fb'nin ihracının yanlış olduğunu çok net gösteren bir yaklaşımdır'
TFF`nin resmi sitesinden aşağıdaki açıklama yapılmıştır:
Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), 12.01.2012`de TFF`ye gönderdiği yazıda, Fenerbahçe tarafından UEFA ve TFF aleyhine CAS nezdinde açılan tazminat davasında; UEFA`nın, kendi avukatı ve görevlisi Pierre Cornu`nün 03.11.2011 tarihli raporunun dosyadan çıkartılmasını talep ettiğini bildirdi.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=285&ftxtID=14279
Yalanci UEFA cikti :)
eee ne olacak şimdi ?
UEFA bakın, iddianamede bunlar bunlar var diyerek kendini haklı göstermeye çalışacak, Fenerbahçe de, o dönemde iddianame yoktu, ayrıca iddianamede adı geçen diğer takımlar avrupaya alınırken biz alınmadık diye olaya yaklaşacak.
gelsin paracıklar ve herkezde görsün hakkımızı yediklerini
Hemen heveslenmemek lazım; Cornu Türkiye'ye geldiğinde iddianame yoktu belki ama, soruşturmanın resmen başlamasının üzerinden 1,5 ay geçtiğine göre, muhakkak bir taslak vardı.
Korcan ve Iskenderin tedbir kararina yaptiklari itiraz reddedildi
gizlilik varken o taslağı savcıdan baskasinda olması da ayrı bir hukuksuzlukQuote:
Originally Posted by meddah;
UEFA'nın son hamlesi bize CAS'taki savunmada büyük avantaj sağlar diye düşünüyorum. Çünkü resmen bizim yetkilimiz yalan söyledi, biz de onun yalanından yola çıkıp Fenerbahçe'yi almadık demiş oldular. E yalan beyan üzerinden verilen bir cezanın da herhalde bir meşruluğu olmaz.
İddianame demedim zaten, ama muhtemelen iddianameye de giren belgeler çıktı; "taslak" deyişim bu yüzden aslında.
Kucaktan kucağa bir hesap edelim bunları; savcı lütfedip karar verecekler diye Federasyon'a özel izinle belgeleri veriyor, Federasyon gözü korktuğu için kanaatini sümenaltı ediyor, UEFA bizim Federasyon'un karar vermeyi beceremeyeceğini anladığı için Türkiye'ye bir temsilci gönderiyor, savcı kendisiyle de görüşmek isteyen bu temsilciye "ben Federasyon'a yeteri kadar belge verdim, onlara sor" diyor, Federasyon da belgeleri kanun gereği gösteremiyor ama kendince bir özet geçiyor.
Bana kalırsa UEFA da, bizim Federasyon da bu işten çok zorlanmadan sıyrılır.
Uefa savunma olarak iddianame'yi gösterdi diyelim öyle veya böyle.
İddianame'de adı geçen ve şuan Avrupa kupalarında mücadele eden takımlar var. Fenerbahçe'nin suça iştirak ettiğine kanaat getirip az ya da çok ihtimal vererek aldığın kararı savunursan ve kupa dışında bırakırsan, yarın Trabzon ve Beşiktaş'ın rakipleri çıkar kendi haklarını arar. Neden mi ?
Cornu ne diyordu ifadesinde -özetle- "Sadece Fenerbahçe üzerine kuvvetli deliller var dediler, kesin suç işlemiştir kurtulma şansı yok dediler" ama iddianame'de Trabzon ve Beşiktaş hakkında öyle cici bici şeyler yazmıyor. Siz iddianame'yi savunma olarak koyduğunuz an bu takımların rakipleri hak arar.
Cornu'nun raporuyla men edilmiştik o rapor artık yok.. iddianameyi sunuyorsan onda da yalnız Fenerbahçe yok...
bu davayı kaybetme olasılığı görmüyorum. Dupont şuan uluslararası arenadaki avukatımız. işini en iyi şekilde yapacaktır. Platininin suyu ısınıyor. ama olan TFF ' ye olacak bence.
Umarım dediğiniz gibi olur.
Cornu'nun raporuyla iddianame arasındaki bağı göstermeye çalışmıştım bir önceki mesajda; Cornu'ya verilen ve raporuna kaynaklık eden şey tavşanın suyunun suyu ise yapacak pek bir şey yok gibi geliyor bana. Elde yine "dava siyasi" argümanı kalır. Ya da belki CAS bizim savcılığın gizlilik kararını uluslararası geçerlilikte kabul eder. Bilemiyorum, jargona pek hakim sayılmam.
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamadır:
"Uzun bir süredir Türk Futbolu’nun üzerinde oynanan oyunları ibretle izlemekteyim. Tasarlanan bu oyun adım adım hayata geçirilmekte ve Türk Futbolu adeta dört bir yandan abluka altına alınmaktadır. Üstelik, kendilerini Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde görenler bu projelerini hayata geçirmek için Yüce Meclisin, yasama, yürütme ve hatta yargı erklerini dahi kullanmaktan çekinmemektedirler. Ancak bunu yaparken unuttukları en önemli şey Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’dır.
Çok kısa bir süre önce 6222 sayılı yasada yapılan değişikliğin kamuoyuna nasıl servis edildiği herkesin malumudur. Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası olarak kamuoyuna sunulan ve hatta Sayın Cumhurbaşkanı tarafından dahi "Kişiye özel yasa" şeklinde nitelendirilmek durumunda kalınan yasanın sonuçları ortada olup bu yasadan kimlerin faydalandıkları açıkça ortadadır.
Aziz Yıldırım’ın ismini kullanarak emellerini hayata geçirenler şimdilerde yeni bir oyunu hayata geçirmenin peşindedirler ki; bu yeni oyunun adı da 58.maddedir.
KAMUOYU AÇIKÇA BİLMELİDİR Kİ 58.MADDE DEĞİŞEMEZ VE DEĞİŞMEMELİDİR.
Bizim bu madde hakkındaki yorumumuz gerek bu değişikliğin peşine düşenler ve gerekse Türkiye Futbol Federasyonu’ndan farklıdır. TÜRK FUTBOLUNDA ŞİKE, TEŞVİK VE TEŞEBBÜS SUÇ VE CEZALARI BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ. Bu eylemleri birbirinden ayırmak isteyenlerin gerçek amacı yine FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM’IN adını kullanarak birilerini ve bazı kulüpleri kurtarmaktan başka bir şey değildir. Bu sebeple; puan silme ve madde üzerinde yapılacak değişiklikler, tarafımızca en sert şekilde cevabını bulacaktır.
Bu değişikliği yapmak isteyenler, bunu KİMLER VE HANGİ TAKIMLAR İÇİN YAPTIKLARINI AÇIKLAMALI; BUNU AÇIKÇA ORTAYA KOYMALIDIRLAR.
TV kanalları arasında mekik dokuyarak ve hatta devlet makamlarını dahi kullanarak temiz olduklarını ’Ama bu temizliğin biraz ince ayara muhtaç olduğunu’ söyleyenlere yegane tavsiyem yargılanmaktan korkmamalarıdır.
SUÇSUZ OLDUKLARINA İNANANLAR, YASALARI DEĞİŞTİRMEK İÇİN BU KADAR ÇIRPINMAZLAR.
Görsel ve yazılı medya önünde Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe hakkında ’ÖNCE ASALIM SONRA YARGILAYALIM’ edebiyatı yapanların, kulislerde tasa değişikliği için kılıktan kılığa girmeleri sebepsiz değildir.
Şimdi kamuoyunun bilgisine bunun bazı sebeplerini sunacağım. İddianamede yer alan ve sadece Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a atfedilenlere dair iki resim arasındaki 7 farkı kamuoyunun takdirine sunuyorum;
İddianamenin, "İDDİANAMENİN EK KOĞUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARLAR", başlığının 17. Sahifesinin 2.paragrafında:
"30.04.2011’de, Diyarbakır’da oynanan Diyarbakırspor-Orduspor futbol müsabakası öncesi Orduspor Kulüp Başkanı Nedim Türkmen’in, Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü’ye, Diyarbakırspor Kulübü eski başkanı Abdurrahman Yakut üzerinden, oynanacak maçın Orduspor lehine sonuçlanmasını sağlamak için şike faaliyetinde bulunması için talepte bulunduğu, şahsın bu amaçla Abdurrahman Yakut’la görüştüğü ve akabinde tarafları buluşturduğu, yapılan iletişim tespit tespitleri neticesinde belirlenmiş ise de; tarafların şike amaçlı anlaştıklarına, Abdurrahman Yakut’un maçta şike yaparak menfaat temin ettiğine dair somut delil elde edilememiş, kazanç veya sair menfaatin verildiğinin, vaat veya teklif edildiğinin belirlenememiş olması nedeniyle suçun unsurları oluşmadığı" sonuç ve kanaatine ulaşılmışsa da;
Aynı iddianamenin 177. Sayfasında Bursaspor- İstanbul Büyükşehir Belediyespor müsabakasında Fenerbahçe’nin teşvik primi vermesiyle ilgili "Eylemin Değerlendirildiği" sonuç bölümünde:
"Aziz Yıldırım’ın talimatlarıyla hareket eden İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun, Ali Kıratlı üzerinden; İbrahim Akın ve İskender Alın gibi bazı İ.B.B. Sporlu futbolcuların gayrı resmi menajerliğini yapan Yusuf Turanlı ile 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor- İstanbul Büyükşehir Belediyespor müsabakası öncesinde; teşvik primi verilmesi amaçlı anlaşma yaptığı, teşvike konu 60.000 TL paranın İlhan Ekşioğlu’nun talimatıyla Halil Köntek aracılığıyla Ali Kıratlı’ya, bu şahıs tarafından da Yusuf Turanlı’ya maç sonrası teslim edildiği, (Her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon detay döküm analizi – baz istasyonu çalışmalarında; İbrahim Akın, İskender Alın, Zeki Korkmaz, Metin Depe ve Can Arat isimli İBB Sporlu futbolcular ve İBB’nin eski futbolcusu Necati Ateş’le; teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de; bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcuların anılan maçtan dolayı teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarında sevk maddesi tanzim edilmemiştir.)
Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün teşvik primi vererek 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor- İ.Belediyespor müsabakasında; Bursaspor ile ilgili hedefledikleri sonuca ulaştıkları belirlenmiştir" sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu iki resim arasında 7 fark bulunmamaktadır; fark TEKTİR. O DA TARAFLARDAN BİRİNİN FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM OLMASIDIR.
Kamuoyuna arz edilir.
Son sözlerim de TFF yetkililerinedir. Yine hayret ve ibretle izlediğim üzere TFF Yönetim Kurulu, nedeni kendinden menkul ani kararlarla yetkilerini devretmeye kalkmakta ve "Biz yapmadık ki onlar yaptı" gibi ufak hesaplarla ellerimizle kurduğumuz bu kurumun saygınlığına gölge düşürmektedir.
Unutulmamalıdır ki; İddialara adı karışan her kulüp ve yetkilisi yargılanacak ve bu konudaki her belge, her delil ve her tape tıpkı bize yapıldığı gibi kamuoyu ve bağımsız yargıçlarla paylaşılacaktır.
Bu nedenle; kendilerinin, hiç kimsenin ve hiçbir kulübün avukatlığına soyunmalarına gerek yoktur.
Kaldı ki Fenerbahçe suçlu bulunursa küme düşecektir ve bu kimse tarafından yapılmazsa bizler eliyle hayata geçirilecektir. Bu nedenle kişi ve kurumların, ucuz popülist yaklaşımlar ve çelişkili beyanlar ile kamuoyunu yanıltması boşunadır.
Yapılması gereken; Emniyet Müdürlüğü, görüşünü "19 maçta şike kesin" olarak açıklayanların ve "son 5 maçın sonucunu bildiğini" savunma hakkı kullanılmadan kesin bir dille iddia edenlerin, Fenerbahçe’yi 26 Ocak tarihine kadar küme düşürmelerinin gerekliliğidir.
Bunu yapmayanların artık konuşmaları yersizdir ve kendilerine yegane tavsiyem artık SUSMA HAKLARINI KULLANMALARIDIR.
Saygılarımla kamuoyuna arz ederim.
Aziz Yıldırım
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BAŞKANI
Acik konus Aziz Yildirim :) kimmis o kulupler :)
başkan yine döktürmüş bu yasa değişmemeli değişmesin
SUÇSUZ OLDUKLARINA İNANANLAR, YASALARI DEĞİŞTİRMEK İÇİN BU KADAR ÇIRPINMAZLAR.
Olay bitmiştir.
Bilmediğimden soruyorum: Cavcav'dan başka açık destek veren var mıydı yasa, madde vs.. değişikliklerine?
Demirören var bildiğim kadarıyla destek vermeyenler de gs ankaragücü ordu ts diğerleri belirsiz
O halde, Aziz Yıldırım bize bir şey anlatmak istiyor, ama acaba ne?
Kaldı ki Fenerbahçe suçlu bulunursa küme düşecektir ve bu kimse tarafından yapılmazsa bizler eliyle hayata geçirilecektir.
Bu kısım bana yeter, aslında açıklamanın tamamında güzel tespitler var, Aziz Yıldırım'ın ve Fenerbahçe'nin duruşu belli ve 58. madde de değişirse Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'yi kurtarma denilecek, mahkemede aklansa da çamur atıldı bir kere, izi kalacak, şikeci Fenerbahçe diyecek art niyetliler sürekli.
Madem ki maddeyi değiştireceksiniz, değiştirmeden düşürün bizi diyor Aziz Yıldırım, madde değişir de, suçlu bulunursak biz kendimiz de düşeriz diyor.
Bakalım oradan oraya savrularak rüzgar nereden eserse o yöne giden federasyon ne yapacak?
Yasa değişirken Aziz Yıldırım için değişti, hani Aziz Yıldırım nerede diyor, şimdi de şike hariç, teşvik ve teşebbüslere küme düşme kaldırılsın isteniyor. Yani Fenerbahçe zaten şike yapmakla suçlanıyor, yani sonuçta mahkemede suçlu bulunursa zaten düşecek, teşvikle, teşebbüsle suçlanan diğer kulüpler kurtulmuş olacak.
Son kulüpler birliği toplantısında 58. madde değişmesin gibisinden bir sonuç çıkmıştı, şimdi gündeme 1 seferlik af çıktı, sürekli bir değişiklik getirme çabası var. İlk günden beri bir şey değişmesin, ben zaten aklanacağımıza inanıyorum diyen Aziz Yıldırım ama sürekli bir şeyler değişiyor ve değişme çabasında yine yaftalanan Fenerbahçe oluyor.
Buna vurgu yapıyor bence. Genel fotoğrafa baktığımızda hem yasadan hem 58. madde değişirse bu değişimden kimler çıkar sağlayacak ortada.
Kimler? Trabzonsporlular mı?
Soruşturmada sadece Trabzonspor yok, bu madde değişirse, ki bu değişimleri en çok isteyen kişi ve organizasyonu sağlayan Yıldırım Demirören, Beşiktaş, Trabzonspor ve adı geçen diğer kulüpler, şike ispatlanamayacağı için küme düşmemiş olacaklar hatta iş kayıp 1 milyona kadar uzanırsa Galatasaray bile.
Yasanın bu hali ile teşvik ve teşebbüsde de küme düşme cezası var değilmi
evet var. madde 9 da teşebbüste indirime gidilir diyor. ve bu madde 3 temmuzdan sonra eklenmiş.
Madde değişirse, yine "şike ispatlanamayacağı için" muhtemelen Fenerbahçe de düşürülemeyecek artık. Şu halde, Fenerbahçe gibi "yasa, madde vs.. değiştirilmesin" diyen, senin listendekilerden diğer iki kulüp, yani Galatasaray ve Trabzonspor da sıyrılıyor Aziz Yıldırım'ın hedefinden.
"Suzçsuz olduklarına inananlar, yasaları değiştirmek için bu kadar çırpınmazlar" cümlesinin hedefi Beşiktaş ve Demirören mi o zaman?
Hedefi neyse onu da yakın zamanda açıklar, zaten mahkeme başladığında herşeyi açık açık anlatacağım dedi, anlatmasını bekleyelim.
Fenerbahçe'nin şike yaptığını hala ispatlayamıyorsa savcı yani ispatlayamayacaksa, aylardır bu zülmü neden çektiriyor bizlere? Hani 19 maçta şike yapılmıştı, iddianamede 13 maç var. Kamuoyu bir şekilde yönlendirildi, savcı bu kadar kendine güveniyorsa ve Fenerbahçe'nin şike yaptığına inanıyorsa suç üstü yapacaktı. O zaman dava tek celsede bile sonuçlanırdı.
Herşeyden geçtim, sahada oyuncuların akıttıkları teri hepimiz gördük, Fenerbahçe'nin oyununu, sergilediği mücadeleyi gördük ve biz bunları hiçe sayıp, adamları astık. Neden? Süreç boyunca Fenerbahçe üzerine kasıtlı gidildiği için. Ki hala değişen bir şey yok, Fenerbahçe aleykine toplu iğne ucu kadar bir şey olsun, onu dünyalara çevirecek sessiz çoğunluk beklemede.
Demiroren hedefte biraz gibime geldi, bi onceki toplantidada yazmistim. Sanki biraz kendini kurtarmaya calisiyormus gibi aciklamalar yapti.
Tam niyetinide belli etmedi madde hakinda, yani bi resmi aciklama yok bildigim kadariyla
@_ertemsener
Ertem Şener
M.Ali Aydınlar istifa edebilir !!! en ilginç Cumartesiye hazır olun
@cemalersenCemal Ersen
p.tesi yapılacak yönetim kurulu toplantısına dek, birileri! kararından döndürür mü bilemem MMA bu işibıraktı!
Nerde o günler.
Birkaç gündür gündür bu başlığa uğramıyorum.Kimleri düşürdünüz çıkardınız ? :) MAA neden istifa edecekmiş acaba ? Garip garip olayların içine düştük 1 yıldır.Ben hayatımda bir olayın bu kadar ciddiyken, getirildiği nokta kadar cılkının çıkarıldığını görmedim.Amaç eğer bu işi cıvıtıp, bu hale getirip üztünü kapatmaksa şu anda bu süreç tamamlanmak üzere. Bitse de kurtulsak. İyice illallah dedirttiler.Dava bitsin,düşen düşsün,kalan kalsın.3 gün konuşulur 5 gün konuşulur sonra herkes sahaya döner. bıktık artık şikeydi,teşvikti düşmeydi kalkmaydı...
Ankara'da dün yapılan Kulüpler Birliği Vakfı toplantısına Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın açıklaması damgasını vurdu.
Federasyon Başkanı Aydınlar, Yıldırım'ın cezaevinden gönderdiği mesajın okunması üzerine salonu terk etti. Aydınlar görevi bırakacağını söyleyince kulüp başkanları büyük tepki gösterdi.
Futbol Federasyonu'nun isteği üzerine Kulüpler Birliği Vakfı ile dün Ankara'da yapılan toplantıdan sonra Türk futbolu yeni bir krizin eşiğine geldi. 2.5 saat süren toplantıdan sonra medya mensuplarına kısa bir açıklama yapan Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın istifa kararı aldığı öğrenildi.
Futbolun sorunları, naklen yayın ihalesinin uzatılması ve kulüp gelirlerinin artırılması konularının görüşüleceği toplantıda yaşayanan sürpriz gelişme tüm kulüp başkanlarını şoka sokarken, Aydınlar'ın pazartesi gününe ertelenen yönetim kurulu toplantısında kararını çalışma arkadaşları ile paylaşacağı, ikna edilemediği takdirde görevini bırakacağı bildirildi.
Aydınlar'ın söz konusu kararı almasındaki en büyük etkenin Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım'ın cezaevinden gönderdiği mektup olduğu bildirildi. Toplantı ortasında sarı-lacivertli kulübü temsilen hazır bulunan asbaşkan Nihat Özdemir'in Yıldırım'ın mektubunu okumak istemesi üzerine ortam gerginleşti. Özdemir'in ısrar üzerine mektubun okunmasına geçilirken, Federasyon Başkanı Aydınlar, başkanvekilleri Lutfi Arıboğan ve Göksel Gümüşdağ, yönetim kurulu üyeleri Akif Üstündağ ile Ergün Tekin toplantı salonundan ayrıldı. Saat 19.50 sıralarında federasyon yetkililerinin yan odaya geçmesinin ardından Özdemir, Aziz Yıldırım'ın açıklamasını okudu. Olaya diğer kulüp başkanları tepki gösterirken, gündemin Yıldırım'ın açıklamaları olmadığı ifade edildi. Buna rağmen Özdemir sözünü kesmedi ve Yıldırım'ın mesajının tamamını okudu.
Aydınlar sinirli döndü
Yaklaşık 15 dakika sonra toplantı salonuna dönen Aydınlar ve ekibi daha önce haberdar oldukları ve federasyonu suçlayan ifadeler taşıyan açıklamadan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Aydınlar, şike ve teşvik soruşturmasında hedef haline getirildiklerini ve böyle bir ortamda görev yapmasının mümkün olmadığını söyleyince, toplantıya katılan kulüp başkanı ve yöneticileri adeta şoka girdi. Başta Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener olmak üzere Nihat Özdemir haricindeki tüm kulüp temsilcileri Aydınlar'ı kararından vazgeçirmek için harekete geçti. Aydınlar ise "Ben ve ekibim Türk futbolunu içine düştüğü krizden çıkarmak için her türlü fedakarlığı yapıp elimizden geleni yapmaya çalışırken, böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalmak son derece kırıcı. Ben artık yokum" yanıtını verdi.
Aydınlar kararını tüm yönetim kurulu üyeleri ile paylaşmadan açıklamayacağını, ancak pazartesi günü yapılacak yönetim toplantısından sonra detaylı bir açıklama ile konuyu kamuoyu ile paylaşmayı planladığı bildirildi.
Aydınlar'ın istifası kurmayları tarafından da şaşkınlıkla karşılanırken Pazartesi günkü yönetim kurulu toplantısında konunun detaylarıyla ele alınacağı belirtildi. Aydınlar'ı vazgeçirmek için Kulüpler Birliği Vakfı'nın da devrede olduğu, böyle bir süreçte görevi bırakmasının Türk futbolunda derin yaralar açacağı görüşünde birleşildiği kaydedildi.
Başbakan'a söyleyecek mi?
Türk futbolunda yeni bir krize yol açacak bu gelişme sonrası Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın kararını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a danışıp danışmayacağı merak konusu oldu. Başbakan'ın tavrının Aydınlar'ın izleyeceği yol konusunda belirleyici olacağı ileri sürüldü.
Toplantıya Ankaragücü, Sivas ve Bursaspor kulübü temsilcileri katılmadı. Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ın yaklaşık 15 dakika geç katıldığı dün akşamki oturumun ilk bölümünde 58. maddenin değişmesi, yayın ihalesinin 2 yıl daha uzatılması ve İddaa gelirlerinin artırılması konuları konuşuldu. Kulüpler Birliği Vakfı 58. madde ile ilgili önceki hafta yapılan toplantıda alınan kararların aynen geçerli olduğunu dile getirirken, olağanüstü genel kurulun gereksizliği konuşuldu.
Şike ve teşvik soruşturmasıyla zor günler yaşayan ve Futbol Federasyonu'nun 26 Ocak'ta yapılması öngörülen olağanüstü genel kurulunun yapılıp yapılmayacağı da merak konusu oldu. Aydınlar'ın istifa kararında ısrar etmesi halinde genel kurulun iptal edileceği, Çerçeve statü gereği haziran ayında yapılacak olağan mali genel kurula kadar başkan vekillerinden birinin bu görevi üstleneceği belirtildi.
Genel kurul iptal mi?
En hayırlısı olur istifası.
Bir zahmet MAA :)
BÜTÜN BU SENARYOLARDAN BUGÜNE KADAR NELER YALAN, NELER DOĞRU ÇIKTI
Yalan: Emenike ve Sezer'in para sayarken görüntüleri var.
Gerçek: Bu görüntüler asla ortaya çıkmadı. Emenike ve Sezer ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Çünkü böyle görüntülerin olmadığı ve haberlerin asılsız olduğu daha sonra emniyet birimleri tarafından da yalanlandı.
Yalan: 6 Temmuz tarihinde medyaya yansıyan haberlere göre savcı son 5 maçın sonuçlarını biliyorduk demişti. Hatta Mehmet Ali Aydınlar ile yaptığı görüşmede Fenerbahçe'nin oynadığı son beş maçın bağlandığını ifade etmişti.
Gerçek: Bundan tam 41 gün sonra, Sayın Başkan Aziz Yıldırım'ın yazdığı bir mektup üzerine açıklama yapma gereği hisseden Savcı Berk, "Son 5 maçın sonuçlarını bildiği" yönünde bir ifadesi olduğunu yalanladı.
Yalan: Aziz Yıldırım, Ali Kıratlı aracılığı ile Ümit Karan'a beyaz bir çantada para göndermişti. Polis takibinde bu durum tespit edilmiş ancak Ümit Karan son model Porsche'una atlayıp gidince polis izini sürememişti.
Gerçek: Beyaz çantada para değil, saat olduğu ortaya çıktı. Konunun Aziz Yıldırım ile hiçbir alakası olmadığı anlaşıldı. Ümit Karan�n aile dostu olan Ali Kıratlı ona bir hediye vermek istemişti. Ümit Karan da şimdi serbest.
Yalan: 7 Temmuz tarihli habere göre UEFA "%1 bile ŞİKE şüphesi varsa düşürün" demişti.
Gerçek: UEFA 7 Temmuz tarihinde Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, aynen şöyle diyordu: "UEFA kaynakları, yargının yürüttüğü soruşturma devam ediyor olsa da Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılma durumunun olabileceğini, yargı süreci tamamlanana ve suçu ispatlanana kadar herkesin masum olduğunu, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılması ya da katılmaması konusunda Türkiye Futbol Federasyonu'nun vereceği kararın beklendiğini dile getirdi"
Yalan: Fenerbahçe Konyaspor maçında ŞİKE yapmıştı. Haber aynen şöyle diyordu:
"Spor Toto Süper Lig�n 25. haftasında Şükrü Saracoğlu Stadı�da oynanan ve Fenerbahçe�in 2� kazandığı Konyaspor maçında da ŞİKE yapıldığı iddia edildi. Bu iddia üzerine tüm oklar geçen yıl Konyaspor�a teknik direktörlük görevinde bulunan Yılmaz Vural� çevrildi. Vural, gözaltına alınmak için aranıyor."
Gerçek: Yılmaz Vural adliyeye gidip ifade verdi. Sonra da elini kolunu sallayarak çıktı. Çıkarken de medya mensuplarına "defolun terbiyesizler" diye bağırdı. Çünkü hiçbir suç isnadı veya şüphesi yoktu.
Yalan: Can Arat ŞİKE yapmıştı, işleri halletmişti. İddiaya göre Fenerbahçe - İBB maçında Fenerbahçeli yöneticiler Can Arat'ı bağlamış, görüşeceklerdi.
Gerçek: Can Arat ifadeye çağrıldı, serbest bırakıldı.
Yalan: 5 Temmuz tarihinde "Kilit Maç: Bucaspor" başlığıyla medyaya yansıyan haberlere göre Fenerbahçeli yöneticiler Bucasporlu Musa Aydın ve 4 Bucalı yabancı futbolcuyu bağlamış, maçın sonucunu önceden ayarlamıştı.
Gerçek: O tarihten bu tarihe kadar bir tane bile Bucasporlu oyuncu ifade vermeye dahi çağrılmadı.
Yalan: Fenerbahçe, Galatasaray - Trabzonspor maçından önce Galatasaraylı bir yöneticiye teşvik girişiminde bulundu.
Gerçek: Öyle bir şey zaten yoktu. Teşvik girişimi dedikleri görüşmeler de Şekip Mosturoğlu ile Adnan Sezgin arasında geçen "Abi naptın, kaçta buluşuyoruz" tarzında konuşmalardan ibaretti. İddia o kadar gayri ciddiydi ki, kimse Adnan Sezgin'i çağırıp "nedir bu işin aslı" diye sorma girişiminde bile bulunmadı.
Yalan: Fenerbahçe Kasımpaşaspor maçında ŞİKE yapmıştı.
Gerçek: Polis fezlekesinde Kasımpaşasporlu tek bir oyuncu veya yönetici "şüpheli" sıfatıyla yer almadı. Yani müsabaka sonucunu etkilemek için bir teklif ve bu teklifin kabulünden oluşan ŞİKE suçunu adeta Fenerbahçeli yöneticiler kimseye hiçbir teklifte bulunmadan ve kimsenin kabulü olmadan hayali yapmışlardı.
Yalan: Kayserispor - Manisaspor maçı bağlanmıştı.
Gerçek: Bağlananın bu maç değil, Önder Turacı'nın düğün hazırlıkları olduğu ortaya çıktı.
Yalan: 3 Temmuz tarihli bir habere göre Ali Kıratlı ŞİKE parasını Eskişehir'e götürmüş, trafik polisi kılığındaki polis memurları bagajda 400.000 TL'yi tespit etmiş, bu para da Bülent Uygun ve Ümit Karan'a teslim edilirken teknik takipte görüntülenmişti.
Gerçek: Bu haberden bir daha haber alınamadı. 3 Temmuz'da ortaya çıktı ve sonra bir daha gözükmedi. Paranın teslim edildiği iddia edilen beyaz çanta ile saatin teslim edildiği ise Ümit Karan'ın avukatı tarafından ispatlandı. Para alış verişi sırasında yapılan tek bir görüntüleme bile yoktu. Bütünüyle yalandı.
Yalan: Fenerbahçe Bilyoner'i kapatmıştı. Habere göre internetten bahis oynanan Bilyoner isimli siteyi Fenerbahçe yönetimi kapatmış, voleyi vurmuştu.
Gerçek: Evet, Fenerbahçe Bilyoner'i kapattı ama Sivas maçından sonra şampiyonluk kutlaması yapmak için bir gece kulübü olan Bilyoner'i.
Yalan: Emniyet 19 maçta ŞİKE ve teşvik primi girişimini tespit etmişti.
Gerçek:
�Bu 19 maçın 2 tanesi Bank Asya 1. Lig'de oynanıyordu, 1 tanesi Türkiye Kupası Final maçıydı kaldı 16 maç.
�Türkiye Kupası final maçında ŞİKE yapıldığına dair hiçbir somut bulgu ortaya çıkmadı. Geriye kalan 16 maçtan 2 tanesi Trabzonspor'a ait ŞİKE teşebbüsleriydi ki, bunlarla ilgili de hiçbir ciddi iddia ortaya konulmadı zaten şüphelilerin hepsi serbest bırakıldı, kaldı 14 maç.
�14 Maçtan tarihe göre, Beşiktaş - Fenerbahçe maçında ŞİKE yapıldığı iddia edildi, bir tane dahi ŞİKE şüphelisi bu maçtan dolayı ifadeye çağrılmadı.
�Kayserispor - Manisaspor maçında ŞİKE olarak lanse edilen şey Önder Turacı'nın nikâh hazırlıkları için yaptığı görüşmelerdi.